𝘋𝘌𝘈𝘙 𝘝𝘈𝘔𝘗İ𝘙𝘌🍷 |...

By jikookunbuzpateni

476K 38.7K 34.3K

"Kimsenin kanı bu kadar başımı döndürmemişti" "-... Ve kimsenin kanı için bu kadar direnmemiştim." -TAMAMLAN... More

~1~
~2~
~3~
~4~
~5~
~6~
~7~
~8~
~9~
~10~
~11~
~12~
~13~
~15~
~16~
~17~
~18~
~19~
~20~
~21~
~22~
~23~
~24~
~25~ (M) 🔥
~26~
~27~
~28~
~29~
~30~
~31~
~32~ (M) 🔥
~33~
~34~
~35~
~36~
~37~
~38~
~39~ (M) 🔥
~40~
~41~
~42~
~43~
~44~
~45~ (final)
🐰~Özel Bölüm~🐥

~14~

10.3K 930 677
By jikookunbuzpateni

  "Günaydın."

  "Ooo Jimin günaydın. Daha iyi misin?"

     Hoseok ve Taehyung hasta olduğumu ve dün gelemememin nedenini biliyolardı.

     Tabii Jungkook'un bana yardım ettiğini de söylemiştim. Neyseki çok sorgulamamış kendi kendilerine kutlama falan yapmaya kalkışmışlardı.

  "Evet, iyiyim."

     Taehyung, Hoseok'u dürtükledi ve ikiside bana döndü.

     İşte şimdi boku yemiştim.

  "Jeom Jungkook senin evine nasıl girdi Jimin?"

     Gergince dişlerimi gıcırdatıp gülümsemeye çalıştım.

  "T-tabiki kapıdan. Başka nereden girebilir ki?"

     Hoseok elini geçiştirircesine savurdu.

  "Onu anladık Jimin. Balkondan girecek hali yol ya."

     Balkondan girecek hali kesinlikle vardı...

     Başımı sallayıp sözlerinin devamını bekledim.

  "Neden yanındaydı?"

     Sinirle saçlarımı karıştırdım.

  "Siz ne yapıyorsunuz tanrı aşkına? Bana bir şey vermek için geldi ama kötü olduğumu anladığında biraz yardım etti o kadar."

     Sadece birazcık yardım etmişti...

     Arkama yaslanıp derin nefes aldım.

     Sert çıkışmış olabilirdim ama çok üzerime gelmişlerdi ve tek yolu buydu gerçekten.

  "Tamam Jiminie, sadece takılıyoruz."

     Yerimde kıpırdanarak konuştum.

  "Ders başlayacak. Size iyi dersler, ben sınıfa gidiyorum."

     Oturduğum sandalyeden kalkıp boş olan koridorda sınıfa doğru yürümeye başladım.

     Yanımda beliren beden yüzünden çığlığımı zorla susturup o tarafa döndüm.

  "Jeon Jungkook!"

  "Yine ne yaptım ben?"

  "Beni korkutmaktan vazgeç!"

  "Ama bu eğlenceli."

  "Ben eğlenmiyorum."

  "Ben eğleniyorum."

     Omzuna vurup onunla birlikte sınıfa doğru yürümeye başladım.

     Aslında benimle uğraşması hoşuma gidiyordu. Ama bunu Jungkook bilmiyordu. Ki bilmesinede gerek yoktu bana göre.

  "Artık biliyorum."

  "Hı?"

     Kaşlarımı çatarak ne dediğini anlamaya çalıştım.

  "Aklını okuduğumu biliyorsun. Ama buna rağmen her şeyi düşünüyorsun."

     Dediği şeyle kaşlarımı çattım.

  "Jungkook istemeden mi oluyor?"

  "Hayır. Eğer istemezsem okumayabilirim."

  "Neden aklımı okuyorsun o zaman?"

  "Çünkü aklından geçirdiğin her kelimeyi merak ediyorum."

  "Çok tutarsız davranıyorsun..."

  "Üzgünüm. Bende bundan yoruldum."

  "O zaman yapma."

     İç çekti ve cevap vermedi.

     Sınıfa girdiğimizde ikimizde yerlerimize geçmek üzere ayrıldık.

     Gerçekten anlayamıyordum artık. Ama bana kısa bir süre sonra biteceğini söylemişti.

     Bekleyecektim tabiki...

            ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

     Son ders zili çaldığında eşyalarımı toparlamaya başladım.

     Çantamı toparlayıp sınıftan çıkmam uzun zamanımı almış olmalı ki sınıfta ve okulda pek kimse kalmamıştı.

     Eve daha fazla geç kalmamak için adımlarımı hızlandırdım.

  "Park Jimin."

     Adımı duyduğum yere başımı çevirip bana seslenen matematik öğretmenimiz Bay Kang'a baktım.

  "Jeon Jungkook benim dersimde yoktu. Ona bu notları ve çalışma kağıtlarını götürebilir misin?"

     Kağıtları elime tutuşturduğunda şaşkınca bir kağıtlara birde Bay Kang'a baktım.

  "P-peki."

  "Teşekkürler. Bir sonraki derste görüşmek üzere..."

     Elimde kağıtlarla homurdanarak okuldan çıktım.

     Nasıl olmuşda bu işi bana bırakabilmişti bu adam.

     Evin önüne geldiğimde gergince ellerimi ovuşturdum.

     Asıl kaygım burası Jungkook'un ailesinin evi olmasıydı. Ve Hoseok'dan duyduğuma göre Jungkook ailesinden ayrı kalıyordu. Ama ben Jungkook'un evinin yerini bilmediğim için tek seçenek bu evdi benim için.

     Bahçeden içeri girip zile bastım.

     Bir süre sonra açılan kapının ardında kısa ama dalgalı ve parlak saçları olan sarı gözlü bir kadın vardı.

     Sarı göz...

     Bingo!

     İşte bulmuştum. Bu kadın kesinlikle Jungkook'un annesiydi. Jungkook'unki gibi büyük ama çekik gözleri vardı.

  "Eee, ş-şey, b-ben Jungkook'un arkadaşıyım da. Matematik öğretmenimiz o-ona çalışma kağıdı vermemi istedi. Onun için gelmiştim."

     Kekelemem içimde boğazımı kesme isteği oluşturuyordu.

  "Jimin?"

     Bayan Jeon adımı söylediğinde şaşkınca ona baktım.

     Adımı nereden biliyordu?

  "Ah, evet, ben Park Jimin."

     Bayan Jeon bana parlak bir gülümseme sunarak kenara çekildi ve içeri geçmem için bana alan sundu.

  "Ona kendin ver lütfen. Üst katta sağdan 3. oda."

     Başımı salladım.

  "Teşekkür ederim."

     Merdivenleri çıkarken aslında o kadarda gergin olmadığımı anlamıştım.

     Annesi oldukça pozitifti. Hatta Jungkook'a göre çok çok daha pozitif ve samimiydi.

     Bu beni rahatlatmıştı.

     Kapının önüne geldiğimde derin nefes alarak kapıyı 2 kez tıklattım.

     İçeriden ses gelmemişti. Kapının koluna baskı uygulayıp yavaşça kapıyı araladım.

  "Hayır Jiwoo, oraya değil. Bu düğmeye basacaksın."

     Karşımda gördüğüm manzara beni bir hayli şaşırtmıştı.

     Jungkook ve ondan biraz daha küçük olan bir kız -muhtemelen bana bahsettiği kız kardeşi- birlikte video oyunu oynuyordu.

     Daha doğrusu oynamaya çalışıyorlardı çünkü Jungkook kıza nasıl yapılacağını gösteriyordu ama kız bir türlü doğru yapamıyordu.

  "Jiwoo, tanrım, çıldıracağım şimdi. Neden anlamıyorsun, oraya değil kırmızı olan düğmeye basacaksın."

  "Ama parmağım oraya yetişmiyor."

     Gülümsedim. İkisi fazla tatlıydı sanki...

  "Jiwoo! Ben seninle aynı takımdayım. Beni neden vuruyorsun!"

  "Ama oppa karıştırıyorum."

     Jungkook Jiwoo'nun sözlerinden sonra elindeki konsolu yere bırakarak ani hareketle Jiwoo'ya döndü.

  "Sen az önce bana oppa mı dedin?"

     Jungkook sessiz ama sert bir biçimde sordu.

  "Yanlışlıkla oldu. Özür dilerim Jungkook."

     Jungkook biraz bile yumuşamamıştı. Hala aynı ciddilikle kardeşine bakıyordu.

     Jiwoo ise oldukça korkak bir şekilde Jungkook'a bakıyordu.

  "Hmm, ne yapsam bilemedim. Sence ne yapmalıyım Jimin?"

     Adımı duymamla şaşkınca gözlerimi pörtlettim.

     Nasıl farketmişti bu.

  "Kokunu aldım."

     Jiwoo aradan sıvışmaya çalıştığı sırada Jungkook onu kolundan tuttu ve bacaklarına oturttu.

  "Benden kaçabileceğini mi sanıyorsun küçük cadı? İlk önce senin cezanı vereceğim."

  "Hayır hayır, lütfen beni affet Jungkook."

     Jungkook'un kardeşi çok tatlı ve güzel bir kızdı. Jungkook'a benziyordu ancak Jungkook'a göre yüz hatları daha yumuşak ve yanakları daha dolgundu.

     Ama oldukça sevimliydi.

  "Belki beni öpersen seni afffedebilirim."

     Jiwoo kıkırdayıp Jungkook'un yanağına yaklaştı ve sulu ve sesli bir öpücük bıraktı.

     Jungkook yüzünü buruşturdu.

  "Ayh, bilerek böyle öpüyorsun değil mi?"

     Jiwoo kıkırdayarak abisinin boynuna sarıldı.

  "Evet. Çünkü sen öyle yapmamdan hoşlanmıyorsun."

     Jungkook da kıkırdayıp Jiwoo'nun burnunu ısırdı.

     Ardından Jiwoo Jungkook'un kucağından kalktı ve yanıma gelip tam önümde durdu.

     Ben tabiki yine şaşkın bakışlarla ona bakıyordum.

  "M-merhaba?"

     Belki bir şey söyler umuduyla konuştuğumda bana hala değişik bakıyordu.

     En sonunda konuştu.

  "Lütfen boynunu koklamama izin verir misin?"

    Sakin ve yumuşak ses tonuyla söylediklerine kaşlarımı kaldırdım.

  "Anlamadım?"

  "Jiwoo'nun insanlara güvenebilmesi için insanların boynunu koklaması gerekiyor. Kokuyu ayırt edebiliyor."

     Aklıma safkan olduklarından dolayı kazandıkları güçler gelmişti.

     Bir dizimi kırdım ve diz çökerek eğildi. Başımı hafifçe geriye yatırdım.

  "Teşekkür ederim."

     Sözlerinden sonra burnunu boynuma yaklaştırıp 2-3 kez nefesini içine çekerek kokladı.

     Daha sonra geriye çekilerek yüzüme baktı.

  "Sen iyi birisin."

     Sevinçle söylediği şeye güldüm. Sevimli görünüyordu.

     Arkasına dönüp Jungkook'un yanına gitti ve kulağına bir şeyler fısıldadı.

     Aslında fısıldadığını sanıyordu çünkü söylediği şeyleri duymuştum.

  "Jungkook, o çok güzel kokuyor. Pamuk şeker gibi."

     Jungkook Jiwoo'nun ona söylediklerinden sonra kahkaha attı.

  "Ama o bir pamuk şeker değil. O yüzden onu yalama fikrini aklından çıkar."

     Jiwoo üzgün bir şekilde omuzlarını düşürerek paytak adımlarla odadan çıktı.

     Jungkook oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi.

  "Burada ne işin var?"

     Elimdeki kağıtları onun gözünün hizasına çıkardım.

  "Çatlak matematikçi sana bunları vermemi istedi."

     Elimdeki kağıtları alıp yanımızdaki çalışma masasına koydu.

  "Kardeşin ve sen, çok tatlıydınız."

     Jungkook bana bakarak hafifçe gülümsedi.

  "Jiwoo tüm sıkıntımı alıyor. Kendisi çok uyumlu ve sevimli."

     Bende gülümsedim.

     Bir süre birbirimizin gülümsemelerine baktık. Gülümserken izledik ve belkide aklımıza kazıdık.

     Bir süre sonra boğazımı temizleyerek konuştum.

  "Artık gitmeliyim."

     Jungkook elinin birini saçıma attı ve yavaşça okşadı.

  "Gitme..."

  "Ailem beni bekliyor. Merak etmiş olmalılar. Gitmem gerekiyor. Ama... -"

     Gülümsedim.

  "... - ama gitmeden önce bir veda edebilirim."

     Kaşlarını çattı.

     Gülümsemeyi sürdürere omuzlarına tutundum ve parmak uçlarıma çıkıp Jungkook'un yanağına bir öpücük bıraktım.

     Kısaydı belki ama duygumu tam yansıtmaya çalışmıştım.

     Jungkook da gülümsediğinde odadan çıktım.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Merhaba. Nasılsınız kuzular...

Kuzular ne ya mdösmfm.

Umarım bölümü beğenirsiniz. Bu uzun bir bölüm oldu.

Sizi seviyorum... 💜💙💚💛🧡❤️

Continue Reading

You'll Also Like

2.2K 121 8
Gece gece çikolata krizine giren jimin ve Ona çikolataları getiren jungkook
1.4K 112 21
Jimin: Bırak bu şehri, dünyanın herhangi bir yerinde saklansan bile seni bulacağım ve sana ölmek için yalvarana kadar işkence edeceğim Jungkook. Jung...
50.2K 3.4K 12
Jimin in gizli bir görevi vardı. Ve bu görev için her şeyi yapardı. Kız kılığına girip Jungkook un evine temizliğe gitmesi gerekse bile...
15K 888 45
turkeyxturkish sougo ve kagura'nın komedi - aşk günlükleri •bölüm sayısına bakmayın :DD sayfaları 4-5-6 dır° # hikayelerimde nokta kullanmıyorum böyl...