Blue Side ❧ V

By ibangtanyou

611K 70.6K 66.1K

Kalbinin kıyısında bana da yer ver. 🧜‍♀️ More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm
51.Bölüm
52.Bölüm
53.Bölüm
54.Bölüm
55.Bölüm
56.Bölüm
57.Bölüm
58.Bölüm
59.Bölüm
60.Bölüm
61.Bölüm
62.Bölüm
63.Bölüm
64.Bölüm
65.Bölüm
66.Bölüm
67.Bölüm
68.Bölüm
Final Bölümü

11.Bölüm

9.2K 1.1K 677
By ibangtanyou

(Taehyung)

Ella'yı zor da olsa biraz sakinleştirdikten sonra banyodan çıktım ve bu kez aşağıya inmek yerine odama geçip tekli koltuğa oturdum.

Ella'nın anatomik yapısını düşününce akciğeri sayesinde karada, solungaçları sayesinde suda yaşamını sürdürebiliyordu. Bunlardan birinin yok olması demek yaşamını sürdürebildiği yerlerin sayısının bire indirgenmesi demekti.

Ella'nın sonradan kazandığı konuşma, öğrenme, anlama yeteneği bile beni birçok teori kurmaya itse de Ella'nın bakışlarında gördüğüm çaresizlik yüzünden aklıma gelen ilk olumlu teoriyi ortaya atmıştım.

Ella'ya birkaç gündür karada yaşadığı için vücudunda bu tür değişimlerin yaşanabileceğini ve suda vakit geçirdikçe solungaçlarının yeniden ortaya çıkacağını düşündüğümü söylemiştim fakat bir türün evrimleşme sürecinin bu kadar kısa sürede gerçekleşeceğini sanmıyordum. Yine de hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığım deniz kızı üzerinde ortaya attigim teorinin gerçek olmasını umut ediyordum. Onun için mavi okyanusun bir su kütlesinden çok daha fazlası olduğunu biliyordum.

Ella'nın banyodan çıkacağı süre geçene kadar bir şeyler içmenin iyi geleceğini düşünerek odamdaki içki dolabına doğru yöneldim. Bakışlarımın gezindiği dolaptan bir elma aromalı votka seçtim ve aşağıdan bardak almak için fazla üşengeç olduğumdan kapağını açıp kafama dikleyerek birkaç yudumu bir anda aldım.

Boğazımın yandığını hissetsem de birkaç kez bunu tekrarladım.

Stres olmuştum!

Ella banyodan çıkana kadar stres olmaya devam edecektim!

"Taehyung!"

So Ra'nın seslenişi ile birlikte votka şişesini bir kenara bıraktım ve adımlarımı banyoya doğru yönelttim.

Kapının eşiğinden başını uzatmış gelmemi bekleyen So Ra'nın bakışlarında o endişeyi görünce bir şey söylemesini beklemeden içeri geçtim.

Sandalyede bornoza sarılı bir şekilde oturan balık formundaki Ella'nın yüzünün asık olduğunu görünce yavaş adımlarla yanına ilerledim ve kuyruk kısmi ağır olduğu için kaldırmakta zorlandığım bedenini kucağıma aldım.

"Tek solungacım olmadan kendimi eksik hissediyorum."

Ella'nın buğulu bakışları benimkilere buluştu. Onu rahatlatmak adına bir şeyler söyleme isteğim ise banyodan çıkmamızla birlikte merdivenlerden çıkan Jungkook'un çığlığı ile birlikte son buldu.

"Ella, ne oldu sana?"

Jungkook şaşkın bakışlarını bornozun alt kısmından sarkan kuyruk üzerinde gezdiriyor, bir yanıt vermemizi bekliyordu.

"Kostüm falan o?" diye bir kez daha sorduğunda So Ra olup biteni anlatır umudu ile "Ella'nın kuyruğu" diyerek odama yöneldim ve ardımda şaşkın bir Jungkook bıraktığım gerçeğini göz ardı ederek Ella'yı yatağın üzerine yatırıp üzerini pike ile örttüm. Böylece daha kolay kurumasını umuyordum.

Bana bir şeyler söylerim umudu ile bakan Ella'nın yanındaki boşluğa oturduğumda odanın dışında diğerlerinin şaşkın nidalarını duyabiliyordum fakat buna aldırış etmeyip Ella'nın elini kavradım.

"Ella, seni umutlandırmak istemem fakat belki okyanus suyu solungacını geri getirebilir" dedim.

"Bacağım daha iyi, yarın okyanusa dönmek istiyorum."

Ella'nın korktuğunu görebiliyordum fakat bu halde dönmesine izin veremezdim.

"Ella, bacağındaki yarık henüz kapanmadı ve suda daha kötü olma ihtimali var. Kan kaybından ölebilirsin."

"Ama burada kaldıkça solungaçlarımın hepsini kaybedeceğim."

Ella'nın üzgün haline dayanamadığımdan ortaya başka bir fikir sundum. Hem böylece Ella'nın durumu hakkında kesin bir fikre ulaşacaktım.

"Yarın seni okyanusa girebileceğin bir yere götüreceğim. Orada bir süre yüzmene müsaade edebilirim."

......

Ella'nın yürümesine yardımcı olarak onu meraklı kalabalığın arasına yani alt kata indirdiğimde bakışlar üzerimize döndü.

Jungkook, Ella'nın deniz kızı olduğunu öğrendikten sonra ortalığı ayağa kaldırmıştı ve ben bu süreçte Ella'yı sakinleştirmiş, üzerini giyinmesi için süre tanımıştım.

"Gelsene Ella."

Jungkook heyecanla yanındaki boşluğu gösterdiğinde Ella adımlarını ona doğru yöneltti. Pekala zaten sürekli yanımda oturmasını falan istemek oldukça saçma bir düşünceydi.

Ella'nın Jungkook ve Jimin'in ortasında kalan boşluğa geçmesiyle birlikte ben de Hoseok Hyung'un yanındaki boş yere geçtim.

"Hyung, gerçekten Ella'yı bulup eve getirdin ve okyanusa geri bırakacaksın öyle mi?"

Jimin'in sorusu ile birlikte usulca başımı salladım. Anlaşılan So Ra ile bu konuyu konuşmuşlardı.

"Peki okyanusa dönmek yerine bizimle kalmak istemez misin Ella?"

Jungkook, Ella'nın elini yavaşça tutarken başını Ella'ya doğru hafif eğip merakla cevabını beklemeye başladı ve ben bir miktar gerildiğimi hissedip Ella yerine cevap verdim.

"Saçmalama Jungkook! Onun bir deniz kızı olduğunun farkındasındır umarım. Elbette yaşadığı yere geri dönecek."

"Sen ona bakma Ella. Deniz kızı olduğun kadar insansın da. Nerede yaşamayı daha çok seviyorsan orada kalmalısın."

Jungkook'un ısrarı üzerine Ella önce bana baktı ardından fısıldayarak Jungkook'a "Ama Taehyung kaşlarını çattı" diye cevap verdi. "Hem ben okyanusu Taehyung'tan daha çok seviyorum."

Normalde seçimi okyanus ile kara arasında yapmalıydı değil mi? Neden seçeneklerin birisi okyanusken diğeri bendim?

"Taehyung'u boş ver sen! Seoul'e götürürüm seni orada birlikte yaşarız."

Jungkook'un ağzına kürekle vurma isteğim körüklenirken yalnızca "kıza yürümeyi kes Jungkook" diye bir uyarıda bulundum.

"Neden kesmeliyim?"

"Çünkü Taehyung hoşlanıyor" diye yanıt veren So Ra'ya karşı çıkacakken sustum. Böylece Jungkook'un kızı rahatsız etmesinin önüne geçebilirdim.

"İlgilenmediğini söylemiştin ama Hyung" diye isyan eden Jungkook'a karşılık Ella "ilgileniyor, saçlarımı bile taradı" diyerek gülümsedi.

Satıcı balık, sahi onun her şeyi ile ilgilendiğim halde Jungkook ve Jimin'in yanında oturmayı seçmişti. Şimdi de sevimli olmaya çalışıp habire bana gülümsüyordu.

Ella'yı umursamamaya çalışıp Hoseok Hyung'a yarın kamp yapmamızın uygun olup olmadığını sorarken Ella'nın, Jimin'in elini avuçları arasına aldığını ve incelediğini fark ettim. Sanırım Jimin'in metal yüzükleri dikkatini çekmişti.

"Sen de denemek ister misin?" diye sorup gözleri kısılana kadar gülen Jimin parmağından yüzüklerini çıkardı ve Ella'ya küçük gelen yüzükleri baş ve işaret parmağına takip kahkaha attı.

"Bana olmadı ama" diyerek dudaklarını aşağıya sarkıtan Ella bakışlarını So Ra'ya yöneltti.

"So Ra seninkini denesem olur mu?"

So Ra, Hoseok'un birkaç ay önce evlenme teklifi ederken kullandığı yüzüğe baktı ve tereddüt etse de Hoseok'un onayını aldıktan sonra yüzüğü Jungkook aracılığı ile Ella'ya uzattı.

Jimin bu defa So Ra'nın yüzüğünü Ella'ya takıp gülümsedi.

"Bak, bu tam oldu."

"So Ra, bu benim olabilir mi?" diye heyecanla soran Ella'ya karşı çıkan yine Jimin oldu.

"Olmaz Ella, bu Hoseok ve So Ra'nın aşkını simgeleyen bir yüzük. Hoseok bu yüzüğü So Raya evlenme teklifi ederken kullandı."

"Evlenme teklifi ne ki?"

"Birisi ile sonsuza kadar yaşamak istiyorsan ona evlenme teklifi edersin."

"O zaman seninle okyanusa bile gelir mi?" diye merakla soran Ella'ya karşılık Jimin başını usulca salladı.

Ella Jimin'e iyice yanaşıp fısıltı şeklinde bir şeyler sordu ama başaramıyordu. "Evlenme teklifi nasıl yapılır?" diye soruyordu. Jimin daha sessiz bir şekilde cevap verdikten sonra Ella Jungkook'un avucuna So Ra'nın yüzüğünü bıraktı ve "bu olur" diyerek Jimin'in yüzüklerinden birini aldı ve yerinden kalkıp bana doğru yürümeye başladı.

Ayaklarımın ucunda durup Jimin'e doğru döndü ve "dizim çok acıyor, diz çökmesem olur mu?" diye sordu.

Jimin kafasını arkasına atıp gülmeye başlarken Ella yeniden dikkatini bana topladı ve "elini uzatsana" diyerek elimi kavradı ve Jimin'in yüzüğünü en küçük parmağıma geçirdi.

"Benimle evleniyor musun?" diye merakla sorduğunda herkes gülmeye başlarken ben aslında bana alışıyor olduğunu ve imkansız olsa da okyanusa benimle birlikte gitmek istediğini fark ederek derin bir geçirdim.

"Ella, evlenmek için aşık olmak gerekir" dediğimde Ella kahkaha atarken yere düşen Jimin'i geç de olsa gördü.

"Jimin, nasıl aşık olunur?"

Ben geldim 💜

Bir sonraki bölüm kimden gelsin istersiniz?

Haftasonu müsait olmadığım için bölüm yazamadim ama haftaiçi düzenli olarak yayımlayacağım 😙

Yeni bölüm için;

Vote sınırı: 190
Yorum sınırı:300


Continue Reading

You'll Also Like

3.6K 571 2
kiralık erkek ve 'i can fix him' kız.
156K 12.9K 36
+15 'İmkansızı mümkün kılan bir aşk hikayesi...' "Ama sen benim arkadaşımsın. Ve arkadaşlar birbirlerinin adını bilmeliler." Elimi ikinci kez ona doğ...
7.8K 860 42
Bana gelip elini uzattığında hiç düşünmeden tutunmuştum ona ve onun kırık kalbine. Konuşmadan bile anlardım ben onu. Ben onu ama o bir başkasını. Baz...
12.7K 1.8K 18
Fairy Tail tekrar biraya gelmiş ve büyük düşmanlar yenilmişti. İşte asıl o zaman Lucy'nin aklına Natsu'nun onu geride bırakıp gitmesinden ve loncasın...