Multi: MerTur💛
Ortamın gerginliğini iliklerime kadar hissederken Ceyda'ya kötü bakışlar atan Derin'e baktım.
Sözleştiğimiz gibi Sun kafeye derbiyi izlemeye gelmiştik ve Eymen'le Ceyda geldiğimizden beri oynaşıyorlardı. Fenerbahçe formamla Meriç'in yanında otururken bizim haricimizde Eren, Derin, Sevde, Deniz ve Ada da Fenerbahçe formasını gururla üzerinde taşıyordu. Eymen, Ayaz ve Defne sarı-kırmızının her bir tonunu üzerinde barındırırken maçın başlamasını heyecanla bekliyorlardı.
"Derin, Ceyda'yı öldürecekmiş gibi bakıyor. Kavga falan çıkar mı?"
Meriç'in kulağıma fısıldamasıyla dudak büktüm.
"Çıkmaz sanırım. Ama Allah aşkına, Eymen bu kızda ne bulmuş? Şunun gülüşüne bak, sanırsın at kişniyor."
Meriç dediklerime kıkırdarken tekrar fısıldayarak konuştu.
"Güzel diye çıktı diyeceğim güzel de değil ki."
Gözlerimi kocaman açarak ona baktım.
"Yapma be oğlum, kızı görmüyor musun? Kankamın sevmediği kızı ben de sevmem diye gülüşüne laf ettim. Yoksa gayet güzel kız."
Başını yana yatırıp sevimli bir şekilde gülümsedi.
"Bana sadece sen güzel geldiğin için dikkat etmiyorum."
Miyavlamamak için kendimi zor tutarken yanaklarını sıktım.
"Salak ya!"
"Maç başlıyor, biraz sessiz olsanız keşke."
Derin sinirle konuşurken sinirinin Eymen ve Ceyda'ya olduğunu çoktan anlamıştık. Hepimiz karşımızdaki büyük ekrana odaklanırken kafedeki tüm insanlar maçın nasıl olacağı hakkında yorum yapmaya başlamıştı bile.
"Bu sefer hiç şansınız yok aga, kesin yeniyoruz."
Eymen sırıtarak Meriç'e laf atarken Meriç güldü.
"Maç sonu görüşürüz kardeşim."
Meriç hasta Fenerbahçeliydi ve takımına laf gelmesine asla tahammül edemiyordu. Birazdan onun hiç görmediğim hallerini göreceğime emindim.
"Ya bir şey soracağım, ofsayt hangi takımda oynuyor?"
Ceyda'nın oldukça normal sorusu karşısında felçli Firdevs hanım gibi kalmıştık.
Eymen, gerçekten böyle kızlardan mı be kanka?
"Doğru mu duydum? Az önce ofsaytın hangi takımda olduğunu mu sordu?"
Eren inanamaz bir şekilde sorduğunda Ceyda başını salladı.
"En azından ofsaytın oyuncu olduğunu biliyorum."
"Aşkım, ofsayt oyuncu değil.."
Eymen'in yüzü kıpkırmızı olmuştu resmen. O da koyu cimbomluydu ve muhtemelen sevgilisinin futbolun f'sinden bile anlamamasını beklemiyordu.
"Ofsayt, hücüm edilen kalenin ceza sahasında o takımdan bir oyuncudan ilerde olmak demek."
Ceyda'ya ofsaytı açıklarken erkekler şaşkınlıkla beni izliyordu.
"Sarışınım, beni kendine daha ne kadar aşık edeceksin?"
Meriç şaşkınlıkla konuştuğunda güldüm.
"Ofsaytı bilen yengem için bir dakikalık saygı duruşu davet ediyorum sizi beyler."
Eymen ayağa kalkarken diğer erkekler de kalkıp ciddi ciddi bir dakika boyunca saygı duruşunda durmuşlardı...
"Alf tarafı ofsaytın ne demek olduğunu açıkladım, amma abarttınız."
"Sen türünün tek örneğisin bebeğim. Ofsaytı bilmeyen erkekler bile var."
Diyerek anlımdan öpmüştü Meriç. Gülüştüğümüz sırada takımın oyuncuları açıklanmış ve maç başlamıştı.
"Lan amına koyayım, tribünlerdeki teyzeyi koyalım senin yerine yemin ediyorum 3. dakikada gol atar."
Meriç'in sinirli hallerine kahkahalarla gülerken devam etti.
"Kör olsa koklaya koklaya bulur kaleyi, puşt!"
"Kanka Fenerbahçe'nin performansı Türkiye ekonimisi gibi. Hep düşük.."
Ayaz, Meriç'e laf sokarken Meriç bıkkınlıkla kafasını geriye attı.
"Yemin ediyorum yoruldum artık. Tükendim. Ulan bir kere bile mi yüzümüz gülmeyecek be?"
Kendi kendine dramlara girmişken gülüp kollarımı beline sardım ve başımı omzuna yasladım.
"Fenerbahçe'den yana yüzün gülmedi, bari benden yana gülsün. Seni seviyorum."
Kollarını hızla bana sarıp kedi gibi konuştu.
"Fenerbahçe'den yana yüzüm gülmese de olurmuş.. Ben de seni seviyorum."
"Lan Falcao, boşuna mı aldık seni oynasana ibne!"
Eymen kendini tutamayıp bağırdığında Meriç keyiflenmişti.
"Ne oldu kardeşim, pek bi öfkeli gördüm seni?"
"Falcao mu? O ne ya, falaaddin gibi bir şey mi?"
Ceyda'nın kriz getiren ikinci sorusuyla hepmizin gözleri tekrar ona dönmüştü.
"Aynen Ceyda'cığım. Galatasaraylı falcı. Normalde fal bakıyor, ek iş olarak futbolcu."
Heh, bende Derin ne zaman laf sokacak diye bekliyordum.
O zaman, show must go on...
"Anladım."
Ceyda başını sallayarak onaylarken göz devirmiştik.
Bu kız gerçekten fazla salaktı. Dünyada bir salaklar topluluğu varsa bu kız, en önde bayrak sallayanı olabilirdi.
Maç tüm hızıyla devam ederken Meriç'in insan üstü hallerine tanık olmuştum resmen. İlk yarı boyunca değişik totemler uygulamıştı. Oturduğu koltukta semt oturuşu yapıp, ellerinin baş ve işaret parmaklarını kilitleyince daha çok pozisyon olduğuna inanıp bir süre öyle kalmıştı ama daha sonradan bacakları ağrımış ve normal bir şekilde oturmuştu.
"O sarılı adama niye hiç pas atıyorlar? Hep arkalarından koşuyor, yazık."
Ceyda dudak bükerek konuşmasının ardından herkesin şaşkın bakışlarına maruz kalmıştı.
Sen buraya neden geldin ki..
"Balım, o hakem.."
Eymen'nin bıkkın ama bunu belli etmemeye çalışan sesi ardından Ceyda kaşlarını çattı.
"Niye bakıyorsunuz öyle ya? Bilmemek suç mu?"
"Yav tamam kadroyu bilmezsin, forvetin, stoperin kim olduğunu bilmezsin, ama hakemin hangisi olduğunu bil bir zahmet be. Takım renklerini falan biliyor musun bari? Yada ismini falan?"
Derin alayla konuşurken heyecanla yerimde kıpırdandım.
Kaoslu ortamların köpeğiyiz köpeğiiiii.
"Futbol bilmeyen manita mı? Aman kalsın Allah'ım nasip etme.."
Eren alayla konuşurken Ada hevesle Eren'e baktı.
"Ben biliyorum. İlk 11'i sayayım mı?"
"Aşko bu çocuğa aşık olduğunu bu kadar belli etme gözünü seveyim."
Derin, Ada'nın kolunu dürterken Ada omuz silkmişti.
"Derin'ciğim, sandığın kadar bilgisiz değilim."
"Sandığımdan daha fazla bilgisizsin.."
Derin'in mırıldanması ardından Ceyda konuştu.
"Bir şey mi dedin?"
"Yok diyorum, en azından renklerini biliyorsun. Bence gayet yeterli."
Ceyda memnuniyetle gülümseyip Eymen'e dönerken ilk yarının bitmesiyle herkes kendi kafasında takılmaya başlamıştı.
"Bu ne? Gerçekten bu ne? Ben bunu değil yenge olarak getir götür elemanı olarak bile almam."
Ada bıkkınca konuşurken onu onayladık.
"Birazıcık adam olsaydı, gözünün önündekini farkedebilirdi ama işte. Onun gözleri önündeki hariç her yeri görüyor zaten."
Derin'in yorgun sesiyle dudak büktüm. Sevdiğini sevgilisiyle izlemeye 3 dakika bile dayanamazken saatlerdir izliyordu ve bu durum onun için inanılmaz zordu.
"İstersen kalkabiliriz, meleğim? Zaten niye geldik ki, boşu boşuna kendini üzüyorsun."
Eren kalkmaya yeltenirken Derin kolundan tutup geri oturmasını sağladı.
"Hayır hayır. İyiyim, gitmemize gerek yok."
Eren'in sorgulayıcı bakışının ardından Derin'in gülümsemesiyle geri oturdular.
İkinci yarı da aynı geçerken iki takım da gol atamamış ve derbi 0-0 sonuçlanmıştı.
"Allah'ım tahminen ne zaman bir maç kazanırız?"
Meriç bıkkınca başını omzuma yaslarken gülerek saçlarını okşadım.
Fenerbahçeli olmak insanı çok yoruyordu...
"Ulan, yattı kupon."
Eymen üzüntüyle konuşurken Ceyda onun yanağını öpüp başını omzuna koydu.
Nereye kusuyoruz?
"Üzülme aşkım, üçüncü yarıda atarız bir gol."
Allah'ım...
Herkes aynı anda ellerinle yüzünü sıvazlarken Eymen sahte bir gülümsemeyle Ceyda'ya sarıldı.
"Aynen aşko."
Maçın bitmesinin ardından yarım saat daha oturup kalkmıştık. Çünkü Ceyda cidden kafa açıyordu.
Hepimiz evlerimize doğru adımlarken Eymen, Ceyda'yı evine bırakmak için bizden ayrılmıştı.
"Ceyda'nın 'Ofsayt hangi takımda oynuyor?' sorusunu hafızamdan nasıl silerim?"
Eren yüzünü buruşturarak konuştuğunda ona katılmıştık.
"Takımın renklerini bildiğinden bile şüpheliyim.."
Defne'nin dediğini Ada kafa sallayarak onayladı.
"Allah'ım onu yenge olarak alacağıma giderim fizikçi Hüseyin'i evlatlık alırım daha iyi."
Ada'nın garip konuşmasına gülerken Derin'in durgun halleri gözümden kaçmamıştı. Onun için bu durum çok ama çok zordu. Eve gidip hüngür hüngür ağlayacağından adımın Turna olduğu kadar emindim.
"Derin, sen iyi misin?"
Ayaz'ın sorusu bunun üzerine gelirken Derin kaldırım taşlarından kafasını kaldırıp, çoktan dolmuş olan gözlerini bize dikti.
"Harikayım."
Gözünden firar eden küçük damlayı hızla silip gülümsediğinde bu sefer Meriç konuştu.
"Pek öyle gözükmüyor gibisin. Emin misin bir şey olmadığına?"
Derin, sanki yıllardır bu soruyu bekliyormuş gibi hıçkırarak ağlamaya başladığında erkekler -Eren hariç- şaşkın gözlerlerle olanları kavramaya çalışıyordu.
Eren, kardeşini kendine çekip sarılırken yüzünü buruşturmuştu. Derin'in üzülmesine asla dayanamıyordu.
"Anlatmak ister misin?"
Bu sefer Deniz ilgiyle konuşurken Derin elinle yüzünü sildi ve derin bir nefes aldı.
"Ben aşık oldum. Eymen'e.."
Ortamda koca bir sessizlik olurken kızlar olarak erkeklerin tepkisini ölçmek ister gibi yüzlerine bakıyorduk.
"Ben tahmin etmiştim.."
İlk konuşan Meriç olurken, Ayaz üzgünce mırıldandı.
"Tüm gece onların dip dibe olmasına nasıl dayandın?"
"Dayanmışa benziyor muyum?"
Gülerek konuşup burnunu çekti ve kendini toparladı.
"Sizden ricam, lütfen ona bir şey söylemeyin. Unuturum zaten ben birkaç güne. Hem sevgilisi de var.."
"Bok unutursun, geceleri ağlama sesleri odama kadar geliyor."
Eren'in azarlayıcı ses tonuna karşılık Derin dudak büktü.
"Senin Eymen'e aşık olacağın asla aklıma gelmezdi. Onu bir kaşık suda boğmak istiyor gibi duruyorsun.."
"İstiyorum zaten."
Derin, Deniz'in sorusunu yanıtlarken güldük.
"Onlar bir iki güne ayrılırlar zaten. Üzülme lütfen."
Ada dudak bükerek konuştuğunda Derin başını salladı.
"Onların ayrılması değil, Eymen'in adam olması gerekiyor."
Onu sessizce onaylarken hepimiz haklı olduğundan emindik. Eymen'in adam olması şarttı. Yoksa Derin gibi bir sürü kızın canını yakacağı aşikârdı...
Düzenlerken yanlışlıkla yayımladım amk dnxjsjhxhdhdhsj
Alın size ağlamalı gülmeli bir bölüm. Eymen'ni öldürmek isteyenler buraya toplanalım sdjdhhedh
Sizi seviyorum, öptüm KOCAMAN😘
İnstagram👉misslala_hikayeleri