Bad Luck [EXO Fanfic]

By skydarknblue

26.2K 1.6K 2.2K

Hikayem için yaptığı kapaklardan ötürü @darknesshcr 'e teşekkür ederim. More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Özür
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24

Bölüm 8

1K 74 99
By skydarknblue

-Jongin'in Bakış Açışı-


Küçük şeyin kafasına vurup, odama gittim.


Bu kızda kimdi? Neyin nesiydi? Ne işi vardı bizim evimizde? Beynim sorularla doluydu..


Birkaç hafta uzaklaştım, Min Ah anında kendine yeni bir ev arkadaşı bulmuş.


Abisini hemen unutsun zaten o.


Min Ah'a hesap sormak için odama çağırdım. Yatağın üzerine yayılmış, yatıyordum.


"Onun burada ne işi var?" dedim.


Min Ah, izin iztemeye çalıştı. "Abi bir süre burada kalsın. O benim en yakın arkadaşım."


En yakın arkadaşı ve ben onunla ilk kez karşılaşıyorum. Soruma tam bir cevap alamamıştım. Bu yüzden tekrar sorma gereksinimi duymadım. Adam akıllı cevap vermeyecekti zaten.


Hemen sadede gelmek istedim. "Min Ah sakın ısrar etme, onun burada kalmasını istemiyorum."


Ama.. ama abi lütfen."


Sesimi biraz yükselterek "Min Ah! Daha biz kendimize zor bakıyoruz. Bir de başıma ekstra bela alamam." dedim.


Min ah afallayarak "Bela mı?" konuşmasına devam etti.


"Benim bilmediğim şeyler mi var? Ayrıca beni de mi bela olarak görüyorsun ha?" söylenmeye başladı.


Agh bu kızlar.. Konuyu nasıl da saptırmayı biliyorlar. Onlara demediğiniz halde kendilerine söylenmiş olduğunu çıkarıyorlar cümleden...


Kapıyı açtı ve giderken ekledi "Umarım dediklerini duymamıştır."


Umursamıyorum, ister duysun ister duymasın. Onu burada istemediğim aşikar değil mi?


Umursamaz tavırlarla, yatakta biraz daha yayıldım. Kolumu kafamın altına yerleştirdim. Telefonumun çalmasıyla gergin havanın sessizliği bozuldu. Masanın üzerindeki telefona uzanarak elime aldım.


Ekranda "Yehet!" yazıyordu. Yehet? Bunu hangi manyak yapmıştı?


Telefonu açtım, kulağıma götürdüm. "Alo." sesi Sehun'a aitti.


Selam bile vermeden "İyi ki birkaç hafta evinde kaldım.Hemen telefonumdan adını değiştir değil mi?" Karşıdaki şapşal kahkahalara boğulmuştu.


Gülerek "Yehet ne lan?" dedim, hesap sorarcasına.


Tek dediği şey "Ben ne bileyim?" olmuştu. Adam daha kendi kullandığı kelimeleri bilmiyordu ki.


Sehun dışarda buluşmak istiyordu. Birazdan söylediği yere geleceğimi söyleyip, telefonu kapattım.


Yastığı düzelttim, tekrar kafamı yastığa bırakacaktım ki kapının hızla açılmasıyla, yumuşak, rahat alandan mahrum kalmıştım.


Min Ah endişeli bir şekilde içeri girdi. "Abi.." nefes aldı ve sözüne devam etti.


"Haneul... evde değil, bahçede de yok. Konuştuklarımızı duydu kesin.


Gitmiş."


Umursamaz tavırlarıma devam ederek "Ne yapabilirim?" dedim, oturduğum yerden kalktım.


Min Ah gözleri dolmuş bir şekilde "Ne kadar umursamaz birisin. Ya başına bir şey gelse. Hepsi senin suçun." dedi boğuklaşan sesiyle..


Onu özel olarak aramayacaktım tabi ki, Sehun ile buluşacağım için, "İyi tamam, şimdi çıkarız aramaya." dedim.


Min Ah'la evden çıktık, o bir tarafa ben bir tarafa ayrıldık. Sehun'la buluşacağımız parka doğru yürümeye başladım.


Fazla uzak değildi, fakat yürü yürü yol bitmiyordu.. Hani olur ya bazen, ulaşmak istediğin şey gözünün önündedir ama br türlü ulaşamazsın... Şu an aynı o durumdaydım..


İlk başta hiç umursamıyordum ama düşündükçe ya başına bir şey gelirse? Benim yüzümden olacağını asla düşünmem. Ben sanki ne yaptım ki? İstemek zorunda mıyım? Fakat kız işte, başıma bir bela daha almış olurdum.. Bunu istemiyorum..


Ellerim cebimde yürüyordum, gözüme birisi ilişmişti. Bankta yalnız başına oturan bir kız. Sanırım bu benim aradığım kızdı..


Yanına doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım. Birden oturduğu yerden kalktı. Nereye gidiyordu?


Ne yapacağını anlamak için olduğum yerde biraz bekledim. Kafası yere eğik, suratı asıktı. Biraz düşününce onu gerçekten üzdüğümü fark etmiştim..


Yürüdüğü tarafa doğru baktığımda, yakışıklı, baştan aşağıya simsiyah giyinmiş bir erkek önünde duruyordu.. Ve pis pis sırıtıyordu..


Haneul -sanırım adı buydu- arkasını hızla döndü, çocuğu fark etmiş olmalıydı..


Çocuk gideceğini anladığında hızla kolunu kızın omzuna koydu. Film sahnesi izliyor gibiydim.. Kız bağırmaya ve çantasıyla çocuğa vurmaya başladı.


Sanırım duruma müdahale etmem gerekiyordu.. Hızla yanların gidip çocuğun yüzüne geçirdim..


Ve pişman oldum bunu yaptığıma..


Suçlu olan sadece ben olmuştum.. Ne değişik bir kız bu..


Bir de benimle tartışmaya giriyordu.. Onu özel olarak sokakta aradığımı sanmıştı. Fakat bu doğru değildi..


Çocuğa pansuman yapıp evden gönderince odama gitmiştim, fakat onun bir daha asla evimize girmesine izin vermeyecektim.. Şimdi de izin vermezdim.. Ama sağolsun Haneul hanım yüzünden suçlu durumundaydım.. Sehun'uda unutmuştum tamamen..


Hem biraz hava almak için hemde Sehun'a durumu anlatmak için telefonumu alıp, bahçeye çıktım..

* * *


Yanlız kalmayı umut etmiştim fakat Haneul bahçede tek başına oturuyordu..Merdivenlerde biraz bekledim ve ona baktım.


Gökyüzüne bakıyordu.. Düşünüyor gibiydi.. Ne düşünüyor olabirdi? Sanırım benden nefret ettiğini,soğuk biri olduğumu düşünüyordu.. Ve belki de bana saydırıyordu..


Karanlıkta onun yüzüne bakınca daha farklı bir his uyandırıyordu içime... Sevimli gelmeye başlamıştı..


Peh! Ne saçmalıyorum? Cadı o cadı..


Uzun saçları, küçük burnu, pembemsi dudakları.. daha dikkatli bakmaya başladığımda, yüzü bana birini anımsatmaya başlamıştı..


Ama kimi? Hiçbir fikrim yoktu..


Sadece güzel olduğunu düşünüyordum, bu cadı bile güzelse ~ ...


Birden arkasını döndü, kendime gelerek yanına gittim..


"Ihım..gece gece ne yapıyorsun burada?" diye sordum.


Konuşma başlatmak istiyordum.. Neden istediğimi bende bilmiyordum..


Belki ona karşı biraz kötü davrandığımı düşünmeye başladığım içindi..


Biraz soğuk bir cevap verdi. "Oturuyorum." dedi ve geri önüne döndü..


Evet, süper. Konuşma bitmişti başlamadan.. İnsan bir 'Sen?' diye sorar değil mi? Benden öc filan mı alıyordu?


Min Ah ile konuşmamız aklıma geldi.


Bizde kalmasını neden bu kadar sorun etmiştim ki?


Belki de, korumak zorunda olacağım ikinci birini daha istemiyordum.. Başıma aldığım belalar yüzünden, başka birini daha tehlikeye sokmayı istemiyordum..


Sanırım, bu ona yakın davranacağım ilk ve son andı...


Ne kadar uzak kalırsa benden o kadar iyi olurdu..


"I-ıı.... evde kalabilirsin fakat tek bir şartla." dedim, arkasını döndü tekrar "Neymiş o şart?" diye sordu..


"Benden uzak duracaksın.."


Continue Reading

You'll Also Like

28.8K 1.7K 15
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
53.8K 2.5K 15
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...
503K 57.5K 34
alfa jungkook, en yakın arkadaşının kardeşi olan omega taehyung'a deliler gibi aşıktı.
888K 71.1K 14
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...