İMKANSIZ AŞK

By AnkaLinaa

123K 3.6K 146

Ne zaman imkansızı seversen, işte o vakit gerçek seversin.. More

1
2
KARAKTERLER
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
>FİNAL<
---ÖZEL BÖLÜM---

55

700 22 0
By AnkaLinaa


METE'NİN AĞZINDAN


Ondan uzak durmak benim için ne kadar zor olsa da bunu yapmak zorunda bırakılmıştım. Sadece onun iyiliği için. Bu yanımdaki kadın da onu benden uzaklaştırmak için sadece bir araçtı. Onunla hiç bir şey yaşamamıştım yani aklımda ve kalbimde Lina varken bunu asla yapamazdım zaten. Lina gittikten sonra Arslan'da bana iğrenir gibi bakıp arkasından koştu. O yakın bir zamanda bunu neden yaptığımı öğrenecek zaten. Bu yüzden onu hiç umursamadan ayağı kalktım ve gömleğimi giymeye başladım. Sadece yanlış anlaması için çıkarmıştım zaten.

Mete: Kalk giyin sende. Sonra da git.

Jale: Ne şimdi bu? 2 gün boyunca öylece aynı evde oturup durduk. Eskiden böyle değildi..

Mete: Ben de eski Mete değilim zaten. Onlar ne zaman gelir bilmediğim için 2 gün önceden getirdim seni buraya..

Jale: İyi de bunu neden yaptın ki? Kız ne kadar perişan oldu.

Mete: Ne zamandan beridir benim işlerime karışma lüksüne sahipsin?

Jale: Aman be! Bir şey demedim. Klasik Mete işte.. Neden şaşırıyorsam?

Mete: Hadi git.

O üstünü giyinirken bende salona geçip bir viski daha açtım. Sehpada çalan telefonuma göz ucuyla baktığımda o pislik herifin aradığını gördüm. Yavaşça telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

-Ahahahaha! Aferin Mete Bey! Oscarlık oyuncusun vallahi. Gözlerim yaşardı..

Mete: Kes sesini! İstediğin oldu. Ona sakın zarar vermeye kalkma. Anlaşma bozulur ve o zaman neler olacağını en iyi sen biliyorsun..

-Tamam tamam. Sakin ol bakalım. 

(Telefonu kapatmak için kulağımdan çektim ama kahkahasıyla yüzümü buruşturup tekrar telefonu kulağıma dayadım.)

-Bak ne diyeceğim? Şuanda sana acı çektirmek hiç istemezdim ama..

Mete: Söyle lan işte! Uzatma!

-Sevgilin- Ah pardon eski sevgilin demek istemiştim..

Mete: Seni öldürmemem için hiç bir sebep yokken bu kadar çabalama istersen.

-Ahhh! Senin için üzgünüm Metecik. Ama eski sevgilin şuan nerede?

Mete: Nasıl? En son koşarak buradan- Bir dakika! Bir şey mi yaptın ona?!

-Yoo. Sadece kaybolmuş olabilir. Söylemek istedim sadece. Aahahaha!

İğrenç kahkahasının ardından telefon kapanınca bir süre mal gibi etrafa bakınmaya başladım. O itin elinde büyük ihtimalle Lina ve beni takip edebileceği bir cihaz vardı. O zaman bu söylediği şey.. Kaybolduğu mu? Ama nasıl? Yanında Arslan yok mu? Hayır o önce koşmaya başladı. Hayır yaa..

Jale: Çıkıyorum ben!

Ona cevap vermeden yatak odasına geçtim ve Arslan'ı aramaya başladım. İlkinde cevap vermemişti fakat ikinci aradığımda açmıştı. Nefes nefese?

Arslan: Ne istiyorsun lan?!

Mete: Bir bağırma! Seninle bunları sonra konuşacağız ama Lina nerede şuan?

Arslan: Bilmiyorum lan bilmiyorum! Kafayı yiyeceğim. Koca ormanda nasıl bulacağım onu?

Mete: Ormanda mı kayboldu?!

Arslan: Evet!

Telefonu kapatıp hızla adamlarımdan birini aradım.

-Buyurun Mete Bey?

Mete: 30 Adam topla ve ***** daki ormana gelin. Lina kayboldu. Onu aramak için ormanda dağılın. Telefon numarasını sana atacağım birazdan onunla da konumunu bulmaya çalışın. Bulmadan gelirseniz hepinizi gözümü kırpmam öldürürüm anladın mı?!

-Tabi efendim! Hemen.

Telefonu kapatıp numarasını hemen yolladım. Ardından otelden çıkıp ormana ilerlemeye başladım. Tamam ondan uzak durmam gerekiyor ama.. Ulan nasıl bırakayım onu şimdi?!

Onu bırakma sebebimse..

Manevi babamın zamanında büyük bir düşmanı vardı. O zamanlar çok büyük bir çatışmada başındaki adamı öldürmüştük. Uzun zamandır sesleri çıkmıyordu. O gün Lina'yı eve bırakıp dövme stüdyosuna ilerliyordum fakat bir araba aniden önüme çıkmış ve bana çarpmıştım. Lina'nın başıma taktığı kask sayesinde hala yaşıyordum. Kaskı başımdan çıkardıktan sonra arabadan birilerinin indiğini gördüm. Ama ne kadar kask olsa da başımı çok sert vurdum. Bu yüzden gözlerim kaymaya başlamıştım. Bayılmadan son hatırladığım şey arabadan inen adamların benim yanıma gelip kollarımdan tutmalarıydı. 

Sonra gözlerimi bir depoda açmıştım. Karanlık ve soğuk olan bu leş yerde neden bulunduğumu bilmiyordum. Sanırım ben uyurken biraz hırpalamışlar beni. Her yerim ağrıyordu..

Kapı açıldığında içeri öldürdük dediğim o adam girdi. Meğer ölmemiş sadece gücünü toplamak için dinlenmiş. Yanıma yaklaşıp bana bir yumruk attı.

Mete: Ulan şerefsiz! Şuradan bir kurtulayım senin derini yüzeceğim!!

-Aaaa birtanemm. Böyle deme. Kalbimi kırıyorsun.

Midemi bulandırıyor bu herif benim! Hemen önüme bir sandalye çekti ve oturdu.

Mete: Ne demek lan beni kaçırmak?! Sen kafayı mı yedin?!

-Yoo sadece sana bir sürprizim var.

Mete: Ne sürprizi ***!

-Ağzını bozma ama. Bu hoş değil.

Mete: Ne lan NE?!!

Telefonunu açıp bana çevirdiğinde beynimin uyuştuğunu hissetmeye başlamıştım. 

Mete: Sakın..

-Ona zarar vermek istesem hiç bir şey beni tutamaz biliyorsun Mete. Normalde masum insanları kullanmam bilirsin. Fakat bir süredir seni izliyorum ve en büyük zaafın bu kız doğru mu?

Mete: Hayır.

-Ne demek hayır?

Mete: En büyük zaafım falan değil o benim.

-Hadi yaa.. O halde kızı işten çıktığı anda öldürün!

Mete: DUR! Dur şerefsiz!! Ne istiyorsun lan söyle!

-Ahahahah! İşte şimdi aynı dilden konuşmaya başlıyoruz. Bu kızla bir daha görüşme Mete. Sadece bunu istiyorum.

Mete: Neden?! Bu sana ne kazandıracak?

-O kıza bağlılığını gördüm. Ona bakışlarını izledim. Sen görmedin tabi.. Onsuz kalman demek bir nevi ölmen demek değil mi? Ahahahah! 

(Çene mi o kadar çok sıkıyordum ki. Bütün dişlerim bir anda kırılacak gibiydiler.)

-İşte tam da bunun için bunu istiyorum. Var mısın yok musun?

Mete: Pekala tamam. Sonra? Sonra ne olacak? Bu mudur yani?

-Bana kabadayılık taslama Mete. Ona ne kadar aşık olduğunu biliyorum. Ne kadar acı çekeceğini biliyorum! Bunun için bunu yapacaksın. Her gün onsuzluğu hissedip içinde bir yerlerin çürümesini izleyeceksin. Siz benim oğlumu öldürdüğünüzde bende bunu yaşamıştım. Her gün ölmüştüm!

Mete: Uzatma! Tamam dedim. Anlaştık!

-Tamam. Anlaşmayı bozarsan nasıl bir cezanın seni beklediğini biliyorsun. Yokluğuyla kendini öldürmek mi? Yoksa onun yanında olmaya devam ederken onu ölüme itmek mi?

Mete: Söyledim ya it! Onunla görüşmeyeceğim bir daha!


Oradan ayrıldıktan sonra eve zar zor kendimi atabilmiştim. Bundan sonrası belli zaten. Onun hayatından çıkmak. En başından buna başlamamalıydım! Şimdi beni iğrenç biri olarak görüyor. Her şey onun için..

****

Saatlerdir ormanda yürüyordum. Adını seslenmekten boğazlarım acımaya başlamıştı. Ama yok lan işte! YOK! 

Telefonum çalmaya başlayınca hemen cebimden çıkardım. Adamlardan biri arıyordu.

-Mete bey. Telefonu kapalı olduğu için konumuna bakamıyoruz. Fakat adamlar ormana dağıldı aramaya devam ediyorlar.

Mete: Tamam. En ufak gelişmede hemen beni arıyorsunuz!

Telefonu kapattıktan sonra bütün gücümü kaybetmiş bir şekilde yere çöktüm. Kendimi tutmaktan tüm vücudum ağrımaya başlamıştı. Artık daha fazla tutamayacağımı anlayarak ağlamaya başladım. Tüm gücümle belki duyar diye adını seslendim. Fakat hiç bir ses yoktu..

Neredesin be ufaklığım?..




Continue Reading

You'll Also Like

11.9K 1.1K 41
Gözlerini ilk açtığında nasıl hissettiğini asla hatırlayamazsın. Gözlerini sonsuzluğa kapattığında da bu duygu hissedilmez gelir sana. Fakat şimdi, ...
788K 7K 21
"Bakışlarındaki isteğe daha fazla dayanamadım, ama bakışlarından çok altındaki asıl harikanın ıslak ve muhtaç isteğine dayanamadım." "Konuşmak yerin...
4.6K 360 22
Yarım kalan hikayelerin sebebi edilen vedalar mıdır? Vedaların hikayeleri bitirmesi gerekmez mi? Peki ya yine de bize umut veren nedir? Bir tutam aşk...
BERDEL By Büşra

General Fiction

3.3M 91.2K 48
Abisinin hayatının kurtulması için sevmediği daha da önemlisi tanımadığı bir adamla Berdel yapılmasına karar verilen Mira'nın hayatını okumaya var mı...