Not: Sanırım bölüm bildirimleri hepinize gelmiyor. Birçok kişi bölümleri sonradan gördüğü ile ilgili yazıyor bana. Bu watty ile alakalı bir sorun. Hesabımı takip ederseniz en azından haber akışında bölüm paylaştığımı görebilirsiniz 🌼
(Ella)
"Ben Hei ile aynı takımda olmak istemiyorum."
Hei omuz silkip "Aynı fikirde olmamıza sevindim." diye karşılık verdiğinde bakışlarım ikisi arasında gidip geliyordu. Geçen gün oldukça iyi anlaştıklarını düşünmüştüm şimdi neden kavga ediyor gibi görünüyorlardı.
"Erkekler ve kızlar olarak takımlara ayrılalım." diye öneride bulunan Jimin'e karşılık Taehyung'un elini sımsıkı kavradım.
"Olmaz Taehyung'a karşı savaşamam."
"Yani bana karşı savaşırsın." diyerek bakışlarını kısan So Ra'ya baktım. Tamam So Ra'ya karşı da savaşamazdım ama en çok Taehyung'a karşı savaşamazdım.
Yapacağımız kar topu savaşı için Taehyung, ben, Jimin, Hei bir takım olmuşken Hoseok, So Ra, Ji Eun ve Jungkook da kendi aralarında bir takım oluşturmuşlardı. Ama Jimin ve Hei kendi arasında bir türlü uzlaşamıyordu.
"Orantısız bir dağılım olur." diyen Taehyung bana bakıp gülümsedi. "Hem Ella ilk kez oynayacak aynı takımda olup onu korumam lazım."
"Bunu sevdim." diyen So Ra, Taehyung'a muzır bir şekilde gülerken Taehyung gözlerini devirmekle yetindi.
Ben ise hâlâ Jimin ve Hei hakkında düşünüyordum.
"Neden siz aynı takımda olmak istemiyorsunuz?" diye çekinerek sordum. Yanlış bir şey sormak istemiyordum ama yine de aklımdan geçenlere karşı koyamıyordum.
"Hei, Jimin'i ekmiş de biraz." diyen Jungkook'a karşılık Hei omuz silerek yanıt verdi.
"Ödeştik işte! O da beni ekmişti."
"Nereye ekti?" diye sordum tereddütle. Reklamlarda izlediğim "herkes birer tohum eksin" sloganı ile birlikte toprağa ektikleri minik fidanlar geliyordu aklıma ve işin içinden çıkamıyordum.
"Ella, öyle değil." diyerek kahkaha atan Taehyung'a baktım. "Yani birbirleri ile buluşmak için sözleşmişler fakat Hei sözünü tutup buluşmaya gelmemiş."
Küçük bir aydınlanma yaşayarak başımı usulca salladım. Neden her kelimenin bir de mecaz anlamı var diye düşünmekten geri duramıyordum.
Bakışlarım Jungkook ve Ji Eun'un üzerine kaydığında birbirlerine bakışları karşısında gülümsedim ve yine hatırladığım şey ile birlikte Ji Eun'a seslendim.
"Ji Eun sana bir şey söylemem gerekiyor."
Ji Eun ile birlikte hâlâ tartışmaya devam eden Jimin ve Hei'nin bile dikkatini çekmişken Jungkook'a göz kırptım. Bunu da Jungkook'tan öğrenmiştim.
"Jungkook, onu öpmeni çok istiyor." dedim gülümseyerek ve ikisi birden kısa süreli bir duraksama yaşadı. Jungkook yine elini alnına dayayıp gözlerini kapatırken Ji Eun ona usulca baktı ve şaşkın bakışları yeniden beji buldu.
Yine yanlış bir şey mi söylemiştim?
"Ji Eun'u görür görmez söyleyecektim ama unuttum." dedim tereddütle. Jungkook alnından elini yavaşça çekip gözlerini açarken kafamı hafif yana yatırıp merakla ona bakmaya başladım. Derin bir iç geçirmekle yetinen Jungkook tereddütle Ji Eun'a dönüp dudaklarını araları ve sonra bir şey söylemekten vazgeçip elini ensesine götürdü.
"Sorun değil." diyerek ellerini ceplerine yerleştiren Ji Eun'un yüzünde minik bir gülümseme vardı.
"Kızmadın mı?" diye soran Jungkook'a karşılık başını olumsuzca salladı.
"Öpüşmek çok güzel bir şey. Neden kızsın ki?" diye mırıldandığımda Taehyung konuyu değiştirmek ister gibi araya girdi.
"Her neyse Ella ve ben aynı takımdayız. Siz de aranızda karar verip yanımıza gelirsiniz." diyerek tuttuğu elimden beni çekiştirmeye koyuldu. Bu sırada So Ra'nın "Ella öpüşmeyi öğrenmiş anlaşılan." diyerek bulduğunu duydum ve Taehyung hâlâ beni çekiştiriyorken So Ra'ya bakıp sırıttım.
"Önüne bak Ella."
Taehyung'un her yerde gözleri olduğunu düşünerek önüme döndüm.
"Öpüşmek hakkında konuşmayı yasaklıyorum sana."
"Ben bir şey söylemedim ki. So Ra anladı. So Ra çok zeki."
Evet. Kesinlikle So Ra'nın suçuydu.
Taehyung iç geçirerek durdu. Ben de onunla birlikte durduğumda önüme geçip sapkamla kulaklarımı iyice kapattı. O sırada birisi Taehyung'u omzundan kar topu ile vurdu. Bu Jungkook'tu.
"Hei ve Jimin de sizinle."
Hei ve Jimin de bizim tarafımıza doğru ilerlerken Taehyung dizlerini kırarak aşağıya doğru çöktü ve benden de aynı şeyi yapmamı istedi.
Eline aldığı karı avuçlarında yuvarlayıp top haline getirirken ben de onu izledim ve ardından aynısını yaptım. Kar kütlesi elimde minik bir topa dönüştüğünde ise kocaman gülümsedim.
"Kar topu sana doğru gelirse arkama saklan."
Usulca başımı salladım ve elimdeki kar topu ile birlikte ayağa kalktım.
Önce Taehyung'un dediği gibi bana gelen her kar topu ile birlikte Taehyung'un arkasına saklanmıştım fakat sonra oyuna alışınca diğerleri gibi seri kar topu yapıp hepsini tam hedeflediğim yerden vurmuştum. Arada ben de vurulmuştum ama çok da eğlenmiştim.
"Yeter bu kadar! Çok üşüdüm!"
Ji Eun pes eden ilk kişi olurken Jungkook da nihayet elindeki kar topunu bıraktı. Çok hırslı oynuyordu. Bana isabet eden tüm kar topunu neredeyse Jungkook atmıştı.
Jungkook eldivenlerini çıkarıp ellerine nefesini üfleyerek Ji Eun'un yanaklarını ısıtmaya çalışırken bize seslendi.
"Biz içeriye geçiyoruz."
"Biz de biraz ısınalım. Sonra kardan adam yaparız." diye onlara katılan So Ra ve Hoseok oldu.
Rakip takım içeri geçtiğinden elimdeki kar topunu yere bıraktığım sırada benden uzaklaştığını hissettiğim Taehyung omzuma kar topu attı.
"Biz aynı takımdayız." diye şaşkınlıkla Taehyung'a döndüğümde gülerek başını olumsuzca iki yana salladı.
"Artık değiliz. Oyunu iyice öğrendin."
Bakışlarım etrafımda bana yardım edecek birini aradı.
Jimin'in peşinden koşup kar topu attığı kız Hei miydi? Ne ara yanımızdan ayrılmışlardı?
İkinci bir kar topunu daha atan Taehyung yüzünden hızlı bir şekilde eğilip kar topu yaptım ve bir tane de ben ona attım.
Bir süre sonra birbirimizin peşinde koşup kar topu savaşı yapmaya başladık.
Taehyung'un peşinde koşarken kahkahalar atıyordum. Ona iyice yaklaştığımda kar topu atmak yerine sırtına atladım ve onu yere düşürdüm. Az önce bir çifti bunu yaparken görmüştüm.
Taehyung beni sırtından nazikçe atıp serbest kalarak üzerime çıktığında gülmeye devam ettim. Eline aldığı karı bana atacakken vazgeçti.
"Yanakların kıpkırmızı olmuş." dedi. "İçeri geçelim mi?"
"İstemiyorum." dediğimde Taehyung üzerimden kalkmaya çalıştı fakat montunun yakasından tutarak ona engel oldum. "İstemiyorum." diye direttim.
"Pekala, inatçı balık." diyen Taehyung üzerimden kalkıp dizleri üzerinde yükseldi. Ben iki bacağının arasında durmaya devam ederken cebinden telefonunu çıkarıp birkaç kez fotoğrafımı çekti ve sonra bana gösterdi.
"Ben de seni çekebilir miyim?" diye hevesle sorduğumda Taehyung "Bir poz daha istiyorum önce." diyerek geriye doğru gitti ve elimden tutarak doğrulmama yardım etti.
Oturduğum yerde şapkamı çıkarıp saçlarıma kar taneleri konduran Taehyung elimdeki eldivenleri de çıkarıp avucuma biraz kar bıraktı. Bununla birlikte avuçlarım sızlasa da bir şey demedim.
Taehyung benden geriye doğru gidip arkasına doğru yaslandı fakat sırtı yere değmiyordu.
"Ben üç dediğimde elindeki karları bana doğru üfle."
Usulca başımı salladığımda saymaya başladı.
"1...2...3!"
Avuçlarımdaki karı üflediğimde Taehyung bU bir sanat." diye mırıldandı ve bana çektiği resmi gösterdi. Kar taneleri ellerimden etrafa doğru yayılmıştı. Gerçekten çok güzel görünüyordu.
Ellerime bakan Taehyung telefonu önce cebine attı ardından ellerimi avuçları arasına alıp elime sıcak nefesini üfledi.
Ben montunun cebine uzanıp onu çekmek için telefonu aldiğimda ise dudaklarıma bastırdığı dudakları ile birlikte telefon karın üzerine düştü. Taehyung buna aldırmadan dudaklarımın üzerinde hakimiyet kurarken ellerimle montunun yakasını kavradım ve kendimle birlikte Taehyung'un da geriye doğru düşmesini sağladım. Alt dudağımı çekiştirip sıcaklığının bedenime yayılmasına sebep olurken yanaklarım ve ellerim de dahil olmak üzere tüm bedenimin sıcacık olduğunu hissedebiliyordum ve bu hissi fazla seviyordum.
Taehyung'un dudaklarını da!
Merhabalar 🌼
Bir sonraki bölüm gerçekten başlıyoruz artık olayları karıştırmaya. Ben elimden geldiği kadarıyla bölümleri hızlı yazıyorum. Sınırlar da size kalıyor artık 💁♀️
Artık Ella karakterini benimsediniz diye düşünüyorum. Bu yüzden aklınıza gelen eğlenceli sahneler varsa burada paylaşabilirsiniz benimle+
Yazarken sürekli "Ella ne yapar bu gibi bir durumda? Ne söyler?" diye bayağı düşünerek yazıyorum. Ama yine de sizin de fikrinizi almak istiyorum.
Yeni bölüm için;
Vote sınırı:340
Yorum sınırı:600