"Taehyung iç şu kahveyi"
Jin yaptığı kahveyi bir kez daha Taehyung'un burnunun dibine götürdü Tae yarı kapalı gözü ile kahvenin kokusuna yüzünü buruşturup elini uzattı.
"Midem bulan-" kahve Tae'nin elinin çarpması ile Jin'in üzerine dökülmüş Jin yerinde zıplamaya başlamıştı.
"Tae napıyorsun!"
Tae ne yaptığının yeni farkına varırken oturduğu koltuktan telaşla kalktı.
"Çıkar- üzerindekini çıkar Jin!"
"Ah yanıyorum!"
Jin sızlanarak tişörtünü çıkardığında Taehyung, kafası biraz güzel olduğu için mantıklı düşünemiyordu masada duran su şişesini alıp şişedeki suyu hızla Jin'in kaslı göğüsüne çarptı Jin sıcak ve soğuğu aynı anda yaşarken gözlerini kocaman açıp Taehyung'a baktı.
"Kafayı mı yedin ya sen!"
Tae sinirle bağırdı "Evet yedim ben kafayı yedim herşey senin suçun ne haldeyim görmüyorsun ki " son söylediği cümlede sesi kısılmış ve ağlar gibi çatlamıştı kalktığı koltuğa kendini bıraktı.
Jin kısa bir süre şaşkınlıkla yüzüne bakarken artık kahvenin yaktığı yerleri hissetmiyordu minik adımlarla Tae'nin önünde durup elinden tuttu ve kaldırdı.
"Bunları şimdi konuşmayalım zaten kafan güzel kalk uyuyalım"
"Oyy benim bebeğim benimle uyumak istiyormuş" dudaklarını sevimli bir şekilde öne uzatarak söylediği sözler Jin'in gülmesine sebep olmuştu.
"Kalk işte Tae şebeklik yapma" Jin ikinci sefer elinden tutup hızla kendine çektiğinde Tae olmayan dengesini kaybedip hızla Jin'in üstüne düştü Jin Taehyung'un bedenini taşıyamayıp yeri boyladığın da artık birlikte yerde yatıyorlardı.
Tae yerinden memnun bir şekilde kollarını bir ahtapot gibi Jin'in çıplak beline sıkıca sardı Jin'in kalbi gereğinden fazla atıyordu.
"Tae kalk üstümden !"
Tae onu umursamdan gözlerini kapatmış uyumak için hazırlanmıştı bile Jin'den daha rahat bir yatak mı bulacaktı sanki.
"Tae kalksana üstümden burada uyuyamazsın"
"Uyuyabilirim sıcak, rahat ve güzel kokuyor"
Jin kızarırken elleri ile iterek üzerinden kaldırmaya çalıştı üçüncü denemede başarılı olmuş Tae'yi üzerinden kaldırmış ve yatağa yatırmıştı. Tae bir çocuk gibi yatakta tepinmeye başlamıştı
"Jin-shii yanıma gel !" Jin sinirle onun kollarından tutarken söylendi
"Bağırma gecenin yarısı! Üstüme bir şey giyip geleceğim"
Jin onun kollarını bıraktığında Tae durumdan fırsat bilip hızla onu kendine çekti Jin'in çıplak bedeni Tae'nin bedenine boylu boyunca serildiğin de Jin nefes almayı unutmuştu.
Nihayet derin bir nefes aldığın da burnuna dolan alkol ile karışmış kokusu ve şuan oldukları konum ona birlikte oldukları geceyi hatırlattı yüzü ve bedeni aynı oranda yanarken Tae konuştu.
"Acıyor mu ?"
"Ne-ne acıyor mu?" Taehyung sesli bir şekilde güldü.
"Kahve döküldü ya ?"
"Ha şe-şey az döküldü zaten geçti bile üzerime soğuk suyu dökünce " Tae kollarını bir kez daha Jin'in bedenine sardı saçları burnuna değiyor Jin'in başını göğsünde hissediyordu şuan o kadar huzurluydu ki bir ölüm şekli seçseydi şuan bu şekilde Jin'in kokusunu içine çekerken sıcak bedenine sarılarak ölmek isterdi.
"Seni çok seviyorum"
Tae dudaklarından bağımsız bir şekilde dökülen kelimelere engel olamadı ki engel olmak da istemezdi.
Jin sessiz kalmayı seçti Tanrı biliyordu ki şuan üzerinde yattığı adamı çok seviyordu ama susmak en güzel kaçış yoluydu kalkmak için hiç çabalamadı bu anın doyasıya tadını çıkarıp onun kokusu ile uyumak istiyordu.
•••
Sabah gözlerini huzurla açmıştı Jin. Karşısındaki adam anlık şaşkınlığına sebep olsa da dün olanları hatırlayınca rahatlamıştı. Bir süre izledi onu ne kadar güzel olduğunu düşündü, ne kadar güzel koktuğunu düşündü sonra ise nasıl bu hale geldiklerini düşündü. Aklındakiler onu zorlarken eli istemsizce yanağına gitti yumaşak yanağını bir süre sevdikten sonra yaklaşıp bir öpücük kondurdu sevdiği yere. Tae yanağında hissettiği yumuşaklıkla hafifçe araladı gözlerini karşısında hatta dibinde Jin'i görmeyi beklemediği için bunun bir rüya olduğunu düşündü önce ama yanağında gezinen el bu düşüncesine son vermesine sebep oldu sevgi dolu bir gülümseme gönderdi.
Jin Tae'nin gülümsemesiyle yaptığı şeyin farkına varıp geri çekildi bir süre bakıştıktan sonra kalkmaya çalıştı fakat Tae'nin eli buna izin vermemişti
"Konuşalım lütfen"
"Üstüme bir şey giymeliyim"
"Üşüyor musun? Seni ısıtabilirim"
Jin buna gülümseyip Tae'nin kendisini çekmesine izin verdi ve yavaşça yattı sevgisinin yanına. Tae dediğini yapıp ısınması için kollarına aldı, şimdi karşılıklı yatmış ve Tae Jin'e sarılmış bir pozisyondaydılar
"Ne konuşacağız"
Jin'in bu sorusu Tae'ye komik gelmiş gibi gülmüştü "Heyy neden gülüyorsun"
"Sadece fazla bebeksin seni ısırmak istiyorum"
"Taee cıvıma bir şey konuşuyoruz burada"
"Pekala ben konuya gireyim o zaman. Jin öncelikle herşey için özür dilerim seni çok seviyorum ve bir hata yaptım seninle olmaktan asla pişman değilim ama bunu hatırlamıyormuş gibi davranmamalıydım kendini öyle hissetmene sebep olmak istemedim yemin ederim ben seni kullanmadım"
Tae'nin söyledikleriyle orantılı akan göz yaşlarını Jin bir çırpıda silmişti
"Ağlama. Affettim ben seni yani affetmiştim. Bana 'bir daha yüzümü görmeyeceksin' dediğin gün affetmiştim öyle korktum ki seni bir daha görmeyeceğim sesini duyamayacağım diye. Artık senden uzak durmak istemiyorum"
"Jin ben ne diyec-" Tae'nin sözü dudaklarının üzerinde duran dudaklarla kesilmişti Jin, sadece öpüyor dudaklarını onatmıyordu. Tae girdiği şoktan çıktığında Jin'in koca alt dudağını iki dudağının arasına aldı. Öpüşmeleri derinleşmeye başladığında Tae durmuştu ilk gerçek öpüşmelerinde sevişmek istemiyordu. Alınları birbirine yaslı soluklanıyorlardı
"Seni seviyorum sevgilim"
"Seni seviyorum sevgilim"
Taejinle kalıın 🦄