"Hoşgeldin."
Büyük beden ona lanetli gelen kafenin boğucu ortamında çaktırmadan derin bir nefes verdiğinde bütün gözler ona dönmüştü.
Tanımışlar mıydı yoksa? Normalde buna sevinirdi. Ünlü olmuştu.
Saçmalama Chanyeol!
"Hoşbuldum Baekhyun."
Kasmamaya çalıştı.
Oldukça olgun ve özgün olmalıydı.
Bu yüzden aklındaki soruları hiç beklemeden teker teker sormaya başladı.
"Beni neden buraya çağırdın?"
Baekhyun beklediği sorunun beklediği zaman da gelmesine alayla güldü.
Chanyeol ise bu gülüşe bir anlam veremedi.
Yoksa yine onu sulayıp gidecek miydi?
Siyah masanın üzerine baktı belli etmeden.
Masa da sıvı bir şey yoktu.
Bu sefer şanslıydı. O günkü gibi yağan yağmurda eve sırılsıklam gidip hasta olmayacaktı...
"Bilmiyorum. Sanırım seni özlediğimi farkettim."
Chanyeol gelen cevapla aniden durduğu yerde çakılmakla yetindi.
Beni özlemek mi?
Beni?
Özlemek?
Hiç duymadığı kelimelerdi bunlar.
"Neden sustun? Beklemiyordun değil mi?"
Büyük beden kafasına geçirdiği şapkayı yavaşça çıkardı ve bir araya toplanmış siyah saçlarını sağa sola doğru sallayarak düzeltti.
Ciddi olmalıydı.
Jongin'in dediği gibi gururlu olmalıydı.
"Bir güzel bir piçe aşık olmuş...Bir puşt da bu güzele aşık olmuş. Böyle bir masal duyarsan bana gel. Sana detaylıca açıklayabilirim."
Chanyeol dolmuş gözlerini saklayarak masadan kalkmaya çalıştığında Baekhyun aniden onu durdurdu ve dudaklarını kepçe kulaklara dayayıp fısıltıyla konuştu.
"Peki Chanyeol. Bu güzel de bu puşta aşık olduysa? Bu masalın sonu nasıl biter?"
***
Y/N
Sevişerek