BU ŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜNDEN UZAK

By seydademirr

6.4M 303K 127K

"Şarkı yavaş yavaş devam ederken ,bir anda belime sarılan kollarla irkildim. Kim olduğuna bakmak için arkama... More

1.Bölüm "Sokak Lambaları"
2.Bölüm
4.Bölüm
5Bolüm
6Bolum
7Bolum
8Bolum
9Bolum
10Bolum
11Bolüm
12Bolum
13Bolum
14Bolum
15Bolum
16Bolum
17Bolum
18Bolum
19Bolüm
20Bolum
21Bolum"Uzun Makarna"
22Bolum"Yuvarlak Krepler"
23 bolum Film Gecesi
24Bolum Market Alışverişi
25Bolum Pizza Günü
26Bolum
27Bolum BAŞ AŞAĞI
28Bolüm kıskanma
29Bolüm
30Bolüm Diş fırçası
31Bölüm" Otobüs yolculuğu"
32Bölüm
33Bölüm" Yıldızların bir santim uzağında"
34Bölüm "Benim yarım"
35Bölüm"Her şey dünyaya ait ben ona"
36Bölüm "keşfedilmemiş Gezegen"
37Bölüm"Yağmurun altında"
38Bölüm
39Bölüm"bu şehrin gürültüsünden uzak"
40Bölüm"Lay.,lay,lay"
41Bölüm"Bir buçuk saat"
42Bölüm"İntihar ipi"
43Bölüm
44Bölüm"Avuç İçi"
45Bölüm
Duyuru
46Bölüm"Ben burdayım, sen orda"
47Bölüm"Ölü birini diriltemessin"
💫karakter Tanıtımı💫
48Bölüm
49Bölüm"İstemem solsun ümitlerim"
50Bölüm"Hayal"
Duyuru
51Bölüm"Melodi"
52Bölüm"YEAH"
53Bölüm"Arka bahçe"
54Bölüm
55.Bölüm
56.Bölüm"İki Bardak Kahve"
57.Bölüm"İki El Silah Sesi"
58.Bölüm"FİNAL"
Önemli

3.Bolum

164K 6.9K 6.9K
By seydademirr


Sabah amcamla yengemin sesine uyanmıştım. Eski günlerim aklıma gelmişti , annem kahvaltı hazır olduktan sonra odama gelip öperek yada perdeyi açarak uyandırırdı.
"Saat kaç oldu kalk artık karnım sırtıma yapıştı kız".

Yengem sabahın köründe başıma dikilmiş ,kınayan gözlerle bana bakıp karnını gösteriyordu.Yatakta oturur bir hâl alıp yengeme baktm."Eee ben ne yapabilirim?".

Gülüp perdeleri açtı"yemek yapabilirsin mesela canım birde benmi hazırlıyacağım ,eee yok tabi öyle ilk gün falan rahat sandın burayı herhalde ? "göz devirdim dediği şeye, hizmetçimiz Songül abladan bahsediyordu. Battaniyeyi üzerimden itip ayağa kalktım,hızlıca kalkıp tuvalete ilerledim ardından.

Amcam da içerden sesleniyordu.
"Kalktım amca".
Tuvalet sandığımdanda pisti ,işlerimi halledip salona geçtim.

Amcam sigarasını içerken bana bir şeyler söylüyordu.Yarısını duymamıştım başım feci derecede ağrıyordu.
"Kahvaltıyı hazırla seninle bir şey konuşucağım "ben ne olduğunu anlamayıp tekrar amcama baktığında arkamdan gelen yengeme bakıp kafasını salladı.
Bir saniyeliğine yüzüne bakıp mutfağa ilerledim.
Her ne kadar Songül abla evde yemekleri yapsa da, bende öyle şeylere meraklı olduğum için her şeyi merak eder öğrenirdim.Sağ olsun Songül ablada herşeyi öğretirdi bana.
Bu igrenç insanlara özenilesi bir şey hazırlamak istemediğim için ,iki yumurta kırıp olan kahvaltılıkları masaya dizdim sırayla.

Yengem sanki ilk defa görmüş gibi yerken amcam ağzı dolu bir şekilde konuşmaya başladı."Otur yanıma şöyle ,gel".
Diyeceği şeyi merak edip dediğini yaptım ve oturdum yanına.

"Rahmetli annen öldü babanda hapise girdi ,kaldın başımıza artık bizle yaşayacaksın eh mecburen.Ee evin parası nereye kadar?. Mağlum evin ihtiyaçları var yani hani bizi idare ederde senin okul masrafların falan birde benim bir borcum var biliyor musun?.
Borcum olan kişi oğluna seni isti..."
Hızla masadan kalkıp amcama baktım.
"Sus amca sus, sakın bana o cümleyi tamamlama".

Amcam oturduğu sandalyeden kalkıp hışımla yüzüme tokatı geçirdi.
Tokat atmasıyla yere düşmüştüm, elim kanayan dudağıma gitmişti direkt.Nefret ediyordum amcamdan da bu düzendende.Resmen satıyordu beni ben istemeden.
"Sus kız ,napcan ?.Daha sana mı bakacağım ben ?".
"O anan olacak karı namuslu olsaydı da adamlara kuyruk sallamasaydı ."

Ayağa kalkıp bağırmaya başladım.Göz yaşlarım bir bir yere düşüyordu ve oldukça güçsüz gösteriyordu beni.Karşı çıksam da ikna olmayacaklardı belliydi.

"Ne diyorsun be sen ?.
Sizin gibi pisler iftira attınız anneme ,annem asla öyle bir şey yapmaz.
Elinize ne geçti hem bunu yapar...."

Her şey yerine oturmuştu.Başımı iki yana sallayıp devam ettim."Hayır, hayır,hayır yanlış düşünüyorum değil mi amca?".
Amcam her şeyi anladığımı anlayınca yüzü değişti.Bir şey demesini bekliyordum ama susuyordu.Hayır kızım yapmam de, kardeşim o benim de lütfen de.Yengem yavaşça ayağa kalkarken amcam arkasına dönüp karısına baktı ve tekrar başını yere eğdi.Doğruydu işte yapmışlardı.
Onlar sessiz kalmaya devam ederken elimin tersiyle göz yaşlarımı silip bir adım attım amcama,bir şeyler demek istiyordum ama diyemiyordum.Konuşmak, haksız çıkmak istiyordum ama yapamıyordum.
Bir kaç dakika sonra kendimi biraz daha toparladım ve bir adım daha attım amcama doğru ve tek tek konuşmaya başladım.

"Beni satıp borcunu ödemek için anneme iftira attınız değil mi ?".Başımı iki yana sallayıp,"Amca sen ne kadar igrenç bir herifsin ya ,hadi bunu geçtim sen kendi kardeşine bunu nasıl yaparsın". diyerek yakasını tuttum titriyen ellerimle.
Amcam utanır gibi oldu ama sonra yüzü eski haline büründü.

Hızlıca güçsüz olan ellerimi tutup, yere savurdu beni.
"Eeehh ,yaptıysam yaptım. Yarın geliyorlar, eğer bir terslik çıkar bak bakaym seni burda koyuyor muyum. Sonra o kariyer hayallerini falanda unut ,okutmam yemin olsun ki haa seni ".

Göz yaşlarım benden onay beklercesine akmak için dururken
ellerimin tersiyle silip başımı yere çevirdim. Ağladığımı görsün istemiyordum,beni güçsüz görsün istemiyordum. Başımı kaldırıp göz yaşlarımı yeniden sildim. Bir türlü durmuyorlardı.Yengeme bakıp tekrar amcama döndüm.
"Biliyor musun amca sırf sizin gibi iki pislikle yaşamamak için ver gitsin en azından kurtulurum."
Pislik dediğim için kızmış olacakki üzerime yürüdü yavaşca.

"Ne dedin kız sen az önce?".

Başımı inatla kaldırıp, sessizce fısıldadım layık olduğu kelimeyi .

"Pisliksin Tarık Hancı!."

Bunu dememle amcamın saçımdan tutup yere başımı eğmesi bir oldu.Saç köklerimi koparırcasına çekiyor durmama izin vermiyordu. Ardından eskimiş çaydanlıktaki suyu alıp lavoboya götürdü sürüyerek beni. lavaboya geldiğimizde tek elimi duvara dayayıp amcama döndüm.
Gözlerinden ateş çıkıyordu neredeyse.

"Bir daha de kız hadi yiyorsa söyle".
Dediğim kelimeyi tekrarladığımda, tek elimi alıp sıcak suyu döktü üzerine. Anında etkisini gösteren kaynar su bedenimi zorluyor yere düşmem için elinden geleni yapıyordu. Ağzımdan güçlü bir çığlık çıkacakken ,amcam bunu fark etmiş olacakki hızlıca ağzımı tuttu ardından.

Dayanamayıp bağırdığımda ,iniltim içimde sönük kaldı.Artık elimi hissetmiyordum,bedenimden bağımsız bir şekilde haraket ediyordu sanki.

Amcam küçük bir kahkaha atıp nefes nefese kulağıma yaklaşıp ,sessizce fısıldadı kelimeleri.
"Bir daha aynı kelimeleri de, bak bakim o zaman noluyor."
Ağzımdan hıçkırık kaçarken bakışlarımı amcama çevirdim.Kısık gözlerle bana bakıp elinde tuttuğu çaydanlığı kenara atıp, içeri geçti.
Tuttuğum göz yaşlarım dayanmaz bir şekilde yanaklarımda ilerlerken kapıya yavaşça yaklaşıp , güçsüz bedenimi kapıya dayadım yavaşça.
Ağzımdan inilti çıktığında, hızlıca ellerimi dudaklarıma bastırıp, kapıdan yere kaydım yavaşça.

Onlara bu zevki yaşatıp aciz durmayacaktım. İstedikleri şeyi vermeyecektim. Soğuk zemine oturduğumda yorgunlukla başımı eskimiş makineye yaslayıp ,öylece boşluğa baktım.
Gerçekten düşünüyordum bunları hak edecek ne yaptım diye. Ama hiç bir şey bulamıyordum. Bu zamana kadar en iyi okullarda okuyup evden okula okuldan eve giden biri olarak hayatımı sürdürmüştüm Kimseye bir zararım olmuyordu ki. Her gün okuldan sonra özel ders alıyordum. Telefona bakmaya bile zamanım olmuyordu bazen.
Ben bunları düşünürken elim acısını bana tekrar hatırlatıp beni ayağa kaldırdı yavaşca. Elimi suya tutup eskimiş dolap kapağını açtım. İçinden sargı bezi arıyordum ama bu evde bir ayna bile yokken bez parçası arıyordum çocuk gibi.

Dolabı kapatıp , kapıyı açtım yavaşca. Kahvaltıya devam ediyorlardı hiçbir şey olmamış gibi. Yüzlerine bakmadan konuşmaya başladım. Oldukça kısa kelimeler kullanmaya çalışıyordum muhatap olmamak için."Çarşıya çıkmam gerek para lazım?" dedim.

Çayının son yudumunu çekip yengeme uzattı doldurması için "ne yapcan kız parayı daha ilk günden ,kusura bakma o sosyete hayatındaki gibi her gün alışveriş edemezsin burada".
Bunu küçümseyerek söylemişti.

"Kıyafet için gitmiyorum ama tamam sen bilirsin gönderme bende artık yanık elle çıkarım misafirlerin karşısına, sorarlarsada amcam oğlunuzla evlenmek istemediğim için yaktı derim ne olacak alt tarafı yani".

Çok iyi biliyordu yapacağımı, yüzü değişik bir hal aldı. Homurdansada cebinden para çıkarttı "kremle bez parçası al, daha bir şey alma para yok geç kalma alt sokaklardan birinde eczane vardır ''.

"İyi"deyip odadan montumu alıp evden çıktım. Yolda ilerlerken aklımda sadece evleneceğim çocuğun kim olduğu vardı .Feci derecede merak etsem de kafamı yormamak için bu konunun üzerinde fazla durmadım. Cebimden telefonumu çıkartıp kulaklığımı taktım. Huzur veriyordu küçüklükten beri müzik dinlemek, bazı şeyleri unutturduğunu söyleyebilirim. Müzik ruhun gıdasıdır diye boşuna söylemiyorlarmış.

Sokaklarda ilerlerken ara sokağın birinde bir kaç çocuk gördüm. Hepsi eskimiş kanepeye oturmuş ayakta oturan çocuklara gülüyorlardı. Ayakta duran çocuk öbürünün sırtına çıkınca, daha fazla gülmeye başladılar. Sırtına atladığı çocuk homurdanıyordu."Lan Kaan in lan üzerimden!".

"Tamam lan in çocuğun üzerinden yeter!".

"Alp bu çocuk yakında elimde kalacak söylemedi demeyin ".
Elinde sigara olan çocugun adı demek ki Alp 'ti. Kanepeye daha çok yayılıp hafifçe sırıttı. Çocuğu şöyle bir süzüğumde neden burda takıldıklarını merak ettim .Oldukça şık ve güzel giyinmişlerdi .Zengin oldukları kıyafetlerinden ve arabalarından oldukça belli oluyordu.

Sigara içen çocuk ,yeşil gözlü, siyah saçlıydı Siyah pantolon ,siyah sweatshirt ve zincir kolye takmıştı. Siyah saçları dağılmış, beyaz teninin üzerine düşmüştü. Gerçekten yakışıklıydı.
Onlar konuşumaya devam ederken gülüp, başımı sol tarafıma çevirdim.

Sokağın sonundaki eczaneyi gördügümde son kez daha çocuklara bakıp eczaneye yöneldim. İçeri girip amcamın dediklerini alıp geri çıktım. Biraz daha hava almak istesemde, sevgili amcamın sözleri aklıma gelince evin yolunu geri tuttum. Gerçekten güzel bir şehirdi buraya başka şartlar altında gelsem mutlu olurdum ama bu şehir benim cehennemimden başka bir şey ifade etmiyordu bana artık.

Yol düz ve sol şerit olmak üzere ikiye ayrılınca nerden geldiğimi bir an unutu verdim. Allah kahretsin ya nasıl unutuyorum acaba?.
"Ehh suç senin Nil kızım, öyle aklın bir karış havada dolaşırsan olacağıda budur".

Kendi kendime söylenip sol tarafa
karar kılıp o tarafa yöneldim. "Ne çok benziyorlar birbirlerine bu sokaklar ya ".
Sokağın sonundan döndüğümde 4-5 kişinin oturduğunu görmemle hızlıca adımlarımı durdurdum. Gülüşüp içki içiyorlardı. Burası çıkmaz sokaktı ve anlaşılan onlar burayı yer edinmişti. Öbür çocuklardan oldukça farklıydılar ve tekin olmadıkları her hallerinden belli oluyordu.
Rahatsız etmemek adına arkamı dönüp hızla uzaklaşmak için bir adım atmıştım ki arkamdan gelen sesle adımlarımı durdurdum.

"Hişt, güzellik?".

Aha şimdi boka bastın kızım! dedi iç sesim haklıydı net yani.
Arkama yavaşça dönüp ,bana seslenen çocuğa döndüm.

Saçımı kulağımın arkasına itip konuşmaya başladım hızlıca. Hepsi üzerime atlayacakmış gibi bana bakıyordu.
"Şey kusura bakmayın rahatsız ettim. Ben bir arkadaşa bakıp çıkıyordum. Hadi iyi eğlenceler".Arkami dönüp bir adım atmıştım ki montumdan tutulmasıyla bir anda kendimi ortalarında buldum .
"Ya bırak be beni".

Bu sefer aralarından en esmer olanı bir adım atıp burnumun dibine kadar geldi. Leş gibi alkol ve sigara kokuyordu. Konuşmaya başlayınca daha çok kokuyu almaya başladım. Rahatsız olup geri çekildim bir kaç adımla.

"Ufuk bıraksana arkadaşı bir konuşsun derdini öğrenelim, aaa öyle hemen kaba kuvvet olurmu ?".

Sonunda beni dinleyecek biri ya üzerimi düzeltip beni tutan çocuğa ters bir bakış attım ve çocuğun karşısına geçtim.

"Teşekkürler öncelikle anlayışın için. Buraya yeni taşındım ve yolları bilmediğim için kayboldum o yüzden buraya saptım şimdi gidiyorum zaten iyi günler".

Çocuk bir adım daha atıp dudaklarıma pis sırıtışıyla bakmaya devam etti. "Aaa , sen bizi ne sandın ya gidebilirsin ve hoşgeldin mahallemize ".
Çocuk elini uzatıp gülümsedi .
İçimdeki korku bir anda giderken çocuğun uzattığı eli sıkıp teşekkür ettim.

Bu sefer gerçekten giderken tekrardan konuşmaya başladığı için durmak zorunda kaldım. "Ama bir sorun var güzellik biz yeni taşınan herkese hoşgeldin partisi düzenleriz o yüzden hoşgeldin".

Son cümleyi bastıra bastıra söylemişti. hepsi bir gülerken hızla önüme dönüp koşmaya başladım. Kolumdan tutulan bir elle durmak zorunda kalmıştım. Hala gülmeye devam ederken, çocuğun elini ısırıp tekrar koşmaya başladım "lan kız kaçıyor tutsanıza".

Hepsi bir arkamdan koşarken, tek dileğim eve gitmekti. Kalbim göğüs kafesimden çıkacakmış gibi hissederken, adımlarımı daha çok hızlandırdım. Neredeyse bana yaklaşmışlardı .Ara sokağa sapıp ters yöne döndüm .
Arkama hızlıca bir bakış atıp önüme dönmemle turuncu bir arabaya çarpmam bir oldu. Ellerim refleksle arabanın üzerinde dururken acıyla inleyip elime bakışlarımı indirdim.Yanık kendini belli edercesine bana gülümsüyordu.Ah canım çok acımıştı.Nefes, nefese bakışlarımı arabanın içinde gezdirdim.
Gözlerim az önce gördüğüm adının Alp olduğunu düşündüğüm çocukla buluşurken, nedensizce biraz olsun rahatlamıştım.

Çocuğa hala bakarken arabadan inip yanıma geldi bir kaç adımla.Gözlerimin içine baktı hafif kısık gözlerle, yakından dahada yakışıklıydı. Allah'ım ne diyorum ben ya ?.
Arkama baktığımda çocuklar korkmuş ve şaşkın bir şekilde bir Alp' e, bir de bana bakıyorlardı.

Korkuyla arkamı dönüp tekrar ona baktım . Bakışlarını çocukların üzerinde gezdiriyordu. Şu durumda ona güvenmem doğrumuydu bilmiyordum.Her duruma karşı bir kaç adımla geriye ilerlerken, Alp bir anda kolumdan tutup arkasına aldı beni.
Alp hızlıca Ufuk denilen çocuğun önünde durup omzunu tuttu ve sıktı.
"Şu arkada gördüğün kız varya?".
Alp çocuğa soru sorarken çocuk korkulu bakışlarını üzerimde gezdirip bakışlarını yere indirdi.

Çocuk cevap veremiyordu korkudan. Dövde gideyim der gibi Alp'e bakıyordu sessizce."İşte o kız benim olacak anladın mı ve ben ne sevmem ?".

Duyduğum şey karşısında ağzım iki karış açılırken, yaptığım tek şey sadece gözümü kırpmadan onları izlemekti. Çocuk Alp'e sonunda cevap vermişti "malına zarar gelmesini istemessin abi'.

"Aynen doğru" Alp çocuğu yere atmasıyla çocuğun kaçması bir oldu .
Kendimi toparlayıp şoku üzerimden atmaya çalıştım bu durumda mal ben mi oluyordum?.

Alp arkasına dönüp güldü ve ellerini cebine koydu.
Şaşkın halimi gizleyip terden yüzüme yapışan saçlarımı geriye ittim ve başımı kaldırdım.
"pardon sen az önce benim için malmı dedin?".

Çocuk arabaya yaslanıp sigara yaktı. Arkadaşlarıda ona eşlik edip , arabaya yaslanmış beni izliyordu. "yaa cevap versene oğlum ".

Alp şaşırmış bir şekilde"oğlum?"diyerek kısık gözlerle bana baktı.

Dediğim şeyin farkına varıp çaktırmamaya çalıştım. "evet oğlum ne var diyemezmiyim ?. Sen bana mal diye hitap ediyorsun ama ?".

Alp sessiz kalıp sadece beni izliyordu .
Gözlerimi devirip ellerimi belimin iki yanına indirdim.
"Neyse uğraşamayacağımm, teşekkürler yinede kurtardığın için".

Yine cevap yok!.
Ahhhh!

İçlerinden biri gülerken arkamı döndüm hızlıca. Bir kaç adım gitmişken ,kolumdan tutulmasıyla geriye dönmek zorunda kaldım. Ya bu gün ne çok geriye dönüyordum gerçekten.

'"Ne yapıyordun burada?".
konuşma zahmetinde bulunmuştu şükür. Kolumu hızla elinden kurtarıp
"sanane seni ilgilendirmez. Hem sen kimsin ? neden çocuğa benim olacak dedin?"diyerek sordum.

Alp başını iki yanına sallayarak
sigarasını bulutlara bakıp dışarı üfledi ,yeşil gözlerini mavi gözlerime çevirdi ardından.''ben yalan söylemem boşta konuşmam olacakları ve istediklerimi konuşurum ".

Pis pis gülüyordu az önceki sinirli halinden eser yoktu.
Ellerimi belime koyup aynı inatla bir adım bende yaklaştım''ne güzel hayal kuruyorsun ya sen öyle ,ben sana olacakları söylüyorum şimdi .Buradan gideceğim ve bir daha hiç karşılaşmayacağız tamam mı?. Hem ben evliyim,evli teşekkürler tekrardan".

Evli değildim daha sözlenmemiştim hatta kimle evleneceğimi bile bilmiyordum. Sadece bir anda söylemiştim ve yalanım ortaya çıkarsa büyük rezil olacağım kesindi.
Arkama dönüp hızlı hızlı yürümeye başladım.
"Abi yenge iyi posta koyuyor ha yalnız".

"Kes lan sesini".

"Ne dedim ya?".

Son duyduğum şeylere gülüp caddeye çıkan yola ilerledim.

Voteee❤️

Continue Reading

You'll Also Like

256K 21.3K 22
"Kalmam için bir sebep olması lazım." dediğinde, Leyla'nın sesi titriyordu. O Leyla'ydı, başka kimse değil. Daha on sekizinde tazeyken, Kınalıtepe'ye...
Haz By 🍀

Romance

118K 1.3K 14
"Siktir, kırmızı senin rengin." Sütyenimin açıkta bıraktığı göğüslerimi öpmeye başladı. Bir eliyle kalçalarımı sıkıyor diğeriyle de kasıklarımı okşuy...
583K 27.8K 51
Burak: Ne istiyorsun? 055*: Bu kadar kaba olma ya. 055*: Alt tarafı bir soru soracaktım. Burak: O zaman sor, ders çalışmam lazım. 055*: Alıkoyduysam...
4.1M 260K 45
Aylardır izlediği yayıncıya olan hislerinin arttığını düşünen İzem, artık onun dikkatini çekmek ister. Dağhan'a ilk mesajı değildi ama bu sefer onun...