ÖLÜMCÜL ZAAF

By NazlSmiler

561K 23.6K 3.9K

"Kardeşlerine dokunmalarına izin vermeyeceğim, Ayperi." Genç kızın gözlerinde parlayan umut ışığıyla kalbi sı... More

TANITIM
1. BÖLÜM ( KAÇIŞ)
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4. BÖLÜM
5. BÖLÜM
KESİT
6. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
DÜŞ(man)
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
Geri dönüş
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM

7. BÖLÜM

24.5K 1.1K 83
By NazlSmiler





O olaylı günün ardından her şey düzene oturmuştu Ayperi'ye göre.

Kendini mutlu ve güvende hissediyordu.
Çünkü gün geçtikçe tek sığınağı olan bu konağın güvenilir bir yer olduğuna emin oluyordu.
Buradaki insanlara alışmıştı.
Sadece kendisi değil kardeşi Selim bile çok sevmişti burayı.

Küçük yaşta yaşadığı travmalarla az konuşan, içine kapanık olan kardeşi bir ay içinde şen şakrak biri olmuştu. Kendisi bile inanamıyordu bu değişimine.

Zaman geçtikçe aile fertlerini yakından tanıma fırsatı olmuştu.

Güllü hariç herkes merhametli ve değer vermesini bilen insanlardı. Güzide hanım bile iyiydi onlara karşı. Bu duruma çok şaşırmıştı Ayperi.
İlk gün Güzide hanım onu öylesine çok korkutmuştu ki onun hep kötü biri olacağını düşünmüştü.

Atahan bey ise...
Bambaşkaydı.

Öyle iyi, merhametli bir adamdı ki...

Çiçek'e artık fazlasıyla hak veriyordu. Hatta onu ne kadar övse az diye düşünüyordu.
Onlara özellikle kardeşlerini yabancı biri gibi değilde bir baba bir abi gibi sahip çıkmıştı.

Koskoca adam Selim'e arkadaş gibi olmuştu. Selim'i çok sevdiği için nereye gitse oğluyla birlikte onu da yanında götürüyordu.
Selim ve Aydilge'yi oğlu Ömer'le bir tutuyordu neredeyse.

Bir gün huzurları bozulacak diye ödü kopuyordu Ayperi'nin.
Hep böyle devam etsin istiyordu.


Şimdi ise mutfak masasına oturmuş, Çiçek'le birlikte mantı yapıyordu.

O yapmayı pek bilmediği için ona kolay kısmı verilmişti.

Çiçek etleri hamurlara koyuyor o ise hamurları kapatıyordu.
Ayperi bu işleri ilk kez burada yapıyordu çünkü annesi ona hiç öğretmemişti.
O hep kardeşlerine bakardı.
Annesi ise elinden ne geldiyse yapardı.
Hep baştan savma yaptığı için yemekleri pek lezzetli olmazdı.

Babası bunu hiç sorun etmezdi. Önüne ne konulduysa itiraz etmeden yerdi.
Derin bir iç çekti. Zavallı babası bunları hiç haketmemişti. En başta da annesi gibi zayıf karakterli birini haketmemişti.

Annesinin gereksiz kaprislerini ve aç gözlülüğünün derdini çekmişti kısacık ömrü boyunca.

"Daldın bakıyorum. Neler düşünüyorsun?"

Çiçek'in muzip sesiyle kafasını kaldırdı.
Tüm dişlerini göstererek gülümsüyordu.

Ayperi de gülümseyip kafasını salladı.
"Hiç, sadece dalmışım işte."
Deyip işine devam etti.

Aklına takılan soruyla tekrar kafasını kaldırıp Çiçek'e dikti gözlerini.

"Çiçek?"

Çiçek,
"Efendim Ayperi?"
Diye sordu dikkatini ona vererek.

"Atahan beyin karısı, yani eski karısı neden öldü? Neden herkes onun adını söylemekten çekiniyor."

Herkesin onun hakkında konuşmaktan sakındığı dikkatini çekmişti.
Öyle ki adını bile bilmiyordu Ayperi.

Güllü'nün de onun hakkında ettiği sözler eklenince daha çok dikkatini çekmişti bu konu. Geldiğinden beri aklına takılmıştı Atahan beyin karısı ama kimseye soracak cesareti bir türlü bulamamıştı.

Sorduğu soruyla birlikte Çiçek'in yüzüne çöken hüzün ve tedirginlik dikkatini çekmişti.
Çiçek etrafını kolaçan edip tekrar dikkatini ona verdi.

Derin bir nefes alıp söze başladı,
"Bu konu hakkında ne desem bilmiyorum. Günaha girmek istemiyorum fakat..."
Daha sonra duraksayıp,
"Aman, günahı mı kaldı Allah aşkına!
Alev hanım çok soylu bir ailenin tek kızıydı. Ee, haliyle pek bir kıymetliydi.

Ailesiyle Atahan bey iş nedeniyle birbirlerini tanırlar. Gel zaman git zaman Atahan bey evlilik çağının gelmesiyle Güzide hanım her yere haber saldı ona uygun temiz bir kız için.

Çevredeki bir sürü kız sıraya dizilmişti onun için. Atahan bey gibi her anlamda temiz, ahlaklı ve yakışıklı bir adamı kim kaçırmak ister ki?

Alev hanımın babası bunu duyunca Atahan beye kızının ona uygun olabileceğini söyledi. Daha sonra beyim o adamın kızıyla tanıştı. Ardından her şey öyle hızlı gelişti ki iki haftaya kalmadan evlendiler.

Önce her şey iyi, güzel gidiyordu ama sonra Alev hanımın hal ve hareketlerinde tuhaflıklar olmaya başladı.

Atahan bey dahil herkes onu el üstünde tutarken, o hep bir hüzün içerisindeydi.
Gözümüzün ününde eriyordu Alev hanım.
Bazen durduk yere Atahan beyi bile tersliyordu."

Çiçek konuşmasına ara verip su içerken, Ayperi merakla sözlerinin devamını bekliyordu.

"Sonra Alev hanım hamile kaldı. Hamile olduğunu duyduğu gün öyle ağlamıştı ki.
Ne bileyim sanki bebek haberi değil de bebeğinin ölmüş haberini almış bir kadın gibiydi davranışları.

Neyi olduğunu anlamıyorduk hiç birimiz.
Atanan bey ne yaptıysa derdini anlattıramadı ona.

Bu durum hamileliği boyunca devam etti. Ömer doğunca düzeldi sanmıştık. Kısmen de öyleydi. Şaşırtıcı bir biçimde o üzüntüsü gitmişti ama bu sefer de sık sık evden çıkıyordu. Bebeğini bırakıp olur olmadık zamanlarda evden çıkıp geç saatlere kadar geri gelmiyordu.

Atahan bey dayanamayıp peşine adam taktı.
Alev hanımın bir adamla evde buluştuğunu, yani aldatıldığını öğrendi.

Ay o zamanlar ne zor günlerdi Ayperi.
Pamuk gibi adam olan Atahan bey aldatılmış olmanın verdiği öfkeyle gözü dönmüştü. O zamanlar genç kızlığa yeni girmiştim ve Atahan beyden ilk kez çok korkmuştum.

O gece Alev hanım eve geldiğinde, Atahan bey hepimizi yanlarından uzaklaştırıp onunla yalnız kaldı. Tabi yüksek sesi yanımızdan duyuluyordu.

O gece hiç beklemediğimiz sözler duyduk Alev hanımdan.
Meğer atahan beyle isteyerek evlenmemiş. Babası olacak vicdansız adam, Alev hanımın evlenmediği taktirde sevdiği adamı öldürmekle tehdit etmiş.

Yine de bu aldatmasını haklı çıkarır mı bilmem. Olan olayların bütün nedeni buymuş.
Güzide hanım dahil herkes Atahan beyin ikisini de öldürmesini bekliyordu. Ama o herkesi şaşırtarak adamı dövüp, Kars'tan bir daha gelmemek üzere kovdu. Alev hanımı ise çiftlikten kovdu. Daha kötüsünü de yapabilirdi.
Onun eli uzundu. Hapise girse bir kaç güne çıkardı fakat onda vicdan vardı, merhamet vardı. Sırf oğlu için bunlara göz yumdu.

Bir süre sonra Alev hanım ağır bir hastalığa tutuldu. Babası olanları öğrendikten sonra evlatlıktan reddetti onu. Yasak aşkı ise korkudan Kars'a adım atmadı.

Anlayacağın kimsesiz sefil oldu. Atanan bey dayanamayıp onu çiftliğe geri getirdi. Her şey eskisi gibiydi artık ama tek farkla. Atahan beyle Alev hanım artık evli değildi.

Alev hanım Güzide hanımın da nefretini kazanmıştı. Her fırsatta hasta kadına ağır laflar söylüyordu.
Eh, onun içinde zor tabi. Kim oğlunun hayatını bitiren kadına merhamet duyardı ki?

Tüm bunlara rağmen Alev hanım iyileşiyordu yavaş yavaş. Ama sonra bir ay içinde kadıncağız nedense yavaş yavaş ölüme sürüklendi. Öldüğünde Ömer daha 5 aylıktı ve onu ben büyüttüm.

O günden sonra Güzide hanımın emriyle kimse Alev hanımın adını ağzına almadı. Hiç olmamış gibi maziye karışmıştı.

Ya işte böyle Ayperi. Atahan bey kadar Alev hanımda mağdurdu bu hikayede ama o kocasını aldatarak haklıyken haksız duruma düştü."

Çiçek uzun konuşmasını bitirdiğinde şaşkınlıktan ne diyeceğini bilememişti

Duydukları karşısında tüyleri diken olmuştu.
'Ne zor hayatları varmış' diye düşünmeden edemedi.
Atahan beyden çok Alev hanımın çaresizliğine içi sızlamıştı.
Hiç bir kadın bunları haketmiyordu, kimsenin aldatılmayı haketmediği gibi.


&&&&&&&

Sonraki dakikalarda ikisi de tek bir laf etmedi.

İçine et koydukları hamurlar bitmek üzereyken mutfağa Kardelen hanım girmişti.

Üzerindeki gecelik ve darmadağın olan saçlarıyla felaket bir görüntüsü vardı. İlk kez onu böyle bitkin halde görünce hemen ayağa kalktı.

"Kardelen hanım iyi misiniz? Ne istiyorsanız bana söyleyin siz."
Dedi hızla.

Kardelen hanım yorgun yüzüne eğreti gelen bir gülümseme yerleştirip kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Zahmet etme Ayperi, bugün kendimi bitkin hissediyorum. Ihlamur içsem kendime gelirim."
Dedi bitkinlikten kısılan sesiyle

"Siz zahmet etmeyin. Ben yaparım hemen size."

Hiç iyi görünmüyordu Kardelen hanım.
Ayakta bile zor duruyordu. Tezgahtan destek alarak kendini tutuyordu.
Kardelen hanım kısa bir soluk alıp cezveyi eline aldı.
"Yok, yok ben hemen yaparı-"

Sözünü bitiremeden aniden yere yığıldı.
Ayperi ve çiçek korkuyla çığlık atarken hemen, bayılan kadının yanına koştular.
Bilincini yitiren kadını ne yapsalar uyandırmadılar.

"Ayperi, git hemen kolonya getir. Ayrıca Güzide hanımları da çağır çabuk!"

Ayperi ışık hızıyla içeri dalıp kolonyayı eline aldı.
Oturma odasına kimseyi görmeyince,

"Güzide hanım! Güzide hanım çabuk gelin Kardelen hanım bayıldı" diye bağırıp mutfağa koştu.

Güzide hanım terasta kahvesini yudumlarken duyduklarımıza apar topar mutfağa girdi.
Yerde baygın yatan gelinini görünce soğukkanlılığı yitirip çığlık atarak ev halkını başlarına topladı.

Evin erkekleri işteydi bu yüzden sadece kızları; Münevver, Oya ve Meliha teyze sesin geldiği mutfağa koştular.

Daha sonra apar topar hastaneye kaldırdılar Kardelen hanımı. Güzide hanım geliniyle birlikte gitmişti.
Küçük kızı Münevver de gelmek için ne kadar ısrar ettiyse de Güzide hanım izin vermemişti.

Şimdi hepsi mutfaktaki sandalyelere çökmüş olanların şokunu atlatmaya çalışıyorlardı.

Münevver elini koluna bağlamış sinirli söyleniyordu.
"Beni de götürse olmaz. Her şeyde illa beni geri bırakır. Yemin ediyorum bazen üvey evlat olduğumu düşünüyorum!"

Bu dediğine herkes gülerken ortamdaki gerginlik biraz azalmıştı.

Oya tebessüm edip kız kardeşini kendine çekip sarıldı.

"Sus bakayım! Üvey evlatta neymiş? Sen benim canımsın, kanımsın."
Dedi billur sesiyle.

Gözlerinden belliydi kardeşine ne kadar düşkün olduğu.

Kısa bir zaman içerisinde Oya ve Münevver'in karakterlerinin birbirlerinin zıttı olduklarını farketti Ayperi.
Münevver, şen şakrak ve asi bir kişiliğe sahipti. İyi biriydi fakat bazen gaddarlığı tutardı ve çalışanlara hiç acımazdı. Kendisi de nasibini almıştı öfkesinin.

Oya ise, tam bir edebiyat kadınıydı. Zaten Edebiyat öğretmeniydi. Duygularla yaşayan biriydi. Münevver'in aksine son derece ağır başlı ve kibardı...

[Oya]

&&&&&&


Bir saat sonra çiftliğin işleri bitirmişlerdi.
Ayperi hemen odasına çıkıp Aydilge'yi kontrol etti. Yine uyuyordu.
Aydilge uykuyu öyle çok seviyordu ki günün neredeyse bütün saatlerinde uyuyordu. Tabi bu işine geliyordu. Rahatça çiftliğin işini hallediyordu.

Uyuyan Aydilge'yi uyandırıp hazırladı. Kendisi de hazır olduğunda çantasındaki parayı kontrol edip çıktı odadan. Bugün çarşıya çıkacaktı. Atahan bey sağolsun ona her fırsatta para veriyordu.
Selim'in ve Aydilge'nin kıyafeti çok azdır. Bu yüzden bugün onlara kıyafet alacaktı.

Aşağı inip bahçede Ömer'le birlikte top oynayan Selim'i çağırdı.
Çiçek ve Meliha teyzesine haber verip dışarı çıktı.

Kaldığı süre boyunca Meliha teyzesiyle bir kaç kez çarşıya çıkmıştı. Bu yüzden bir sıkıntı yaşamadan çarşıya ulaştı.

Selim ve Aydilge'ye bir kaç parça kıyafet aldı. Çarşının dar sokaklarında gezerken ayakkabı dükkanındaki vitrinden bir ayakkabı dikkatini çekmişti.
Kendi ayağındaki ayakkabı daha doğrusu yırtık ayakkabıya bakarken acilen yenisini alması gerektiğini farketti.

Dükkana girip ayakkabıyı satın alıp çıktı.
İşi bitince eve doğru yürümeye başladı. Aydilge'nin ağırlığı kollarını acıtırken adımlarını hızlandırdı.

"Ayperi!"

Bir anda kulakları sağır eden adını bağıran sesle adımlarını durdurdu.
Ayperi'nin ağzı açık ve gözleri sonuna kadar açılırken kalbi duracak gibi olmuştu.

"Ayperi!"

Bu seste diğer amcasına aitti.
Arkasındaki sesin kaynağı olan cellatlarına yüzünü dönecek cesareti yoktu.

Göz pınarlarını yaşlar dolarken dayanamayıp hıçkırdı.


Bir kez daha güzel günlerinin sonuna gelmişti.

Bitmişti her şey... 



                                             SON

Bölüm hakkındaki fikirlerini yorumlarda belirtirseniz çok mutlu olurum.❤️❤️

Allah'a emanet olun 😘

Continue Reading

You'll Also Like

51.4K 1.1K 30
bir gün ansızın babam yanında onlarca siyah takım elbiseli adamlarla gelmişti ben okulu bitirmeyi planlarken o benimle evlilik planları kuruyordu ond...
148K 10.7K 33
Agra bebeğiyle çaresizce sokakta yaşarken bir gece karşısına çıkan adamla hayatı tamamiyle değişir. Ferişte - Masum, melek ve günahsız demek. Not: +...
1.2M 53.3K 46
~TAMAMLANDI~ 0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kate...
259K 1.6K 20
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.