Aklımdasın || TEXTİNG

Od _MissLala_

8.4M 494K 264K

0539*******: Bir inanışa göre, 0539*******: Kağıttan bin tane Turna kuşu katlayan kişiye bir dilek dileme ha... Viac

Giriş
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5
5.6
5.7
5.8
6.0
6.1
6.2
6.3
6.4
6.5
6.6
6.7
6.8
6.9
7.0
7.1
7.2
7.3
7.4
7.5
7.6
7.7
7.8
7.9
●FİNAL●
ÖZEL BÖLÜM: IG
1 MİLYON ÖZEL🎈🎉🎊
2 MİLYON ÖZEL🎊🎊
ÖZEL BÖLÜM 4
SON ÖZEL BÖLÜM

5.9

75.3K 5.1K 2.2K
Od _MissLala_


Derin'in verdiği suyu titreyen ellerimle alıp zorla birkaç yudum içtim. Kızlar daha fazla tuvalette kalmama izin vermeyip beni bir yere oturtmuşlardı. Dirseğimi masaya koyup başımı elime yaslayarak olanları sindirmeye çalışıyordum.

Bu muydu? Bu muydu gerçekten? Böyle mi bitecekti? O yere göğe sığdıramadığım aşkım, heyecanım, mutluluğum böyle mi son bulacaktı? Biz böyle mi bitecektik gerçekten? Bize yakışan son bu muydu yani?

Kendimi güzel bir rüyadan kötü bir dünyaya uyanmış gibi hissediyordum. Temeli sağlam olmayan bir binanın çöküşü gibi hissediyordum. Bir daha açmamak üzere solmuş bir çiçek gibi hissediyordum. Şuan hissettiğim duyguyu her türlü betimlemeyi yapabilirdim fakat kesin bir şey söyleyemezdim. Sadece canım çok yanıyordu, hemde haddinden fazla..

"Ne oldu kuzum size? Neden kavga ettiniz?"

Defne'nin sorusunu cevaplamak için ağzımı açtığımda çıkan şey kelimeler yerine şiddetli bir hıçkırıktı. Olaylara olan tepkim buydu. Ne ağzımı açıp tek kelime edebilmiş, ne de kendimi açıklayabilmiştim. Sadece ağlıyordum.

Ada bana sarılmak için hamle yaptığı sırada Derin onu durdurmuştu. Ağladığım sırada bana birinin sarılmasını sevmezdim. Çünkü bu hayatta tek başımızaydık. Etrafımızda bir sürü arkadaşımız olabilirdi, ailemiz olabilirdi ama biz bireysel yarışıyorduk. Hayatla tek başımıza savaşıyorduk..

Ağlamam biraz olsun azalırken derin bir nefes aldım.

"Birkaç gün önce fizik sınavında tanıştığım çocukla birlikte kütüphaneyi topluyorduk. Çocuğun bana farklı davrandığını farkettim ama yine sabrettim. Kitapları üst rafa koymak için sandalyeye çıkmıştım. Sandalye kayınca düştüm. Ama çocuğun kollarına.. Meriç'te bizi böyle gördü. Bir kez olsun dinlemedi beni. Kendimi anlatmama fırsat bile vermedi.."

"Kim bu çocuk?"

Sevde'nin sorusuyla mırıldandım.

"Ege Kayalar."

Defne ve Ada şaşkınlıkla ellerini ağızlarına götürdüklerinde kaşlarımı çatıp burnumu çektim.

"Ne oldu?"

"Yine yaptı yapacağını pislik herif!"

Ada sinirle konuşurken Defne ayağa kalkıp ileri geri yürümeye başladı.

"Şerefsiz! Bıkmadı bir türlü."

"Biri Ege'nin kim olduğunu söyleyebilir mi artık?!"

Sinirle çığlık attığımda yanımıza gelen Eymen ve Eren üzgünce bana bakmıştı.

"Meleğim, iyi misin?"

Eren yanıma oturup elini saçlarımda gezdirdi.

"Değilim! Ege kim söyleyin artık!"

"Tamam, sakin ol. Anlatacağım."

Eymen önüme sandayle çekip otururken ona odaklandım.

"Bundan bir iki sene önce futbol takımı için seçmeler vardı. Meriç çok güzel futbol oynar. Takıma girdi ve ardından kaptanlık seçimleri için yarış başladı. Ege'yle ilk o zaman tanıştık. O da kaptanlığı istiyordu ve inanılmaz azimliydi. Yarışlar oldu ve hoca Meriç ve Ege'nin arasında kaldı. Meriç'i bir tık daha üstün görüp onu seçti. Ege bunu asla hazmedemedi. Tabii o zaman istediği her şey olmuş, belli ki aile yüzünden şımarık yetiştirilmiş. Bu basit olayı o kadar büyüttü ki. Her yaptığı olayı Meriç'in üzerine yıktı. Sürekli sataştı. Bir gün okul çıkışında adam toplayıp Meriç'i dövdürdü. Hatta bunun yüzünden Meriç hastanede bile yattı. Bu olaylar olduktan sonra hoca Meriç'i kaptanlıktan alıp ikisini de takımdan attı. Görüyoruz ki uzun zaman geçmesine rağmen Ege hâlâ vazgeçmemiş. Meriç'in elindekileri almaya odaklandığı için şimdi sana oynuyor.."

Eymen'in konuşmayı bitirmesiyle Ege'nin bu kadar kötü bir insan olduğunu farketmediğim için kendime lanetler ediyordum.

"Meriç bu yüzden çok fazla sinirlendi."

"Ben... bilmiyordum."

"Turna'nın bilmediğini bilmesine rağmen onu neyle suçladığının farkında mı? İnsan sevdiğini bir kez olsun dinler değil mi? Bir şans bile vermemiş! Her şeyi geçtim, güveni de mi yokmuş? Nasıl böyle bir şeyi Turna'ya yakıştırabilir aklım almıyor!"

Derin sinirle konuşurken gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.

"Derin, Turna'yı üzme. Düzelecek her şey."

Eymen'in konuşmasını böldüm.

"Her şey düzelir ama kırılan kalp onarılmaz.. Ben, bu kadar laftan sonra onu nasıl affedeceğim?"

Resmen acınası hâldeydim. Onu o kadar çok seviyordum ki nasıl affedeceğimi düşünüyordum.

"O hatasını anlayacak ve düzeltecek, ben eminim."

"O hatasını anladığında ben bıraktığı yerde olacak mıyım acaba?"

"Bak, olay daha çok yeni olduğu için o çok fazla sinirli, sen ise çok kırgınsın. Meriç çok çabuk parlayıp çabuk sönen birisi. Sizi o şekilde görünce haklı olarak sinirlendi. Ege'nin yerinde başka biri olsa dinlerdi ama Ege her türlü şerefsizliği yapabilecek kapasitede biri olduğu için yanlış anladı. Onun yanından geliyoruz ve şuan bizi bile dinlemiyor."

Gözlerimden yaşlar tüm hızıyla boşalırken yutkumup bakışlarımı tavana çevirdim ve konuşmak için dudaklarımı araladım.

"Her şeyi geçtim, her kavgada böyle mi olacak? Ağzına geleni söyleyip benim kalbim kırdıktan sonra mı hatasını anlayacak? Ya seven insan bir kez olsun dinler be! Onu kırmamak için yalan olsa bile dinler!"

Sinirle bağırırken hızla gözümdeki yaşları sildim. Gözlerimi sıkıca yumup sakinleşmeyi denedim. Gözlerimi kapattığım anda hep Meriç'in yüzünü görüyordum. 3 ayda ona bu kadar bağlanmam çok acı veriyordu. Hayatım o girdiğinden beri çok değişmişti. Yeni arkadaşlarım olmuştu, çok fazla gülmüştüm, çok mutluydum.. Şimdi ise her şeyin bir anda bitmesi beni acıdan öldürüyordu resmen. Aşık olduğunuz insanın size hiç güvenmediğini öğrenmeniz gerçekten çok kalp kırıcıydı. Çok..

Günün geri kalanında hiçbir derse girmemiştik. Yanıma kaç kişi gelip gitti inanın bilmiyordum. Kendimi hayal kırıklığıma o kadar adamıştım ki etrafımda olan bitenleri kavrayamıyordum.

"Hadi kuzum, çıkış zili çalar birazdan sınıftan çantalarımızı alalım."

Sevde başını eğerek görüş açıma girmeye çalışırken belli belirsiz başımı salladım ve oturduğum yerden ayağa kalktım. Oturduğumuz yerin kantin olduğunu bile yani anlıyordum. Uyuşuk adımlarla oradan çıktığımızda karşımda Meriç'i görmemle kuruyan gözlerim tekrar sulanmıştı. Gözlerinde gördüğüm ifade beni daha da üzüyordu.

Pişman olmuştu..

Birkaç adımda yanıma gelirken bizimkiler bizi yanlız bırakmak adına yanımızdan ayrıldılar. Yüzüne bakmamak için başımı yere eğdim.

"Ben.. ne diyeceğimi bilmiyorum. Özür dilemem kırılan kalbini onarmayacak ama çok özür dilerim, Turna. Seni dinlemeliydim, bir şans vermeliydim ama Allah kahretsin ki dinlemedim. Sizi Ege'yle o şekilde görünce kendime hakim olamadım. Çok özür dilerim.."

Elimi tutmak için hamle yaptığında geri çekildim. Ağzımı açıp tek bir kelime dahi etmeyip yüzüne bakmamayı sürdürdüm.

"Bir şey de be güzelim. Bağır, çağır, tokat at ama susma. Yalvarırım.. En azından yüzüme bak ne olur. Böyle olmamıza dayanamıyorum..."

Sessizliğimi bozmazken konuşmaya devam etti.

"Allah benim belamı versin! Her şeyi berbat ettim. Haklısın, her şeyde haklısın. Beni affetmesen de haklısın, kızmakta da haklısın. Kendimden iğreniyorum!"

Sinirle bağırmasıyla başımı kaldırıp gözlerine baktım. Pişman olduğu kilometrelerce öteden anlaşılırdı. Gözlerinin dolmuş olması beni daha da üzerken konuşmak için dudaklarımı araladım.

"Sen benim kalbimi çok kırdın Meriç. Ve ben kırıp kalbimle sana bir şeyleri açıklamaya çalıştım hep. Beni dinlemeyeceğini bile bile peşinden koştum. Madem bana güvenmiyordun, neden sana aşık olamama izin verdin? Ben Ege'nin kim olduğunu bile bilmiyordum ki. Bana anlatsaydın ben zaten ondan uzak dururdum. Şimdi çok mu iyi oldu böyle olmamız? Ben... beni gerçekten seviyorsun sanmıştım."

"O nasıl söz? Seni gerçekten seviyorum be-"

"Hayır, sevmiyorsun. İnsan güvenmediği birine kalbini emanet etmez çünkü. Yani, sen öyle demiştin. Şimdi barışmamızı bekleme. Benim de bir gururum var. Bana güvenmeyen biriyle tekrar birlikte olamam."

Karşımda acıyla bana bakarken başımı dikleştirip hafifçe gülümsedim.

"Ama yine de teşekkür ederim. Beni bu kadar üzmene rağmen hiçbir zaman pişman olmadım, olmayacağım. Sevgili olduğumuz süre boyunca beni hep çok mutlu ettin. Hakkını ödeyemem. Hoşça kal..."



Turna... her şeye rağmen bu kadar iyi kalpli olman beni ağlatıyor. Seni seviyorum güzel kızım :')

Meriç ve Ege'nin arasındaki husumeti öğrendiniz. Belki fikriniz değişmiştir.

Yorumlarınızı merak ediyorum.

Sizi seviyorum, öptüm KOCAMAN😘

İnstagram👉misslala_hikayeleri

Pokračovať v čítaní

You'll Also Like

69K 5.9K 21
|Kısa Hikaye| Tamamlandı Elimde olsa dizimde uyurken her bir kirpiğini saymak istediğim o kişiye ithafen :') Bu durumdan nefret ediyorum. Unutmaya...
11.3K 1K 16
Gecenin köründe telefonuna gelen mesaj ile aldatıldığını öğrenen, Devin. Hesaplaşmak için, gelen konuma gider. Fakat motor çetesinin lideri Göktuğ. Y...
245K 4.4K 3
Derin Gökser, 17 yaşında babasının işleri nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, evinden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Duygusal sancıların içinde...
3K 1.5K 24
Kısa son bahar hikayesi (Her bölümün kelime sayısı 2000'in altındadır.)