𝘋𝘌𝘈𝘙 𝘝𝘈𝘔𝘗İ𝘙𝘌🍷 |...

By jikookunbuzpateni

476K 38.7K 34.3K

"Kimsenin kanı bu kadar başımı döndürmemişti" "-... Ve kimsenin kanı için bu kadar direnmemiştim." -TAMAMLAN... More

~1~
~2~
~3~
~4~
~5~
~6~
~7~
~8~
~9~
~10~
~11~
~12~
~13~
~14~
~15~
~16~
~17~
~18~
~19~
~20~
~21~
~22~
~23~
~24~
~25~ (M) 🔥
~26~
~28~
~29~
~30~
~31~
~32~ (M) 🔥
~33~
~34~
~35~
~36~
~37~
~38~
~39~ (M) 🔥
~40~
~41~
~42~
~43~
~44~
~45~ (final)
🐰~Özel Bölüm~🐥

~27~

9.5K 766 527
By jikookunbuzpateni

"Sizin fantezinize sıçayım. Bu ne lan böyle."

Yoongi Taehyung'un gülerek söylediği şeylerle yüzündeki gülümsemeyi biraz daha büyüttü.

Jungkook yine mimik barındırmayan suratıyla Taehyung'a bakıyordu.

Bense, boynumdaki sargıyla arkadaşlarımın söylediği şeyler yüzünden kıpkırmızı suratla masaya bakıyordum.

Jungkook'un bıraktığı izler hala geçmemişti ve bir kurt tarafından saldırıya uğramış gibi gözükmemek için boynumu sarmaya karar vermiştik.

Hoseok bu olayla benim üzerime fazla gitmeme kararı almıştı. Ancak Taehyung bu durumdan oldukça eğleniyordu.

Yardım dilenircesine Jungkook'a baktığımda Jungkook omuz silkti.

O pek takılmıyor gibiydi.

"Yarın pikniğe gitmeye ne dersiniz?"

Hoseok'un konuyu değiştirme çabasına minnettar kalarak heyecanla bakışlarımı ona çevirdim.

Jungkook bununla ilgilenmiyormuş gibi oturduğu yerde gerindi.

"Ormana gideriz. Uzun zamandır birlikte dışarı çıkmamıştık."

Hoseok tekrar konuştuğunda Yoongi ve Jungkook'a döndüm.

"Siz de geliyorsunuz."

"Hayır."

Yoongi kesin bir dille reddettiğinde üçümüzde şaşırmıştık.

"Ama yarın hava çok güzel."

Hevesle konuşmuştu Taehyung.

Jungkook ona döndü ve sarı renkteki gözlerini kıstı.

"İşte bu yüzden olmaz. Yarın hava güneşli."

"Eee?"

Daha önce vampirlerin güneşli havadan hoşlanmadığını duymuştum ancak ayrıntısını bilmiyordum.

"Biz vampiriz. Vücudumuz güneşe tepki verir."

Jungkook'un yaptığı açıklamayla herkes başını sallamıştı.

"Bu size zarar verir mi?"

"Hayır. Sadece görüntümüz değişiyor."

Görüntüleri mi değişiyordu?

"Ne yani ucubeye mi dönüşüyorsunuz?"

Taehyung'un gülerek sorduğu soruyla Jungkook kaşlarını çattı.

"Sen gerçekten çok komik bir insansın. Gülmeyi sevseydim, emin ol gülmekten altıma yapmıştım."

Jungkook kaşları çatılı bir şekilde konuşmuştu.

Taehyung ise egolu bir tavırla gülümseyip olmayan saçlarını savurur gibi yapmıştı.

"Zarar vermiyorsa, sorun değil. Gidiyoruz. İtiraz istemiyorum."

Bu sefer konuşan bendim.

Jungkook kısaca Yoongi'ye baktı. Yoongi omuz silktiğinde Jungkook bize dönüp başını salladı.

Zaferle gülümsedim.

Ardından zilin çalmasıyla ayrılarak sınıflarımıza gittik.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Okul çıkışında Jungkook ile eve doğru yürüyorduk.

Sessizlik hakimdi. Ancak bir problemimiz yoktu.

"Beni kapının önüne kadar bırakmana gerek yoktu."

Jungkook evimin kapısında durduğunda gülümseyerek konuşmuştum.

Jungkook da gülümseyerek saçlarımı karıştırdı.

Kapıyı tıklattığımda açan kişi annemdi.

Annem benim yanımdaki Jungkook'u gördüğünde sıcak bir şekilde gülümsedi.

"Ah merhaba. Sen Jimin'in arkadaşı olmalısın."

Jungkook içten bir şekilde gülümsedi ve annemin önünde eğilerek selam verdi.

"Merhaba, Jeon Jungkook ben."

Annem tekrar gülümsediğinde kenara çekildi.

"İçeri geçmez misin?"

Jungkook kararsız bir şekilde bana baktığında sırtından ittirerek eve girmesini sağladım.

Jungkook ise hala utangaçca gülümsüyordu.

"Anne? Baba?"

Jungkook'un ağzından şaşkınlıkla çıkan kelimelerle bende şaşkın bakışlarımı salonumuzda oturan 2 yetişkine çevirmiştim.

Jungkook'un annesi ve babası içeride otururken gerçekten neden burada olduklarını sorguluyordum.

Jungkook'un da benden pek farkı yoktu.

"Ah, merhaba Jungkook."

Jungkook'un annesi konuştuğunda annem olayı anlamaya çalışıyor gibiydi.

"Şirketimizin yeni kimya mühendisi ekibi. İki kişiler ama tek kişilik dev kadro resmen. Çok donanımlılar."

Babamın dediği şeylerle Bay ve Bayan Jeon utançla gülümsedi.

Bizde hala şaşkındık.

En sonunda Jungkook'un kolunu parmağımla dürtükledim ve çekiştirdim.

"Biz odama çıkalım. Ödev... Ödevimiz var..."

Gülümseyerek söylediğim şeye Jungkook garip garip bakarken Bay ve Bayan Jeon muzip bir şekilde gülümseyerek bakmıştı.

Annem ise gülümsediğinde neye uğradığımı şaşırmıştım.

En sonunda odama çıktığımızda Jungkook şaşkınca bana döndü.

"Ben nereye düştüm böyle?"

Jungkook'un konuşması beni güldürürken bende konuşmakta çok gecikmemiştim.

"Bende onu sorguluyorum..."

Telefonumun çalmasıyla girdiğim transtan çıkıp telefonuma baktım.

"Efendim Hoseok?"

Telefonda gördüğüm isimle aramayı yanıtladım.

"......."

"Doğru, biz onu nasıl düşünemedik ya?"

"......."

"Üçümüzünde ehliyeti yok."

Dediklerimden sonra Jungkook kaşlarını çatmıştı.

"......."

"Jungkook'a sorarım. Belki onun vardır. Ondan sonra Yoongi'ye sorarız."

"........"

"Tamam. Yarın sabah 8 de."

Telefonu kapatıp Jungkook'a baktım.

"Jungkook küçük bir sorunumuz var. Arabayla gitmemiz gerekiyor ancak ehliyetimiz yok."

Jungkook'un kaşları gevşerken gülümsedi.

"Sorun değil ben kullanırım. Benim ehliyetim var."

Gülümsediğimde bana yaklaşarak belime kolunu sardı.

Benimde kollarım boynuna sarılmıştı.

Yaklaşıp dudağımı öpüp kısaca emdiğinde kollarım boynuna daha sıkı sarıldı.

"Güneşte nasıl görüneceğini merak ediyorum."

Yüzlerimiz fazlasıyla yakınken konuştuğumda gülümsemesi genişledi.

"Daha değişik görüneceğime emin olabilirsin."

Bu sefer dudaklarımızı birleştirip ona göre dolgun olan dolgun olan dudaklarımla alt dudağını sıkıştırdım.

Sırıtmıştı.

"Bunun sana zarar vermeyeceğine emin misin?"

Jungkook tekrar sırıttığında bende kıkırdadım.

Belimdeki ellerinden birini yanağıma çıkardı ve baş parmağı ile yanağımı usul usul okşarken geri kalan parmaklarıyla başımı sabitleyerek dudağıma diğerlerinden daha uzun ve ıslak olan bir öpücük bıraktı.

"Hep şu aptal filmler yüzünden oluyor. Güneşte yanıp kül olmuyoruz. Mümkün olduğunca güneşe çıkmıyoruz çünkü görüntümüz değişiyor. Onun dışında güneşin bize bir zararı dokunmuyor..."

İlk söylediği şeyle kıkırdadım.

Daha önce izlediğim filmlerin hepsinde vampirler güneşe çıktığında yanıyordu.

Jungkook yine yaklaşıp dudaklarıma öpücük koymuştu.

Üst dudağımı dudakları arasına alıp emdikten sonra hafifçe dişlerini sürttü.

Bir süre sonra geri çekildiğinde diliyle dudaklarımın üzerinden geçti.

Tamamen geri çekildiğinde yanağımı ve saçlarımı son kez öptü ve sarıldı.

"Gitmem gerekiyor. Seni saat 8 de alırım. Daha sonra Yoongi, Hoseok ve Taehyung'u alırız."

Başımı sallayarak onu onayladım.

"Seni seviyorum."

"Ben de..."

Jungkook'un balkona doğru ikerlerken onu kolundan tutarak durdurdum.

"Bu sefer kapıdan. Annem senin bir anda kaybolmanın açıklamasını yapmamı ister. Ve ben bunun açıklamasını yapamam."

Gülerek söylediğin şeyle o da gülmüştü.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Merhabaaaa. Biliyorum biraz kısa oldu ama diğer bölümde telafisini yapmaya çalışacağım. Üstelik diğer bölüm oldukça eğlenceli bir bölüm olacak... ;))

Nasılsınız?

Umarım bölümü beğenirsiniz...

Sizi seviyorum...  💜💙💚💛🧡❤️

(düşüyoruz kardeeeşş...)

Continue Reading

You'll Also Like

1.4K 112 21
Jimin: Bırak bu şehri, dünyanın herhangi bir yerinde saklansan bile seni bulacağım ve sana ölmek için yalvarana kadar işkence edeceğim Jungkook. Jung...
3.1K 423 9
İçindeki canavar onu gördüğünde ortaya çıkmak için ruhunun dört bir yanını adeta tırmalıyor, bir oyuncak misali istediğine kavuşmak için onunla oynuy...
10.1K 1K 29
[TAMAMLANDI] jisung ve felix olağanüstü şeylere bayılırlardı bir gün bir kütüpahanede gizli bir geçit bulurlar bakalım bu iki arkadaş Lee krallığın v...
22K 710 55
Lara vampirlerden nefret eden bir kızdı. Efe ise Laraya aşık bir vampir. ~Hikaye Laranın Efeden kaçmak için bir dağ evine gitmesiyle başlıyor.~ •Tabi...