Ellerimle şakağımı ovuştururken bir yandan ağrımın geçmesi için dua ediyordum. Sabah gözlerimi açtığım andan beri başım inanılmaz ağrıyordu. Ve ben bu halde cumartesi günleri yapılan kurslara gelmiştim. Diğer kızların da benden bir farkı yoktu.
"Al bakalım, ayyaş."
Meriç alayla konuşup önüme kahve koyduğunda ona bakıp göz devirdim. Ardından elim tereddütle kahveye giderken konuştu.
"Merak etme çok sıcak değil, ılıştırdım."
Gülümsedim ve kahveden bir yudum aldım. Hiçbir içeceği sıcak içemiyordum. Soğumasını bekledikten sonra içebiliyordum ancak.
"Abi bizim neyimize içmek ya? Kafamı matkapla deliyorlar sanki."
Derin ellerinle başını ovarken Ada da ona katılmıştı.
"Gerçekten. Hiçbir şey hatırlamıyorum zaten."
Erkekler birbirlerine bakıp kahkaha atarken kaşlarımı çattım.
"Ne oldu? Ne bok yedik?"
"Olmayacak bir şey mi söyledik yoksa?"
Derin tereddütle konuşurken Eymen gülerek başını iki yana salladı.
"Sen değil de, Ada ne var ne yok döktü ortaya."
Derin rahat bir nefes alırken Ada eliyle ağzını kapatmıştı.
"Ne dedim?"
Gözleri arada Eren'e gidip geliyordu.
"Bilmek istediğine emin misin?"
Eren gülümsemesini zar zor saklayarak konuştuğunda Ada dudağını ısırdı.
"Bilmesem daha iyi."
"Bence bil kanka. Tüm gece Eren'e yavşadın ve ne zaman sana aşık olacağını sorup durdun."
Ada'nın gözleri şaşkınlıkta açılırken bizim de ondan bir farkımız yoktu.
"Gerçekten böyle mi dedim?"
Eymen gülerek başını sallarken Ada utançla elini yüzüne kapattı.
"Aptalım ben, aptal bir malım.."
Kendi kendine söylenirken kahkaha atıyorduk.
"Sende tüm gece birine küfür ettin. Kim olduğunu aşırı merak ettim çünkü ne anası kaldı ne bacısı."
Derin, Eymen'e 'Hayatımda gördüğüm en gerizekalı insansın' bakışları atarken Eymen bu bakışların anlamını elbette bilmiyordu. Derin ona laf sokmak yerine omuzunu silkerken Eymen'in gülen güzü solmuştu. O da Derin'de bir şeyler olduğunu farkediyordu fakat pek irdelemiyordu.
Ortamda oluşan sessizlikle gözümün önüne gelen saç tutamlarımı geriye attım. Tekrar önüme düştüklerinde oflayıp kulağımın arkasına sıkışırdım bu sefer.
"İstersen saçlarını örebilirim."
"Örmeyi biliyor musun?"
Şaşkınlıkla konuştuğumda 'Ne sandın moruq' der gibi yapıp ayağa kalktı ve arkama geçti.
"Eğer minik bir kız kardeşiniz varsa örgü öğrenmek zorundasınız. Ben de biliyorum.."
Deniz'in lafına gülerken Meriç saçımı balıksırtı örüyordu.
Vay be, kaldı mı balıksırtı saç örmeyi bilen manitalar?
"Her gün kuaförcülük oynuyoruz biz. Ben kuaför oluyorum, Nehir müşteri oluyor. Sonra o kuför oluyor, saçlarım kısa olduğu için çok toka takamıyor ve bağrıyor falan. Bir ara neden saçların uzun değil diye küsmüştü bana."
Bileğindeki tokamı saçımın ucuna bağladı ve başıma bir öpücük bırakıp yerine oturdu.
"Nehir demişken, çocuğun birine aşık olmuş yine."
Dediğine kahkaha attığımızda kollarını göğsüne bağlayıp homurdandı.
"Bak sen bücüre."
Ada neşeyle konuşurken Meriç devam etti.
"Dün akşam geldi abi sana bir şey diyeceğim diyor. Normalde odama gelmez kendi odasından kıçını yırtar abi diye ben giderim yanına ama bu sefer kendi geldi. Ben anladım bir boklar olduğunu, barbie bebek isteyecek diye düşünüyorum. Dedi ben aşık oldum. Lan sen aşık olmayı nereden biliyorsun?"
Gülmekten karnım ağrıyordu resmen.
"Anlatıyor falan, çocuğun adı Murtaza."
"5 yaşında olduğuna emin miyiz?"
Gülerek sorduğumda dudak bükerek onayladı.
"Söylediğine göre o da ona aşıkmış. Şuanda flörtmüşler birbirlerini daha iyi tanıdıktan sonra sevgili olacaklarmış. Allah'ım nereden öğreniyor bu kız bunları ya?"
"Allah sabır versin kardeşim."
Ayaz gülerek Meriç'in omzuna vururken hala gülüyorduk.
"Bunlar bir gün tabii ki olacak ona engel olmam zaten ama 5 yaşında 5! Sen git önce legolarınla oyna ev falan yap ne diye aşık oluyorsun millete?"
"Allah'ım ne olur nasip etme, Derya'nın aşık olmasını kaldıramam."
Deniz ağlamaklı bir ifadeyle konuşurken güldük. Derya, Deniz'in 5 yaşındaki kardeşiydi. Nehir ile aynı kreşe gidiyorlardı ve çok yakın arkadaşlardı.
"Çok geç kardeşim Nehir kankasına sevgili ayarlamaya başlamış bile."
Deniz, Meriç'in söylediklerine dudak büküp elini anlına vurdu.
"Eve bir tane yıkık yeterdi ya.."
Deniz'e güldüğümüz sırada Eymen'in yerinde kıpırdanmasıyla gözlerimiz ona dönmüştü.
"Bir şey diyeceğim.."
"Yine ne boklar yiyeceksin çok merak ediyorum kardeşim."
Ayaz onunla dalga geçerken Eymen bunu umursamayıp heyecanla gülümsedi.
"Akşam ki maç planına Ceyda'yı da dahil ettim."
Akşam ki plan, hep birlikte kafeye gidip Fenerbahçe-Galatasaray derbisini izlemekti. Ama Ceyda'nın gelmesi hiçbir yönden iyi olmayacaktı. Derin çok dengesiz biriydi ve ne yapacağını tam olarak kestiremiyordum.
"Oldu olacak kızı annenlerle de tanıştır kardeşim?"
Meriç gülerek konuştuğunda Eymen başını salladı.
"Onu da yapacağım. Bu kız kaderimmiş gibi hissediyorum kanka."
"Bundan önceki 17 sevgiline de bunu diyordun, Eymen."
Defne'nin alaylı cümlesine Eymen göz devirdi.
"Lütfen bu gece o da gelsin. Çok iyi kız, vallahi bak."
Israrları sonucu birbirimize bakmaya başladığımızda bize yavru köpek bakışları atıyordu.
"Tamam gelsin."
İlk pes edenimiz Ayaz olurken, Eymen çoktan üstüne atlayıp sarılmaya başlamıştı bile.
"Çok kral adamsın kanka. Çocuğum olursa adını Ayaz koyacağım."
"Anasının gözü artık."
Derin birden patlarken gözlerimiz ona çevrilmişti.
"Tamam kız niye kızıyorsun? Kızımın adını da Derin koyarım, takma böyle şeyleri kafana."
Derin sabır çekerek ayağa kalktığı sırada zil çalmıştı. Hepimiz ayaklandığında Meriç'in kolunun altına girip yürümeye başladım.
"Pişt, Derin."
Derin arkasına dönüp Eymen'e bakarken, Eymen adımlarını hızlandırıp Derin'in yanına ulaştı ve kolunu omzuna attı.
Gözlerim açılırken Derin'in kalp çarpıntısını buradan duyabiliyordum.
"Acayip merak ettim ya, sen kime küfür ettin akşam?"
Derin'in boyu Eymen'den kısa olduğu için Eymen başını eğmek zorunda kalmıştı ve yüzleri oldukça yakındı.
Derin kilitlenerek Eymen'e bakmayı sürdürürken olacakları heyecanla izliyorduk. Kısa süre içinde toparlanırken kaşlarını kaldırdı.
"Biraz daha merak edersen bütün küfürlerimi sana armağan edeceğim."
Alfa bee.
Eren, dişlerini sıkarak Derin'in kolunu tutup kendine çektiğinde Eymen'in kolu boşluğa düşmüştü.
"Bir Derin kalmıştı zaten kardeşim, bırak o da yerinde kalsın."
Eren, 'Benim kardeşim diğer kızlara benzemez, istediğin zaman yavşayamazsın.' iması yaparken Eymen bunu anlayarak dudaklarını birbirine bastırdı.
O heyecanlı hava dağılırken dudaklarımı büktüm. Gözlerim Meriç'e ulaştığında o da yüzünü asmıştı.
Kaos severler olarak bu durum bizi üzmüştü hâliyle.
Onlar sınıflara ilerlerken sesimi alçak tutmaya özen göstererek konuştum.
"Gerçekten Eymen bizi sevgilisinle mi tanıştıracak?"
Meriç bana bakıp başını salladı.
"Öyle gözüküyor. Derin üzülecek bayağı."
Onu onaylarken derin bir nefes aldım. Derin şu son zamanlarda oldukça üzgündü ve hiçbirimiz onun bu hallerine alışkın değildik. Herkes aşk acısı çekerdi ama Derin'i böyle görmek bizi oldukça üzüyordu. Umarım kısa sürede bunu atlatabilirdi..
BEN GELDIM!! Nasılsınız ballarım?
Yaklaşık 12 gündür bölüm atamıyorum :(( Ama elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum.
Biliyorsunuz okullar açıldı ve hepimizin ders çalışması gerek. Okul zamanımın nerdeyse tümünü kapladığı için kendime vakit bile ayıramıyorum. Mesela yarın sabahın 7'sinde kalkıp yine okula gideceğim. Ne tarafa ağlıyoruz?
Bölümleri elimden geldiğince hızlı atmaya çalışıyorum. Ama yine de geç oluyor, affedin..
Sizi çok seviyorum, öptüm KOCAMAN😘😘😘
İnstagram👉misslala_hikayeleri