SANA YENİLDİM (KİTAP)

Par sehrialem

817K 89.8K 90.9K

Sevdiğini incitmeden yüreğinde taşıyabilen merhametli Mehmet, Mahcup Emine'ye gördüğü ilk anda vurulup bir öm... Plus

1. BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4.BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
34. BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM (2)
37. BÖLÜM
38.BÖLÜM
39. BÖLÜM
40. BÖLÜM
41. BÖLÜM
42. BÖLÜM
43. BÖLÜM
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
48.BÖLÜM
49.BÖLÜM
50.BÖLÜM
51.BÖLÜM
52.BÖLÜM
53.BÖLÜM
54.BÖLÜM
55.BÖLÜM
56.BÖLÜM
57.BÖLÜM
58.BÖLÜM
59.BÖLÜM
60.BÖLÜM
61.BÖLÜM
62.BÖLÜM
63.BÖLÜM
64.BÖLÜM
65.BÖLÜM
66.BÖLÜM
67.BÖLÜM
68.BÖLÜM
69.BÖLÜM
70.BÖLÜM
71.BÖLÜM
72.BÖLÜM
73.BÖLÜM
74.BÖLÜM
75.BÖLÜM
76.BÖLÜM
77.BÖLÜM
78.BÖLÜM
79.BÖLÜM
80.BÖLÜM
81.BÖLÜM
82.BÖLÜM
83. BÖLÜM
84.BÖLÜM
85.BÖLÜM
86.BÖLÜM: FİNAL PART 1
87.BÖLÜM FİNAL PART 2

47.BÖLÜM

6.1K 1.1K 800
Par sehrialem

Bölüm  AdemPolat491 'e   geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

" Cin oldunda adam mı çarpıyorsun lan deve  ! Doktor yavaş yavaş anlatın yaşananları dedi , özelliklede o yılanla kağıt üzerinde olan evlilik olayını. "

" Ben detaylara takılmam Mehmet Miran , sonuç odaklıyımdır. Boşadın mı benim gül gibi kaynanamı boşadın , bastın mı o mezarında ters dönesiceye nikahı bastın . "

" Su duyacak şimdi Elif'im. "

" Aaa gerçekleri bilmek Elif anneminde hakkı. Ya oyunu benim kurallarıma göre oyanarız . Ya da ben bu oyunu bozarım."

Mehmet ve Bedirhan fısıldayarak konuşadursun Botan her zamanki sakin tutumuyla Elif teysesiyle kucaklaşmış ve kısa süren bir sohbete başlamıştı. O günden sonra Elif iki gece daha hastanede gözlem altında tutulmuş ve taburcu edilmişti. Elif'in psikolojisini olumsuz etkileyecek her şeyden kaçınan Mehmet karısını kayınpederi Ahmet beyin evine yerleştirmiş ve kendi evlerini ederinin yarı fiyatına ellerinden çıkarmıştı. Evi sattıktan üç gün sonrada geniş bir bahçe üzerindeki eski müstakil evlerinin yerine küçük şirin bir apartman dairesi almıştı . Ev için gerekli alış verişi ise kızların yardımıyla internet üzerinden yapmıştı Elif. Düğün telaşından sonra yeni evlerine yerleşeceklerdi.

Hastaneden taburcu oldukları gün Zümra ve Bedirhan'ın kaçtıklarını ve kısa süre sonra düğünleri olacağını öğrenen kadın, kızını gelinlikle görebileceği için mutluydu. Mehmet  Ahmet babasınında desteğiyle  Zümra'nın çeyizi , takıları ve yatak odası için üzerine düşen ne varsa layığıyla yerine getirmişti.  Kaçan kıza çeyiz düzüyor , birde düğününe gideceklermiş diyen çirkin diller ise hasetlik denen çukurda debeleniyordu.

Herkes tatlı bir telaş içinde elinden geleni yapmaya çalışırken Baran ve Karan  annelerini yeniden kaybedeceklerinden korktukları için etrafından bir saniye ayrılmıyorlardı.

Akşam ezanının okunmasının hemen ardından çalan kapıyla ayağa fırladı Karan, kapıyı açtığında Bedirhan , Zümra ve Zühre sırayla içeri girmişti. İki küçük çocuk Bedirhan'a resmen hayrandılar. Bu devasa adamı BEDMAN ilan etmişlerdi hatta. İki kardeş aynı anda Bedirhan abilerinin sırtına tırmanırken Zühre ve Zümra da aldıklarını annelerine göstermeye başlamışlardı.

Elif Zümra'nın heyecanla kutusundan çıkardığı zarif gelinliğe dolu gözlerle bakarken yeniden kapının sesi ulaştı ev halkının kulaklarına. Kapıyı açmak için ayaklanan Zühre'yi durduran Bedo, sırtındaki iki kardeş ile doğruldu yerden.  Birkaç koca adımda arşınladığı salonu geçerek kapıyı açtı ve gördüğü kişiyle sırıtışı tüm yüzünü kapladı." Hayırdır Mehmet Miran ne işin var akşamın bu vaktinde benim anamın evinde ?"

Tüm gün evlerinin boya badana işleri ile uğraşan  adam yorgunluktan ayakta duramıyordu ve " Bok işim var deve çekil şurdan ." dedi sinirle.

" Aaa oldu mu şimdi Mehmet babacığım. Çok çirkin konuştun, öyle değil mi kartal yavruları ?" Diyen genç adama destek gecikmemişti.

" Evet BEDMAN babam çok çirkin konuştu basalım ağzına isotu..."diyen çocukların sesindeki coşku kötü günlerin geride kaldığının ispatı gibiydi.

" Lan iki dingiller siz kimin tarafındasınız ? Benim mi yoksa şu sırığın mı ?" diyen babalarını, " Tabiki BEDMAN' in tarafındayız , görmüyor musun ikimizi birden uçurabiliyor. Malum biz ikiziz ayrılmamamız lazım ." diyerek cevaplayan iki çocuk neşeyle kıkırdadılar.

" Ey güzel Allah'ım kartallarımında kanına girmiş deve! Neyse çekilinde soyunup döküneyim, elimi yüzümü yıkayayım ."

Mehmet'in içeri girmek için yaptığı hamleyi iri bedeniyle durduran Bedo " Asla olmaz !" dedi sırıtarak.

" Lan çift hörgüçlü deve çekil önümden, şu sırtındaki ikiz hörgüçleri de indir. Yoksa ben şimdi kafalarını tokuştura tokuştura indireceğim ."

Senkronize bir şekilde konuşmayı çok seven  Baran ve Karan babalarının sinirden kudurmasını kıkırdayarak izlerken. Sazı eline alan Baran'dı. " Hayır baba bu evde bekar gelinlik kız var . Öyle elini kolunu sallayarak her istediğinde giremezsin."

"Baran'ım yavru kartalım sizin gelinlik kız dediğiniz benim karım, dört çocuğumun annesi." diyen adam sabrının son demlerindeydi.

Bu sefer cevap veren ise Karan dı. "BEDMAN " O babanız olacak bıyıklı burmayı annenize yaklaştırmayın yoksa hastaneden yeni bebek alırlar sizi daha az severler dedi. Biz annemizi daha yeni bulduk kardeş falan istemiyoruz. Yaklaşma annemize."

"  Lan sizi bana parayla mı verdiler, geberdim yorgunluktan. Çekilin önümden kardeş falan almayacağız hastaneden. Hem sizin  ananızsa benimde karım istediğimi yaparım attırmayın şartellerimi." dedikten sonra yeniden içeri girmeye çalışan Mehmet' i durduran yine Bedirhan dı. " Af buyur Mehmet babacığım ESKİ karım diyecektin herhalde. Elif annem uyurken Ahmet dedeme evrak imzalatıp boşadığını ne çabuk unuttun?" dedikten sonra gömleğinin kollarını kıvıran Mehmet amcası ile hızla arkasını dönen genç adamın yakışıklı yüzünü kaplayan bir gülüşü bile özlemişti kavgalarını.

Ne yazık ki yüzündeki gülüş gördüğü kişi ile silindi, kaşlarını sinirle çatmış, elini beline koyarak, çemkirme poziyonunu almış bir adet Elif ÖZDEMİR burnundan soluyordu. Kadının gözlerindeki öfke ve hayal kırıklığı birazdan kopacak olan fırtınanın habercisiydi. Dudaklarından dökülen sözcükler ise karşısındaki iki adamın derince yutkunmasına neden oldu. " Nereye kaçıyorsun ürkek deve .

Az önce söylediklerini birde yüzüme bakarak tekrar et. Hangi cesur yürek beni , nasıl ve neden boşamış ..."

" Elif anne!"

" Dur bakalım Bedo Efendi şu anne lafını bir kenara bırak. Hem ne demişler gelin ata binmiş ya nasip demiş . Senin gibi şantajcı bir deveye kızımı vermekten her an vazgeçebilirim. "

Karısının öfkesinin tamamen Bedo ya yönelmesi ile " Hay ağzını öpeyim Elif'im . Bu şantajcı deveye vermeyelim bilye gözümüzü. " Diyerek atıldı.

Bakışlarını hızla eski kocasına çeviren kadın " Hıhhh laf söyledi Mehmet Efendi gel bize bazı bazı. Bırak ağzımı gölgemi bile öpmezsin bundan sonra Bıyıklı Gonzales!" dedi ve Baran ve Karan'a içeri geçmelerini söyledi. Bedo abilerinin sırtından sessizce inen iki kardeş odalarının yolunu tutarken " Şey Elif anneciğim aslında şuanki durumuza tencere dibin kara seninki benden kara daha yerinde olurdu." diyen Bedo ile Zümra ve Zühre'nin kıkırtıları duyuldu.

" Kimin neresi daha kara inan hiç ilgimi çekmiyor. Hem görünen köy kılavuz istemez , Mehmet amcanı dahi şantaj edebildiğine göre senin gözün baya kararmış." dedikten sonra arkasındaki kızına seslendi. " Zümra'm sende gelinliği güzelce kutusuna yerleştir. Kutunun içine naftalin koymayıda unutma, ne de olsa daha çoooook zaman var giymene...

" Ama..." diyerek dudaklarını aralayan genç adam duyduğu tiz ses ile susmak zorunda kalırken, Bilye gözüne bakarak yutkundu.
" Damaaaat çeneni kapat! "

Salona geçtiklerinde Bedo ve Mehmet başları önde yan yana koltuklar da otururken tam karşılarındaki üçlü koltuğa oturan kadın, kocasıyla göz göze geldiği an " Böyle önemli bir konuyu kapı önünde mi duymalıydım? Ne zaman bu kadar uzaklaştık, ben ölüm uykusundayken mi? Anlaşılan bu dokuz yıl bize iyi gelmemiş , belki de biz diye birşey dahi kalmamıştır. Yine de mecbur kalmasan benden boşanmayacağını biliyorum. Ama böyle önemli bir olayı senin ağzından duymalıydım." dedi sesi titreyerek.

Karısının ağlamaklı sesi ile kahrolan adam, "Nasıl senden uzaklaştığı mı düşünürsün, nasıl söylersin biz diye birşey olmadığını? Salim abi, Yeliz abla ve psikolog Leyla Hanım her şeyi zamanla yavaş yavaş anlatmamı istediler. Özelliklede boşanma konusunu." dedi büyük bir üzüntüyle.

" Çok öfkeliyim Mehmet, şu an ne dersen de kalbimdeki sızı geçmiyor. Müsade et biraz sakinleşeyim yoksa düğün öncesi tatsızlık çıkacak, Zümra'ma bunu yaşatmaya hakkımız yok. Yeterince yoruldu benim küçük annem ..."

" Tamam güzelim sen nasıl istersen. Ama inan amacım senden birşey gizlemek değildi. Sadece senin sağlığını düşünmek zorundaydım."

Gözyaşlarını tutmakta zorlanan Elif yavaşça ayaklanıp salondan çıktı ve  yatak odasına doğru ilerledi. Odaya girip kapıyı kapattığında ise yavaşça çöktü dizlerinin üstüne.Neler kayıp gitmişti ellerinden, hangi cehpede savaşmalıydı. Kimin yarası daha ağırdı bilemedi. Yaşadıklarının ağırlığı altında ezilen kalbi yüzünden sağlıklı düşünemiyordu. Aldığı fizik tedavi sonrası bedeni güçlenmeye başlasada ruhu her saniye yeni bir acı gerçeğin pençesinde buluyordu kendini.

Bir süre daha karanlık odada, yaşayamadıklarına ağladı kadın, ta ki ruhunu saran  karanlığa ışık saçan evladının sesini duyana kadar. " Bitti mi ?"diyen Hasan Baran ile kekeleyerek " A- annem sen burda mıydın ?" dedi ve elleriyle gözyaşlarını kuruladı.

" Burdaydım ağlayacağını biliyordum çünkü . Ben her ağladığımda gözlerim çok acır. Seninde acır diye düşündüm. Yanında olursam gözlerinden öperim geçer. Geçer değil mi anne ?"

" Geçer annem geçer , bak sesini duymak bile yetti ağlamıyorum artık."

" Aferim sana, hadi şimdi kalk yerden karnın ağrır sonra. Gel dizlerime yat . Sana çok güzel bir masal anlatacağım. Ben uydurdum, hani sen öğretmenmişsin ya anne , masalın sonunda bana puan ver . Sözlü notu gibi, anladın değil mi ?"

Elleriyle yerden destek alarak doğrulan kadın, sessizce ilerledi geçmişin can yakan gerçeklerine. Sırtını yatak başlığına dayamış, oturan küçük çocuğun gözlerindeki parıltı ile boğulan ruhu derin bir nefes aldı. Hasan Baran kenara kayarak annesine yer açtı ve küçük ellerini yatağın boş kalan kısmına birkaç kez vurarak sözsüz bir davette bulundu.

Elif oğlunun ellerini tebessümle izledikten sonra yavaşça yerleştirdi bedenini yatağa. Ardından sırtını yatağın başlığına dayamış Hasan Baran'ın dizlerine başını koyarak oğlunun varlığından güç aldı.

Küçük çocuk dizlerine başını koymuş Elif'in saçlarını hayranlıkla okşadı ardından masumiyet yüklü bir ses tonuyla bildiği en güzel masalı anlatmaya başladı.

" Bir varmış bir yokmuş, gerçi benim masalımdan bir varmış hiç yokmuş anne. Ailesi ile yaşayan çok mutlu bir çocuk varmış adıda Hasan Baran'mış bir gün bu küçük çocuk annesinin çalıştığı yurda oradaki çocuklarla oynamaya gitmiş.

Oyun oynarken bir çocuk yanına gelip sen evlatlıkmışsın, seni Safiye teyze bulmuş , sonrada Sultan hemşireye vermiş demiş. Hiç üzülmemiş hiç kızmamış Hasan Baran ne o çocuğa ne diğerlerine. Sonra susmuş gerçek ailem beni isteseydi onların yanında olurdum , bu insanlar bana iyilik yapmış üzmeyeyim demiş. Ha birde birazcık korkmuş, evlatlık olduğunu bildiğini öğrenirlerse kendisini yurda geri bırakırlar zannetmiş.

Zaman o günden sonra birazcık yavaş akmış sanki , hep bir korku varmış içinde küçük kartalın. Sonunda korktuğu başına gelmiş. Safiye anneannesi çocuğu yanına çağırmış ve evlatlık olduğunu , Sultan annesinin onu çaldığını , annesinin , babasının , ikizinin ve ablalarının onu çok özlediğini söylemiş.

Biliyor musun o çocuğu Safiye anneannesi göndermiş Hasan Baran'a evlatlık olduğunu söylemesi için. Gerçeklere alıştırmak istemiş. Hasan Baran çok sevinmiş hemen gerçek ailesine gelmek istemiş ama gelememiş. Annesi sürekli uyuyormuş, babasıda yurtdışındaymış . Birde küçük kartalı öldü sanıyorlarmış. Çok üzülmüş anne Hasan Baran. Demiş ki eğer öldüğümü düşünüyorlarsa beni hiç özlememişlerdir. Ölüler özlenmezmiş ona göre. O yüzden çocuk ailesindekileri bulduğunda hep beni özlediniz mi diye sormuş.

Aradan bir kaç gün daha geçmiş ve Safiye anneannesi çocuğa babasının yurtdışından geldiğini ama Sultan annesinin onu vermek istemediğini, kendisini gizlice ailesine götüreceğini söylemiş. Sonra ailesindeki herkesin resimlerini göstermiş . Annesi çok güzelmiş anne , rüya gibiymiş. Adıda Elif'miş.

Bir de demişki küçük çocuğa bizi gören olursa hep susmalısın, kimseye birşey söylememelisin. Susmuş kimse duymamış çocuğun sesini. Sonra Sultan annesi Cemil babasından boşanmış Hasan Baran'ın. Sultan annesi Mersin' de kalmak istemediğini ve Diyarbakır'a taşınacaklarını, önden giderek ev tutacağını söyleyerek ayrılmış evden. Sonunda güzel günler başlamış ve küçük çocuk Safiye anneannesi ile ailesine adım adım yaklaşmış.

Günler geçmiş bazen arabada uyumuşlar bazen eski evlerde . Bir akşam sofrada yemek yerken bu gece uyuyup uyandığında babasının yanında olacağını , kardeşlerine ve annesine kavuşacağını ama artık kendisini ve Sultan annesini asla göremeyeceğini , çok uzaklara gideceklerini, Cemil babasına küsmemesi gerektiğini söylemiş Safiye.

Tamam deyip yemeğini hemen yemiş çocuk ve uyumuş. Gerçekten uyanınca yanında babası varmış, resimlerdeki gibi kocaman bıyığı varmış hatta. Çok güçlüymüş herkesin babasını dövermiş Hasan Baran'a göre. Sonra ablalarını ve ikizi Karan'ı tanımış. Kendisini ikizinden ayırdığı için Sultan annesinden nefret etmiş. İkizler hiç ayrılmaz ki değil mi anne ?

O gecenin sabahında annesine götürmüşler çocuğu ama üzülmemesi için uzun uzun konuşmuş doktorlar. Baran'a ve babasına deli gömleği giydirip annesinin yanına götürmüşler.

Hasan Baran Hancı'nın masalı burada bitti. Şimdi senin bebeğin olarak, ben olarak anlatıyorum herşeyi.

Rüyalarımdan bile güzeldin anne, büyüyünce senin gibi bir kızla evleceğim. Senin gibi kocaman kocaman erik gibi gözleri olacak. Saçları senin gibi kokacak, teni seninki gibi su damlasına benzeyecek. Anne ben sana aşığım galiba.

O gün sen uyanınca Yeliz teyze ve diğer doktorlar uzun uzun konuştu bizimle her şeyi yavaş yavaş anlatmamızı istediler. Özelliklede benim kaçırılmamı ve babamın Sultan anneyle evlendiğini."

Elif boşanma olayını hazmedemeden birde kocasının Sultan ile evlendiğini duyunca öfkeyle doğruldu küçük çocuğun dizlerinden ve
" Nee Sultan'la mı evlendi ?" diye sordu şaşkınlıkla.

Bir çuval incirin berbat olacağını anlayan Baran,  " Anlatacaklarım daha bitmedi, ne kadar sabırsız çıktın! Ben seni bulmak için sabırla bekledim, şimdi sıra sende. Yat dizlerime kızarım bak." dedi bilmiş bir tavırla.

" Tamam babası kılıklı bıyıksız Gonzales , al yattım kızma . Hadi devam et."

" Anne şu konuda bir anlaşalım bizi illa bir hayvana benzeteceksen Kartala benzet . Gongales bildiğim kadarıyla fare. Anne bak aklıma ne geldi , benimde babam gibi bıyıklarım çıkar değil mi ? Adamda maşallah fırça gibi bıyık var ."

" Çıkar çıkar hadi bırak o bıyık bükücüyü şimdi , sen masala devam et."

" Tamam tamam ediyorum. Babam yurtdışından döndüğünde Sultan annem ona benim yaşadığımı eğer senden boşanıp kendisiyle evlenirsede beni size geri vereceğini söylemiş. Babam, Bedirhan dedem , Reşat amcam her yerde aramışlar ama bulamamışlar beni. Babamda çaresiz kalıp Ahmet dedeme her şeyi anlatarak, senden boşanmış ve Sultan annemle evlenmiş. Biliyor musun anne , Sultan anne çok kötü biri , ben oyuncakmışım gibi bir alıp bir geri veriyor. İyi ki gitti. Sen uzun zamandır uyuduğun için düşüncelerin çok yorgunmuş bunları birden öğrenirsen yeniden hastalanabilirmişsin. Bizde sen yeniden hastalanıp uyuma diye sustuk.

Hatta babam Elif gerçekleri öğrenirse beni affetmez , bana artık eskisi gibi güvenmez dedi. Yeliz teyzede Elif'in sağlığı mı daha önemli yoksa sizin ilişkiniz mi deyince babam kabul etti. Birde afilli laf etti duysan aşık olurdun babama ." diyen çocuk utangaç bir tavırla gülümsedi.

Dudakları kıvrılan Elif ise" Ne dedi o Yeşilçam ormanı ?" diye sordu merakla.

" Onun sağlığı için bizden bile vazgeçerim, Elif'im iyi olsun yeterki ben alışığım onun hasretine..."

Continuer la Lecture

Vous Aimerez Aussi

5.4K 317 3
Bu bir direniş öyküsü!
462K 14.7K 24
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...
4K 668 41
Üzerine giymiş olduğu ince askılı, krem rengindeki yazlık elbisesiyle bahar gibi temiz ve cıvıl cıvıldı Nefes... Etrafındaki insanlarla konuşup, gülü...
890K 24.3K 83
Cinsel içerik, şiddet vb olaylar içeriyor çok sık olmamak kaydıyla lütfen bunu bilerek okuyun!! Kısa bir bilgilendirme daha arkadaşlar ana karakterle...