..KAYBOLDUM

By Didyoufeelus

2.8K 146 0

Gözlerimin içine öyle derin bakıyordu ki;beni mahkum eden adama sarılıp,dertlerimi anlatıp,omzunda ağlamak is... More

GÜNEŞ BENİM İÇİN DOĞACAK
HAZIRDIM
ARTIK GÜÇLÜYÜM
ÇARPIŞMA
BÖYLE BAŞLAR
AŞK MI,İNTİKAM MI?
ONDAN KAÇMAK İSTERKEN
ACABA?
SEVİNCE...
LANET TOPUKLU!
RÜYA DEĞİLMİŞ!
HUZUR VAKTİ
KENDİMDEN UZAKLAŞTIM
ZALİM
TEHLİKE VE ACI
AŞK HER ŞEYİ MAHVEDER
GERÇEKLER ORADA
BEĞENDİN Mİ ŞOVUMU?
HER ŞEYİYLE
SUNSHİNE
KATİL TUTSAĞINA AŞIK OLDU
İLK
LEYLAYIM
BOMBA
SESSİZCE AĞLAMAK
ÇARESİZİM
SAVAŞACAKTIM
UNUTAMAM
NEDEN?
HİSSEDİYORUM
ELBET BİR GÜN
İLİKLERİME KADAR
İLKİM
GÜN IŞIĞIM
ONUNLA İLGİLİ OLAN
DAHA DA GÜZELSİN
BENİM TEK ÖYKÜM SENSİN
KABUS
ONDAN İBARET
UMMAK İSTEMİYORUM
ŞEYTAN AZAPTA
SÜRTÜK KUZENS
HEP ORADA KAL
SUÇ ORTAĞI
SCHMERZLİCH SCHÖN
BOĞULUYORDUM
SENİNLE SONSUZLUĞA
BU GECE
USANMAM
BEN NE ANLARDIM?
SENİNLE ÖLÜRÜM BİLE
GİTMEK DIŞINDA
YALVARIRIM OLMASIN
BİZİM KARANLIĞIMIZ
SANA RAĞMEN
NEFRET EDE EDE
BEDELİ VAR
HAKLISIN
İŞTE YERİN DİBİ
YİNE BANA KIYAMADIN
DAHA DERİN BİR DALIŞ
UNUTMAK
HİÇBİR ŞEY
YANILDIM
BENİ,BANA GERİ VER!
ÖZLEDİM
DÜNYA YAVAŞ DÖNSÜN
REZİL KALPLİ
KELİMELERE YAKIŞTIRAMIYORUM
İKİ YIL OLDU
YARIM KALMIŞLIK
SANİYELER İÇİNDE KAYBETTİM
İÇİMDE NE VARSA
YERİN DİBİ,BANA YOL VER
KARANLIKLAR AYDINLANDI

KOORDİNAT

13 1 0
By Didyoufeelus

Öykü'den...

Ezelle sinemaya gidecektik.
Dolabımın önüne çöküp semt oturuşu yaptım.
Ne giysem diye düşünüyordum.

Gözüme çarpan beyaz madonna yaka bluz ve yırtık mom jean giydim.

Saçlarımı açıp kendi halinde hafif dalgalı bir şekilde bıraktım.

Parfümümü sıktıktan sonra çantamı alıp evden çıktım.

On dakika sonra Ezel'in motorla yaklaştığını gördüm.

Motordan gülümsemesiyle indi.
Beni öptükten sonra sıkıca sarıldı.

"Gün ışığım benim."

Motora bindiğimizde sıkıca sarıldım ona.
Kokusunu içime çektim.

Belki de dünyanın en mutlu insanıydım.

Otoparka motoru bıraktık.
Elimi sıkıca kavradı,yürümeye başladık.

Sinema biletlerini aldık,filmin başlamasına yarım saat vardı.

"Kahve içelim mi?"diye sordu şapşal bir gülümsemeyle.

"Im tabi."

Kahvelerimizi içiyorduk.

"Öykü yarın ne yapmak istersin?"

"Bilmem,niye ki?"

"Yarın senin doğum günün ya."

"Aa unutmuşum."

Gerçekten de doğum günümü unutmuştum.
Beni benden daha çok önemsiyordu.

Nasıl sevmeyeyim ki ben bu çocuğu diye düşünmeye başladım,onun yüzünün her santimini incelerken.

"Tamam o zaman,ben bir şeyler düşünürüm."dedi gülümsemeye devam ederken.

Film saati gelince salona girdik.

"Öykü sen otur,ben lavaboya gidip geliyorum."

"Tamam sevgilim."

Ön sıralardaki yerimizi bulup oturdum.

Film fragmanları veren ekranı izlemeye başladım.

Bir anda her yer karanlık oldu,göz gözü göremeyecek kadar.

Bir ışık süzmesinin üstten beni aydınlattığını gördüm.
Kafamı kaldırıp şaşkınlıkla ışığa baktım.

Gözlerim kamaşmıştı.
Ezel'in sesini duyunca şok olmuştum,ekrandaydı.

"Bütün karanlıklarıma aydınlık olan,
karanlıklar içinde parlayan kadın.
Benim gün ışığım.

Karşıma öyle bir anda çıktın ki...
Çok karanlıktım ben,önümü göremeyecek kadar.
Sen bana ışık oldun.
Gün ışığı oldun.
Biliyorsun Öykü...
Seni o kadar çok seviyorum ki,bunu tarif edebilecek kadar yeterli bir cümle bilmiyorum. "

Kalbine dokundu.

"Ama burası varya her şeye şahit.Sen her şeyin en güzeline laiksin.Nice senelere gün ışığım,her güzel şey seninle olsun."

Ekran tekrar simsiyah oldu.Salondaki herkes alkışlamaya başladı.
Gözlerim dolmuştu.
Yanaklarımdan süzülen sıcak yaşlarımı elimle silmeye çalıştım.

Ayağa kalkıp Ezel nerede diye etrafa bakınmaya başladım.

Göz yaşlarımdan flu gördüğüm etrafı süzmeye başladım.

Ezel bana doğru geliyordu.Onu görünce ona doğru koşup üzerine atladım.
Öyle sıkı sarıldım ki,kokusunu tüm bedenimde hissediyordum.

"Seni çok seviyorum sevgilim."diyerek fısıldadım kulağına.

Salondan yine alkış sesleri yükseldi.

"Sen her şeye değersin gün ışığım."dedi kocaman gülümsemesiyle.

"Film bahaneydi ama istersen izleyebiliriz."

Salondan çıktık.

"Kafede yarın için ne yapmak istersin demiştin ama?"diye sordum kafam karışmış bir şekilde.

"Sen anlama diye."dedi kaşlarını kaldırarak.

"Deli oğlan."

"Evet şimdi gidiyoruz."

"Nereye?"

"Sürpriz."

Arabaya bindiğimizde hala etrafa gülücükler saçıyordum.
O kadar mutluydum ki...

"Ezel ya,sana inanamıyorum."

"Sen her şeye değersin demiştim."

Havalimanına gelmiştik.Şaşkın bakışlarla nereye gittiğimizi tahmin etmeye çalıştım.

"Ama kıyafeti..."

"Ben her şeyi hallettim."

"Uçak kiraladım."

"Ezel ne gerek vardı böyle bir şeye?"

Gözlerini kısarak bana baktı.
"Değer."

Elimi sıkıca tuttu,uçağa doğru yürümeye başladık.
Pilotla muhabbeti sonrası uçağa bindik.

"Bu ilginç olacak."

"Tadını çıkar."

Uçak havalanmıştı,oturduğum yerden beni kaldırdı.

"Hadi."

Şaşkın şaşkın onu takip etmeye başladım.

Yatağa yattı,eliyle yatağa vurdu.
"Hadi güzelim."

Yanına yattım usulca.

"Ne izlemek istersin?"

"Imm bilemiyorum."


Romantik bir aşk filmini bitirmiştik.
Hostes bize hamburger ve kola getirdi.

Ezel'e döndüm.
"Seni hak edecek ne yapmış olabilirim?"

"Savaştın,aşkımız için savaştın."

Derin bir iç çekip elimi tuttu.

"Bunu çoğu zaman ben de kendime soruyorum."dedi gülümseyerek.

Çene kasları sakallarının arasında bile o kadar ihtişamlı bir duruş sergiliyordu ki...
Sadece gülüşüne bile aşık olmak mümkündü.

Omzuna yattım.
"Beni pişman etmeyen tek şeysin sen."

"Bana bu şansı verdiğin için o kadar mutluyum ki...Seni tanımak,mucizelerle tanışmak gibi."


Ezel'in beni öpmesiyle kısılan gözlerimi araladım,uyuya kalmıştım.

"Good morning sunshine iniyoruz."

"Hala nereye geldiğimizi söylemedin."

Gülümsemekle yetindi.

Uçaktan indik,etrafı izlemeye başladım.

Hala nereye geldiğimizi çözememiştim.

Yürümeye başlayınca İspanyolca konuşan insanlar gördüm.

Ezel yüzüme bakmaya başladı.

"Sanırım artık biliyorsun. "

"İspanya?"dedim mutlulukla.

"Si la luz del día"
*evet gün ışığı.

"Barcelona?"dedim gözlerinin içine bakarken.

"Hadi araba bekliyor."

Arabaya bindiğimizde hava kararmıştı.

Yaz tatilinde geldiğimiz bu şehri izlemeye başladım.
Bu yolları hatırlıyordum.

Kiraladığımız evin önüne gelmiştik,bu eve aşık olmuştum.
Muhteşem bir bahçeye,manzaraya ve havuza sahipti.

Kapıdan içeriye girdim heyecanla.
"Yine burayı mı kiraladın deli oğlan?"

"Hayır,satın aldım."

Şaşkınlıkla yüzüne baktım.

Dalga geçerek,
"Umarım benim üstüme yapmamışsındır."

"Tam olarak öyle oldu."

"Ezel!"

Elimi tuttu sıkıca,yürümeye başladık.

"Çocuklarımızın burayı çok seveceğinden eminim."

"Böyle şeyler yapmanı sevmiyorum."

"Ben de böyle konuşmanı sevmiyorum Öykü."

Asansöre binip odaya çıktık.

Benim için alınmış poşetleri karıştırmaya başladım.

Siyah geceliği alıp üzerime geçirdim.Banyodan çıktığımda Ezel ayağa kalktı.

"Hadi."

Onu takip etmeye başladım.

Balkona doğru yürüdük,muhteşem bir masayla bakışıyordum.

Sandalyemi çekti,karşıma geçip oturdu.

Ezel kırmızı şarap dökerken manzaranın güzelliğine mest olmuş şekilde izlemeye daldım.

Yanında duran iki kutuyu aldı ve yanıma geldi.

Saçlarımı kaldırdı usulca.
Kalpli kolyeyi boynuma takıp boynumdan öptü.

"Ezel ben çok teşekkür ederim,o kadar güzel ki..."

Bileğimi kavradı ve diğer kutudan çıkardığı silver bilekliği bileğime taktıktan sonra elimden öptü.

Şaşkınlıkla ona bakmaya devam ettim.

"Benim bilekliğimi de sen takar mısın güzelim?"

Benimkinin aynısındandı ve ikizimizinkinde de anlayamadığım garip şeyler yazıyordu.

Bilekliği taktıktan sonra bilekliğime dönüp bunların ne anlama geldiğini anlamaya çalıştım.

Başımı kaldırıp ona baktığımda mest eden gülüşüyle beni izliyordu.

"Tamam pes ediyorum,bunun anlamı ne?"

"Tam olarak seninle çarpıştığımız noktanın koordinatları.Seni ilk gördüğüm,ilk aşık olduğum yer."

"Ezel sana inanamıyorum,sen harika birisin.Bu çok anlamlı bir bileklik."

Kolyeme dokunup ona döndüm.
"Kolyeme de bayıldım,gerçekten o kadar güzeller ki."

"İçini açsana."

İçini açtığımda Ezel'e çektiğim en sevdiğim fotoğraf vardı.
Diğer tarafta ise ikimizin kumsalda çekildiği bir fotoğraf.

"Bunu çok sevdim,sen öyle derin bir adamsın ki...Seninle ilgili olan her şey çok anlamlı."

Göğsündeki benim ona aldığım kolyeyi tutarak bana gösterdi.

"Sen de umarım hiçbir zaman çıkarmazsın."

Ezel'e o kolyeyi aldığımdan beri bir kere bile çıkarmamıştı.

"Emin ol asla çıkmayacak."dedim gülümseyerek.

"Kadehimi sevdiğim kadına kaldırıyorum.İyi ki varsın gün ışığım."

Kadehimi kaldırdım.

Tokuştururken aynı anda
"Cheers sunshine."diyerek gülmeye başladık.

Onun huzur verici göğsüne yaslanıp dünyanın en mutlu insanı olarak uyumaya çalıştım.


Ezel hala uyuyordu,üzerimi değişip odaya çıktım.
Uyanmış bana gülümsüyordu uykulu gözleriyle.

Mükemmel bir kahvaltı ve sevdiğim adam.

Sonra ki durağımız plaj oldu.
Ezelle harika bir gün geçirdik.

Onunla anılarımıza,her gün yeni birini kattıkça sanki çocuklarımıza anlatacakmışız gibi hepsini aklımda tutmaya çalışıyordum.


Burada son günümüzde arkadaşının mekanına gitmeye karar verdik.

Bordo derin yırtmaçlı saten elbise giydim.
Şeffaf topuklu ayakkabılarımı giyip aynaya baktım.

Güzel görünüyordum.

Ezel'in yanına indim,beni üstten aşağıya doğru süzmeye başladı.

"Bu kadar güzel olman benim için sıkıntı arz ediyor."

Yanına doğru yaklaştım.
"Bu kadar yakışıklı olmanda öyle."

Ezel takımının içinde enfes görünüyordu.

Kim bilir çocuklarımız ne kadar güzel olur diye düşündüm onu görünce.

Arabadan indiğimizde Ezel elimi tuttu ve club'un içine girdik.

4 kişi olan bir grup sahnedeydi.

Bizi Selman karşılayıp locadaki yerimize kadar eşlik etti.

Mekan çok kalabalıktı,müzik hızlanmaya başladı.
Ayağa kalkıp Ezelle dans etmeye başladık,sarmaş dolaş bir şekilde.

Bu kadar rahat Kıbrıs'ta ya da Türkiye'de olamazdım,tadını çıkardım.

Ezel'i böyle dans ederken görmek beni oldukça şaşırtmıştı.
Ağır babalığını burada bir kenara bırakmış olmalıydı.

Club'ten çıktığımızda ayaklarım oynamaktan sızlıyordu.
Topuklu ayakkabılarımı çıkardım.

Ezel gözlerimin içine baktı.

Beni kucağına alıp taşımaya başladı.

"Deli oğlan buna ihtiyacım vardı."

"Pizza yemeye ne dersiniz nişanlım hanım?"

Pizzalarımızı alıp kumsala geçtik.

Bu manzaradan daha güzel olabilen sadece sen varsın sevgilim.

Continue Reading

You'll Also Like

121K 10.6K 35
Sadece bir kaç aydır tanıdığım birinin hayatımın merkezi olacağını nereden bilebilirdim ki? [22.08.2020-15.12.2020] [Genç kurgu] ...
1.8M 49.2K 26
asker ve yeni aile kurgusu Barın elindeki çakıyı incelerken "fazla ses yapıyorsun. Dikkat et." diyerek konuştu. Ses falan yapmıyordum. Askerdim ben...
340K 14.1K 37
Kocam, bin adamın bir kurşunuyla öldürüldü. Ben ise, bin kurşunla tek bir kişiyi öldüreceğim. "AKSİYONUN EN ÇARPICI SERİSİ" Kocası, bir suikastte öl...
22.5K 831 34
"ben neyim?" Diye sordu. "Düşmanım" dedim. "O halde düşmanımdan etkilenicek kadar aptal biriyim" dedi.