𝘋𝘌𝘈𝘙 𝘝𝘈𝘔𝘗İ𝘙𝘌🍷 |...

By jikookunbuzpateni

475K 38.7K 34.3K

"Kimsenin kanı bu kadar başımı döndürmemişti" "-... Ve kimsenin kanı için bu kadar direnmemiştim." -TAMAMLAN... More

~1~
~2~
~3~
~4~
~5~
~6~
~7~
~8~
~9~
~10~
~11~
~12~
~13~
~14~
~15~
~16~
~17~
~19~
~20~
~21~
~22~
~23~
~24~
~25~ (M) 🔥
~26~
~27~
~28~
~29~
~30~
~31~
~32~ (M) 🔥
~33~
~34~
~35~
~36~
~37~
~38~
~39~ (M) 🔥
~40~
~41~
~42~
~43~
~44~
~45~ (final)
🐰~Özel Bölüm~🐥

~18~

10.6K 885 732
By jikookunbuzpateni

1 hafta sonra:

  "Jimin, bu ne böyle?"

     Jungkook onun için getirdiğim kostümlere baktı ve iç geçirdi.

     Bu akşam halloween partisi vardı ve bu partiye hazırlanmak için ikimizede aldığım kostümlerle Jungkook'un -ailesinin- evine gittim.

     Ama Jungkook kostümleri görmesiyle yüzünü buruşturmuştu.

  "Siz böyle giyinmeyebilirsiniz ama herkes böyle giyindiğinizi sanıyor. Ayrıca bu partiye normal insan kıyafetleriyle gitmeye hiç niyetim yok. O yüzden bunu giyeceğiz."

     Sert bir şekilde söylediğim sözlerden sorunra Jungkook oflayıp kendi kostümünü elimden aldı.

  "İlk önce seni vampir yapalım. Sonra giyeriz."

     Tamam anlamında başımı salladım ve odadan çıkışını izledim.

     Az sonra elinde makyaj malzemeleri ve 1-2 tane kutuyla geri döndü.

     Makyaj malzemelerini ve kutuyu masanın üzerine dizip bana döndü.

  "Hazır mısın?"

     Başımı heyecanla sallayıp bana gösterdiği sandalyeye oturdum.

  "Nasıl yapacaksın?"

     Cevap vermeyerek önündeki malzemelerin kapaklarını açtı.

  "Önce yüzünü biraz soluklaştıracağız."

     Siyah kaplı olan pudrayı eline alıp içinde olan pamuğu pudraya sürerek önce yanaklarıma ardından yüzümün geri kalanına sürdü.

     Yüzüm gerçekten soluk görünmeye başlamıştı.

  "Daha sonra dudaklarının içlerini kırmızılaştıracağız ki biraz kan içmişsin gibi olsun."

     Jungkook'un sırıtarak söylediği şeye yüzümü buruşturdum.

  "Jungkook!"

  "Sustum."

     Güldü.

     Eline koyu kırmızı renkte bir dudak kalemi alıp kapağını açtı.

     Çeneme elini koyup biraz baskı uygulayarak dudaklarımın aralanmasını sağladı.

     Hareket etmiyordu. Dudak kalemini tutan eli hareketsizce durarken dikkatli bir şekilde dudaklarıma bakıyordu.

     Dudaklarımda hissettiğim soğukluk ve baskıyla istemsizce irkildim.

     1 saniye sonra baskida soğukluk da yok olmuştu.

     Hiç bir şey olmamış gibi işine devam eden Jungkook'un tersi olarak ben gergince ellerimle oynamaya başladım.

     Dudaklarımın içlerine sürdükten sonra eliyle birazcık dağıttı.

  "Biraz oynama yapsak bir şey olmaz bence."

     Sırıtarak dudak kalemiyle dudaklarımın kenarlarına çizgiler çizip yine çizgilerin üstüne göremediğim için anlayamadığım motifler çizdi.

     Daha sonra gözlerimin altına ve üstüne koyu kırmızı çizgiler çizdi.

  "Sıra gözlerde. Şimdi beyaz renkli lens takacağım. Gözünün lense karşı bir hassasiyeti yok değil mi?"

  "Hayır, yok. Ama neden beyaz?"

  "Jungkook canım öyle istiyor."

     Gözlerimi devirdim.

     Gözüme lens suyu damlatıp, lensi cımbızla tutarak gözüme yerleştirdi.

     Yüzüme çok yakın durması ve kırmızı gözleriyle çok dikkatli bir şekilde gözlerime bakması içimi huylandırıyordu.

     Bir gözümü bitirdikten sonra diğerine geçti.

     Onuda bitirdikten sonra geriye çekilerek memnun olmuş bir ifadeyle yüzüme baktı.

  "Bitti."

     Yerimden kalkacağım sırada Jungkook omuzlarımdan tutarak beni geri yerime oturttu.

  "Bir şey daha var."

  "Ne?"

     Jungkook masanın kenarında duran siyah kutuyu önüme getirip kapağını açtı.

     İçinde 2 tane sivri diş vardı.

     Gözlerim şaşkınlıkla açılırken Jungkook sırıtarak bana bakıyordu.

      Kenarda duran sandalyenin üstüne oturup kendi sandalyesinin boyunu yükseltti. Ardından bana yaklaşıp benim sandalyemin boyunu kısalttı ve çenemden tutarak başımı kaldırmamı sağladı.

     Eline eldiven takıp başka bir cımbızla kutudaki dişlerden birini tutup üzerine bir şey sıktı.

     Ne olduğunu bilmediğim sıvı dişin içine doğru aktı.

  "Bu şey dişin senin dişine yapışmasını sağlayacak olan bir nevi yapıştırıcı gibi bir şey."

     Aklımı okuduğunu her seferinde unutmam beni zor duruma sokuyordu gerçekten.

     İki dişimide yerleştirdikten sonra geriye çekilip sırıttı.

  "Mükemmel görünüyorsun."

  "Artık bakabilir miyim?"

     Onayı aldığımda hızla kalkıp odadaki boy aynasının önüne geçtim.

     Gördüklerim karşısında ağzım kocaman açılmıştı.

  "Nasıl?"

     Jungkook'a döndüm.

     Yüzümdeki şaşkınlık ifadesiyle aptal gibi göründüğümün farkındaydım.

  "Mükemmel Jungkook. Sana benziyorum şuan."

     Son cümlemi kıkırdayarak söylemiştim.

     Jungkook ise başını geriye atarak kahkaha atmıştı.

  "Hayır, daha iyisisin."

     Dediği şey utanmamı sağlarken konuyu dağıtmak için onun kolundan tuttum.

  "Sıra bende. Bu sefer ben sana yapacağım."

  "İyi de ben zaten vampirim."

      Tekrar gözlerimi devirdim.

  "Bir gün gözlerin öyle kalacak."

     Bu sefer gözlerimi devirmemek için kendimi tutamamıştım.

  "Otur da makyajını yapayım."

     Bir şey demeden oturup bana baktı.

     Yüzü yeterince beyaz ve soluk olduğu için pudrayı es geçtim. Elime aldığım koyu kırmızı dudak kalemiyle dudaklarının kenarlarına çizgiler çizdim.

     Dudakları yeterice kırmızıydı, bu yüzden sadece onun bana yaptığı diğer şeyleri yapmaya başladım.

     Gözlerine çizgiler çizdim ve lensleri yerleştirdim.

  "Senin sivri dişlere ihtiyacın yok mu?"

     Jungkook 2-3 saniye bekledi. Ardından dişlerini gösterecek bir şekilde gülümsedi.

     Onun dişleri mükemmeldi.

     Bir insanın yüzüne bu dişler bu kadar yakışamaz diye düşünüyordum.

  "Geç kalacağız."

      Zorlukla kendime gelip Jungkook'un kostümü üzerine geçirmesini izledim.

     Aynı şekilde bende giydiğimde aynaya bakmıştık.

     Kapıdan çıkacağımız anda onu durdurdum.

  "Fotoğraf çekileceğiz. İnstagram'a atacağım."

     Jungkook'un itiraz edeceğini düşünürken hiç itiraz etmeden yanıma gelmesi beni şaşırtmıştı.

     Telefonumu çıkarıp kamerayı açtım.

     Çekildiğimiz fotoğrafların arasından en beğendiğimi seçip İnstagram'a attım.

                      Park_Jimin

KimTaehyung, Min_Yoongi ve diğer 9.835 kişi bu gönderiyi beğendi...

Park_Jimin: Ready:)

KimTaehyung: Çok yakışıyorsunuz dersem beni döver misin Jimin?
Jung.Hoseokk: Vampir konsepti nereden çıktı?
CoHee: Ne yani, birlikte mi hazırlanmışlar?
Sunhie: Yeni shipim vatana millete hayırlı uğurlu olsun.
Jihyoong: Jeon Jungkook ne zamandan beri Min Yoongi dışında biriyle yakın?
      Sunhie: @Jihyoong. Yalnız onlar benim best shipim...

                          JeonJk

Min_Yoongi, Park_Jimin ve diğer 10.928 kişi bu gönderiyi beğendi...

  
    Bu gönderi yorumlara kapalıdır.

           ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

     "Her yer buram buram insan kokuyor."

     Jungkook'un dediği şeyle gözlerimi büyüterek ona baktım.

     O ise yine o meşhur sırıtmalarını bana sundu.

     Onun bu kıyafetlerle ve bu malyajla çok yakışıklı göründüğünü düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum.

      Pelerinin şapkasını başının yarısına kadar takmıştı.

     Kısacası mükemmel görünüyordu işte.

     Çok dikkatli bakmış olmalıyım ki Jungkook bana dönüp soran bakışlarla yüzüme baktı.

  "Oo sonunda gelebildiniz."

     Taehyung yine abartılı neşesiyle yanımıza geldiğinde Hoseok ona bakarak gözlerini devirdi.

  "Partinin bitmesine zaten 1-2 saat kaldı. Zahmet etmeseydiniz."

     Bu sefer göz deviren taraf ben olmuştum.

     Bir süre onlarla konuşurken konuşmamızı bölen şey Yoongi'nin telaşla yanımıza gelip Jungkook'un kulağına bir şeyler söylemesi olmuştu.

     Jungkook kaşlarını çatarak Yoongi'ye baktı.

  "Jungkook aklımı oku."

     Ben Taehyung ve Hoseok şaşkınca onlara bakıyorduk.

     Onlar ise bizi çoktan unutmuşlardı.

  "Yoongi, sakin ol. Tek bir şey düşün. Hiç bir şey anlamıyorum."

      Yoongi ofladığında Jungkook'un kaşları gittikçe çatılıyordu.

      En sonunda Jungkook bize dönerek konuştu.

  "Hoseok ve Taehyung siz Yoongi ile gidin. Bende Jimin'i alacağım."

     Ben hala şaşkınca bakarken Hoseok kendine gelen ilk kişi olmuştu.

  "Pardon da, ne oluyor acaba?"

  "O kadar vaktimiz yok."

     Jungkook elimden tutarak beni konferans salonunun odalarına yönlendirdi.

     Gece yarısı olduğu için çoğu kişi gitmişti ve kalanlarda sarhoş oldukları için gitmek üzerelerdi.

  "Jungkook ne oluyor?"

     Cevap vermeden koridorda hızla yürüyorduk.

     En sonun odalardan birine girdiğimizde içerdeki kişileri görmemiz Jungkook'un adımlarını durdurmuştu.

     Benim Jungkook'un bu adamları tanıyormuş gibi bir hali vardı.

  "Jeon Jungkook. Nasıl? Organizasyonu beğendin mi?"

     Jungkook alayla güldü. Ve beni yavaşça arkasına çekti.

  "Ben ortada bir organizasyon göremiyorum ne yazık ki."

  "Birazdan görürsün o zaman."

     Korku tüm bedenimi ele geçirirken Jungkook bunu hissetmiş olacak ki elimi sıktı.

     Bu beni biraz olsun rahatlatsa da tüm korkumu yenmeme hiç yardımcı olmuyordu.

  "Arkadaşını bizimle tanıştırsana."

     Jungkook'un dişlerini sıktığını hissedebiliyordum.

  "Hadi ama Jeon, hiç misafirperver değilsin."

  "İlk önce ona zarar verme fikrini aklından çıkar Minjae."

     Minjae...

     Bu ormandaki çocuktu.

  "Aklımı okumaktan vazgeçmeni daha önce de söylemiştim."

     Jungkook tekrar alayla güldü.

  "Ne zaman dediklerini yaptım ki?"

     Minjae'nin sinirlendiğini görebiliyordum.

  "Eğer götün yiyorsa tehditleri bırakır karşıma çıkarsın Minjae."

     Jungkook'un dediği şey az kalsın beni güldürecekti. Son anda bu istediğimi bastırmıştım.

  "Açıkcası o konuda pek götüm yemiyor. Ayrıca tehdit daha eğlenceli."

     Jungkook tekrar güldü.

     Bu arada bitan parti nedeniyle binanın ışıkları sönmüştü. Ve bir tek biz kalmıştık.

   "Yoongi."

     Jungkook elimi bırakmadan odadan çıktı ve büyük salona doğru koştu.

     Gördüğüm şey donup kalmama neden olurken Jungkook bana döndü ve iki elimi de tuttu.

  "Jimin, sana ve arkadaşlarına bir şey olmayacak. Sakın korkma."

     Başımı tamam anlamında sallayıp Tekrar oraya baktım.

     Yoongi tanımadığım kişilerle dövüşüyor ve onları duvarlara doğru savuruyordu.

  "Hoseok, Jimin'i alın."

     Jungkook beni Hoseok ve Taehyung'un olduğu yere bırakırken hızla Yoongi'nin olduğu yere gitti.

     Taehyung ve Hoseok korkudan uzak bir şekilde olanları izliyorlardı.

     Elinde bıçak olan birisi bıçağı savurarak Jungkook'a doğru ilerleyince üçümüzde nefesimizi tutarak olacakları bekledik.

     Bıçak Jungkook'un karnına girince Jungkook oflayarak. Ellerini beline koydu.

     Ardından bıçağı karnından çıkarıp yere attı.

     Şok olmuş ifademiz yüzümüzden düşmüyordu bir türlü.

  "Salağa bak bide bıçak saplıyor. Senin için ölü taklidi yapardım ama bugün pek havamda değilim."

     Jungkook'un sözlerinden sonra onun havalı olduğunu bir kez daha düşünmüştüm ve bunu gün içinde bin kez falan yapıyordum.

     Jungkook ve Yoongi herkesi geriye doğru savururken bize doğru gelen birisi bizim gerilememize neden olmuştu.

     Gelen kişi elimden tutup başını elime yaklaştırdığı sırada onun üzerine atlayan Jungkook onu durdurmuştu.

  "Şaka mısınız nesiniz be."

     Jungkook onu parçalara ayırarsk porselen gibi dağılan bedene ağzımı açarak bakmıştım.

     Ardından elimde hissettiğim acı beni kendime getirmeye yetmişti.

     Kostümün kolunu sıyırarak bileğime baktım.

     Hafif kanlanmıştı, ve fazlasıyla yanıyordu.

     Jungkook birden bana dönüp kaşlarını kaldırarak baktı.

  "Yoongi, Jimin yaralandı."

     Geriye kalan 3-4 kişiyide hallettiklerinde ikiside birbirine baktı.

  "Minjae kaçıyor."

     Yoongi'nin dediği şey Jungkook'un gözlerini devirmesine neden oldu.

  "Bırak kaçsın. Jimin yaralı."

     Telaşla yanıma gelmelerini izlerken hissettiğim acı yüzünden dizlerimin üzerine çöktüm.

     Jungkook beni belimden ve baiımdan tutarak yere yatırdı.

  "Ona ne oluyor?"

      Hoseok'un endişeli sesini duydum ama konuşmaya ve gözlerimi açmaya gücüm bile yoktu.

  "Jungkook, ne yapacağını biliyorsun."


^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Merhabaaa. Beklettiğim için çoook özür dilerim ve en heyecanlı yerinde bıraktım eheheh.

Bu arada şu korona yüzünden okullar tatil edildi ve bu tatili kendi sağlığınız için evde geçirin. Çünkü dışarısı yürüyen virüs ve bakterilerle dolu. Kendinize çok dikkat edin, hapşırırken ve öksürürken ağzınızı kapatın, maske takın ve ellerinizi sık sık yıkayıp dezenfektan veya kolonya kullanın. Kapalı alanlardan uzak durun ve güzel beslenin. Kısaca kendinize çok iyi bakıın :3

Umarım bölümü beğenirsiniz, şindi gidip diğee kitabıma final bölümü yazacağım seri üzgünüm:'((

Sizi seviyoruuum... 💜💙💚💛🧡❤️

    

Continue Reading

You'll Also Like

1M 22.9K 37
Brian ellerimi tuttu tek bir eliyle başımın üzerinde sabitledi. "Benden utanmana gerek yok prenses." "Ne yapıcaksın bana?"dedim ağlamaktan bitap düşm...
16.9K 1.4K 13
"...içimde her zaman bunun yaşanacağını biliyordum." \Fanboy adlı hikayenin ikinci kitabıdır. Lütfen ilk önce Fanboy~{l.s} kitabını okuyunuz./
9K 885 29
[TAMAMLANDI] jisung ve felix olağanüstü şeylere bayılırlardı bir gün bir kütüpahanede gizli bir geçit bulurlar bakalım bu iki arkadaş Lee krallığın v...
16.5K 684 8
ayakları tutmayan bir çocuk ve dört vampir ilk defa hikaye yazıyorum lütfen fikirlerinizi belirtin