Ezel'den...
Siyah takımımı giymiştim ve hala Öykü'yü bekliyordum.
Yarım saat sonra kapı çaldı.
Kapıyı açtığımda kırmızı uzun,dar kesim saten bir elbiseyle karışmadaydı.
Tabi derin yırtmaç ve sırt dekoltesi eşliğinde...
Büyeleyici güzelliğini sadece kendime saklamak isterdim.
Öykü koltuğun kenarına oturdu.
"Hadi çıkalım."dedi heyecanla.
Elimi tuttu,garaja doğru yürürken beni evin çıkışına sürükledi.
Elleriyle gözlerimi kapattı.
"Öykü ne oluyor?"
Karşımda siyah bir motor gördüm.
Öykü'ye baktım.
Anahtarı bana uzattı,"Dikkatli kullan deli oğlan."dedi gülümseyerek.
"Öykü çok teşekkür ederim.Neden zahmet ettin ki?" dedim mahçup bir tavırla.
Ona sarılıp kolumun altına aldım.
Motor gerçekten çok dehşetti.
Onu elinden tuttum ve garaja doğru soktum.
"Motorla gideriz diye düşünmüştüm."
"Güle güle kullan."derken anahtarı eline verdim.
"Bunu kabul edemem Ezel."
Hiç şaşırmamıştım ama cevabım hazırdı.
"Nasıl kabul edemiyorsun?Sen benim eşim olacaksın.Bir daha aramızda böyle şeyler olmasını istemiyorum Öykü."
"Ama Ezel..."
"Öykü lütfen."
"Teşekkür ederim sevgilim."diyip boynuma sarıldı.
"Ama motorla gidelim."dedim,elini sımsıkı kavrarken.
Motora bindik heyecanla.
Yaşanmadık hiç bir anı bırakmak istemiyordum.
Belimden beni kavradı.
Motor sürmeyi çok özlemişim...
Eğlenceli bir yolculuğun ardından otelin önünde indik.
"Bu gerçekten çok iyiydi."
"Çok fazla eğlence ve tehlike."derken dudağımdan öptü.
Elini tuttum ve otele giriş yaptık.
Clube inip ön masaya geçtik.
Babamın arkadaşı yanımıza geldi,onunla konuşurken Öykü'yü yanımda göremedim ve panikledim.
Öykü sahnedeydi.
'Shot me down.'
Söylüyordu.
Gerçekten her seferinde daha etkileyici olmayı nasıl başarıyordu,bilmiyordum.
Şarkı bittiğinde yine herkesi etkilemişti.
"Seninle geçen bir yıl daha.Nice yıllara sevgilim."dedi ve sahneye beni çağırdı.
Beraber 'sunhine baby'ı söyledik.
Onca kalabalık içinde yine gözlerimizin içine bakarak söylediğimiz şarkıda,sadece ikimiz varmış gibi hissetmeyi başarmıştık.
Sahneden indik alkışlar eşliğinde.
Öykü lavaboya gitti.
Aile dostumuzun oğlu Sezer yanıma geldi.
"Güzel performans Ezel."
"Eyvallah."
"Güzel olmasına güzel de mafya Ezel,aşık Ezel olmuş."
Öykü'nün masaya yaklaştığını görünce,
"Saçmalamayı bırakta git Sezer,kız arkadaşım geliyor."
Sezer masadan göz kırpıp ayrıldı.
"Babanla konuştuk,seni eskiden zorla şarkı söylettiklerini söyledi.
Ee ben de dedim ki: 'Aşık tabi oğlunuz.' "dedi kahkaha atarak Öykü.
"Doğru demişsin be güzelim."
Başından öptüm.
'Ay tenli kadın'ı çaldırttım.
Öykü'yü dansa kaldırdım.
"Bu da bizim şarkımız biliyorum ama ben esmerim,ay tenli değil."
"Ay tenli olman için bembeyaz bir tenin olmasına gerek yok.Sen,benim gün ışığım ve ay tenli kadınımsın."
"Düzeltme için teşekkürler deli oğlan."
Yüzünü boynuma yasladıktan sonra boynumdan öptü.
Başını öptüm ve saçlarını kokladım.
Ne kadar şanslı bir adam olduğum yine aklıma gelmişti.
Eve vardığımızda Öykü üzerini değiştirmek ve makyajını temizlemek için odaya çıktı.
Ben de üzerimi değişmiş,kahveleri ve Öykü'yü bekliyordum.
Kahveleri bahçeye çıkardım.
Öykü,siyah geceliği ile mutfağa girdi.
Su içmesini bekledim ve onu kucağıma alıp bahçeye çıkardım.
Gülmeye başladı.
"Bundan sonra evin içinde de yürümüyorum herhalde."
"Sen yeter ki iste,ayağın yere değmez.Kaslı kollarım her daim senin hizmetin de."dedim böbürlenerek.
"Ukala şey."derken kahvesinden bir yudum aldı.
"Bu gece için çok teşekkür ederim.Her şey çok güzeldi."
"Asıl ben teşekkür ederim.İyi ki yanımdasın."
"Ben her zaman senin yanında olmak istiyorum Öykü."
"Her zaman yanımda olacaksın Ezel Alkan."
"Seni seviyorum."dedi gülümseyen yüzüyle.
Çok sevince,çok sevdiğini düşünerek uzun uzun bakıyorsun yüzüne.
Ben bir daha böyle sevemem diye bakıyorsun.
Yüzün gülüyor başka tarafa baksa bile.
Nasıl baktığını görmesine gerek yok,sen ona bakarak içinden öpüyorsun.
Güzel sevmek böyle bir şey.
"Seni seviyorum güneşin kızı."
◾
Uyandığımda Öykü hala uyuyordu.
Onu izlemek o kadar huzur vericiydi ki...
Her zaman ilk gördüğüm yüz ona ait olsun istiyordum.
Öykü gözlerini açmaya çalışarak,"Yine izleniyorum."
"En sevdiğim aktivite."
Onu öptüm ve duşa girdim.
Çıktığımda Öykü hazırlanıyordu.
Hazırlanmasını beklerken kahve yaptım.
Aşağıya inince garip garip bana bakmaya başladı.
"Ne oldu Öykü?"
Yanıma gelip bana sarıldı.
"Sen şimdi benim eşim mi olacaksın?"
"Her şey çok güzel olacak."diye fısıldadım kulağına.
"Ben eve geçeyim."
"Kahvaltıya gideriz diye düşünmüştüm."
"Kızlara söz verdim sevgilim."
"Peki,akşam seni alıcam.Birkaç gün uzaklaşalım,yanına rahat bir şeyler al."
"Tamam deli oğlan."
Yürümeye başladı.
"Güzelim nereye anahtarını almadın?"
"Hala bir arabam olduğuna alışamadım."
Gülümseyerek ona anahtarı uzattım.
"Dikkatli ol gün ışığı."
Sarılıp veda ettik.
Lanet olası vedalar...
Keşke tek zaman geçirdiği kişi ben olsam diye düşündüm.
Bu kadar bencil olmak beni bile yormuştu.
Konu o olunca sadece benimle olsun istiyordum.