Prince | Taekook

By InEfFaBlE_vKoOk

589K 45.1K 29.2K

°Mpreg° Kim Hanedanlığı'nın prensi kendisine verilen hiçbir hediyeyi kabul etmez. Onu görene kadar... More

0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
Final

11

22.2K 1.8K 829
By InEfFaBlE_vKoOk

Ühü hiç içime sinmedi bu yüzden beğenmezseniz anlarım :(

Hatam varsa sorry babies

İyi okumalar...


_

|Gelecek kralın eşi

Gözlerimi araladığımda karşılaşmayı beklediğim Taehyung'un sarayda ki odası değildi. Şaşkınlıkla gözlerimi birkaç kez kırpıştırmamın ardından yattığım rahat yatakta doğrulmuş ve göz kamaştırıcı odada gözlerimi gezdirmiştim. Oda boş olmasının yanı sıra buraya neden ve nasıl geldiğimi de bilmiyordum. Çünkü en son hatırladığım, av bölgesinde kusmamın ardından bayılmaktı.

Üzerimde bulunan kalın örtüyü kaldırarak ayaklarımı yataktan sarkıtmış ve gözlerimi ovuşturarak ayaklanmıştım. Üzerimde beyaz satenden oluşan ve ayaklarıma kadar uzanan bir gecelik vardı. Bol olmasının rahatlığıyla odanın balkonuna doğru yürümüştüm. Açık kapısından esen rüzgarla, beyaz tül perdeler dans ediyordu.

Balkonda göz gezdirince ise sırtı dönük bir şekilde durup, korkuluklara yaslanarak, manzarayı izleyen bedeni görmüştüm. Beni hala fark etmemişti. Bu yüzden parmak uçlarımda yavaş olmaya çalışarak ona yaklaşmış ve alt dudağıma dişlerimi geçirmiştim. Aramızda kalan az mesafe ile omzuna dokunmak için yükselen elim, aniden bana dönüp bileğimden tutmasıyla duraksamıştı. Şaşkınlıkla açtığım gözlerim ile yüzüne bakarken gülümsemiş ve beni kollarının arasına çekmişti.

"Uyanmışsın." Demişti boynuma gömdüğü suratı yüzünden boğuk çıkan bir sesle. Tenime değen nefesi huylandırmış ve uzaklaşmaya çalışarak küçük bir kıkırdama çıkarmıştım dudaklarım arasından. Lakin beni bırakmıyor üstelik kondurduğu kelebek öpücükler ile daha da huylanmamı sağlıyordu.

"Buraya ne zaman döndük?" Dedim merakla. Kafasını kaldırmış ve yüzümü elleri arasına almıştı.

"Hekimin seni tedavi etmesinin ardından döndük. Baygın olduğun için bihaberdin."

"Neyim varmış ki benim?" Demiştim dudaklarımı büzerek. Baş parmakları elmacık kemiklerimi okşamış ve ardından ellerini omuzlarıma koyarak sırtımı göğsüne yaslamıştı. Şimdi manzaraya beraber bakıyor ve arkamdaki sıcaklığıyla soğuğu hissetmiyordum. Ellerini omuzlarımdan indirerek yavaş bir şekilde karnıma koymuş ve okşamıştı. Merakla cevabını beklerken elleri kırmaya korkarmış gibi karnımda geziniyor ve nefesimi kesiyordu. "Burada," demişti. "burada bizden bir parça var."

Nefesim kesilmiş ve dudaklarım aralanarak kesik bir nefesi bırakmıştı havaya. Hızla ona dönmüş ve dolan gözlerimle gülümseyen yüzüne bakmıştım. "B-bizden bir parça?" Dudaklarım titriyor, duygu yoğunluğundan ağlasam mı gülsem mi bilemiyordum. Kafasını sallayarak benim gibi dolan gözlerini kırpıştırmıştı.

Dudaklarım arasından küçük bir hıçkırık çıkmış ve kollarımı beline dolayarak sarılmıştım yapılı bedene. Benim gibi sıkıca bana sarılmış ve saçlarım arasına öpücükler kondururken fısıldamıştı kulağıma.

"Artık iki bebeğim var."

***
Kendi yatağımda oturmuş bir vaziyette dururken, karnımı okşuyor ve gülümsüyordum.

"Jeongguk bu çok güzel bir haber. Tanrım! Heyecandan ne yapacağımı bilemiyorum. Bir ihtiyacın var mı? Canın bir şey çekti mi? Dur dur dur! Canın bir şey istiyorsa saray aşçısına söyleyeyim-

"Hoseok sakin ol, ben bu kadar heyecan yapmadım." Dedim gülerek. Odama gelir gelmez peşimden odaya dalmış ve verdiğim haber ile benden daha çok sevinmişti.

"Of! Bir heyecan yaşattırmıyorsun insana da."

Kafamı iki yana sallayarak gülmüş ve dudaklarımı ısırarak, yüzüme yapışan o şapşal gülümsemeyle, karnımı sevmeye devam etmiştim. O sırada kapı çalarak açılmış ve içeriye giren saray hizmetlisi önümüzde eğilerek selam vermişti. "Efendim eşyalarınızın toplanması gerekiyor." Anlamaz bir biçimde kaşlarımı çatmış hizmetliye bakarken, daha ben ne olduğunu anlayamadan, odada bulunan eşyaları, içeri giren bedenler toplamaya ve götürmeye başlamıştı. "Nereye götürüyorsunuz bunları?"

"Prensimiz böyle emrettiler. Bundan sonra kendi odasının yanında bulunan odada kalmanızı uygun gördüler efendim." Tekrar eğilip odadan çıkan hizmetlinin arkasından bakakalmış, ardından Hoseok'a dönmüştüm.

Şaşkınca bana bakıyordu. "İlk defa böyle bir şeye şahit oluyorum." Demişti şaşkınlıktan çıkıp omuz silkerek "Lakin şaşırmamaya çalışıyorum. Prensin sana olan aşkı imkansızlıkları yıkıyor."

***
Yeni odamda oturuyor ve etrafı inceliyordum. Daha öncekine göre büyük ve ihtişamlıydı. Hatta büyük olan balkonundan manzarayı izlemek daha güzeldi çünkü Taehyung'un odası da aynı manzaraya bakıyordu.

Yatakta oturmaya devam ederken, kapı açılmış ve Taehyung içeri girmişti. Onu görür görmez ayaklanmış ve gülümsemiştim.
Bedeni önüme kadar gelince ise elleri yüzümü bulmuştu.

"Yeni odanı beğendin mi?"

"Evet beğendim ama ne gerek vardı ki şimdi buna?"

"Bana daha yakın olmanı istiyorum. Yakında olman daha güvenli ayrıca yanına senin ihtiyaçlarını karşılayacak birini de koyacağım. İstediğin biri var mı?"

Kafamı sallayarak "Hoseok." Demiştim. "Hoseok olsun."

Elleri kasılmış ve "Bahçe de sana sarılan o muydu?" Demişti. İlk bir saniyede ne dediğini anlayamasam da ava gitmeden önce bahçede Hoseok ile vedalaşmam ve bana sarılması aklıma gelmişti.

"E-evet ama kendisi benim buradaki ilk arkadaşım olur. Ona güveniyorum prensim."

"Tamam." Demişti. Ardından konuyu değiştirerek bakışlarını karnıma çevirmiş ve okşamıştı. "Onun için bir kutlama düzenleyeceğim."

"Kutlama mı, ne kutlaması?" Dedim merakla.

"Hanedanlığımızda olan bir gelenek sadece. İleride doğacak bebek için şimdiden bir kutlama."

Sevinçle ellerimi çırpmış ve "Ne zaman olacak bu kutlama?" Diye sormuştum.

"Yarın akşam olacak. Ayrıca kardeş hanedanlıktan gelecek olan bir arkadaşım ve eşi de katılacak, eşiyle iyi anlaşacağına eminim." 

"Oh, buna sevindim!"

***

"Oğlumun çiçeği, şimdi yeni bir çiçek verecek bize. Torunum olacağı için mutluyum." 

Kraliçe hızla yayılan haberi duyar duymaz beni yanına çağırmıştı. Onunla beraber çaylarımızı içerken sohbet ediyorduk. Onu her görüşümde Taehyung'un güzelliğini bir kez daha kimden aldığını anlıyordum. Kraliçe gerçekten çok güzel bir kadındı. 

"Oh unutmadan sana bir şey vermek istiyorum." demişti heyecanla, ardından hizmetliyi çağırmış ve getirilen küçük kadife kutuyu uzatarak "Aç bakalım." demişti.

Kutuyu açmış ve karşılaştığım taraklı saç tokası ile gözlerim parlamıştı. Çok zarif bir görüntüsü vardı. "Bu çok güzel kraliçem, hediyeniz için teşekkür ederim."

"Bu kıymetli bir hediyedir. Kral eşlerine nesilden nesile geçen bir tokadır." şaşkınlıkla kraliçeye bakarken "Kral eşi?" demiştim kendimi göstererek. O ise kafasını sallamış ve gülümsemişti. "Sıradaki kralın eşi sen olacaksın." şaşkınlıktan çıkmamı beklemeden ise bir başka paketi bana uzatmıştı. 

Kadife kutuya koyduğum tarağı dikkatle kenara koymamın ardından paketi almış ve yumuşak dokusundan kıyafet olduğunu tahmin etmiştim. Paketi açmamın ardından ise içinden çıkan minik kıyafetler ile istemsizce gözlerim dolmuştu. 

"Torunumun ilk hediyesini ben vermek istedim. Hepsini özel olarak diktirdim ve kumaşı bebek için oldukça uygun. Tahriş etmez." 

"K-kraliçem bu çok-

"Şhh sakın ağlama." elini karnıma koyarak okşamış ve şefkatli bir gülümseme sunmuştu. "O ve sen çok değerlisiniz. Hem Taehyung ağladığını görürse benim yaptığımı sanıp bana kızabilir." demişti gülerek. Göz yaşlarım arasında onun gibi gülmüştüm. 

"Ah unutmadan, yarın olacak olan kutlamada bu tokayı saçına takmayı unutma." demişti "Herkes görsün, gelecek krallarının eşini."

Bölüm sonu.

bölüm sonunda tıkandım yav

Beklettiğim için özür dilerim tıkanma durumu yaşıyorum ve okul dolayısıyla fırsat bulamadım. Ayrıca eski okuluma geri nakil aldım, umarım eski sınıfıma dönebilirim. Anneme, eski sınıfıma dönme işini halledemezse ona küseceğimi de söylemiş olabilirim tabikisiii >-<

öhm neyseee

Umarım beğenmişsinizdirr!! :3 <3

Continue Reading

You'll Also Like

10.1K 818 19
"Yıllardır kayıp olan eşini bir uçurum kenarında ölmek üzereyken bulur,ya da bulduğunu sanar" Bu fic için umutluyum umarım başarabilirim. Top:Taehyun...
12.2M 590K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
144K 12.5K 73
Dükün oğlu, kekeme Jungkook babasının zorlamasıyla düşük seviyeden bir şövalye ile evlendi. İlk gecelerinden sonra kocası hiçbir şey söylemeden bir s...
70K 8.3K 18
Sürüsünün diğer kasabasına taşınan Jeongguk, orada yaşanan cinayetlerden habersizdir. Öğrenmesi ise onun için hiç iyi olmamıştır. Omegaverse,, Başlan...