Öykü'den...
Ferit'in okula gelmesi beni her şeyden daha fazla tiksindirmişti.
Hiçbir şey olmamış gibi gelmiş,bir de açıp kollarımı onu beklediğimi sanmış.
Bir hafta boyunca peşimde dolanmaya devam etti.
Ezel desen onu affetmenin bir yolunu daha bulamazdım ben.
Bu senenin sonunda okulumu değiştirme kararı aldım,bu ikimize de iyi gelecek.
Kızlarla kahvaltı yaptıktan sonra okula doğru yürüdük.
Sürekli Ezel'i soran kişiler arasında yer almaları beni deli ediyordu.
Kızlar kafeye geçti.
Okula girdiğim gibi Doruk yanıma geldi.
"Bugün sahnelere geri dönülüyor he?"diye sordu heyecanla.
"Selin ve Eren için sadece."
Onların yıl dönümüydü ve dostum için sahneye çıkacaktım.
"Ben geçiyorum akşam görüşürüz Öykü."
"Görüşürüz."
Ezel sınıfımın kapısının önünde dikilmişti.
Kolay mı yanından öylece geçmek sanıyorsun?
Sana sımsıkı,deli gibi sarılıp ağlamak isterken.
Daha yutacak yer kalmamıştı ben de.
Yüzüne bile bakmadan sınıfa girdim.
"Hiç mi acımıyorsun?Ölüyorum ben Öykü,ölüyorum!"diye haykırdı.
"Ben hiçbir şey yapmadım,her şeyi sen mahvettin."
"Allahım anlatamıyorum!Bir mucize olmuyor ki her şey ortaya çıksın.Hepsi bir oyundu diyorum ama kanıtım yok,ne olur bana inan artık."
Bütün dedikoducu pislikler bizi dinlemek için dikilmişlerdi.
"Ezel git artık."
" 'Ezel git',başka bir şey yok.
Ben senden gidemiyorum.Ben gün ışığımı kaybettim.Benim artık gündüzüm yok,her yanım gece."diye haykırmaya devam etti.
Hiçbir şey demeden kendimi tuvalete atıp ağlamaya başladım.
Kapı sesi duyunca hemen hıçkırıklarımı içime atıp sustum,daha fazla rezil olmak istemiyordum.
"Kızım Ezel'i görmedin mi,hala Öykü'ye aşık?Nasıl elde edeceksin bu çocuğu?"
Tanımadığım bir sesti.
"Nasıl ayırdıysam öyle."diyen Beril'di.
"Gerçekten o gece yattınız mı?"
"Hayır be,sarhoş gibi kapısına dikildim,beni kovdu.
'Bu halde beni kapıda bırakma'diye duygu sömürüsü yaptım."
Kahkaha atmaya başladılar.
"Bu Ezel de,'ben uyandığımda burada olmayacaksın.' dedi.
Beni yukarıdaki odada yatırdı.
Bunun uyumasını bekledim sonra iç çamaşırları serdim her yere.
Doruk'ta bu salak Öykü'yü doldurdu oyuna getirdi işte."
"Doruk'un amacı ne bu işte?"
"Ezel,beni hiç sevmedi.Bir süre takıldık sadece ama ben onu unutamadım.Doruk bunu biliyordu,bir gün beni aradı.Buluştuk,plan yaptık işte.
Öykü onun olacaktı,Ezel benim."
"Ee plan nasıl gidiyor?"
"Ezel,benden tiksiniyor,imkansız gibi ama Öykü ve Doruk'u bilmiyorum.Ezel'in o süzme salakla ayrılması bile bana yeter kızım."
"Bu Öykü'de ne salakmış ya...
Keşke bu okuldan hiç ayrılmasaydım,bu salak kızı görüp eğlenirdik."diyerek kahkaha attı o ses.
"Saf salak hem de,merak etme tatlım ben sana özet geçerim."
Kahkaha sesleri sonrası kapı sesi duyuldu.
Şok olmuş bir vaziyetteydim.
Kendimi dışarı nasıl attım bilmiyorum,çıldırmak üzereydim.
Kumsala gidip orada ağlamaya devam etmek istedim.
Kafayı yemek üzereydim,Ezel'in tek suçu bana takıldığı kız olduğunu söylememesiydi.
O gün benle konuşmak istemişti,ben yorgunum demiştim,kesinlikle bunu diyecekti.
Ben ne yapacaktım şimdi?
Nasıl canım acıyordu.Ben bu konuşmayı duymasaydım ondan hep nefret edecektim.
Hiçbir şey gelmiyor elimden diyordu.
O kadar çaresizdi ki...
Ya duymasaydım...
Allahım inanamıyorum.
Ne yapmam lazım şimdi?
Ne cesaretim vardı,ne de gücüm.
Nasıl diyecektim şimdi?
Sen,bana sevgini haykırırken ağlamak için tuvalete girmeseydim,ömür boyu sana inanmayacaktım mı?
Doruk şerefsizi...
Ezel,ona ne yapsa haklıymış,Ezel'i tahrik eden oydu.
Selin ve Eren için bu gece sahneye çıkmak zorundaydım.
Bir daha hiçbir zaman onun yüzünü görmek istemiyordum.
◾
Saatler zehir oldu.
Düşünmekten kafayı yemek üzereyken saate bakmamla kendime geldim.
Beyaz boyundan bağlamalı mini bir elbise seçtim.Şeffaf ayakkabı,bordo ruj...
Belki Ezel gelirdi...
Artık ben onun yolunu gözleyecektim.
Taksiye binip mekana geçtim.
Sahneye bütün huzursuzluğumla çıktım.
"Eren,Selin içinizdeki bu sevgiyi hiç kaybetmemenizi diliyorum.Nice yıllara."
Onlara ilk söylediğim şarkı olan, 'Birden Geldin Aklıma'yı söyleyecektim.
Gözlerimi kapattım ve şarkıyı söylemeye başladım.
Ezel'i,yaşadıklarımızı düşünüyordum.
Melodi girdi ve Ezel'in sesi ile irkildim.
Gözlerimi açtığımda karşımdaki gerçekten oydu.
Bana dönüp şarkıyı söylemeye devam etti.
Gözlerimden yaşlar süzülüyordu,gözleri dolu dolu bana bakıyordu.
Şarkıya Ezel devam ederken Doruk sahneye güvenlik yolladı.
Onları 'dur.'işaretimle yolladım.
Şarkı bitmişti.
Gözlerimin içine baktı.
Bu sefer çaresizce bakan sadece o değildi.
Ona sarılmak istedim ama hiçbir şey yapamadım.
Orkestraya dönüp şarkımı söyledim.
Ezel sahneden inmiş,en önde beni izliyordu.
'Küçüğüm daha çok,küçüğüm bu yüzden...'
◽️Sezen Aksu-Küçüğüm
Şarkıyı söylerken gözlerimin dolmasına engel olamamıştım.
Gözlerinin içine bakıyordum.
Şarkı bitince kulise geçtim.
Toplandıktan sonra taksi çağırıp eve geçtim.
Doruk beni arıyordu.
Tabi salak Öykü bir boktan anlamaz dimi?
Evet anlamaz.
⏭
Sabah olduğunda kapı çaldı.
Kapıyı açtığımda Selma teyze karşımdaydı.
Çok zayıflamış ve iyi görünmüyordu.
Onu içeri davet edip kahve yaptım.
"Öykü,Ezel çok kötü ve bu beni çok yıpratıyor.Benim oğlum yapmadım diyorsa yapmamıştır.
Seni anlıyorum gördüklerin hiç normal değil ama lütfen birbirinizi anlamaya çalışın...
Bu gece Ezel'in doğum gününe gelir misin otelde olacak?"
"Hiç merak etmeyin,her şey güzel olacak ve oraya gelicem."
Selma teyze yerinden kalkıp beni öptü.
"Oğlum sana emanet,lütfen ona iyi bak."
"Selma teyze böyle konuşmayın lütfen."
"Seni bekleyeceğim,eminim Ezel'de seni bekleyecek."
Ezel'in doğum gününü nasıl unutmuştum.
Gerçekten kendimden utanmıştım.
Ne hala gelmiştik biz?
Neden bütün acıları biz çekmek zorundayız?
Neden bizim sorunsuz bir ilişkimiz olamıyor?
Neden tüm dünya bize karşı?
NEDEN?