Finally//Beautiful Stranger •...

By czenieshyuckie

110K 11.4K 12.4K

//markhyuck// ... Birkaç kez sertçe yutkunup ilk kez dolan gözlerini gizlemeden gözlerime baktı. Yağan yağmur... More

Tereddütler
Kötü Başlangıç
Jeno'nun Laneti
Kelepçe Krizi
Açılan İlk Kapı
Tesadüf
Parti
Kalıcı Misafirler
Can Yakan Karşılaşmalar
Boşluk
Kabulleniş
Yalanlar, Sırlar Yok
Yeniden Tanışmak?
Daha Kötüsü
Ben Bittim!
Nezarethane
Rengi Değişen Duvarlar
"Büyük Konuşma Donghyuck"
Kırılan Bir Kalpteki Aşk
Mark Lee
Asansör
Dudaklarımda O'nun İsmi
Bana Hyung De
Barış İçin...
Pazar Ayini
Sen Bahtsız Bir Bedevisin Oğlum
Bir Masanın Etrafında Toplanmak
O Kör Olabilir Ama Biz...
Mark Lee Birini Sevecek Olsa..
Kırıyorsun...
Son Bir Adım Kala Delirmek
Kelebekleri Azad Etmek
Kontrolü Kaybetmek
Berbat Bir Kardeş
Bu Son
Tekrar Kırılmayacağım
Evrenin Sonu Gelebilirdi...
Spill The Tea Partisi
Kıyamet Koparken Dahi O'na Düşmek
Pişman Olmasını İstiyorum
Güçlü Bir Lee Donghyuck
Kırmızı Kartondaki Kurallar...
Büyü
5, 4, 3, 2, 1...
Işıkları Söndürmeyeceğiz
Kırmızı Tuşu Bozuk Sihirli Kumanda
Mutluluk Bir Kelebek
Bu Gece Senin İçin Bir Kelebek Yakaladım
Burada Her şey Mümkün
Bizim Yeni Yılımız
Her Hikayenin Kendi Yaraları Vardır
Kaos Geliyorum Demez, Gelir...
Pembe Cehennem
Bu Daha Başlangıç
Bir Taşla Üç Kuş
Sonunda Sadece Benimsin Güzel Yabancı
Finally Beautiful Stranger:Behind The Scenes
"Sen Benim Her Şeyimsin, Sevgilim..."
On Bir Aptal ve Bir Disko Topu Kostümlü Diva
Düğün Dernek Bir de Bebek
Aşk Bazen De Pişmanlıktır
Sonsuza Dek(Final)
Finally Beautiful Stranger:Behind The Scenes Pt. 2
Unutulan Bir Duyuru
Reklamlar

Karmakarışık Hisler

1.4K 185 58
By czenieshyuckie

Okumaya başlamadan sizden ricam fikirlerinizi belirtmeniz. Okuyan kişiler az da olsa fikirlerini belirtirse nasıl ilerleyeceğim konusunda fikrim olur sanıyorum. Teşekkürler:)

***

Seul, Güney Kore~

Bir şeylerin boka saracağını hissettiğim anlarda hep yaptığım gibi, bir yandan tırnaklarımı kemiriyor bir yandan da sahneyi izliyordum. Doğrusu oyunun belirli bir yerinden sonrasını pek anlamamıştım.
Lucas bizimkilerle tam ortamıza oturduğundan onlara seslenip durumu anlatamıyordum da. Neden ortamıza oturmuştu sanki?!

Dalıp gittiğim anda koluma aniden vurulmasıyla sıçrayıp günümü burnumdan getirmek için yaratıldığına emin olduğum çocuğa baktım. Derdi neydi?

"Napıyorsun ya!? Deli misin?"

"Şu tırnaklarını kemirmeyi kes! Fazla sinir bozucu ve iğrenç!"

Suratını buruşturup onaylamazca başını salladığında kin dolu bakışlarımı ona yolluyordum.

"Bana vurma hakkını sana veren şey bu mu yani? Ayrıca sen-"

Kelimelerim dilimin ucunda kalıvermişti zira izleyicilerden kopan alkış tufanı ve alkışlarına ayağa kalkarak devam devam eden insanlar sayesinde dikkatimiz dağılmıştı.

Yavaşça ayaklanıp bir süre alkışladıktan sonra aceleyle bizimkilerin tarafına geçtim. Lucas çılgınlar gibi sahnedeki çocukları alkışlarken aradan sıvışmak zor olmamıştı.

Buraya isteksiz gelip şimdi aptal bir sırıtışla alkış tufanına katılan Jaemin'i kolundan tutup kendime çektim.

"Ne oldu ya?"

"Şu Mark denen martı surat burada! Hani kelepçeli kaldığımız gün kavga ettiğimiz!"

Gözleri kocaman olup etrafına bakındığında tekrar dikkatini kendime çektim.

"Ayrıca sanırım Lucas'la arkadaşlar..Jaemin bak hemen eve gidelim. Jeno onunla bir kez daha denk gelirse kavga çıkacak biliyorsun."

"Tamam da ne yapabiliriz? Beraber geldik..ama Lucas'ın yanında kavga çıkaramayız..hele de böyle kalabalık bir yerde!"

Saçlarımı çekiştirip boşalmakta olan salona göz gezdirdim. Chenle bize doğru geliyordu bu sırada. Aceleyle Jaemin'e asıl karın ağrımı söylemekten çekinmedim zira Chenle gelirse Mark da tebrik etmeye mutlaka gelirdi. Tanışıyorlarsa tabii.

"Çıkışta konuşacaklarını söylediler aptal! Bir şey yap!"

Renjun ve Jeno da yanımıza geldiklerinde Renjun gözlerindeki yaşı silerken kısık sesiyle konuştu.

"Sonu acayip acıklıydı yaa.."

Jeno onun koluna hafifçe vurup omzuma kolunu attığında gerginliğimi hissedecek diye ödüm kopuyordu.

"Sen şimdi bu sahneyi anlatır anlatır ağlarsın evde..ben baştan herkesi uyarıyorum, bir süre bu salakla konuşmayın."

"Ya kes sesini duygusuz odun! Sen ne anlarsın sanattan? Hayatın odunluk üzerine kurulu."

O ikisi kavga ededursun Chenle gülen yüzüyle abisine sarılıyordu. Daha sonradan hala üzerinde olan kostümlerle bize yaklaşıp beklentiyle hepimizde göz gezdirdi. Sanırım fikirlerimizi merak ediyordu.

"Harikaydın! Ama sonu neden böyle bitti!? Ağlamaktan bir hal oldum canım.."

Renjun gözüne yeniden dolan gözyaşlarını elleriyle silerken Chenle onun koluna girmiş teselli ediyordu.

"Ama hyung bu sadece bir senaryo? O kadar üzülme lütfeen~"

Halimize gülsem mi ağlasam mı bilemiyordum fakat içimi rahat ettiren tek şey ortadan kaybolan Mark ve Lucas'tı.

Bir süre daha salonun boşalmasına dek sohbet edip oyun hakkında Chenle'ya övgüler yağdırmıştık. Hatta öyle ki ben olanları unutup rahatlamıştım.

Daha sonrasında ise sabahtan beri beklediğim şey olmuştu. Konuşa konuşa çıkış kapısına geldiğimizde karşımızda dikilen Lucas ve yanındaki Mark bizi bekliyordu.

Açıkçası o an ne yapacağımı bilemiyordum. Lucas bizim başımıza gelenleri duyabilirdi, kavga çıkabilirdi ya da birçok şey...

Fakat hiçbiri olmadı. Beklenmedikti. Lucas bizi görünce selam verip yanındaki Mark'ın omzuna dokunduğunda sonumuz geldi sanıyordum halbuki.

"Sizi arkadaşlarımla tanıştırayım..bu Mark Lee liseden beri tanıyorum kendisini..ve bu da abisi Jaehyun hyung. Bunlar da Donghyuck, Jeno, Jaemin ve Renjun. Yeni arkadaşlarım."

Bizi böyle takdim etmesi bir yana dursun Jeno'daki sakinlik beni daha da geriyordu. Mark ve biz birbirimizi kısmen de olsa malesef tanıyorduk fakat o an şükürler olsun ki kimseden bir atak gelmemişti. Yanındaki gamzeli yakışıklı çocuk ise neyse ki olaya yabancıydı.

"Memnun olduk."

Renjun yine en mantıklımız olarak sabahtan beri ağlamaktan kısılan sesini temizleyip bizim adımıza nezaketen konuştuğunda derin bir nefes alıp çıkış kapısına gözlerimi çevirdim.

Gitmemiz gerekiyordu.

"Şey..artık gitsek? Bizim..bizim bir işimiz vardı da."

Jaemin acemice konuyu değiştirdiğinde ona sonradan teşekkür etmeyi aklıma not ettim.

"Olmaz! Hyung beraber kutlama yemeği yiyeceğiz! Siz de gelin lütfen! Hem Mark hyunglar da bize katılırlar? Lütfen.."

Bu çocuk neden her seferinde beni sevimliliğiyle yumuşatıyordu. Tanrım...

"Olmaz! Yani...olmaz Chenle çünkü bizim şeyimiz var.."

'Neyimiz var Lee Donhyuck?'

"Neyiniz var hyungie?"

"Şey işte canım...heh misafirimiz!"

Aniden bağırmamla ne tür bir bipolar olduğumu anlayamamış olsalar gerek herkes irkilmişti. Mark ise yüzündeki alaylı ifadeyle 'iflah olmaz bir salaksın' bakışı atıyordu. Nefret ediyordum ondan.

Sanki haksız(!)

Kafamdaki Jaemin sesindeki tınıyla beynimi tırmalamaya başlamıştı yine.

"Evet canım malesef misafirimiz var. Ama seni tebrik ediyoruz. Mükemmeldin...bir dahaki sefere artık tamam mı? Kusura bakma."

Tanrım Renjun ortamı temizlemekte bir numaraydı.

"Ama hyung..neyse. Sizi sıkmayayım daha fazla. Gelmeniz bile yeterdi.."

"Bence de. Başka zaman gelirler."

Mark sertleşen sesiyle araya girdiğinde solumda duran Jeno'nun hızlanan nefeslerini duyuyordum. Koluna girip sakin olmasını belirttiğimde çok geç kalmamıştım neyse ki. Bu sırada Mark'ın abisi de hafifçe kardeşini dürtüp gözlerini devirmişti. Sevimli birine benziyordu kardeşinin aksine!

"Biz şimdi bir taksiyle eve gidelim. Acelemiz de var malum. Size iyi eğlenceler."

Aceleyle konuştuğumda Lucas bizi bırakmak istediğine dair cümleler sıralıyordu fakat yanındaki suratsız çocuk öyle rahatsız ediyor ve karşısında hepimizi öyle iğrenç ,öyle ezik hissettiriyordu ki, konuşmasa dahi yetiyordu hareketleri.

Nihayet bir taksiye bindiğimizde hala karşısında bu denli panikleyişimi anlayamıyordum. Bu kadar güçlü bir aurasının olması devrelerimi yakıyordu. Duruşu fazla eziciydi.

"Herife bak! Sanki ona fikrini sorduk 'bence de' diyor! Şerefsiz!"

Jeno ön koltukta oturarak günün ikinci skandalını yaşatıyordu zira şoför onun bu haline onaylamaz bakışlar atıp arada iç çekip duruyordu.

"Ama Junnie ortamı iyi kurtardın. Tebrikler!"

Jaemin yine gevşekçe konuştuğunda oluşan sessizlik ona "sus" dememize yeterdi.

"Aman tamam bişey demedik! Ayrıca suç sanki benim mi?"

"Benim mi suçum yani Jaemin? Kimsenin suçu falan değil, başlama yine."

Şimdi niye sinirlenmiştim onu bile bilmiyordum cidden.

"Tamam ya.."

***

Norenminhyuck Dairesi~

Eve girdiğimizde oluşan sessizliği hepimizin erkenden kalkmasına yoruyordum. Ancak kendimi bu gruba dahil etmesem daha doğru olurdu zira ben hala olanları düşünüp duruyordum.

Bu kadar kendimi germem ve kafama takmam yersizdi fakat bilirsiniz, düşünceleriniz sizden bağımsız kafanıza yerleşip orada günler hatta haftalarca dururdu. Ve yine istedikleri zaman sizi rahat bırakırlardı.

Yatakta tavana bakarak uzanmaktan bunalıp kendimi zorlukla mutfağa attım. Elime, asla tükenmeyecek kadar çok aldığımız şişelerce kakaolu sütlerden birini alıp yemek masamızın altına girdiğimde ise düşünmek için gereken ortamım oluşmuştu işte.
Sayemde serilen uzun yemek masası tamamen karanlık bir ortam oluşturduğundan baş ağrımın da birazdan azalması muhtemeldi.

Gözlerimi kapatıp sessizliğin içinde kafamda yankılanan sahneleri dinliyordum.

Onu izlediğim an aklıma geldiğinde ise elimdeki kakaolu sütten koca bir yudum alıp utançla gözlerimi yumdum. Az kalsın boğuluyordum. Oldukça yersiz olan bu hareket, oldukça vakitsizdi de. Resmen oturup dikkatle yüzünü seyretmem benim gibi bir aptalın bile yapacağı son şey olurdu zaten. Umuyordum ki bu aptallığımı gözleri kapalı da olaa farketmemiş olurdu. Kendini bir şey sanmasını istemiyordum. Aslında bunu aklıma getirmem bile beni tam bir takıntılı manyak yapıyordu.

Orada uzun bir süre oturduğumda evde oluşan hareketlilik ve mutfağa yaklaşan adım sesleri beni gerçek dünyaya getirmişti.

"Masanın altındadır demiştim size. Bak burada."

Jeno örtünün kenarını kaldırıp içerdekilere seslendiğinde yavaşça olduğum yerden çıkıp anlamazca suratına baktım.

"Sabahtan beri sana sesleniyoruz aptal! Gittin sandılar!"

Gülmeden edememiştim doğrusu. Daracık evde birbirimizi kaybediyorduk şimdi de.

"Aptalsınız gerçekten. Nereye gidebilirim sanki?"

"Sesini kes! Sen ve Renjun kıçınızı dinlendirmeyi kesip yemek yapmayacak mısınız?"

İşte. Yemek yapmak bana olan her şeyi unutturabilirdi.

***

Selamlar selamlaar~Nihayet konu ilerliyor ve Mark Lee hikayemizde daha fazla yer almaya başlıyor. Aslında asıl hikaye başlıyor desem daha iyi olur sanırım. Bu arada Güneş'im iyileşmiş ve tekrar sahne almış çok mutlu oldum! Onu sevelim🌼💚 ve çokça iyi dilekte bulunalım!
Sevgilerle..

Continue Reading

You'll Also Like

8.7K 1.3K 54
renjun:hey jeno duydun mu okula transfer öğrenci kılığında ajan gelecekmiş jeno:ne ajanı be renjun:geçtiğimiz sene öldürülen öğretmen için __________...
1.1M 77.7K 57
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
1.7M 61.5K 57
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
2.6M 82.4K 59
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...