Uçaktan indiğimde etrafla bakışıp,derin bir nefes aldım.
Ürkütücü olduğu kadar heyecan vericiydi de...
Yeni rehberimdeki ilk numaralardan olan taksiciyi aradım.
Adamın Kıbrıs'lı olduğu aksanından belli oluyordu.
Yurdumun tam önünde indirdi beni.
Derin bir nefes aldım.
"Güneş benim için doğacak."diye mırıldandıktan sonra yurttan içeri heyecanla girdim.
Sanki hiç yabancı değildim,buraya aitmişim gibi.
Etrafa biraz bakındım,ilk gelenin ben olduğu ortadaydı.
Sevinmiştim bu duruma,hemen duvar kenarındaki yatağı seçtim ve yerleşmeye başladım.
Birkaç saat dinleneyim demiştim fakat uyandığımda sabah olmuştu.
Yüzümü yıkayıp,kendime gelmeye çalıştıktan sonra kahvaltıya indim.
Biraz etrafı inceledikten sonra yukarı çıktım.
Odada sarışın,mavi gözlü,1.60 boylarında bir kız dolabını yerleştiyordu.
"Hoş geldin,ben Öykü."dedim ona yarım ağız bir gülümsemeyle.
"Hoş buldum,ben Selin.Sen de yeni mi geldin?"
"Evet,dün."
O ara kapı açıldı içeriye kumral,kahverengi gözlü Selin'le aynı boylarda bir kız geldi.
"Duvar tarafı benim."dedi ukala bir tavırla.
"Görüldüğü üzere senin değil."dedim göz devirerek.
Selin atladı,"Hoş geldin,ben Selin,o da Öykü.
Senin adın neydi?"
"Gamze ama hiç hoş bulmadım."dedi bana gözlerini dikerek.
"Umarım bir gün bulursun."dedim gülümseyerek.
Onunla dalga geçtiğimi anlamıştı.
Homurdanarak valizini açtı,yerleşmeye başladı.
Ayağa kalktım bir anda,biraz hava almak istiyordum.
"Nereye?"diye sordu Selin.
"Hava alıcam."
"Ben de geleyim mi?"dedi tatlı bir tavırla.
"Gel."dedim gülümseyerek.
Yurttan çıkıp kısa bir mesafe yürüdük.
İleride bir kafe görünce oraya geçme kararı aldık.
Garson sipariş almaya gelince ikimiz de kahve söyledik.
"Pek hoşlanmadın sanırım Gamze'den."dedi mavi mavi gözlerini bana dikerek.
"Ben buraya kimseden hoşlanmaya gelmedim."
"Okul da çok yakın bu iyi oldu."diyerek konuyu değiştirmeye çalıştı.
"Evet ama ben eve çıkmayı düşünüyorum zaten.İş falan bulayım,temiz birini bulursam çıkarım."
"Ya,ben de istiyorum aslında ama bir sene falan geçiririm yurtta diye düşündüm."
"Anladım."diye mırıldandım.
Kahveler bitmişti ve boş fincanla bakışıyordum.
"Ben aslında çok güzel fal bakarım."
Hiçbir şey söylemeden kahveyi çevirip ona doğru uzattım.
"Soğusun,bakalım hemen."
"Demek hukuk he?"
"Evet küçüklükten beri hayalimdi."
"Tamam daha fazla konuşmayalım.Fala bir şeyler kalsın."dedi ve kahvemi açtı.
Yaklaşık bir dakika sustu.
"Sanırım senin okul hayatın karışıktı.Ailenle sıkıntıların vardı.Belki hala daha var ve üzülerek söylemek zorundayım biri hastalanıyor ya da vefat ediyor.Bir yere çökmüşsün çok ağlıyorsun."dedi yüzüme bakarak.
"Ee devam et."
Dediği çoğu şey doğru olabilirdi çünkü iyi sallamıştı.Ona inanmamayı kafama koydum.
"Okulun uzamayacak rahat ol,bunu ilk önce söyleyeyim.Dikkatli ol,başına kötü mü iyi mi desem bir olay gelecek."
"Nasıl yani Selin?"
"Şöyle anlatayım;bir olay yaşayacaksın,karanlık çok karanlık ama sonunda bir aydınlık var.Sanki kötü bir olaydan iyi bir olay çıkacak gibi düşün."dedi gayet ciddi bir tavırla.
Hiç güzel fal bakamıyordu,ne kadar saçma.
Kötü bir olaydan,iyi bir olay nasıl çıkabilir?
"Hıhı anladım."dedim gözlerimi kaçırarak.
"İnanmadın dimi?"diye sordu yüzüme bakarak.
"Evet."dedim gülümseyerek.
"Ben geleceği görmüyorum.Bu sadece Allah'a mahsustur ama hislerim çok kuvvetli.Bunu anlarsın Öykü."
"Anladım anladım,hadi geçelim"
Kahveleri ödedim ve oradan çıktık.
Gamze hala yerleşiyordu.
Sonunda konuşmaya karar vermişti.
"Benim burada ikinci yılım.Geçen sene eve çıktık ama anlaşamadık ayrıldık.Yine yurt köşeleri."dedi yüzüme bakarak.
Selin atladı yine hemen:
"Yani senin çevren falan var burada.Nasıl kolay alışır mıyız?"diye sordu heyecanla.
"Sen kesin kolay alışırsın ama yanındaki arkadaşın...Imm pek sanmıyorum."
"Ne alaka?"dedim gözlerimi ona dikerek.
"Çok asabi ve soğuksun."
"Yani senin gibi.Sen de mi zor alıştın?"
"Ooof!"diye homurdanırken önüne döndü Gamze.
Ben de yatağıma uzanıp kulaklıklarımı taktım.
Müzik dinlemek bana her zaman iyi gelmiştir.
Bir şeyler konuşuyorlardı ama merak edip dinlemedim.
Uyku bastırınca alarm kurdum ve uyku bandımı takıp uyumaya çalıştım.
Güzel günlere uyanmayı diledim.
Uyandığımda ikisi de aynanın önünde makyaj yapıyordu.
Banyoya girip işlerimi hallettim.
Dolabı açıp kot pantolon ve askılı atlet aldım.
Yine üzerimi giyinmeye banyoya girdim.
Makyaj çantamı aldım ve dolabın önünde bağdaş kurdum,sırayla dizilmiştik.
"Allığınız var mı?"diye sordu Gamze.
Çantamı uzattım.
Allığı aldı ve makyaj çantamı geri uzattı.
Hafif bir makyaj ve nude tonlarında bir ruj sürdüm.
Hep beraber odadan çıktık.
"Çok heyecanlıyım.Ders başlamaz dimi hemen?"dedi Selin heyecanla.
"Hayır tatlım,ders programını alıp sınıfa bakarız ve çıkarız."dedi Gamze bilmiş bir tavırla.
Gamze halkla ilişkiler,Selin mimarlık fakültesindeydi.
Okula girdiğimizde bu kadar kalabalık beklemiyordum.
Selin'le binalarımız yan yanaydı.Gamze ise bir arka binada olduğunu söyledi ve yanımızdan ayrıldı.
"Numaranı ver de haberleşiriz."dedi Selin mantıklı olarak.
Kaydettikten sonra herkes kendi yoluna ayrıldı.
Binadan içeri girip zor da olsa sınıfımı buldum.
Sınıfta beş kişi vardı.
Andaval gibi etrafa bakınıyordum.
Kumral tenli,1.80 boylarında bir çocuk arkamdan çıktı.
"Selam!Sen buralarda yeni gibisin."
"O kadar belli oluyor mu ya?"dedim gülümseyerek.
"Gibi diyelim,benim de bu üniversitede ikinci bölümüm.Okumaya doyamıyorum,bu arada ben Eren."dedi samimi bir tavırla.
"Öykü."dedim uzattığı eli sıkarak.
"Ders programını atayım istersen?Zaten sınıf whatsapp gruplarının kurucusu her zaman benimdir."dedi muzip bir tavırla.
"Vay canına çok ilginç."
Telefonunu uzattı.
"Ee numaranı kaydet bakalım."
Numarayı kaydedip Eren'e geri verdim.
Anında whatsapp grubu bildirimleri geldi.
"Bu kadar hızlı olamazsın dimi?"dedim gülümseyerek.
"Evet şimdiden dokuz kişi var.Diğerleri henüz gelmedi sanırım."
"Gerçekten sınıf muhtarı sensin Eren."
"Evet,ne sandın?"
"Neyse görüşürüz muhtar."dedim gülümseyerek.
"Görüşürüz yeni kız."
Telefonu elime aldım ve hemen whatsapp grubunu sessize aldım.
Grupta her şeyi okuyup,yazmayan sinsi olmaya kararlıydım.
Hoş geldin,hoş bulduk,sen nereden,ben şuradan muhabbetleri...
Uu çok sıkıcı.
Telefon çaldı.
Arayan Selin'di.
"Okulun yanındaki kafedeyim."
"Tamam,geliyorum."
Kafeye geçtiğimde,Selin'i bulup yanına oturdum.
"Nasıl geçti?"diye sordu heyecanla.
"Normal işte,senin?"
"Güzel sayılır,herkesle tanışamadım tabi hemen."
Gamze gelmişti,karşıma oturdu.
"Ee çaylaklar nasıl geçti bakalım?"dedi yine o ukala gülümsemesiyle.
"Gayet iyi."dedi Selin.
Gamze ayağa kalktı,Eren'le selamlaştılar.
"Vay,yeni kız!Gamze arkadaşın demek."
"Siz tanıştınız demek bizimkiyle.Otursana Eren." dedi Gamze yüzüme bakarak.
"Ya,evet."dedim her zamanki gibi donuk bir tavırla.
"Doruk gelecek,rahatsız olmazsanız otururuz."dedi Eren,Selin ve bana bakarken.
"Tabi."dedi Selin gülümsemiyle.
Başımı salladım ben de,Selin'in yanına oturdu Eren.
Tanıştırmaya çalışıyordu Gamze onları.
Telefonum çaldı.
Arayan annem'di.
"Nasıl geçti,okulda mısın hala?"
O ara masaya Doruk sandığım çocuk geldi.Kumral,Eren'den biraz daha uzun,bayağı yakışıklı bir çocuktu.
"Orada mısın Öykü?"
"Evet anne,ben seni sonra ararım."
Telefon konuşmamı bitirmemi bekliyorlar gibi suratıma bakıyorlardı.
Doruk başka yer olmadığı için yanıma oturdu ve gülümsedi.
Ben de ona gülümsedim.
Selin ve Eren muhabbete dalmışlardı.
Dorukla Gamze konuşuyorlardı.
Ben de dışarıyı izliyordum.
"Sen de yenisin dimi?Bu arada Doruk ben."
Bu yenisin kelimesi baya sıkıcıydı.
Hayır perwolle yıkandım.
Kabul,kötü espri...
"Öykü ben de.Evet ilk senem,senin?"
"Ben de Eren gibi işte,ikinci bölüm okuyorum mimarlık."
"Yaşlarınız kaç bu arada?"
Kızlarla birbirimize hiç yaşlarımızı sormadığımızı fark ettim.Ya da onlar konuşmuştu,ben bilmiyordum.
Selin; "19" dedi.
"Beni biliyorsunuzdur zaten 20."dedi Gamze.
Oh çok yaşlı değilmişim.
Bana döndüler.
"21"
"Küçük sanmıştım seni,ilk yılın olduğu için."dedi Eren.
"Bilirsin...Karmaşık şeyler."
"Biz de 24 işte."dedi bana dönerek Doruk.
Gülümsemekle yetindim.
Selin ve Eren hiç susmuyordu.
"Bir gün Dorukların mekana gidelim."dedi Eren heyecanla.
"Aa evet,ben de bayadır gelmiyorum."dedi Gamze.
"Neden olmasın?"dedi Selin heyecanla.
"Bu geceye ne dersiniz?"diye ekledi Doruk.
"Tamamdır deriz herhalde dimi Öykü,Selin?"dedi Gamze gözlerini bize dikerek.
"Oo tamamdır tabi.Gideriz dimi Öykü?"
"Siz gidin ya,ben biraz yorgunum."dedim somurtarak.
"Bu böyle işte uyumsuz."dedi Gamze.
"Ama öyle olmaz,hep beraber lütfen."diye ısrara başladı Selin.
"Ne olacak ki?"dedi Doruk gözlerimin içine bakarak.
"Tamam tamam.Şimdi ben gidip biraz uyumak istiyorum."dedim gözlerimi devirerek.
"Biz,sizi alırız.İlk yemek yemeye gideriz,akşam 9'da kapıdayım kızlar."dedi Doruk.
Ayağa kalktım.
Kızlar da kalktı.
"Görüşürüz."
"Görüşürüz."dedi Doruk ve Eren senkronize bir şekilde.
Masanın hesabını ödedim.
Arkamdan Doruk cin gibi çıktı.
"Bir daha böyle bir şey yapma.Biz varken sen niye ödüyorsun?"dedi kızgın bir tavırla.
"Ne alaka?Saçmalama."
"Lütfen."dedi Doruk gözünü dikerek.
Kafa salladım ve oradan ayrıldım.
Kızlar arkamdan geliyordu.
"Ben Eren'den çok hoşlandım."dedi Selin gözlerinin içi gülerken.
"Tahmin etmiştim."dedim gülümseyerek.
Gamze gülmeye başladı.
"Hadi şimdi hazırlanalım."dedi yurda adım atarken.
"Daha çok erken."
"Ancak hazırlanırız."diye karşılık verdi Gamze.
Odaya girer girmez kıyafetlerimi,bornozumu aldım ve kendimi duşa attım.
Saçlarımı tararken şarkı söylemeye başladım.
◽️Arash-One Day
Banyodan çıktığımda kızlar alkışlamaya başladı.
"Vay canına,sesin çok güzelmiş."dedi Gamze dudağını bükerken.
"Çok şanslıyız,bizim özel şarkıcımız var."diye ekledi Selin.
Gülümsemekle yetinip aynanın önüne bağdaş kurdum.
Makyajımı bu sefer daha ağır yapmaya karar verdim.
Bordo rujumu sürdüm ve beyaz dar kesim diz kapağımın yaklaşık 5 cm üzerinde bir elbise giydim.
Selin beni inceliyordu.
"Vay canına çok güzel oldun."
"Gerçekten öyle."diye ekledi Gamze.
"Siz de çok güzel olmuşsunuz."
Gamze siyah mini bir elbise,Selin etek ve crop giymişti.Gerçekten güzel görünüyorlardı.
Şeffaf bantlı,ince topuklu ayakkabımı giydim,çantamı taktım,parfümümü sıktım ve dışarı çıktık.
Doruk beyaz lüks bir arabayla gelmişti.
Kızlar arkaya bir anda atladı.
Ben şaşkınlıkla baka kalmışken,Doruk arabadan indi.
"Çok güzel görünüyorsun Öykü."
"Mersi."dedim gülümseyerek.
Ön kapıyı açınca arabaya bindim.
Selin,"Eren nerede?"diye sordu.
"O bizi restoranda bekliyor."
Müzik açtı ve yaklaşık 15 dakika sonra restorana vardık.
Doruk tabi ki kapılarımızı açtı.
Eren manzaraya bakan masada oturuyordu.
Yanına Selin oturdu.
Biz de Dorukla karşılarına geçtik.Gamze'de köşede oturdu.
Hoş geldiniz fasılları başladı.
"Ne yiyoruz?"dedi Doruk menüyü karıştırırken.
Hepimiz balık söyledik.
Onlar rakı söyledi,ben kola söyledim.
"Alkol kullanmıyor musun?"diye sordu Doruk şaşkınlıkla.
"Hayır."
"Ne güzel."dedi şaşırmış bir tavırla.
Yemekler geldi,balık çok taze ve güzeldi.
"Ben lavaboya gidiyorum."dedim ve masadan ayrıldım.
Rujumu tazeledim,parfüm sıktım ve geri döndüm.
Sandalyeme oturdum,üzerimdeki bakışların şaşkınlığıyla.
Doruk bir anda elini uzattı.
"Yeni assolistimiz."
"Anlamadım?"dedim şaşkınlıkla.
"Bizim mekana after parti öncesi şarkıcı arıyorduk.Kızlar sesinin güzel olduğundan bahsetti.Hem Selin ve Gamze'de çalışmak istedi." dedi gözlerimin içine bakarak.
"Ben amatörüm,öyle kendi kendime arada söylüyorum ama garson olabilirim."
"Hayır,sesi çok güzel."diye atladı Selin.
Selin'e kızgın kızgın baktım.
"Neden olmasın?Hem eve çıkmak istiyordun,denersin bakarsın sadece."
"Bence bugün mekanda söyle dinleyelim."dedi Doruk.
"Bence de."dedi Eren gülümseyerek.
"Hiç sanmıyorum."dedim gülümseyerek.
"Sadece dene."dedi Doruk ısrarla.
"Bakarız."dedim yüzümü öne eğerek.
"Oldu bu iş."dedi Gamze sırıtarak.
"Hadi kalkalım,yemekler de bitti zaten."dedi Selin heyecanla.
"Biz davet ettik,hesaba sakın karışmayın.
Artık ilk maaşıyla Öykü ısmarlar zaten."dedi Doruk gülümseyerek.