Diğerleri bana saf saf bakarken ben çoktan içeri adımlamaya başlamıştım. Yağmur arkamdan koşarak bana yetişti ve odaya kadar peşimden geldi.
Odaya girer girmez dolabımı araladım ve en şık ve mini denebilecek bir elbise çıkarttım. Hala elbiseye bakarken Yağmur yatakta oturmuş beni izliyordu. Ona dönüp kaşlarımı çattım.
'Hadi ne oturuyorsun? Hazırlansana!'
Yağmur: Lina ne yapıyorsun? Sen asla böyle bir elbise giymezsin ki..
'Değişiklik olsun ya ne var?'
Yağmur: Gene neler geçiyor o kafandan?
(Elimdeki elbiseyi kendi yatağıma bırakıp hızlıca yanına oturdum ve büyük bir hevesle anlatmaya başladım.)
'Bak şimdi.. Mete sosyal hesabımı takip ediyor. Önceden o uyuyorken telefonunu karıştırırken kendimi takip etmiştim. Şimdi biz dışarı çıkacağız ve bende bu mini elbiseyi giyip bir erkekle foto atacağım. Mete'de bunu görünce delirecek! Böylece yanıma gelecek?'
Yağmur: Bilmiyorum ama pek sağlıklı bir fikir değil gibi.. Hem diyelim yanına geldi eline ne geçecek?
'Üstüne gidip neden böyle yaptığını itiraf ettireceğim!'
Yağmur: Yani mantıklı ama gene de pek emin olamadım. Yani bir erkekle foto atman falan.. Bu senlik bir hareket değil Mete'de bunun farkındadır diye düşünüyorum..
'O hiç bir şeyin farkında değil! Hem tanımadığım bir erkekle geçipte foto atmam herhalde.. Berk ile atacağım.'
Yağmur: İşte bu daha tehlikeli..
'Yaa! Bana destek çıkmayacak mısın?'
Yağmur: Yavrum ben her zaman senin yanındayım ama yaptığından pişman olmandan korkuyorum.
'Artık bu belirsizlikten bıktım kanka ben.. Sevdiğim adam bana her saniye daha da uzaklaşırken oturup bekleyemiyorum. Bana git demesi ne kadar canımı acıttı biliyor musun? Bunu içinden gelerek söylemiyor bunun farkındayım. Buna bir son vermem lazım artık..'
Yağmur: Peki tamam canım benim. Haklısın.. O halde güzelde makyaj lazım sana!
'Değil mi?!'
***
1 Saatin sonunda artık ikimizde tamamen hazırdık. Şuanda aynanın karşısında dikilmiş kendimize bakıyorduk. Yağmur her zaman böyle bakımlı giyinir ve süslenirdi ama ben pek böyle şeylerden hoşlanmadığım için çoğu zaman sade takılırdım. Şuan da kendime her ne kadar yabancı geliyor olsam da bayağı güzel olmuştum..
Yağmur: Seni bu şekilde göreceğim aklıma gelmezdi..
'Sus! Alışamadım zaten hala.. Fikrim değişmeden gitmeliyiz artık.'
Yağmur: Tamam tamam bir şey demedim. Hadi inelim artık. Bizi öldürecekler.
YAĞMUR'UN ELBİSESİ
LİNA'NIN ELBİSESİ
İkimizde aşağıya indiğimizde Barış'ın gözleri Yağmur'un üstünde kalmıştı. Her ne kadar kıskanç biri olsa da onun kısıtlanmaktan nefret ettiğini bildiği için üzerine gitmiyordu. Berk'te beni süzünce yerimde rahatsızca kıpırdandım ve Yağmur'un koluna girdim. Zaten bu kıyafetle aşırı rahatsız hissediyordum.. Birde öküz gibi bakması değiştirmem için resmen beni zorluyordu.
Barış: Kızlar hava biraz esiyor sanki?
Yağmur: Hayır hava bayağı iyi aşkım.
Barış: Yanımdan ayrılıp dans etmek yok..
Yağmur: Gene mi başlıyoruz?
(Tabi ne kadar üzerine gitmemeye çalışsa da aşık adam ayol.. Kıskanıyor sevdiceğini.)
Yağmur: Hadi çıkalım! Çocuklar bizi en şık barlardan birine götürün.
'Ben nereye gideceğimizi biliyorum..'