Jamais Touché - Kookjin.

By jeonsabyss

5.8K 361 70

[TR] Kimlik arayışındaki Jeon Jungkook ve skandallarla dolu bir hayatı olan idol Kim Seokjin. Bu iki bambaşka... More

*Tanıtım*
october 19th.
dreamers in paris.
confusion.
the time.
snap.
bare one's heart.
begin.
the moon.
broke.
last.
begin again.

fate.

537 38 3
By jeonsabyss



Aradan birkaç ay geçmişti bile. Jungkook normal hayatına dönmüştü. Bu geçen birkaç ayda ise lisenin son dönemine girmiş ve üniversite sınavı telaşıyla geçmişti zaten. İlgi alanlarına ağırlık verip üniversitede buna yönelik bir bölüm kazanmak hedefiydi.
Müziği ve resmi seviyordu. Resim konusunda kendini epey geliştirdi. Müzik ise onun için ek seçenek gibi bir şeydi. Asıl hayali ressamlıktı. Başarılı bir ressam olup sergiler düzenlemek, hayal gücünü tuvallere döküp insanları kendine hayran bırakmak istiyordu. Aslında bu fikirler onun lisedeki yaşamına göre uçuktu. Sürekli bilgisayar oyunu oynayıp tabiri caizse robot gibi okula gidip gelen klasik bir 17 yaşında gençti. Ailesi ve çevresi en önemlisi de kendisi tam da düşüncelerinin değiştiği dönemde karar vermişti ressam olmaya. Onu bir şey sürükledi bu düşünceye. Aslında o "bir şey" Seokjin'di. Onun başarılı oluşu, hayranlık uyandırması tam da Jungkook'un en çok hayran olduğu noktaydı. Ona hayrandı ve bir nevi onun gibi biri olmak istiyordu. Aslında Seokjin onun rol modeli olmuştu o gün..

———————————————————————

Jungkook'un Annesi: Sakın panik yapma oğlum sadece kendine güven tamam mı?
JK: Sadece gerginim biraz ama kendime güveniyorum merak etme
Jungkook'un Babası: Jungkook hepimiz sana çok güveniyoruz oğlum. Aylardır hatta yıllardır yeteneğinle sana güvenimizi hat safaya çıkarttın biliyorsun. Bu yüzden başaracağına inanıyoruz
JK: Biliyorum babacım hadi ben kaçtım çıkışta sizi ararım
Jungkook'un Annesi: Seni seviyorum oğlum başarılar
Jungkook'un Babası: Bol şans evlat
JK: Ben de sizi seviyorum görüşürüz

Junkook ailesiyle vedalaştıktan sonra evden çıkar. Kapıda Jimin beklemektedir.

JM: Heyecanlı mısın lan
JK: Sence?
JM: Sıfır heyecan?
JK: Aynen öyle hehhe
JM: Atla bakalım ressam çocuk

Jungkook Jimin'in arabasına atlayıp yetenek sınavı için okula giderler. Okula geldiklerinde daha yarım saat vardır.
Jimin ikisine kahve kaptıktan sonra bahçede sohbete ettiler. Yarım saatin ardından Jimin kardeşine başarılar dileyip sınava uğurlamıştı. Aradan bir süre geçmişti. Jungkook yüzünde sevimli bir gülümsemeyle bina kapısından çıktı. Jimin kapıda onu bekliyordu

JM: Yüzün gülüyor iyiydi dimi lan
JK: Gerçekten çok iyiydi herkesi kendime hayran bırakıp çıktım
JM: Hahha sonuç belli mutlaka kazanıcaksın
JK: Başka bi sonuç beklemiyorum zaten hehhe

Jimin Jungkook'u evine bıraktı. Eve geldiğinde herkese mutlu haberi verdi.
Aradan 1 ay geçmişti ve sonuçlar açıklanmıştı. Tabi ki herkesin beklediği gibi Jungkook Seoul'ün en prestijli üniversitelerinden birinde resim bölümüne girmeye hak kazanmıştı. Bunu kutlamak için en yakın arkadaşı Jimin'i aradı.
JK: Jimin-aaaaaaa?
JM: Efendim lan noldu
JK: Jungkook değil ressam Jungkook der misin önce bi destur çek
JM: Ahhha yoksa?
JK: Tabi ki biliyosun
JM: Bizim Jungkook'umuz işte budur !! Tebrikler Ressam Jungkook! Bunu kutlamamız lazım biliyorsun değil mi?
JK: Biliyorum biliyorum ben de bunun için aradım akşam 8'de beni al seninle hiç gitmediğimiz muhtemelen de bir daha gitmeyeceğimiz bir yere gideceğiz
JM: Noluyo lan nereye gideceğiz ki korkutma beni
JK: Hhah korkma korkma hani bizim okulun 2 sokak ötesindeki o pahalı ve gereksiz popüler bir bar vardı ya işte oraya gideceğiz
JM: Sen ciddi misin? Ne alaka bi anda ayrıca bugünü benim planlamam lazımdı noldu bi anda sana?? Hem seni oraya götürmek için ne kadar uğraşmıştım bunun olması mı gerekiyordu yani?
JK: Ahhah senin önereceğin mekanları az çok biliyordum o yüzden daha sakin bi yer aradım ve burayı önerdi bizimkiler ve evet çünkü çok mutluyum abi sonunda istediğim hayata ilk adımımı attım e sana da bar olsun zaten o yüzden orada kutlamayı düşündüm. Her neyse hadi akşam 8'de görüşürüz
JK: Şaşkınlıktan bayılcam lan yolun ortasında hahha neyse tamam görüşürüz

Saat 8 olmuştu Jungkook salonda oturup Jimin'i bekliyordu. Tam saatine bakarken Jimin geldi. Jimin'in arabasına atlayıp evden ayrıldılar. Mekan kapısında biraz bekledikten sonra giriş yapmışlardı. Jungkook başta böyle ortama ilk kez girmenin verdiği sersemlikle etrafına bakınıyordu. Jimin içkileri söylemiş ve içmeye başlamışlardı.
JM: Bu içkiyle başlayalım gece uzun çünkü ağırdan alalım
JK: Ben çok içmeyi düşünmüyorum en azından birimizin aklı yerinde olsun
JM: Boşver bugün senin günün eğlenelim hadi

Kadehler tokuşur ve içmeye başlarlar. 1 bardak 2, 3, 4 derken Jimin içki dayanaklığı güçlü olduğu için çok fazla alkol almış Jungkook ise 2 bardak içip bırakmıştı.
JM: Biraz insan içine dalalım hadi Jungkook-aaaaaa hahha
JK: Sen yavaştan gidicisin he yine gülmeye başladın boş boş
JM: Hahha yok lan ben hep böyleyim bilmiyosun sanki
JK: He he öyle
JM: Sen gelmiyosan ben gidiyorum o kader güzel hatun varken senin gibi odunun yanında dikilmeyi tercih etmek istemiyorum
JK: Hahha yürü git lan ben iyiyim böyle
JM: Bugün senin günün olum niye tek başıma eğleniyim gel hadi
JK: Bırakmıcak dimi peşimi?
JM: Hhah evet
JK: İçkim bitince gelcem tamam sen git eğlen
JM: Söz mü?
JK: Lan yürü git

Jimin pes ederek kalabalığa karıştı. Jungkook ise barda tek başınaydı.Yanına yaklaşan bir kadın olduğunu fark edince telefonunu çıkarıp görmezden gelmeye çalıştı ama kadın aldırmadan yanındaki tabureye oturmuştu.

K: Selamm yalnız oturuyordun dikkatimi çektin
JK: Aah evet
K: Ben de yalnızdım ve neden iki yalnız birlikte içmeyelim diye düşündüm
JK: Ben yalnız değilim aslında ar-
K: Boşver onu bunu. Ben Soyeon. Adını söylersen belki tanıştığımıza memnun oluruz
JK: Jungkook.
K: Çok hoş bir ismin varmış Jungkook, memnun oldum
JK: Sağol
K: Bana geçelim istersen kalabalık seni sıkmışa benziyor
JK: Üzgünüm ama arkadaşımın yanına gitmeliyim söz vermiştim
K: Aa kaçırıyorsun demek pekala
JK: Üzgünüm

Jungkook hızla kalabalığa dalmıştı ama Jimin'i görememişti bi türlü. Kadının onu izlediğini fark edince arkaları doğru ilerlemişti.

JK: Sonunda burdasın
JM: Aaa Junggkookaaaa hahha geldin demek hadi dans et
JK: Ne dansı ya az önce-
JM: Yuna tanıştırıyım bu Jungkook benim kardeşim öz değil ama ahhah
YUNA: Selam Jungkook
JK: Aa şey s-selam
JM: Jungkook sana emanet onu kendine deli et Yuna
YUNA: Ahhah o iş bende

Yuna bir anda Jungkook'un elinden tutup dibine yaklaştırmıştı. Jungkook kendini çekmeye çalışsa da önündeki arsız kadın tek bir santim bile Jungkook'tan uzaklaşmıyordu. Jungkook'un tüm vücuduna yapışarak dans ediyordu. Çok seksi bir kadın önünde dans ederken Jungkook'un aklındaki tek şey oradan kaçmaktı sadece.

JK: Şey ben bi lavaboya gitsem iyi olacak
YUNA: Nereye kaçıyorsun Jungkook
JK: Gerçekten gitmeliyim midem iyi değil
YUNA: Ahha peki bekliyorum ama
JK: Sanmam

Jungkook bir anda her şeyin üstüne gelmesinden dolayı başının döndüğünü ve midesinin bulandığını hissetmeye başladı. Koşarak lavaboya gidip ne varsa çıkardı. En sonunda rahatlayınca yüzünü yıkamak için lavaboya yöneldi. Yanında birilerinin sesini duyuyor gibiydi ama dönüp bakmamıştı. Yüzünü yıkadıktan sonra aynaya baktı ama başı hala çok döndüğü için bi anda yere yığılmıştı.

"İyi misin?"

Jungkook yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı. Kafasını kaldırmadan ayağa kalkmaya çalıştı ama afalladı.

"İyi görünmüyorsun. Hastaneye gitmeyi ister misin?

Bu ses tanıdık geliyor ama kim?

"Hey sana diyorum?"

Gözlerini yavaşça sesin geldiği kişiye yönelttiğinde şaşkınlıktan tekrar afalladı.

"Hastane diyorum. Götürmemi ister misin?"

Evet o tanıdık ses Kim Seokjin'dir.

JK: Ah siz...
JIN: İyi misin ya yüzün kireç gibi
JK: İyiyim sanırım teşekkür ederim
JIN: Şansa bak önce uçak sonra da bir barda karşılaştık hahha kader sanırım
JK: Galiba öyle
JIN: Son kez soruyorum emin misin bi kahve iç en azından
JK: Teşekkürler gerçekten iyiyim arkadaşım var onun yanına dönünce eve giderim direkt
JIN: Pekala o zaman çıkalım istersen
JK: Hı-hı

Jin Jungkook'un koluna girip kapıya yönelmişti. Jungkook hala uyuşuk bedenini kendine getirmeye çalışırken bir anda kolundaki sıcaklık ruhuna kadar işlemişti. Gözleri buluştuğunda ise kendine gülümseyen o güzellik bedenini sanki tekrardan uyuşturmaya başlamış gibiydi.

Continue Reading

You'll Also Like

229K 32.8K 20
oğlum sadece en sevdiği oyuncakları kırıyor. ben onun yok ettiği kumdan kalelerin kralıyım omegaverse, etl texting
47K 4.2K 37
barış alper yılmaz, dm kutusunu sorunlarını anlatıp bir dert defteri gibi kullanan fanının mesajlarını okur.
114K 13.3K 34
değişiyorsun, dayanamıyorum
12.6M 605K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...