Brotherhood | [Türkçe Çeviri]

By bitterthesweet

14.3K 1.4K 2.2K

[Yoonmin・ Vhope] Yedi genç, berbat hayatlarını geride bırakıp büyümeden önce son bir kez yolculuğa çıkar. ・ O... More

Giriş
Bölüm 1: Güvercin Çocuk
Bölüm 2: Zıpla!
Bölüm 3: Tak tak, prenses?
Bölüm 4: Kötü Örnek
Bölüm 5: İç Çamaşırsız
Bölüm 6: Bahşiş
Bölüm 7: Sikeyim Seni
Bölüm 8: Önerilen Dozaj
Bölüm 9: Boş Konuşma Şeyleri
Bölüm 10: Feleğin Çemberinden Geçmek
Bölüm 11: Hippi Karşıtı
Bölüm 12: Bakire 150
Bölüm 13: Bariz
Bölüm 14: Şamandıra Değil, Çapa
Bölüm 15: Kemikleri ve Ses Duvarını Kırmak
Bölüm 16: Olan Oldu
Bölüm 17: İşaretleri Takip Et
Bölüm 18: Ben Yanındayım Dostum
Bölüm 19: Şişe
Bölüm 20: Uyan
Bölüm 21: Yardım
Bölüm 22: Ruhum Var Benim
Bölüm 23: Küçük İstek
Bölüm 24: Yakala Beni
Bölüm 25: Demiryolu Çocukları
Bölüm 26: Biz Tamamen Savaştık [Final]

2. Kitap: Testament of Youth

365 23 72
By bitterthesweet

Kardeşlik [kar-deş-lik] [isim] İng. brotherhood.

1. Kardeş olma durumu, uhuvvet.
2. Kardeş kadar yakın sayılan kimse, yakın dost.
3. Birlik, beraberlik.

Zaman geçtikçe her şey değişir. Bu, hayatın vazgeçilmez döngüsüdür. Akreple yelkovanın kovalamacası ve mevsimlerin birbiri içine geçişleriyle birlikte, hiçbir şey aynı kalmaz.

Peki ya arkadaşlık?

Arkadaşlığın bağları en fazla ne kadar güçlenebilir, ve ne zamana kadar sağlam kalabilir? Artık adam olmuş yedi oğlan, bu sorulara cevap verebileceğine inanıyor olabilir, ancak her biri nihayetinde ne kadar yanıldıklarını fark edecek. Nostalji ve macera hissi bir kez daha çağıracak, ve onlar da karşı koyamayacak kadar güçsüz olacaklar.

Özellikle de, kardeşlerine ihtiyacı olan değerli bir arkadaşlarının isteği üzerine.

***

Merhaba! Dediğim gibi, uzun bir yaz tatilinin ardından duyuruya geldim. İkinci kitap Testament of Youth'ı çevirmeyeceğim.

Nedenini spoiler vermeden anlatamayacağım. O yüzden burada uyarayım, ben orijinalini okurum, ya da bilmek istemiyorum diyenler (çünkü bunu öğrenince hikayenin sonunu kafanızda değiştirmiş olacaksınız) için SPOILER!!! Yukarıdaki de yazarın giriş notu.

Hala okumaya devam ediyorsanız gelin anlatayım.

Kötü sonla bittiği için. Evet, maalesef berbat ötesi bir sonla bitiyor. Ve asıl sorun bu değil, asıl sorun başından itibaren size bunun duygu yüklemesini yapıp her bölümde böyle bir şey olursa karakterler için nasıl kötü bir son olur onu göstermesi. Okurken bu kadar da cani olamaz, herhalde o şekilde bitmez diyordum o yüzden umursamıyordum ama finalde şoka girdim.

Kötü sonu sizin için tek bir cümle ile anlatamam o yüzden özet geçeceğim. Zaten yeterince uzun olacağını düşünüyorum o yüzden detayları katmayacağım ama siz satır aralarına yorum yapıp sorabilirsiniz.

Hani Butterfly klibinde gittikleri, bir prologue çekimleri var. İlk kitapta I Need You dan esinlenmişti, bu kitapta da şu videodan esinlenmiş:

Şimdi, hikayeye brotherhooddan bir sene sonra devam ediyoruz. Bu sürede karakterler iyileşiyor falan sonra tekrar okullar kapanıp yaz tatili başlayınca herkes nostalji hissediyor bu sene içinde pek görüşmemişler vs. sonra asıl büyük ve kader değiştirici olay oluyor. Taehyung babasını öldürüyor.

Babası, nasıl öldürdüğü ve Tae'nin ailesi detaylı bilgi için buraya sorabilirsiniz. Uzatmamak için yazmıyorum.

Aradaki bir senede kim neler yaptı için buraya sorabilirsiniz.

Sonra tabii bizimkiler onu yanına alıyor videodaki gibi Tae telefonla arıyor ama herkes panik, daha doğrusu herkes farklı tepkiler veriyor. Hepsini yazmayı çok isterdim ama uzatmayacağım. Asıl Tae burada, tüm fic boyunca düzelmeyecek şekilde delirmeye başlıyor. Ve birkaç bölüm boyunca cinayetin sonuçları falan işleniyor. (Mesela Jungkook, namjoon ve seokjinin cesedi gömmesini en ince detayıyla anlatıyor)

Her neyse bir şekilde kaçmak istiyorlar ama peşlerinde polis olduğu için değil, henüz polis öğrenmedi, hem tekrar bir maceraya çıkma dürtüleri var içlerinde hem de cidden evde oturup kafayı yiyorlar ve tek mantıklı çare bu geliyor. Tae küçükken Taean'a gitmiş annesiyle, korenin sahil bölgelerinden biri işte. Oradaki deniz fenerine gitcem ben diye tutturuyor, tek güzel anısı annesiyle orasıymış.

Sonra bizimkiler tamam diyorlar ve birkaç bölüm yolculuk sürüyor. Burada bazı etkileyici noktalar oluyor. (Mesela Yoongi molalardan birinde testislerinin arasında sigara söndürüyor. çünkü jiminle sevgililer ve onun göremeyeceği tek yer orası. baya iç taraf yani. Ve evet, hala o alışkanlığı bırakamamış) (Mesela bir yerde de Taehyung yolda kabus görüp altına yapıyor. burada çok etkilenmiştim. herkesin tepkisi falan fazla gerçekçiydi)(bir de mesela seokjini çok istediği öğretmenlik için tam iş teklifi geliyor ama reddetmek zorunda kalıyor çünkü mülakata gidemeyecek falan)

Nihayetinde Taean'a varıyorlar. Orada harabe bir ev buluyorlar, sahile yakın,ve tüm zaman boyunca orada kalıyorlar. Etraftan çöplerden vs. koltuk lastik buluyorlar eve getiriyorlar. Burada asıl olay Tae'nin psikolojisinin rahatlaması. İçten içe "artık burası bizim evimiz, hepsi geride kaldı, sonsuza kadar burada mutlu yaşayacağız." diye düşünüyor. Ve onun yanılması, en acı veren şeylerden biri. Ficin sonlarına doğru da yazar bunu vurguluyor. Taenin önceki kitapta da geçen bir lafı vardı. "Biz bir aileyiz. Ve gerçek aileler asla parçalanmaz." diye. Hep buna inanıyor ve habire bunu düşünüyor. Yazar finalde bize diyor ki "Tae buna çok inandı ama atladığı şey onların gerçek (kan bağıyla) bir aile olmadıklarıydı."

Aslında ikinci kitabın olayı bu. Arkadaşlıklarının parçalanması. Parçalanmak zorunda kalması. Tae'nin bunu kabullenemeyip iyice delirmesi. Gerçi hiçbiri kabullenemiyor mesela Jungkook da sert tepkiler veriyor, yolculuk boyunca da ara ara ağlama krizine giriyor, herkes çok değişiyor.

Her neyse Taean'a geliyorlar birkaç bölüm şehirde dolanıp oyalanıyorlar smutlar falan sonra bir günlük olayı oluyor. Tae Yoongiye saldırıyor kavga falan var. Sorunlar gün yüzüne çıkıyor.

Günlük olayı için buraya sorabilirsiniz.

O olay bir parça sarsıyor herkesi. Sonra bir yandan da ficin ortalarına gelmiş oluyoruz. Herkes arkadaşlıklarının bağlarını sorguluyor, herkes ayrı ayrı depresif düşüncelere kapılıyor, sonra Seokjin'in bir planı oluyor. diyor ki bağımız için son bir hamle yapayım belki durumu kurtarırım. Yolun en başında yanına bir video kamerası almıştı ve ondaki kayıtları izleyelim evin dışına projeksiyon kuralım eski çocukluk anılarımızı görünce mutlu oluruz diyor. (videodaki gibi)

Anılar detay için buraya sorabilirsiniz.

Sonra tabii anılar mutlu etmek yerine daha da tuz biber oluyor. Bu arada minik olaylar oluyor mesela seokjin gece bir anda dayanamayıp arabayı alıyor (bu arada HYYH kliplerindeki siyah arkası açık kamyon gibi arabayı kullanıyorlar hep.) ve herkesi arkada bırakıp tek başına Seul'e geri dönmeye yelteniyor. o bile bu dereceye gelmiş düşünün. Sonra gitmiyor.

Ve ficin sonuna yaklaşıyoruz. Hatta son sahneye geçeyim. Bunlar sahilde kamp kuruyorlar. Yani gece sahilde kumların üstünde uyuyorlar. Sonra Hoseok gece uykusunun arasında kalkıyor, deniz fenerine çıkıyor. İntihar edecek.

O deniz fenerindeyken Tae uyanıyor ve etrafına bakıp hoseoku göremeyince hemen kuleye koşuyor. ikisi de birbirinin intihar etmek istediğini biliyordu ama karışık işte, birbirlerini engellemeye çalışıyorlardı da.

Kuleye çıktığında en üst balkonda hoseoku görüyor. yanında boş bir şişe var. hoseok tüm hapları yuttum, geç kaldın falan diyor. Çok acı şeyler konuşuyorlar. Bir yandan korkmaları, çaresizlikleri, anıları hatırlamaları.

Her neyse hoseok gözünü kapatırken, Tae de kuleden aşağı atlıyor.

Kule şunun biraz daha büyüğü bu arada:

Bunlar gece oluyor. Sonra sabah güneş doğunca Jungkook uyanıyor ve vhope u göremeyince herkesi uyandırıyor. yarısı etrafa bakarken jk kuleye çıkıyor ve hoseok'u görüyor. yerde boş şişeyi de görünce ağlıyor ağlıyor diğerlerine bağırıyor hoseok intihar etmiş tae ortada yok diye. sonra onu arabaya taşıyorlar ve meğer hoseok ölmemiş, kalbi atıyor, haplar aşırı doz alınsa bile etkisi zayıf olduğu için ölemezmiş. Sadece tüm gece orada baygın kalmış, hava soğuk olduğu için havale geçirmiş vs.

Hoseok'un durumu berbat. 1-ölmeye çalıştı ölemedi 2-taehyung onun öldüğünü sandığı için kuleden atladı. bilse atlamayacaktı. 3-tae ve hoseokun ilişkisi baya karmaşık hale gelmişti. tae hoseoku hak etmediği için ölmeyi istiyordu, öleyim de o kurtulsun diyordu. hoseok bunu öğrenmişti vs.

Düşünsenize. Zaten baygın halde ve hiç konuşamıyor. Tae atladı koşun denize bakın diyemiyor.

Herkes çıldırmış bir halde Tae'yi arıyor. Sonra, Jimin ve Jungkook taenin bedenini buluyorlar. Denize atlamıştı ya, deniz sürüklemiş ve kumların dibindeki kayalıklara bırakmış.

İşin garibi Tae de tam ölmek üzere. Henüz nabzı durmamış ama tüm gece suda kalmış, donmuş,morarmış falan.

Bu noktada ficin ennn kötü sahnesi oluyor. Ne yapacaklarını konuşuyorlar. Cidden yazarken çok kötüyüm şu an.

Taeyi hemen alıp battaniyelere sarıp arabaya oturtuyorlar ama gidemiyorlar. nedeni de şöyle:

Namjoonla Yoongi hemen hastaneye götürmeye yelteniyor. Seokjin ise arabanın anahtarlarını vermiyor. Tartışıyorlar. Seokjin diyor ki ben 13 senedir onun hayatta kalmaya çalışmasını izliyorum. Ona yardım edemiyoruz, ve o bunu istedi. Seokjin'in düşüncesi şu açıdan haklı: Tae ölmek istiyor. En başından, babasını öldürmesinden bu yana belli. Okurken anlıyorsunuz; bazı angst kitaplardaki umursamaz korkusuz gerçekdışı bir intihar düşüncesi değil bu. Tamamen korkarak, mecbur olduğunu düşünerek, arkadaşlarına fedakarlık yapacağını düşünerek yapıyor. Çünkü taenin berbat bir hayatı var. ne ailesi var, ne okula devam etmiş, (o bir yıl içinde liseye dönmeyip hep evde hoseokla yaşadı ve yaşarken de hoseokun ailesinin hiçbir zaman bir parçası olamadı doğal olarak.) ama diğer altı oğlanın hayatları var. Heh hatta bir ara bunu konuşuyorlar. Tae tutturuyor biz aileyiz Taeanda yaşayalım diye ve diğerleri gitmek zorunda olduklarını söylüyor çünkü okulları, işleri, bekleyen aileleri var. Taenin şu bir sene içinde de yaşama sebebi sadece Hoseok. Ve yol boyunca hoseokun hayatını nasıl mahvettiğini düşününce (bazı yanlış anlaşılmalar sayesinde) artık yaşama sebebi kalmıyor.

Joon ve yoongi kabullenemiyor. Nasıl ölmesine izin vereceğiz falan. Jimin kumlara oturmuş dizlerini çekmiş bir halde kıpırdamadan kriz geçiriyor. Hoseok baygın.

Ve onlar tartışırken taenin yanında jungkook var. Tae zar zor konuşmaya çalışıyor. jungkook ona hoseokun ölmediğini söylüyor, tae "ben hiç büyümek istemedim kookie" diyor.... Jk ölmek istiyor musun tae dediğinde tae evet diyor. Ağlaşıp konuşuyorlar. Sonra taenin son sözleri "söz ver bana jungkook, ailemizi bir arada tutacaksın" oluyor. Jungkook söz veriyor.

Sonra jungkook hala ne yapacaklarını tartışan seokjin, namjoon ve yoongiye sesleniyor. "artık tartışmanıza gerek kalmadı..." diyor.

Tae tamamen ölüyor.

Sonra mezarını yapıyorlar, konuşuyorlar... Bence ana olayı anladığınız için gidip kendiniz 23 ve 24. bölümleri okuyabilirsiniz. Bu kısımlardaki konuşmalara bakın.

Ve Seul'e dönüyorlar. Hoseok acilen akıl hastanesinde kaldırılıyor ve ömür boyu kalıyor. Seokjin'in ağzından hikayenin devamını dinliyoruz. Hoseok'un hastanede olması grup için ikinci kayıp oluyor. Namjoon, o günden sonra hiçbir zaman Seokjini affetmiyor. aynı evde kalıyorlardı, taşınıyor. Bu da üçüncü kopuş. Sonra namjoon bir kızla evleniyor. çocuğu falan oluyor.

Geriye seokjin, yoonmin ve jk kaldı. Ancak çok geçmeden, bir sene sonra yoonmin Amerikaya taşınıyor. İşin kötüsü grup tamamen dağılmış oluyor ve giderken veda bile etmiyorlar. Sadece birkaç sene sonra tatile seule döndüklerinde evlendiklerinin haberini veriyorlar o kadar. hemen geri gidiyorlar zaten. Bu da seokjinin kalbinden kopan 4.parça oluyor. (öyle anlatıyor)

Ve gelelim jungkooka. Jungkook ve seokjin, taenin ölümünden sonra birbiriyle görüşmeye devam eden tek kişiler oluyorlar. Ve yolculuk boyunca da bazı sahneler vardı, jungkook aseksüeldi. yani kimseden hoşlanamıyordu. Ama seokjinle yaşamaya başlıyorlar ve sevgili oluyorlar. Nasıl olduğunun detayı vs. buraya sorabilirsiniz.

İşte bitti. Hikayenin son sahnesinde Taehyung'un cennetini görüyoruz. Arkadaşlarıyla (ailesiyle) bir arada. Ne diyeyim, tam ağlamam kesildi derken tekrar ağlamaya başladığınız yer işte.

Böyle.

Umarım ne demek istediğimi, neden çevirmediğimi anlamışsınızdır. Bilmiyorum etkilendiniz mi, neler düşünüyorsunuz, beklediğiniz bir son muydu. Ve hala bana katılmıyor olabilirsiniz, doğal olarak. Ama çevirmek demek hikayeyi baştan yaşamak demek ve ben bunu maalesef kaldıramayacağım.

Brotherhood'daki gibi bir bölümde heyecanlı olaylar, bir bölümde duygulu konuşmalar olarak değildi. Bu kitabın en başından beri kötü ve bu sefer değişik bir şeyler olacağı hissi vardı. İşte o his çok kötü.

Açıkçası yazara bu duyguları hissettirebildiği için teşekkür edenler de var. İyi ki okumuşum, ailemin ve kendi hayatımın değerini anladım diyenler de var. Ben keşke okumasaydım diyorum. Kişiden kişiye göre değişiyor ama çok acı çektiğimiz konusunda hepimiz hemfikiriz.

Bir de ben hikayenin bazı kısımlarını sevmedim. Mesela eğer Taean'dalarken Hoseok'un ve taenin intihar hisleri olduğunu fark ettiklerinde (gerçi hepsi anlamadı ama nasıl anlamadılar bilmiyorum) direkt arabaya atlayıp seule dönselerdi, sahilde kamp kurarak projeksiyonda anılar izleyerek toparlamaya çalışmak yerine mantıklı destek alıp taeyle hoseoku psikologa verselerdi her şey farklı olabilirdi. Belki tae akıl hastanesine yatardı bu sefer, ama sonuçta hoseok düzelebilirdi veya grup bölünmeden bir arada kalabilirdi. Ya da vhope birbirine destek olup belki iyileşebilirdi.

Siz ne düşünüyorsunuz? Ben Taenin ölümünden sonra namjoon, yoongi ve jiminin bağlarını kesmesine sinirlendim mesela. Kopmayabilirlerdi. Ve Jungkooka çok acıdım, çünkü taeye olan sözünü tutamadığı için çok üzüldü. Fic boyunca en üzüldüğüm kişi Jungkooktu hatta. Sizin kimdi? Sizce tae düzelebilir miydi? Bu arada taenin babası küçükken ona tecavüz ediyormuş. İlk kitapta kendini satmasına hepimiz sinirlenmiştik ama bu yola onu mecbur eden kişi babasıydı. Ve tae babasını öldürdükten sonra hiç rahat hissedemedi. Haklı olmasına, adamın hak etmesine rağmen "ben katilim" düşüncesini hiç aklından çıkaramadı.

Taenin ölmesine sevinenler de var. Sonunda istediği huzura kavuştu diyenler de.

Sorularınıza açığım. Uzun konuşmak isterseniz mail atabilirsiniz. bephne@gmail.com

Başka bir çeviriye başladım, bilim kurgu-dedektiflik konulu bir taegimin. Adı Murmuration, haberiniz olsun.

Kendinize çok iyi bakın! <3

-rosella

Continue Reading

You'll Also Like

3K 8 1
Sahi, gerçekten de dışarıdan göründüğümüz gibi miyiz yoksa farklı mıyız gerçek kimliklerimizden? • school boys bangtan • twice girls X gıdle girls
1.6K 630 15
[ TAMAMLANDI ] ↬texting | yetişkin içerik Jeon Jungkook ve Park Jimin yasa dışı işlere bulaşan birer gangsterdi. Jeon Jungkook 乂 Park Jimin Started...
985 172 7
Biraz aşk çokçada sen kokmak isitiyorum çocuk. Kokuna karışsın isitiyorum tenim. Vampir. ⛔️KİTAP TAMAMEN BANA AİTTİR⛔️
49.1K 5K 22
"MİNHO EZ BENİ"