Aklımdasın || TEXTİNG

By _MissLala_

8.4M 494K 264K

0539*******: Bir inanışa göre, 0539*******: Kağıttan bin tane Turna kuşu katlayan kişiye bir dilek dileme ha... More

Giriş
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5
5.6
5.7
5.8
5.9
6.0
6.1
6.2
6.3
6.4
6.5
6.6
6.7
6.8
6.9
7.0
7.1
7.2
7.3
7.4
7.5
7.6
7.7
7.8
●FİNAL●
ÖZEL BÖLÜM: IG
1 MİLYON ÖZEL🎈🎉🎊
2 MİLYON ÖZEL🎊🎊
ÖZEL BÖLÜM 4
SON ÖZEL BÖLÜM

7.9

75.3K 4.5K 2.4K
By _MissLala_

Multimedya: Kızların kıyafetleri.

"Şaka yapıyorsunuz değil mi?"

Derin şaşkınlıkla konuştuğunda ağzımı açamayacak durumdaydım.

"Hayır, gerçek."

Deniz gülümseyerek konuştuğunda mutluluktan neredeyse kendimi tokatlayacaktım.

"Sevde bacım, bu gerizekalı seni zorla yanında tutuyorsa göz kırp."

Eymen'in dediğine Sevde gülüp başını iki yana salladı.

"Ne yani, şimdi siz sevgili misiniz?"

Ada'nın sorduğu soruyla göz devirdiler.

"Hayır, tam öyle değiliz ama denemeye karar verdik."

SevDen shipim karşımda tüm ihtişamıyla dururken gülümsemeden edemiyordum. Deniz en son bana Sevde'yle konuştuğunu anlatmıştı ama anladığım kadarıyla konuşma pek hoş sonuçlanmamıştı. Şimdi nasıl denemeye karar verdiler anlamamıştım ama iyi olmuştu.

"İyi bari, milletçe rahat bir nefes alabiliriz."

Defne'nin dediğine güldük.

"Arkadaşlar lütfen benimle bir fatiha okur musunuz?"

Derin ellerini açtığında hepimiz ona ayak uydurup ellerimizi açmıştık.

"Peki neden fatiha?"

Deniz'in mantıklı sorusu karşısında gözlerimiz Derin'e döndü.

"Başka dua bilmiyorum."

Omuz silkip konuştuğunda Eymen onu ayıpladı.

"Ben bile 4 tane biliyorum."

"Hangi duaları biliyorsun Allah aşkına?"

Meriç'in sorusuyla Eymen gayet rahat bir şekilde cevabını verdi.

"3 kulhüvallahü 1 elham."

Kahkaha atmaya başladığımızda Derin omzuna vurdu.

"Sana fazla bile."

"Arkadaşlar aranızda inanan var mı ben hiç inanamadım."

Ayaz şüpheyle Sevde ve Deniz'e bakarken ikisi de aynı anda göz devirdi.

"Yalan mı söyleyelim size lan? Sevgiliyiz işte!"

Ohhh Deniz'i de delirttik.

"Sevgiliyiz?"

Sevde gülerek konuşurken Deniz omuz silkti.

"Ben seninle sevgili oldum ama sen benimle istediğin zaman sevgili olabilirsin."

"İyi, en azından bunda özgürüm."

Sevde'nin dediğine güldük.

"Şey, düğün 8'de başlayacak annemler neden 6'da bizi buraya dikti?"

"Harbiden lan."

Eymen'in konuşmasını Ayaz destekledi. Gözlerim Derin'e döndüğünde sırıttım.

"Tüm gelenek göreneklerimizi bilen Derin'ciğim, buna bir cevabın var mı?"

Bana bakıp kaşlarını kaldırdı.

"Biz dernek sahibiyiz, dernek sahipleri her zaman önceden gelir. Mekandaki eksikleri tespit eder ve gereğini yapar. Erken gelen misafirlerle ilgilenir."

Dudak bükerek başımı salladım.

"Derin, Belgin abla burada değil. Şu 'tüm gelenek görenekleri bilen' gelin kimliğinden bir kurtulsan mı artık?"

Derin, Defne'nin dediğine iddiayla gülümsedi.

"Kaleyi içten fethediyorum. Senden daha zekiyim diye beni suçlama. Hem, senin bu konu hakkında bir başarın var mı?"

"Benim kaleyi içten fethetmekle bir işim olmaz kuzum, ben zaten o kalenin içinde yaşıyorum."

Off Defneeeee.

Hepimiz Defne'yi alkışlarkan Derin göz devirip çirkefçe bize döndü.

"Alkışlıyorsunuz ama kaynananızın sizi sevdiği ne belli?"

Havalı bir şekilde güldüm.

"Dün akşam bizimkileri basmaya giderken bile benim yanımda durup 'ver coşkuyu.' dedi kadın. Beni sevdiğini daha ne kadar belli edebilir?"

"Vallahi günlerde ilk tabağı Sevgi ablaya veriyorum, oda 'sağol güzel kızım.' diyor. Bence o da bana karşı boş değil."

Ada'yı onayladıktan sonra gözlerimiz Sevde'ye döndü. Kaşlarını kaldırıp başını 'Ne?' dercesine iki yana salladı.

"Ben daha yeniyim. Ama niye sevmesin canım?"

Haklıydı. Hepsi bizi kendi kızı gibi görüyordu ki, bu konuda Çiğdem ablanın eline su dökemezdim. Her konuda bana destek çıkıyordu. Meriç'le ayrıldığımızda bile taraf tutmamış, ortak yol bulmaya çalışmıştı. Sanırım hayattaki şansımın yarısını Meriç'te, diğer yarısını iyi bir kaynanada kullanmıştım.

"Yaa..."

Ada'nın sesiyle gelenlere döndüğümüzde Sevda abla ve Atakan abi yanımıza doğru geliyordu. Sevda abla bembeyaz gelinliğiyle zarafetini korurken Atakan abi tüm asilliğiyle yanında yer alıyordu. Şu hayatta en yakıştırdığım çiftler arasında ilk üçe girebilirlerdi.

"Çok güzel görünüyorsunuz."

Derin heyecanla konuştuğunda bir hıçkırma sesi gelmişti. Tahmin ettiğiniz üzere ses Sevde'dendi.

"Sevde, içimi şişirdin vallahi ablacığım. En sonunda nikah kıyılırken hayır dedirteceksin bana."

Sevda abla bıkkınlıkla konuşurken güldük.

"Öyle bir şey yapmazsın değil mi?"

Atakan abi tereddütle Sevda ablaya baktığında Sevda abla göz devirdi.

"Yapmam tabiiki de. O kadar hazırlık boşa gider sonra."

Atakan abi şaşkınlıkla bakarken Sevda abla güldü.

"Bu arada, Ada sen niye hiç ağlamadın abim? Normalde en sevdiğin abini evlendirmek seni gecelerce ağlatırdı ama sen mutlusun."

Efehan abinin konuşmasıyla Ada'ya döndük.

"Bu tatlı görüntü karşısında kesin ağlardım ama makyajıma servet yatırdım abi. Ve ikinizi de eşit derecede seviyorum."

Efehan abi omuz silktiğinde Ada gülümseyip ona doğru fısıldadı.

"Belki seni birazıcık daha fazla olabilir.."

Efehan abi kocaman gülümseyip kardeşine sarıldığında gülüyorduk.

"Meriç, söyleyeceksin değil mi şarkı?"

Atakan abinin konuşmasıyla şaşkınlıkla Meriç'e baktım.

"Şarkı mı söyleyeceksin?"

Havalı bir şekilde beni onayladı.

"Evet. Eşsiz sesime herkes bayılıyor."

Göz devirdim. Bana bu konudan bahsetmemişti ama mutlu olmuştum. Onu toplasan iki veya üç kere şarkı söylerken duymuştum ve şimdi birkez daha duyacak olmak beni heyecanlandırmıştı.

Atakan abi ve Sevda abla onlar için ayrılan odaya giderlerken kızlar da peşlerinden gidiyordu. Gözlerim Meriç'e değdiğinde ağlamaklı bir ifadeyle bana baktığını gördüm.

"Ne oldu?"

"Ya nazar diyecek diye tek kelime edemiyorum ama o kadar güzel olmuşsun ki. Birazdan internetten nazar duası bulup okuyacağım neredeyse."

Utanarak güldüğümde o da güldü.

"Bir de gelinlikle görsem ne yaparım kim bilir.."

Meriç ne yapıyorsun kalbime geldi.

"Bu aralar çok düşürüyorsun beni."

Gülerek konuştuğumda sırıtıp yanağımdan makas aldı.

"Keşke sen de beni düşürsen artık."

Gözlerim onu inceleme ihtiyacı duymuş olacak ki bakışlarım üzerindekilere indi. Siyah takım elbisesi ona o kadar yakışmıştı ki tüm gün onu izleyebilirdim. Genelde pantolon giymeyi bile sevmiyordu ve onu çeşit çeşit eşofmanla görüyordum. Ama şimdi çok farklıydı. Ağzımı bir şey demek için araladım fakat diyecek bir şey bulamadığımda geri kapattım.

"Tamam ben anladım, zorlama."

Alayla konuştuğunda kaşlarımı çatıp koluna vurdum.

"Meriç! Ben senin kadar romantik değilim ne yapayım."

Gülerek kollarını belime sardı ve beni kendine çekti. Yaklaşan yüzlerimiz midemde kelebekler uçmasına sebep olurken her yakınlaştığımızda bu kadar cesur olması beni hep şaşırtıyordu. İlişkimizin ilk aylarında tek bakışımla bile bayılan o çocuk şimdi beni bayıltıyordu. Birbirimize alışmıştık sanırım..

"Ben kızlara bir bakayım."

Hafifçe gülümsedim ve ellerini belimden çekip gelin odasına doğru adımlarkan kolumdan tutmasıyla ona bakmak için kafamı çevirdiğimde dudaklarımı öpüp geri çekildi.

"Şimdi gidebilirsin."

Sırıtarak konuştuğunda utançla ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde başımı salladım ve gelin odasına doğru ilerledim. Beni ilk kez öpmüyordu ama ben her seferinde bayılacak gibi oluyordum.

"Sevda abla ayakkabının altına ismimizi yaz hadi!"

Derin'in neşeli sesiyle Sevda abla güldü ve topuklu ayakkabısını çıkarıp eline aldı.

"İlk beni yaz!"

Ada hevesle atlarken odada olan Atakan abinin varlığını unutmuş gibiydi.

"Minik prensesim?

Atakan abi gözlerini açarak Ada'ya döndüğünde Ada şirince sırıtmıştı.

"Şaka!"

Sevda abla onlara gülerken ilk Ada'nın ismini yazdı. Sırayla diğer kızların da yazarken Sevde'yi bilerek en silinen yere yazmıştı. O da kardeşinin mutluluğunu istiyordu elbette.

"Turna, seni de yazıyorum ablacığım?"

Başımı hızla salladım. Bu şeylere çok inanmazdım ama ne olur ne olmazdı.

Kısa süre içinde tüm salon misafirlerle dolarken Atakan abinin ve Sevda ablanın heyecanı yüzlerinden okunuyordu. Öyle ki Atakan abiye iki dakikada bir kolanya uzatıp kendine gelmesini bekliyorduk. Bu bana Meriç'i anımsatırken gülmeden edemiyordum. Gelen misafirleri daha fazla bekletmeyip onlar için süslenmiş alandan geçip nikah masasına oturdular. Nikah memuru kalıplaşmış cümleleri söyledikten sonra nikahlarını kıymıştı ve en heyecanlı kısma gelmiştik.

İlk dans!

Tabii beni heyecanlandıran kısım şarkıyı Meriç'in söyleyecek olmasıydı. Ne söyleyeceğini merakla beklerken duyduğum melodi ardından gelen sesi içimi sıcacık yapmıştı.

"Ne senden öncesi,
Ne senden sonrası,

Ayrılık aman, ölümden yaman.
Geçmiyor zaman, geçmiyor.

Ne anam babam, ne hoş hatıram
Yetmiyor canım, yetmiyor.."

"Ben sende tutuklu kaldım
Kendi hayatımdan çaldım
Yedi cihan dolandım
Bana mısın demiyor.."

Tüm gün durmadan şarkı söylese onu bir saniye bile bıkmadan dinlerdim. O kadar güzel bir sesi vardı ki.. Belkide ben abartıyordum ama Meriç'in hiçbir şeyi abartılmayacak gibi değildi.

Gülümseyerek sahneden indiğinde şarkı bittiği için üzülmekle meşguldüm. Başka bir şarkı çalarken misafirler dans etmek için piste gitmişlerdi. Eymen ve Derin dans etmek için gittiklerinde çok geçmeden diğerleri de pistteydi.

Sevde ve Deniz de...

"Dans edelim mi?"

Meriç'i gülümseyerek onaylarken çaktırmadan babama baktım. Gözlerini bize diktiği için asla rahat değildim fakat annem halimi anlamış olacak ki babamı dans etmek için sürüklemeye başladı. Meriç'in elini tutup dans edenlerin yanına geldiğimizde elindeki ellerimi omuzlarına çıkardım.

"Keşke hep şarkı söylesen.."

Dudak bükerek konuştuğumda gülümsedi.

"İstediğin zaman yine söylerim."

Gülümsemesine gülümserken başımı çenesine yasladım. Kısa bir danstan sonra çalan hareketli müzikle herkes oynamaya başlamıştı. En sevdiğim bölüm..

》》》

"Allah çarpsın ayaklarım koptu."

Derin kendini sandayleye attığında daha ilk dakikadan ayağımdan fırlattığım topuklu ayakkabılarımı aramayı boşverip kendimi onun yanına attım. Elimde tuttuğum Meriç'in kravatını masaya koyup ağrıyan dizlerimi ovuşturdum. Halayda kendimizi o kadar kaybetmiştik ki en son elimdeki kravatla halay başı olduğumu hatırlıyordum.

"Sevde sen o çiçeği neden kaptın ben kapacaktım ya!"

Derin üzüntüyle konuşurken Sevde utançla göz devirdi. Sevda abla gelin çiçeğini attığı sırada sanki planlanmış gibi çiçek Sevde'nin kucağına düşmüştü.

"Doğru söyle ablana çiçeği sana atması için baskı yaptın, değil mi?"

"Derin ben çiçeği yakalamak için sıraya bile Duygu abla tarafından zorla sokuldum sence bu konu hakkında ablamı darlamış olabilir miyim?"

Hepimiz sırıtmaya başladığımızda Sevde yine utançtan kızarmıştı.

"Tabii Duygu abla anladı oğlunda iş yok, bari gelini çiçeği tutsun da garanti olsun dedi."

Ayaz'ın dediğine güldüğümüzde Deniz dudak bükerek onayladı.

"Evet, öyle düşünmüş olabilir. Annemin kafa zehir."

"Ya ben tutacaktım işte çiçeği of!"

Derin tekrar ağlamaklı bir ifadeye büründüğünde Eymen güldü.

"Hadi lan evlenin biriniz de çiçeği biz tutalım."

"Allah çarpsın bugün kendimi Turna'yla evlenmemek için zor tuttum vallahi, az daha nikah memuruna rüşvet teklif edip bizi evlendirmesi için tehdit edecektim."

Meriç'in sinirli konuşmasıyla gülerken neden sinirli olduğuna anlam verememiştim ama evlenemediğimiz içindi büyük ihtimal.

"Aynen kanka. Babamda diyordu bugün kızımı evlendirsem keşke diye."

Dediklerim karşısında sırıttı.

"Bi sigara içmek için dışarı çıkmasına bakar."

"Oğlum adam Tarihçi lan hiç mi korkmuyorsun bu adam bana hilal taktiği yapıp Osmanlı tokadını çakar diye?"

Eymen'e omuz silktiğinde güldüm. Babamın yanında da bu kadar umursamaz olsaydı keşke.

"Gitsek mi artık? Birazdan mekanı kapatacaklar çünkü."

Defne'nin sesiyle ayaklandık. Sevda abla ve Atakan abi 15 dakika önce gitmişlerdi. Annemler de az önce çıktıkları için kimse kalmamıştı. Yorgunlukla ayağa kalkıp çıplak ayaklarımla uzaktaki topuklu ayakkabılarımı almak için oraya ilerledim. Ayaklarım tüm gece tepinmekten şişmişti ve ayakkabıları giymek istesem bile giyemezdim. Ayaklarımın çıplak olmasını umursamayıp çıkışa doğru ilerlediğimde aniden havalanmamla çığlık attım.

"Ayakların üşür, yere basma."

Düşünceli tavrı içimi ısıtırken gülümsedim ve kollarımı boynuna doladım. Her zaman beni benden daha çok düşünüyordu..





Ayyy bu bölüm çok güzel olduuu :'))

Siz nasıl buldunuz? Sevde ve Deniz'i de sevgili gördüğümüze göre rahatlayabilirsiniz artık skdjskhdkehd

Finali yarın yada cumartesi yayımlarım henüz bitirmedim çünkü. Pazartesi günüde Çocukluk Aşkım 2'nin yeni bölümü sizlerle olacak❤

DİĞER BÖLÜM FİNAL :')

Sizi seviyorum, öptüm KOCAMAN😘

İnstagram👉misslala_hikayeleri 

Continue Reading

You'll Also Like

245K 4.4K 3
Derin Gökser, 17 yaşında babasının işleri nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, evinden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Duygusal sancıların içinde...
1.7K 183 13
Bilinmeyen numara: Bazen sadece kedi olmak istersin. Bilinmeyen numara: Ne güzel mıncırdın öyle Bilinmeyen numara: Ama kediler nankördür Bilinmeyen...
1.5M 77.9K 68
-Tamamlandı- Bilinmeyen Numara: Ne çok isterdim bir atkı olmayı, üşüdüğünde boynuna sarılmayı... Benimki de hayal işte... Bilinmeyen Numara: Ama vazg...
11.6K 1.5K 92
PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SALLALLAHU ALEYHİ VESELEM) yaşadığı döneme ASR-I SAADET denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır...