KALBİMİN SAHİBİ

By ALared1

56.3K 1.4K 97

İçimdeki yanan yangını daha da alevlendirmiş. Kalbimin ritminin artmasına neden olmuştu. Dudaklarıma bıraktığ... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
61. Bölüm
Bölüm 62
Bölüm 63 (FİNAL)
Bölüm 64 (FİNAL 2)

Bölüm 5

1.6K 55 3
By ALared1

"Buna sen karar veremezsin" diye bağırdım Merih'e konuşma fırsatı tanımadan. 

"Sen konuşma ufaklık " deyip tersledi. 

"Sen kime ufaklık diyorsun be " diyerek Merih'in arkasından önüne doğru adım attım.   Merih araya girerek "Sen içeri gir Nehir bu bizim meselemiz" dedi. 

"Hayır gitmeyeceğim kavga etmenizi istemiyorum " dedim. Merih'e dönerek. 

"Küçük sevgilinin arkasına mı sığınacaksın Merih ?" 

Uygar fazla oluyordu artık.  Merih'in sıktığı yumruğunu tuttum.  "Sakın yapma " sesim oldukça fısıltı halinde çıkmıştı.

"Merih bak küçük sevgilin çok üzüldü birazdan gidip annesinin kucağında ağlayacak"

Uygar fazlasıyla sınırını aşmıştı. Benim annem ben küçükken ölmüştü. Bunu başkasının ağzından duyunca beynim sarsıldı. Kalbim çok acıdı ama ne fayda annem yoktu. Babamda çok uzaklardaydı. Ve kendimi o an orda çok yalnız hissetmiştim. Kafamı kaldırıp Merih'in yüzüne baktım. Annemin olmadığını biliyordu. Ve üzgün olduğu yüzünden belliydi. Bana doğru gelip kolumu tuttu. "Sorun yok " deyip arkamı dönüp yürümeye başladım.

Hiçbiri umrumda değildi. Kavga etsinler dövüşsünler umrumda değildi. Bu okula geldiğim güne lanet olsun. Babamla konuşup İzmir'e geri dönecektim. Yalnız başıma yaşardım. En azından eski okulumdaki arkadaşlarımla görüşürdüm. 

Yavaş adımlarımı hızlandırdım ve koşmaya başladım. Deli gibi yorulana kadar koşmak istiyordum.  Annemin yokluğunu hissetmek daha da canımı yakıyordu. Hayatta insanın ailesinden başka önemli ne olabilirdi ki ? Ben annemi kaybettiğimde çok küçüktüm. Ama babam hiçbir zaman onun yokluğunu hissettirmemişti. Beni büyütüp bu yaşıma getiren babamdı. Onun hakkını hiçbir zaman ödemeyezdim. 

Cebimden çıkardığım telefonumla babamı aradım. Telefonu açtığında ağlamamı engelleyememiştim. Babam endişeli bir şekilde ne olduğunu sorarken İzmir' deki arkadaşlarımı özlediğimi ,yeni okulumu hiç sevemedeğimi söyledim. 

Yoğun ısrarlarım sonucu yalnız yaşayabileceğimi söylerek babamı ikna etmiştim. Evet İzmir'e geri dönme zamanı ,bu kadar Balıkesir anısı benim için yeterliydi.

Eve vardığımda kendimi odama kapatmıştım. İki saat boyunca yatağımda tavanı izleyerek düşüncelerim arasına dalmıştım. 

Odamın kapısının açılmasıyla Elif'in sesini duydum.

"Olanları gördüm ve çok üzüldüm seni merak ettim." dedi

Yatakta doğrulup Elif'e baktım. Çok naif samimi bir kızdı. Ve iyi ki Elif'le arkadaş olmuştum.

"Elif bunları konuşmayalım" dedim.

Elif beni dinlemeyerek devam etti.  " Sen gittikten sonra olanlara inanamazsın , Merih'le Uygar birbirine girdi. Yumruklar konuştu ." dedi. 

"Merih iyi mi ?" diye sordum. 

"İkisi de fena hasarlı" deyip kıkırdadı. 

Telefonumu elime alıp iyi olduğunu sormak için Merih'e mesaj yazdım. Merih bana 3 mesaj yollamıştı ama hiçbirini görmemiştim. İyi misin, gelmemi istermisin ,bana lütfen bir şey söyle gibi mesajlar yazmıştı. 

"Ve Merih Uygar'a anneni kaybettiğini söyledi. Uygar pişman olmuş gibiydi yüzü değişti resmen."

"Ne pişman olması Elif o hayvanın duyguları mı var? " dedim sinirle. Çok geçmeden Merih'ten cevap geldi. 

"Ben iyiyim sen nasılsın?"

"İyiyim merak etme Elif yanımda " 

"Tamam konuşmak istersen ben burdayım."

"Teşekkür ederim." deyip telefonu komodine koydum. 

"Elif babamla konuştum ,İzmir'e geri dönüyorum." dedim.

"Ama neden gidersen ona istediğini vermiş olacaksın." 

"Elif hiçbiri umrumda değil , sessiz sakin bir hayat istiyorum sadece." dedim Anneannem ve dedemle de bu konuyu konuşmuştum. Üzülmüşlerdi ama fazla ısrar etmediler.

"Merih ne olacak? O da senden hoşlanıyordu" dedi

"Onu yarı yolda bırakmam ama belkide böylesi daha iyi arkadaşıyla benim yüzümden arası bozuldu. O da zaten beni zamanla unutur."

"Nehir sen benim en iyi arkadaşımsın zor zamanlarımda hep yanımda oldun. Sana çok teşekkür ederim." deyip sarıldı. Gözleri dolmuştu ve birazdan ağlamaya başlardı.

"Sende benim en iyi arkadaşımsın her şey için teşekkür ederim. " Onu özleyecektim ve aynı zamanda Merih'i de .

Belki birdaha onları göremeyecektim. Ama iyi ki hayatıma girdiler. Benden ayrılıp konuşmaya başladı. 

"Ne olursa olsun kendine çok dikkat et arkadaşım" dedi gülümsemeye çalışarak.

"Sende kendine çok dikkat et " deyip gülümsedim.

"Ne zaman yola çıkıyorsun?" 

"Yarın akşam otobüse bineceğim." dedim . 

Odamın penceresinin önünden gelen sesler yüzünden uyanmıştım. Cama taş atıp bağıran biri penceremin önündeydi. Korkuyla penceremin önüne yaklaştım aşağıda biri vardı. Ve gördüğüm kişi kesinlikle oydu.  Camı açıp aşağı doğru eğildim.

"Ne yapıyorsun evimin önünde?" Deyip kızdım.

Uygar ayakta duracak halde değildi ve olduğu yerde sallanıp duruyordu. 

"Sende gelsene burası çok güzel " deyip kahkaha attı. Evet sarhoştu ve Merih'ten dayak yemişti.

"Şşt sessiz ol milleti uyandıracaksın" deyip elimle sus işareti yaptım.

"Uyandırırım ne olacak " deyip bağırmaya başladı. 

"Sus lanet olasıca bekle orda geliyorum" deyip camı kapattım. Eliyle gel işareti yaptı. Kesinlikle kendinde değildi. Üzerime hırkamı geçirip usulca evden çıktım. Dedem duyarsa mahalle katliamı yaşanabilirdi.

Ağacın dibine oturmuş bana bakarak sırıtıyordu. "Ne işin var senin burda ?" deyip azarladım.

"Bugün küçük bir kızın kalbini kırdım." deyip beni kollarının arasına alarak sarıldı. İttirmeye çalışşamda kollarının arasında çıkmaya gücüm yetmemişti. "Bırak beni " deyip karnını çimdikledim. Gülmeye devam etti. Sonunda kollarını çektiğinde "Neden evime geldin" diye ısrar ettim. Sorumdan alakasız bir şekilde anlatmaya başladı.

"Benimde annem yok " dedi aşırı sarhoştu konuştuklarının farkında değildi. 

"Uygar evine gitmelisin" deyip sarstım. Ama kollarını benden kurtarıp kucağıma doğru kafasını koydu.

"Pembe pijamaların çok güzel " 

"Yaa teşekkür ederim çok beğendiysen sana da alırım aynısını "dedim. kahkaha atmaya devam etti. 

"Tamam tamam şimdi biraz uyumak istiyorum" dedi. 

"Burda uyuyamazsın kalk " kaldırmaya çalışsamda çok ağırdı. 

"Bak yarın erken kalkacağım ben İzmir'e dönüyorum beni de birdaha görmeyeceksin zaten " dedim duydumu emin değilim ama kollarım arasında uykuya dalmıştı bile.

Montunun cebinden telefonunu çıkardım. Benim ki odamda kalmıştı. En iyisi Emre'yi aramaktı. 

Emre'yi aradıktan 15 dakika sonra evin önüne gelmişti. Uygar'ı arabaya taşıdıktan sonra teşekkür etmişti. 

Odama geldiğimde Uygar'ın neden böyle bir şey yaptığını düşünmeye başladım. Sarhoştu evime gelmişti camıma taş atıp beni aşağı indirmişti.  Buraya gelmesi için bir sebep yoktu. Merih benimle  konuşuyor diye en yakın arkadaşını karşısına almıştı. Söylediği söz çok canımı yakmıştı. Eğer burda kalmaya devam edersem benimle uğraşmayı bırakmayacaktı.  Merih'le araları daha da kötü olacaktı. 

Sarhoş herif gidiyorum işte ,okulu da ona kalsın dedim içimden. Yatağıma girip bir süre sonra uykuya daldım.




Ertesi sabah erkenden uyanmış Merih'e mesaj atmıştım. Ona veda etmeden gidemezdim. Yoksa aklım burda kalırdı. Gerçi bir yanım yine burada kalacaktı. Çok geçmeden evin önüne geldi. 

"Demek gidiyorsun " dedi gözleri kıpkırmızıydı. Ve ağlamıştı. 

"Sana veda etmeden gidemezdim " dedim hafifçe tebessüm ederek. 

Yüzümü ellerinin içine aldı.  Sonra kocaman sarıldı. 

"Kendine çok dikkat et "

"Beni merak etme ,asıl sen kendine çok dikkat et" dedim.

"Ve Uygar'la aranı düzelt o senin arkadaşın" diyerek devam ettim.


Merih 'le bahçede oturup uzun uzun konuşmuştuk. Anneannem ve dedemle vedalaştıktan sonra vakit gelmişti. Merih beni otogara bırakacaktı. Anneannem ve dedem son kez sarıldıktan sonra arabaya bindim.

Yola çıktığımızda Merih arabayı çok isteksiz kullanıyordu. Üzgündü ve bana bakmıyordu. Gözünü bir an olsun yoldan ayırmıyordu.

"Merih iyi misin?" 

"Keşke gitmesen" 

"İletişimi kesmeyeceğiz, belki yaz tatilinde yine görüşürüz." dedim ikna etmeye çalışarak.

"Anlamıyorum Uygar böyle yapmasaydı gitmezmiydin yani?" 

"Merih gitmem herkes için daha iyi olacak inan bana. Hem ben buraya ait değilim. "

Merih'in telefonu çalmaya başladığında elini cebine götürdü. Dikkatini yola vermeye çalıştığı için Telefon elinden kayıp ,kapıyla koltuk arasına düştü.

"Lanet telefon" 

Bir elini direksiyondan çekip telefonu almak için eğildiği sırada direksiyonun hakimiyetini kaybetmişti. Emniyet kemerimi sımsıkı tutarken araba sarsıldı. Büyük bir korkuyla Merih' e bakarken direksiyonu düzeltmeye çalışmıştı. Ama araba çoktan şeridinden çıkmıştı. 

Ve en son hatırladığım şey ise keskin bir cismin karnıma saplanmasıydı.

Continue Reading

You'll Also Like

22.2K 1.4K 79
o gün başladı kalbimdeki sancı o gun yıkıldı bitti ümitlerim neden gittin...
105K 4.2K 32
Bir berdel hikayesidir.. Havin sevdiğinden ayrılırken nerden bile bilirdi evleneceği adamın kuzeni olduğunu herşeyden habersiz berdeli kabul etmişti...
470K 7.2K 19
''Sen benim kocam değilsin.'' diye bağırmıştım. Alphan ise dibime kadar girmiş gözlerimin içine bakarak'' Ben senin kocanım gerçek bu artık kabullen...
34.4K 2.5K 102
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Esselamü Aleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berekatühü "...Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (Züm...