Rüya (Kitap Oldu)

By Ezelalkaymaz

14.5K 757 367

"SAÇMALIK."diye bağırdı Akın. Söylememeliydim işte. Henüz tam iyileşmemişken ona bunu söylememeliydim. "Rüya... More

TANITIM
Rüyanın Başlangıcı
Duymadığım İsim
Alışılmışın Dışı
Kötü Hisler
Huzuru Aramak
Uyanmam Gerek
Karmakarışık İşler
Korkunç Korku
Umulmadık Heyecan
Sonsuz Dostluk
Yeni Başlangıçlar
Kuvvetli İnanç
Kendin Ol
Fazla Mutlu
İstenmeyen Duygular
Yeniden Uyanış
Karışık Düşünceler
İmkansız Hayatlar
Güçsüzlükten Alınan Güç
Yemin
Kafa Ev
Sana Aşığım
Yıldız Olacaksın
Baba
Ruhumdaki Yankı
Gökyüzündeki Yıldızlar
Geçici Veda
Bir Mucize Olsun
RÜYA KİTAP OLUYOR
Son
Veda

İstenmeyen His

469 23 9
By Ezelalkaymaz

Sen örterken gecemin karanlığını ışığınla,benden karanlığı sevmemi bekleme...


Bölüm 9

Hayır hayır hayır. Eğer kendi resmini görmüş olsa, bunu bana söylerdi. En azından bildiğine dair bir işaret gösterirdi değil mi ?

Acaba düşürdüğüm yerde kalmış olabilir miydi ?

Eğer kalmışsa bile çoktan ya çöp kovasını boylamıştı ya da un ufak olmuş her bir parçası ayrı bir yere dağılmıştı.

Benim Rüya ile kesinlikle konuşup bir şeyler öğrenmem lazımdı.

Ama nasıl bulacaktım ?

Tekrar bana gelmesini beklemek saçmalık olurdu çünkü asla geri gelmezdi.
Soluğu  Akın'ın odasında aldım.

Hala uyuyordu. Bir an uyandırıp uyandırmamak arasında gidip gelsem de konunun ciddiyetinin farkına vardım ve Akın'ın üstüne atladım.

Ne yani biraz onu düşündüm diye kibarca dürtüp uyandıracak değildim ya.

"Allahuekber. Boğuluyorum lan."

Akın gözlerini dalgalı gibi açmış hala olayı çözmeye çalışıyordu. Ben yavaşça yatağında yana kaymış kendine gelmesini bekliyordum.
Gözleri hızla bana döndü ve "Ulan manyak mısın sen? Psikopat adam ya ölseydim. Uyuyan bir insanın üstüne atlar mı insan? Hiç mi düşünmedin bu çocuk 85 kilo ağırlığı kaldıramaz."deyince sözünü kesip "85 değil 68 abartma."diye düzelttim onu. O ise daha çok sinirlenip "Aptalsın sen oğlum. İnşallah beni öldürmeye kast edecek kadar önemli bir konu için uyandırmışsın. Aksi takdirde sonucuna katlanırsın."dedi.
Yatakta hafifçe dikleştim.
Akın da komidinin üstünde duran bir bardak suyu aldı ve tek dikişte bırakıp yerine koydu.

"Çok önemli bir sorunumuz var."dediğimde Akın esnedi ve tekrar bana döndü.
"Seni dinliyorum."dedi bir psikolog edası ile.
Aslında şu an bu hali ile dalga geçip gülmem gerekiyordu ama zihnim hiçbir şekilde buna izin vermiyordu.
"Benim Rüya'ı çizdiğim portreyi hatırlıyor musun?"dediğimde beni onaylarcasına başını salladı.
"Onu kaybettim."dediğime Akın'ın kaşları o kadar çatıldı ki bir an gözleri ile birleşecek sandım.

"Sen sırf bu yüzden mi uyandırdın beni?"dedi sinirle. Ben de onun aksine sakinliğimi koruyarak konuyu anlatmaya devam ettim.
"O gün resimlerimi düşürdüğüm gün çantanın içinde o portrede vardı. Ama Rüya bugün düşürdüğüm eşyalarımı getirdiğinde içinde yoktu. Sen sormadan söyleyeyim odamda da değildi."

"Belki orda kaybolmuş ve şimdi çoktan yok olmuştur."dedi Akın daha önceden düşündüğüm şeyi.

Derin bir nefes verip "Bunu ben de düşündüm. Ama ya Rüya görüp almış ve bana geri getirmemişse? Kız beni psikopat ve sapık biri olarak aklına kazıyacak. Ve ben o resimi bulmazsam eğer kafayı yerim kanka."dedim.

Akın'ın kaşları hala çatıktı ama bu defa sinirden değildi. Bir şey düşünüyordu.

"Nasıl bulacağız bu kızı biz Akın? Adı dışında bildiğimiz hiçbir şey yok. Bulmamız neredeyse imkansız. Kafayı yemek üzereyim."

Akın bir anda yerinden sıçradı ve heyecanla konuşmaya başladı.

"İmkansız denen şey benim doğamda yok kanka. Aklıma muazzam bir fikir geldi."
Bu defa ben de heyecanla ona döndüm ve söylediklerini dinlemeye başladım.

"Şimdi benim polis bir arkadaşım var. Daha bu yıl göreve başladı ama bize yardımcı olacaktır. Sen şimdi gidip kızın polis deyimi ile 'robot resmini' çiziyorsun. Ben de bunu Mert'e ,yani arkadaşıma veriyorum. Ve eğer kabul ederse bir kaç saate elimize işe yarar bildiler geliyor."

İçimdeki umut  ışığı tekrar yanmaya başlarken ben yataktan kalktım. "Ben resimi çizmeye gidiyorum. Sen de şimdi ara. Umarım kabul eder çünkü başka şansımız yok."deyip hızla odama geçtim.

Kalemlerimi ve kağıtları masanın üstüne koydum ve ardından o büyülü yüzü resmetmeye başladım. Ben çizime yeni başlamıştım ki  içeriden Akın'ın konuşma sesleri gelmeye başlamıştı bile.
Umarım bu plan işe yarardı da ben de üstümdeki bu ağır yükten kurtulurdum.


Yaklaşık bir saat sonra resmî çizmeyi bitirmiş ve Akın'ın odasına gitmiştim. Akın yatağımda oturur vaziyetteydi ve bilgisayarı ile uğraşıyordu. Yatakta yanına geçtim ve bilgisayar ekranına bakmaya başladım. Gördüğüm şey ile hem şaşırdım hem de gülmeye engel olamadım.

Akın Yüsra'nın sosyal medya hesabındaydı. Benim varlığımı hiç umursamadan her fotoğraftaki yorumları tek tek okuyor ,yorum atanların profillerini kontrol ediyordu.

"Oğlum kafayı mı yedin sen? Kızı stalklamak nedir ya?"

Akın kaşları çatık halde bilgisayar ekranına bakmaya devam ediyordu.

"Bunu hiç gözüm tutmadı. Her fotoğrafın altına yorum atmış. İşin tuhaf tarafı Yüsra gelen her yoruma cevap verirken bir tek bunun yorumlarına cevap vermiyordu. Garip."

Bilgisayarı dizlerinden çekip kapattım ve kenara koydum.

"Ne yapıyorsun sen kanka ya. Ne güzel bulacaktım o çocuğu."diye yakınmaya başladı.

Karşımdaki umutsuz vakaya başımı sallayarak karşılık verdim.

Hala elimde tuttuğum resimi ona uzattım.

"Umarım arkadaşın kabul etmiştir."dedim merakla.

"Ben o kadar dalmışım ki Yüsra'ya sana haber vermeyi unuttum ya."deyince birden kabul etmemiş olma düşüncesi sardı bedenimi.

Akın,yüzümdeki ifadeyi anlamış olacak ki konuşmaya başladı.

"Tedirgin olma hemen. Arkadaş çevremi hep mükemmel insanlarla oluştururum biliyorsun. Tabi ki de kontrol etti. Resimin fotoğrafını çekip atacağım ona birazdan. Sabaha bilgiler elimizde olur."

Birden kalkıp sevinç dansı yapmak istedim ama yıllar boyunca Akın'ın ağzına düşeceğime sevincimi içimde yaşadım.

"Al hadi resim burda. Hemen çek at."dedim heyecanla.

Akın elimdeki resimi alıp önce bir inceledi. Ardından telefonunu çıkardı ve fotoğrafını çekti.

"İş tamam. Şimdi geriye sadece uyumak kaldı. Çünkü  bir dakika daha uyanık kalacak mecalim yok."

"Çok sağol kanka."
"Bunu karşılıksız yaptığımı düşünme sakın."
Dediği şeye güldüm.
"Yarın akşam. Aynı mekan. Adana kebap benden tatlıya karışmam ona göre."dedim.

Ellerini yumruk yaptı. Göğsünün ortasına iki defa yavaşça vurdu ve zafer işareti yaptı. Bu bizim anlaştık deme şeklimizdi. Aynı şeyi ben de tekrarladım ve odama geçtim.


Güneş... Tüm sorunların geride kaldığı,yepyeni bir günün habercisi.
Güneş ışıkları gür kirpiklerimi aşıp gözlerimin içine sızmaya başlamıştı. Gözlerim çok kamaştığından ve güzel bir rüyanın ortasında olduğum için yatakta yüzü koyun bir şekilde döndüm ve çoktan bozulmuş olan rüyamı zorla sürdürmeye çalıştım. Tam Rüya'ya dalacaktım ki uyanmıştım. Hep senin suçun bunlar Güneş.

Rüya.

Aklıma gelen şeyle az önce açmamak için direndiğim gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Hızla yataktan kalktım ve tekrar Akın'ın odasına ilerledim. Kapıyı hızla açtım. Akın küçük bir çığlık atıp giymek üzere olduğu pantolonu önüne tuttu.

"Oğlum sen hiç nezaket ,saygı nedir bilmez misin? Hadi onları geçtim kapı ne için vardır lan. Çalıp girsene odaya. Artık namusum konusunda endişelenmeye başladım."

Gülüp içeri girdim. Ben arkamı döndüm ve Akın'ın giyinmesini bekledim. Kısa bir süre sonra "Bakabilirsin."deyince ona döndüm.

Vücudunu şöyle bir alıcı gözü ile süzdüm. Yaptığım şey sadece şakasını devam ettirmekti.
Bakışlarımı farketmiş olacak ki gözlerini gözlerime kilitledi.
O sırada ona göz kırptım. "Aslında hiç fena değilsin."dediğimde yatağının üstündeki yastığı bana fırlattı. 

Ardından durup o da benim yaptığım şeyi tekrarladı.  "Senin de giderin var aslında ama kusura bakma benim başım bağlı koçum. Benim gibi birini kapmamış olmaları şaşırtıcı olurdu zaten. Şansına küs."

"Kim kapmış seni acaba?"diye alayla sordum.

"Yüsra...Kalbimi kaptı.  Tüm benliğim artık onun ellerinde."

Başımı sallayıp güldüm. Yatağa oturdum ve saçlarını tarayan Akın'a bakışlarımı diktim.

"Bir haber var mı?"diye sordum çok heyecanlı görünmemeye çalışarak. Akın istifini bozmadan konuşmaya devam etti.

"Evet var. Tüm bilgileri  bende. Sen hemen hazırlan gidiyoruz. Detayları yolda anlatırım. "

O cümlesini bitirir bitirmez odadan bir hışımla çıktım ve hemen duş almaya gittim.



"Rüya Sancak. 20 yaşında, konservatuar bölümü öğrencisi. Annesi ile beraber yaşıyor. Bir de kardeşi var. 8 yaşında. Babası Rüya 8 yaşındayken kayıplara karışmış. Nedenini kimse bilmiyor. Aslında zengin sayılacak kadar iyi maddi durumları ama o bir kafede part time garsonluk yapıyor. Biz de şimdi o kafeye gidiyoruz. Hesaplamalarıma göre yaklaşık bir saat sonra işe başlayacak."

Ben verdiği her bilgiyi beynime tek tek kazıdım.
"Burdan sağa dön. 100 metre ilerde bir yol ayrımı var ordan da sağa dön. Baştaki ilk kafe."
Akın bana yolu tarif ederken benim içimi müthiş bir heyecan kaplamıştı.

Sonunda kafeyi bulduk ve içeri girdik. 

Ben nefes alamayacak kadar heyecanlıydım. Hala onun varlığını tam anlamı ile kavrayamamış gibiydim.

Masalardan birine oturduk ve beklemeye başladık. Rüya'nın gelmesine henüz vardı. Akın da bize kahvaltı istetti.

Kahvaltımız bitmek üzereyken heyecanım artıyordu.

"Çok tedirginim. Eğer resim ondaysa ne diyeceğim bilemiyorum. Çünkü o ben-."

"Geldi."

Hızla arkamı döndüm ve bakışlarımı kafenin dışına çevirdim. Rüya siyah bir arabanın önünde bekliyordu.

Birden şoför koltuğundan bir adam indi ve Rüya'ya doğru ilerledi. Ona vardığında her iki elini de tuttu. Karşısındaki adam ona bir şeyler anlatırken Rüya gülen gözleri ile adamın gözlerini esir almıştı. Bir müddet konuştuktan sonra adam eğilip Rüya'nın yanaklarını  öptü.

O an resmen içim gitti. Şu an bulunduğum yerde küçük bir çocuk gibi hıçkırarak ağlamak istedim.

Ardından Rüya da adamın yanaklarına bir öpücük kondurdu ve sarıldılar. Bir müddet sarılı kaldıktan sonra da adam arabaya bindi ve Rüya gözden kaybolana kadar arabayı izledi.

Neydi bu kalbimin ortasındaki saçma sapan ağrı? Mümkün müydü kalbin bu denli sızlaması. Alışık değildim fiziksel olmayan acılara ama böylesi çok garipti...




••••

Se laaam laaaar. Nabersiniz? Of tek oturuşta bayağı bir yazdım ama eğlenerek yazdım. Umarım siz de keyif almışsınızdır😘
Hepinize keyifli okumalar. Umarım beğenirsiniz. Düşüncelerinizi yorum olarak atmayı unutmayın ❤️❤️❤️

Continue Reading

You'll Also Like

YUVA By _twclr

Teen Fiction

778K 38K 50
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
1.8M 63.9K 57
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
109K 3.3K 37
Defne Öztür genç kız olma çağlarında ailesini kaybetmiş amcasının ve yengesinin yanında büyümüş ancak kolay bir büyüme olmamıştı fakat Mert Alparsla...
25.5M 906K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...