Alışveriş için otelin yanındaki büyük bir AVM ye gelmiştik.Tuğçe her girdiği mağzadan en az iki poşet kıyafet elbise falan alıyordu.Bense toplam en fazla beş poşet almıştım.
"Ya kızım senin ruhun baymış.Gelsene bi"
Deyip kolumdan çekti.Kazaklara geldiğimizde pembe,mor,beyaz,kırmızı ve sütlü kahve renginde üztünde birkaç yazı yazan kazakların S bedenlerini alarak alışveriş torbasına attı.Pantolonlardan beyaz,kahve,kırmızı ve kren rengi pantolonları koydu.Yeleklerden iki tane beyaz kürklü koydu.Elbiselerden günlük,Parti,Gece elbiselerini koydu.Market arabasının askılı halini alıp herşeyi ona koydum.Bunların hepsi benimmi?
"Hadi bunları giy daha ayakkabı bakcaz"
"Hepsinimi?"
"Evet evet çabuk ol"
Deyip beni kabine soktu.
//\\//\\
Hepsini denenmiş sona bir parti elbisesi kalmıştı.(Multide var)
Ama bu elbise fazla cesaretliydi.Giydim.Saçlarımın uzunluğuna şükrettim ve sırtımı kapattım.İçerde bir nişanlı çift vardı ve kocamda oradaydı.Kabinden çıktım.Rüzgar yoktu.Tuğçe ve Mert ağzı beş değil onbeş karış açık bana bakıyorlardı.
"Kızığğmm bu harika!"
"Çevrende dön"dedi Mert.
"Yok ya böyle iyi"
"Dön"
"Yok cidden"
"Yoksa oraya geliyorum bak"
Bir çırpıda çevremde döndüm.Saçlarımda dönmüş oldu ve hızlı olduğu için yarısı omzuma geldi.Mert kalkarak yanıma geldi.
"Rahat dur"
Ve arkama geçti.Saçlarımı tek omzumda topladı.İşte ben ölmüş ben bitmiştim.Mertten ses çıkmıyordu.
"Mert?"
Parmağını sırtımda hissedince gözlerimi açtım.Tek bir parmağı sırtımda geziyordu.
"Mert napıyon sen?Turamı çıkardın?"
Bu sırada arkadan bir müzik başladı.
Black Veil Brides-In the end
In the end, as you fade into the night.
Who will tell the story of your life?
Son geldiğinde ve gecenin içinde kaybolduğunda,
Hayatının hikayesini kim anlatacak?
In the end,
As my soul's laid to rest,
What is left of my body?
Or am I just a shell?
Son geldiğinde,
Ruhum dinlenmeye yatırıldığında,
Vücudumdan ne kaldı?
Yoksa sadece bir iskelet miyim?
I have fought,
And with flesh and blood
I commanded an army.
Through it all,
I have given my heart
For a moment of glory.
Savaştım,
Ve etle kemikle birlikte
Bir ordu komuta ettim.
Tüm bunlar sayesinde,
Kalbimi bir zafer anı için verdim.
In the end,
As you fade into the night.
Who will tell the story of your life?
And who will remember your last goodbye?
'Cause it's the end and I'm not afraid.
I'm not afraid to die.
Son geldiğinde,
Gecenin içinde kaybolduğunda,
Hayatının hikayesini kim anlatacak?
Ve son elvedanı kim hatırlayacak?
Çünkü son geldi ve ben korkmuyorum.
Ölmekten korkmuyorum.
I'm not afraid.
I'm not afraid to die.
Korkmuyorum.
Ölmekten korkmuyorum.
Born a saint
Though with every sin,
I still wanna be holy.
I will live again.
Bir aziz olarak doğdum
Bütün günahlarıma rağmen,
Hala kutsal olmak istiyorum.
Tekrar yaşayacağım.
Who we are
Isn't how we live,
We are more then our bodies.
If I fall,
I will raise back up
And relive my glory.
Kim olduğumuz nasıl yaşadığımız değildir.
Bedenlerimizden daha fazlasıyız.
Eğer düşersem,
Tekrar yükseleceğim.
Ve zaferimi tekrar yaşayacağım.
In the end,
As you fade into the night.
Who will tell the story of your life?
And who will remember your last goodbye?
'Cause it's the end and I'm not afraid.
I'm not afraid to die.
Son geldiğinde,
Gecenin içinde kaybolduğunda,
Hayatının hikayesini kim anlatacak?
Ve son elvedanı kim hatırlayacak?
Çünkü son geldi ve ben korkmuyorum.
Ölmekten korkmuyorum.
In the end,
As you fade into the night.
Who will tell the story of your life?
And who will remember your last goodbye?
'Cause it's the end and I'm not afraid.
I'm not afraid to die.
Son geldiğinde,
Gecenin içinde kaybolduğunda,
Hayatının hikayesini kim anlatacak?
Ve son elvedanı kim hatırlayacak?
Çünkü son geldi ve ben korkmuyorum.
Ölmekten korkmuyorum.
Who will remember this last goodbye?
Bu son elvedayı kim hatırlayacak?
'Cause it's the end and I'm not afraid.
I'm not afraid to die.
I'm not afraid.
I'm not afraid to die.
I'm not afraid.
I'm not afraid to die.
Çünkü son geldi ve ben korkmuyorum.
Ölmekten korkmuyorum.
Ben korkmuyorum.
Ölmekten korkmuyorum.
Ben korkmuyorum.
Ölmekten korkmuyorum.
Abi ölmek falan Allah korusun la
Aynen.Black Veil Bridesi çok dinlerdim.Andy Biresack..Ah ah.
Bu sırada gözümün önünde sallanan elle kendime geldim.
"Transtan çık.Gidiyoruz.Ayrıca şunuda çıkar.Sürtüklere benziyorsun."
Mert?
"Pardonda sen sürtüklerin nasıl giyindiğini nerden biliyosun?"
Pisçe sırıtıp gitti.Gerizekalı Afra.Bu bir erkek!Elbette bara gitmiştir!
Arkasından bağırdım.
"Sürtükler seni görmeye değil masadan bedava içki içmeye geliyordır!Şu tipe bak"
"Pardonda sen bu tipe aşıksın"
Dedi ve gülerek koltuğa oturdu.Ona sinirle bakıp ayağımı yere sertçe vurdum.İnadına kıvırta kıvırta kabine girdim.Ama şimdi cidden kendimi sürtük gibi hissettim.
He knk he.Ya sen bu embesile ne bakıyon?Bence Barbaraya taş çıkartırsın sen.
Ne alaka şimdi barbara?
Bilmiyorum kanka öyle bi egon yerine gelsin.Sen Afrasın!Sen yenilmezsin!
Ay cnm tnx.Üstümdeki elbiseyi çıkartıp kenara koydum.Geriye yine kareli kırmızı gömleğim,Siyah pantolonum ve siyah zımbalı botlarımla çıktım.Saçlarımı bir iki düzenledim.
"Tuğçe bu kadar alışveriş yeter bence.Şunlarıda alıp çıkalım."
"Ama daha ayakkabı bakçaktık!"
Ufladım.
"Tamam tamam bakarız hadi Mert şunları öde"deyip kendimi koltuğa attım.
//\\//\\
Poşetleri arabaya koyup alışverişe devam etmiştik.
"Ayy şunlara bakk!"
Bu Rüzgar tüm olacakları bildiğindenmi gitmişti acaba?
İçeri geçtik.Tuğçe kendine aynı anda bir siyah,bir beyaz platform ayrıca tatlı bot seçmişti.Spor bölümünden kendime Adidas Mavi boğazlı,Supra pembe,Puma gezmelilk ve kırmızı ayrıca belki lazım olur diye beyaz topuklu bir ayakkabı almıştım.Sonra listeme Kot çizme ve Kahverengi botlar eklendi.Hepsini aldıktan sonra arabaya koyduk ve otele döndük.
Ayaklarım resmen zonkluyordu.
Ah Zalımın Qızı niye o kadar gezdikki?
Selamm!Sınavlar devam ediyo ama ben yazdım!Yeehow mdkd Umarım sınavlarınız iyi geçiyordur.Ara sıra paylaşabilirim böyle :D Sizi seviyorum ;*