Blue Side ❧ V

By ibangtanyou

611K 70.6K 66.1K

Kalbinin kıyısında bana da yer ver. 🧜‍♀️ More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm
51.Bölüm
52.Bölüm
53.Bölüm
54.Bölüm
55.Bölüm
56.Bölüm
57.Bölüm
58.Bölüm
59.Bölüm
60.Bölüm
61.Bölüm
62.Bölüm
63.Bölüm
64.Bölüm
65.Bölüm
66.Bölüm
67.Bölüm
68.Bölüm
Final Bölümü

17.Bölüm

8.9K 1K 665
By ibangtanyou

(Ella)

Bakışlarım bana tıpatıp benzeyen kıza takıldığında Taehyung'un boynuna sımsıkı sardığım kollarımı bir miktar gevşettim. Benim gibi diğerlerinin de şaşkın bir şekilde karşıdan gelmekte olan kızı izlediğinin farkındaydım.

"Ella, onu tanıyor musun?"

Taehyung'un sorusuna karşılık başımı olumsuzca sallarken hepimizin aynı anda aynı noktaya bakıyor olmamız, kızın dikkatini çekmemize sebep olmuştu ve şimdi o da kıstığı bakışları eşliğinde bize doğru yürüyordu.

Taehyung yavaşça beni kucağından yere indirdiğinde adımlarımı bana benzeyen kıza doğru atmaya başladım ve birkaç adım sonunda karşı karşıya geldiğimizde dikkatle birbirimizi incelemeye koyulduk. Bu aynaya bakmak ile aynı hissettiriyordu çünkü bu kız bana benzemiyordu görünümü benimle tamamen aynıydı.

"Sen de kimsin?"

Şaşkın bakışlarını hala yüzümde gezdirirken "Ella" diye mırıldandım.

"Ella benim" diyerek işaret parmağını kendine doğrulttuğunda duraksadım. İkimizin de adının Ella olmasının anlamını kavrayamamıştım. En azından isimlerimizin farklı olmasını umuyordum.

"Tanrım, ikinci Ella'yı da benim için göndermiş olmalısın."

Jungkook'un göğe doğru bakıp söyledikleri karşısında göz deviren diğer versiyonum kolunu yavaşça omzuma kondurdu.

"İkizim falan mısın acaba?"

"İkiz ne demek?"

Taehyung'a doğru döndüğümde birkaç adımlık mesafeyi kapatıp elimi tuttu ve "doğum esnasında annenin iki tane bebek dünyaya getirdiği durumlarda bebeklere ikiz denir" diyerek kısa bir açıklama yaptı ardından kendisinin ikizim olabileceğini iddia eden Ella'ya döndü.

"Karada mı yaşamını sürdürüyorsun?"

Yüzünü buruşturan kız, histerik bir şekilde gülümsedi.

"Ya nerede yaşamımı sürdürmem gerekiyordu?"

"Okyanusta" dediğimde bu kez kahkaha attı.

"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz ya da kamera şakası falan mı bu?"

Taehyung diğer versiyonuma "durumun oldukça tuhaf göründüğünün farkındayım ama bize kendin hakkında bilgiler vermediğin sürece ikinizin görünümünün hatta isminin bile nasıl aynı olduğunu açıklayabilmemiz mümkün değil" diyerek tüm dikkatini onun üzerine verdi.

"Ben de duruma bir açıklık getirmeye çalışıyorum ama bana tuhaf sorular sormanızı beklemiyorum" diyerek bakışlarını yeniden bana yöneltti ve "gerçek ailem hakkında bir bilgim yok fakat doğar doğmaz beni evlatlık edinen bir ailem var bu yüzden belki bir ikizim vardır diye düşündüm" dedi.

"Pekala, seni evlatlık edinen ailen ile görüşme şansımız var mı?"

"Var elbet."

Taehyung usulca başını salladı ve ''hemen gidelim öyleyse'' diyerek diğer Ella'nın onaylamasını bekledi.

Jungkook benim diğer versiyonumun hemen yanında yerini alırken Taehyung endişelendiğimi fark etmiş olacak ki elimi daha sıkı kavradı.

''Korktuğun bir şey mi var Ella?''

''Hayır, sadece hislerim bu durumun kötü sonuçlanacağını söylüyor.''

''Korkma sana kimsenin zarar vermesine izin vermem.''

.....

Herkesin ikizim olabileceğini düşündüğü kızın ailesi ile görüşmüş ve önemli birkaç bilgi edinmiştik.

Ailesi onu henüz bir aylık bile değilken Judith isminde genç ve güzel bir kadının kendilerine bıraktığından bahsetmiş ve onu bulabileceğimiz bir adres vermişti. İşin tuhaf yanı Judith adı verilen kadınla birkaç kez daha karşılaştıklarını ve kendisinin neredeyse hiç yaşlanmadığını dile getirmişlerdi.

Judith denilen kadın ile sabah görüşmeyi düşünerek hep birlikte eve döndüğümüzde aklıma takılan tek şey Taehyung'un, Jungkook'a benimle ilgili verdiği bilgiler yüzünden kızması olmuştu.

Jungkook, deniz kızı olduğum gerçeğini benimle aynı görünüme sahip olan diğer kıza söylemişti fakat Taehyung bu durumun gizli kalması gerektiğini düşünüyordu. Belli ki Taehyung diğer insanlara güvenmiyordu ve bana da başka kimseye söylememem gerektiği ile ilgili nasihatte bulunmuştu.

''Ella, hala olanları mı düşünüyorsun?''

So Ra'nın sesi ile birlikte düşüncelerimi bir kenara bıraktım ve oturduğum koltukta ona da yer açıp biraz yana doğru kaydım.

''Taehyung'un korktuğu şey her neyse beni de korkuttu sanırım'' dediğimde So Ra elimden tuttu.

''Merak etme, Taehyung da biz de seni koruruz.''

So Ra'nın içtenliğine karşı gülümsedim. Ona çok ısınmıştım. Sanırım dünya üzerinde bir kardeşim varsa bile onun So Ra olmasını tercih ederdim.

''Bu arada Taehyung nerede? Neden burada tek başına oturuyorsun?''

''Banyoya girdi ben de burada onu bekliyorum.''

''Odanızda bir banyo var zaten neden burada duş alıyor ki?''

Düşünmem gereken bir problemmiş gibi bir süre üzerinde durdum sanırım Taehyung banyodan çıkar çıkmaz bunu ona soracaktım.

''Ella, seninle sonra konuşuruz dediğim meseleyi hatırlıyor musun?''

So Ra'ya karşılık usulca başımı salladığımda bana kocaman gülümsedi ve ''sanırım sen Taehyung'a aşık oluyorsun'' diye fısıldadı.

Yüzümdeki gülümseyiş silinirken endişeyle alt dudağımı dişlerimin arasında sıkıştırdım ve bir anda ayaklanıp sağa sola yürümeye başladığımda So Ra yerinden kalkıp karşıma geçti ve omuzlarımdan tutup beni durdurdu.

''Neden panik oldun? Bu kötü bir şey değil ki!''

So Ra'ya dikkatimi verip başımı olumsuzca iki yana salladım. ''Taehyung ona aşık olmamam gerektiğini söyledi.''

''Kendisi bir şey hissetmediğini mi sanıyormuş?'' diyerek dudaklarından çıkan gülüşü bastırmaya çalışan So Ra kolumdan tutup beni koltuğa doğru çekti.

''Bak Ella, Taehyung'un ilk kez birine böyle baktığını görüyorum. Emin ol o da sana aşık olmaya başladı ve aşk sandığın gibi kötü bir duygu değil. Zaten istesen de aşık olmanın önüne geçemezsin.''

''Taehyung aşık olursak acı çekeceğimizi söyledi. Ben okyanusa dönünce birbirimizi göremeyeceğimiz için aşık olmamalıymışız.''

''Ella, okyanusa falan dönmek zorunda değilsin.''

Bakışlarımı birleştirdiğim ellerime düşürdüm.

''Ama burada kalamam ki. İyileşene kadar burada kalacağımı söyledim.''

''Ne kadar da sözüne sadık bir Ella'' diyerek kahkaha atan So Ra koltukta iyice bana doğru döndü. Ellerimi elleri arasına alırken bakışlarında şefkat duygusu belirdi.

''Merak ettiğim tek bir şey var ve buna içtenlikle yanıt vermeni istiyorum'' diyen So Ra'ya karşılık başımı olumlu bir şekilde aşağı yukarı salladım.

''Taehyung'un yanında olmayacağını bile bile yine okyanusta çok mutlu olacak mısın?''

So Ra'nın sorusu ile birlikte derin bir sessizliğe gömüldüm. Taehyung'a fazlasıyla alışmıştım belki ama bu dünyaya yabancıydım. Taehyung gibi iyi insanların dışında kötülerin de olduğunu biliyordum. Beni sürekli birilerinin korumasına ihtiyaç duyacaktım ve ben kimseye yük olmak istemiyordum.

''Şimdi cevap vermek zorunda değilsin ama bunu bir düşün istersen'' diyerek yanımdan ayrılan So Ra'nın ardından bir süre daha baktım.

Bir süre sonra banyodan çıkan Taehyung ile göz göze geldiğimde üstünde siyah bir eşofman ve ıslak saçlarından damlayan suların ıslattığı siyah bir tişört vardı. Saç havlusuyla saçını hızlı bir şekilde kurulamaya çalışırken aynı zamanda adımlarını bana doğru atıyordu ve ben her adımda biraz daha heyecanlanıyordum.

Tam karşımda durup elini bana doğru uzattığında elini tutup ayağa kalktım ve boşta kalan elimle ıslak saçlarının bir tutamını yüzünden geriye doğru ittim.

''Neden odamızda bir banyo varken burada duş alıyorsun?''

''Uyuyacağını düşünüyordum ve ses yapıp seni uyandırmak istemedim.''

Sanırım Taehyung olmadan ben uyuyabileceğimi falan düşünmüyordum. Bunu ona söylemeli miydim?

''Uyumadım, seni beklemek istedim.''

Taehyung elini elimden çekip belime yerleştirdi ve ilgili bakışları yüzümde dolanırken ''yarın için mi endişeli misin?'' diye sordu fakat benim aklım bel boşluğumdaki elinin sanki hep orada olması gerektiği ile ilgili hissettiklerimdeydi.

''Biraz ama uyumamın sebebi o değil.''

''Ne peki?''

''Sen yanımdayken uyumaya alıştım'' dediğimde Taehyung tebessüm etti ve boşta kalan eliyle saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

''Birlikte uyuyalım öyleyse'' diyerek geri çekilecekken elimi tişörtünün yakasına götürdüm ve benden uzaklaşmasını engelledim.

''Taehyung, sana aşık olursam bana kızar mısın?''

Ben geldim 💕

Bir-kac kişi önceki bölümde Ella'ya benzeyen birinin olacağını tahmin etmişti. Sizi tebrik ederim djkdkd

Bu ikiz meselesi hakkında neler düşünüyorsunuz?

Neden böyle bir şey yazdığımı sonradan anlayacaksınız. Bir-iki bölüm böyle fantastik olaylar olabilir 🤗

Yeni bölüm için;

Vote sınırı:220
Yorum sınırı:400

Continue Reading

You'll Also Like

12.7K 1.8K 18
Fairy Tail tekrar biraya gelmiş ve büyük düşmanlar yenilmişti. İşte asıl o zaman Lucy'nin aklına Natsu'nun onu geride bırakıp gitmesinden ve loncasın...
308K 23.1K 41
Ben sadece, sinsi çevik ve zeki bir dolandırıcıyım. Aslında ben sadece günaha düşmüş bir kız çocuğuyum... Bir adamın, en ihtişamlı detayın da takılı...
342K 31.7K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
239K 22.3K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin