GÖKKUŞAĞI

By kmsrl78

635K 35K 4.9K

Romantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak... More

🌈1 /G ⭐
🌈2/G⭐
🌈3/G⭐
🌈4/G⭐
🌈5/G⭐
🌈 6/G ⭐
🌈7/G ⭐
🌈 8/G ⭐
🌈9/G ⭐
🌈 10/G ⭐
🌈 11/G ⭐
🌈 12/G ⭐
🌈 13/G ⭐
🌈 14/G ⭐
🌈 15/G ⭐
🌈 16/G ⭐
🌈 18/G⭐
🌈 19/G ⭐
🌈 G/20⭐
🌈G /21⭐
🌈 G /22⭐
🌈 G/23⭐
🌈 G/24⭐
🌈 G /25⭐
🌈 G /26⭐
🌈 G /27⭐
🌈 G/28⭐
🌈 G /29⭐
🌈 G /30⭐
🌈 G/31⭐
🌈 G /32⭐
🌈 G /33⭐
🌈 34/G ⭐
🌈 35/G ⭐
🌈 G /36⭐
🌈 37/G ⭐
🌈 38/G ⭐
🌈 39/G ⭐
🌈 G /40⭐
🌈41/G ⭐
🌈42/G⭐
🌈43/G⭐
🌈44/G⭐
🌈45/G⭐
🌈46/G⭐
🌈47/G⭐
🌈48/G⭐
🌈49/G⭐
🌈 50/G⭐
🌈51/G⭐
🌈52/G⭐
🌈53/G⭐
🌈54/G⭐
🌈55/G⭐
🌈56/G⭐
🌈57/G⭐
🌈58/G⭐
🌈59/G⭐
🌈60/G⭐
🌈61/G⭐
🌈62/G⭐
🌈63/G⭐
🌈64/G⭐
🌈65/G⭐
🌈66/G⭐
🌈67/G⭐
🌈68/G⭐
LÜTFEN OKUYUNUZ/ÖNEMLİ!

🌈 17/G⭐

11.7K 543 44
By kmsrl78

Keyifli okumalar

Gökkuşağı Yıldız

Martin böyle bir teklifle geldiğinde ne yapacağımı şaşırdım ve ona baktım.

"Bence sahneye sadece sen çıkmalısın?"

Ne kadar onun yanında olmak istesem de doğru olmayacağını tahmin ediyordum.

"Lütfen, sadece yanımda ol." dediğinde bir süre düşündüm. Ve uzattığı elinden tuttum. Herhangi bir şey olmazdı umarım.Sahne dediğim yer küçük bir yükseklikti ve ayarlanmış bir mikrofon vardı. Elimi sıkıca tutup mikrofonun önüne getirdi. Bir kaç denemeden sonra konuşmaya başladı.

" Herkese iyi akşamlar, Türkiye'de ki ilk sergim de beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. İki tane baş resimimiz var. Ve birisini yaparken yardım aldığım kişi yanımda gördüğünüz güzel kadın." dediğinde gözlerim büyümüştü. Herkesin bakışları bizdeyken bir yere saklanmak istiyordum. Bir anda bir kaç kişinin alkışlamasıyla herkes alkışlamaya başlamıştı.

" İkinci resimimiz serginin sonuna doğru gösterilecek şimdiden iyi eğlenceler. "

Yardımıyla sahneden indikten sonra ona döndüm.

"Böyle yapacağını söylememiştin.."

"Bir anda gelişti, rahatsız mı oldun?"

"Hayır sadece utandım."

Yüzüne kocaman gülümseme yayılıp yanağımdan sıktı.

"Utanınca da güzelsin."

Bu kaçıncı iltifatıydı bilmiyordum. Neden böyle davranıyordu onu da bilmiyordum. Tam bunu soracakken biri kolundan tuttu.

"Ata Martin Bey sizi Türkiye'de görmek çok güzel."

"Teşekkür ederim."

"Sizinle resimleriniz hakkında konuşmak isterim."

"Tabi konuşalım... Uğrarım yanına." son iki kelimesini bana dönerek söylemişti. Göz kırpıp yanımdan ayrıldığında bayılma kıvamına gelmiştim.

"İkra birinin bana şey dediğini hatırlıyorum, bizim aramızda bir şey yok. Gerçekten yokmuş."

Dicle'nin sesiyle irkilip arkamı döndüm. Dediklerine son anda anladığımda kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Yok zaten."

"Sana inanmıyorum Pembe, nasıl yok ya?"

İkra'nın cırtlak sesiyle kulağımı kapattım.

"Bağırmasana."

"Ne ama, hala bir şey yok diyorsun, adam senin elinden tuttu, sahneye çıktınız, resimi birlikte yaptığınızı söyledi. Daha ne olsun?"

"Off!" diyerek yanaklarımı şişirdim ve geldiğimiz masaya geçtim.Mina yoktu. Etrafıma bakındığım da Martin'i, Leyla ve Berk'le konuşurken gördüm. Bakışlarım onlardayken Leyla'nın bana baktığını farkettim ve yutkunup kafamı çevirdim.

"Berk gelmiş, konuştunuz mu?"

"Hayır şimdi geldi yanlarına Martin gitti.Çok samimi konuşuyorlar." diyerek cevapladı İkra.

"Sen bilmiyor musun?"

"Neyi?"

Kafamı geriye atıp derin bir nefes aldım. Belli ki Berk söylememişti.

"Berk ve Martin kuzen, yanında ki kızda Leyla, Martin'in kardeşi."

"Sen ciddi misin?" diyerek tepki vermişti.

Kafamı olumlu bir şekilde salladığında bakışları kırgınlaşmıştı.

"Bende ben çağırıyorum diye geliyor sanmıştım. Meğersem kuzeniymiş, söylememişti."

Omzunu sıkıp ona gülümsedim.

"Belkide sen çağırdığın içindir, çünkü araları pek iyi değildi."

"Sen bu kadar şeyi nereden biliyorsun?" Dicle'ye dönüp gülümsemeye çalıştım.

"Karışık bir durum, belki bir ara anlatırım."

"bence de anlatmalısın." dediğinde gülümsedim.

"Buraya geliyorlar." diye mırıldandı İkra.

Masaya geldiklerinde Leyla bana yönelmişti.

"Merhaba Gökkuşağı abla."

"Merhaba canım." deyip sarılmıştım. Berk'te, İkra'ya sarılmıştı.

"Nasılsın canım."

"İyiyim Berk sen." İkra'nın kırgın sesi o kadar belli oluyordu ki fark etmemek imkansızdı.

"Bir şey mi oldu?"

"Martin'le kuzen olduğunu söylememiştin."

"Söylemek hiç aklıma gelmedi, üzgünüm." dediğinde ne kadar gerçekçiydi bilmiyorum.

"Bu arada kuzenim, Martin'in kardeşi, Leyla."

Leyla her zamanki sıcak kanlılığıyla gülümseyip İkra'ya yaklaştı.

"Sen de Berk abinin konuşup bitiremediği İkrasısın." dediğiyle hepimizde kocaman gülümseme oluşmuştu. Berk boğazını temizleyip Leyla'ya döndü.

"Bunları konuşmuyorduk Leyla."
Leyla omzunu silkip Dicle'ye döndü. İkisi de tanıştığında bakışlarım Martin'i arıyordu.

"Bu arada Gökkuşağı, Ata ile evli olduğunuzu sanıyorduk." duyduklarımla bakışlarım Berk'e döndü.

"Üzgünüm, Martin öyle bilinsin istedi." diyerek omuz silktim. İkra ve Dicle bana baktığında gözlerimi kapattım.

"Of öyle olması gerekti, bakmayın öyle."

"Gerçekten inanamıyorum, neler sakladın bizden."

"Sanırım bu durumdan Gökkuşağı'yı kurtarmalıyım." bileğimden tutulmamla Martin'in göğsüne çarpmam eş zamanlı oldu.

"Ve siz de burada konuşmak yerine resimlerin tadını çıkarın." diyerek bileğimi bırakmadan yürüttü.

"Bu neydi şimdi?"

"Çok zor bir durumda gibiydin."

"Senin söylediğin yalan yüzünden olabilir." dediğimde duraksadı ve hafif bana dönerek kaşını kaldırdı.

"Üzgünüm böyle bir durumda bıraktığım için, rahatsız olduğunu bilmiyordum."

"Hayır hayır rahatsız değildim... Sadece kötü oldum. Hem bizimkilere söylemediğim için hemde Leyla'ya falan yalan söylediğimiz için."

"Ha yani benimle evli olma düşüncesi kötü değil."

"Hayır neden olsun ki sen hem yetenekli hem yakı-" söylediklerimle hızla ağızımı kapattım. Martin'in gözleri keyifli bir hal alıp güldü. Ağzımda ki ellerimi tutup aşağı çekti.

"Çekinme lütfen, devam et." dediğinde bir adım bana yaklaşmıştı. Karnına vurup geri çekildim.

" Tek konumuz bu mu şimdi? "deyip arkamı döndüm ve ilerledim. Bir süre sonra kolumdan tutulmamla geri çekildim.

" Seni bilmem ama benim tek konum bu? "

" Martin bırakır mısın? İnsanlar bize bakıyor. "

Martin beni tuttuğunda tam ortada kalmıştık. Ve bir çok göz bizim üzerimizdeydi.

"Kim bakarsa baksın umurumda değil."

"Kendi geceni kötü mü bitirmek istiyorsun."

"Hayır."

"O zaman ne istiyorsun?"

Bir süre bana baktı. Sonra kafasını kaldırıp benim arkama baktı ve kafasını eğdi. Ne yapmaya çalıştığına anlam veremesemde bekledim.

"Dans edelim mi?" dediğinde etrafı dans müziğinin sesi yayılmıştı.

"Ya iyi misin?"

"Evet hemde hiç olamayacak kadar." elimden tuttuğunda dans pozisyonuna geçmiştik.

"Delisin sen yaa, resim sergisinde dans etmek de ne?"

"Benim sergim her zaman farklı ve güzeldir, ama bugün ki daha güzel." diyerek yüzünü bana eğmişti.

"Çok iddialısın."

"Her zaman." dediğinde beni yere eğip hızlıca kaldırmıştı. Nefes nefese göğsüne çarptığımda yüzlerimiz çok yakındı.

"Ben senin için özel birimiyim?"

"Anlamadım." dediğinde gülümsedim ve başımı daha cesur kaldırdım.

"Mario sana aşık adam dedi, kim o şanslı?" dediğim de şaşkınca bana baktı.

"Sen nasıl?"

"En üst seviye İtalyanca biliyorum."

"Ama hiç belli etmedin?"

"Gerek görmemişimdir." dediğimde boğazını temizledi ve elimi bıraktı.

"Dans için teşekkür ederim." diyerek arkasını döndüğünde ona doğru adımladım.

"Sorum, cevaplanmadı."

"Sonra cevaplarım." diyerek uzaklaştı. Derin bir nefes alıp bizi izleyen insanları es geçtim kendi yaptığım resimin önüne gittim. İnsanlarda baktıkları resime geri dönünce ortam normal bir havaya bürünmüştü. Resimimi incelerken yanıma biri geldi.

"Güzel danstı." dediğinde adama döndüm. Uzun boylu, sarı saçlı ve yeşil gözlüydü. Çok kalıplı değildi ama zayıfta değildi.

"Teşekkür ederim." dediğimde resime bakmak yerine bana bakıyordu.

"Ve güzel resim." resime bakmadam bunu söylemesi ne kadar doğruydu.

"Öyle." diye mırıldanıp tekrar resime baktım.

"Ressam ne anlatmak istedi acaba?" bu sefer resime döndüğün de ben ona baktım. Omuzumu silktim.

"Bilmem."

"Oysa ki resimi yapan sizsiniz diye biliyordum."

"Yardımcı oldum diyelim."

"Emin misiniz?" dediğinde sadece kafamı salladım.

"Her siyahın içinden bir renk çıkar, o renk çıkınca siyah özgür kalır ama kısa süreliğine çünkü siyah onu ele geçirmiştir, renkler kısa süreliğine can verir." arkamızdan gelen sesle ben kıpırdamazken yanımda ki adam dönmüştü.

"Ressam bunu anlatmıştır." diyerek sonunu tamamladı.

"Bu durumda siz siyah siz de renkler oluyorsunuz." adam bir bana bir Martin'e baktı.

Ben cevaplamayıp resime tekrar döndüm. Tuvalı kırmızıya boyayıp içine kelebek çizmiştim, kelebek simsiyahken etrafına gökkuşağının renklerinden dalgalı çizgiler çizmiştim. Kelebek kısa ömürü simgeliyordu.

" Aksine bizim renklerimiz uzun sürecek."

Sesimi çıkarmadığım söylediği şeylere şaşırmadığım anlamına gelmiyordu.

"Gerçekten anlamlı bir resim olmuş."

"Teşekkür ederiz." diye cevap verdiğinde adam yanımızdan gitmişti. Martin yanıma geldiğinde ona bakmadım.

"Bana kırgın mısın?"

"Hayır neden ki?"

"Soruna cevap vermeden gittim."

"Zor bir soru değildi ama, umurumda değil."

"Umurunda değil mi?"

"Yani, sonuçta senin özelin anlatmak zorunda değilsin."

"Hala anlamıyorsun değil mi?"

Belki de anlıyorumdur ama böyle bir şey olsun istemiyorumdur.

"Neyi?" öylesine sorduğum soruyla derin bir nefes alıp elimden tuttu.

"Gel benimle."

"Sende iyi alıştın elimden tutup çekmeye." yine bir elimden tutulup çekildiğim dakikalardı.

"Bir kere tuttuğum eli kolay kolay bırakmam." dediğinde derin bir nefes almıştım. Yine ortaya geçtiğimizde elimi bırakmıştı.

"Ayrılma bir yere."

Sahne olan kısıma geçip eline mikrofonu aldı.

"Umarım bu geceniz güzel ve etkili geçmiştir... Şimdi son resimimi sergileyip geceyi yavaş yavaş sonlandıracağız."

Konuşurken arkasına Mario geçmişti, geceden beri farketmediğim arkasında ki duvarda beyaz çarşaf örtüsüydü. Merakla beklerken herkes sahnenin önüne toplanmıştı.

Martin arkasına dönüp kafasını eğdiğinde Mario örtüyü çekmişti. Gördüğüm şeyle şoka girmiştim. Ama bu nasıl olurdu? Neden böyle bir şey yapmıştı?.. Düşününce cevabı çok netti.

Bir çok kişinin bakışı bendeyken kafamı iki yana sallayıp salonun çıkışına yöneldim.

~~~~~

Bölümü nasıl buldunuz? Yorumlarınızı ve voteleri bekliyorum.

Takipte kalın...
Sevgiyle kalın. 🌈♥️

Continue Reading

You'll Also Like

315K 18.6K 6
Nisa'nın bir iş çıkışı durakta otobüs beklerken eski eşini kanlar içinde görmesi ile hikayeleri tekrardan başlar... Yanlışlıkla olan "tesadüfler" baz...
336K 29.3K 27
Seha Bey bir ayağını öne atıp ona dengesini vererek şöyle bir durdu. Leyla'yı kısacık üstün körü süzdü. Rahatsız eden bir bakış değildi ama olmasa da...
22.1M 899K 116
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geç...
137K 10.6K 17
"Abin falan dinlemem. Eğer o odaya gelirsem, sabaha kadar çığlık attırırım sana."