Yazar in anlatımı.
Sehun anlatılıyor, Xiumin in doğum günü gecesi.
Sehun sarhoş şekilde evine doğru ilerliyordu. Bir yandan da şarkı mırıldanıyordu. Eli tam kapıya gitmişti ki aklına gelen düşünceyle olduğu yerde arkasına döndü.
Şuan içindeki istekle Suho nun kaldığı odaya gitmek için adimliyordu. Diğer askerlerle birlikte lojmanda kalıyordu.
Kapıyı açarak Suho nun yatağının başına gitti. Diz çökerek yüzünün hizasına geldi.
Yüzünü inceledi... Kusursuz burnu, ay teni, siyah kaşları... Susuz kalmış kuru dudakları.
Mükemmel görünüyordu. Ellerini saçlarına attı. Yavaşça, ilk defa dokunuyor gibi gezdirdi ellerini.
"Neden sana geldim ben? Daha kendime bile gelemeden... "
Sehun gözlerini kapatmış karşısındaki adamın kokusunu içine çekiyordu. Elinin bouba düşmesiyle kapalı gözlerini açtı.
Karşısında Suho yu uyanık görünce güldü. Suho ise telaşlı şekilde onu izliyordu.
"Ne işiniz var sizin burada? Gidin lütfen gidin! Yanlış anlayacaklar."
"Neden yanlış anlasınlar Suho?"
Suho,Sehun un anlamsız hareketlerine bakarak ona yaklaştı. Alkol kokuyordu.
"Sizi evinize götüreceğim. Yarın sabah bunları hatırlamazsanız bile."
Suho,sessizce Sehun un kolunun altına girdi. Belinden tutarak odadan çıkarttı.
"Uyurken çok güzel görünüyordun. Dudakların,tenin... Doğruyu söyle Suho. O dudaklara birisi değdi mi? "
Suho duraksadı biraz. Sehun un dudaklarına baktı. Peki o kaç kez kimlere sunmuştu dudaklarını?
"Peki siz hiç değer verdiğiniz birşeyi birisine verdiniz mi?"
Sehun anlamakta güçlük çekiyordu. Ağırlığını da zorla yürüyen zavallı Suho ya veriyordu.
"Güvendiklerime verirdim Suho. Çünkü onlar emaneti koruyan birileri."
"Benim dudaklarım sadece benim dudaklarımdır Oh Sehun. "
Sehun zorla,aldığı cevaba gülümseyerek evine adımladı. Suho etrafa bakıyordu bir yandan da.
Kapıyı açarak içeri girdiler. Suho Sehun u sandalyeye oturtmuş yatağını açıyordu.
Sehun u ayağa kaldırdığında ise yatağına yatmasını söylemek için konuşurken dudaklarını, kuru dudaklara kapadı Oh Sehun.
Ne Sehun ileri gidiyordu, ne Suho karşılık veriyordu. Sadece dudakları hareketsizce üst üste duruyordu.
Sehun gözlerini açarak kendini geri çekti.
"Sarhoş insanlar içindekileri tutamazlarmış...
Senin dudakların sadece benim mabedim. Sadece benim evim."
Suho bulunarak geri çekildi.
"Pişman olacağın sözler söyleme Oh Sehun. Yarın bunları unutacaksın. Ama ben unutmam. Acı çekerim inanırsam."
Kapıyı açarak kaçtı Suho. Sehun ise gülümseyerek üstünü giydi ve yattı.
Onu terslemedigi için mutluydu.
*****
Jin in anlatımı
Sabah... (kaldığımız yerden devam )
Yoongi ye yazdığım mektubu da paketin üstüne koyarak herşeyi tamamlamıştım.
Aileme ve Yoongi ye ayrı ayrı cevap yazmıştım. Onlara aldığım hediyeleri koymuş,burada mutlu olduğumu, 4 adamla çok iyi arkadaş olduğumu anlattım.
Taehyung a aldığım hediyeyi vermekte kararsızdım. Komik giderdi değil mi ? O yüzden koymadım. Onu daha sonra yüzyüze verebilirdim.
Paketleri kapatarak, kapıda bekleyen başka bir haberci askere verdim. Onları götüreceği adresleri de yazınca toplantı odasına gittim.
"Günaydın."
"Sana da."
"Bugün ki eğitimi bugüne kadar ne öğrendiysem onu size göstererek geçireceğim. Kim karşımda olmak ister?"
Yixing elini kaldırdı.
"Bu harika seni bekliyorum."
Kahvaltı ettikten sonra eğitim alanına gittik.
Ilk olarak ok kullanımı yaptık. Yarışıyordum onunla.
****
"Daha iyi olacaksin! Bu harikaydı gördün değil mi Sehun."
Gayet başarılı olduğumu söylüyorlardı. Ben ise sadece elimden geleni yapıyordum.
Yorulunca köşeye geçtik ve su içtik. Terlemiştim.
Yapacaktım. Başarılı bir asker olacaktım.
Bölüm sonu~~~~
Bu kısa oldu demeyin çünkü kitabımı ben kısa hikaye olarak alacaktım dmmfkd
Ne yazık ki oy vermiyorsunuz
Ben üzülüyorum ama
Neyseki canım okuyucularım var.
Şu ki yi ayrı yazmadım diye rahatsız olanları görelim.
Bennnn kdmckdkc neyse diğer bölüm cuntuna kopsun bb.