kontrol etmeden atıyorum yanlışım varsa görmezden gelin laöamwkdsmmaö
iyii okumalarr
||||
3,5cm jimin ve diğer 15cm
wp grubu
jeongguk:
⠀▐▐ ⠀ ⚪️────────── 0:31
seokjin: otuz bir saniyeyi nasıl tutturdun?
3,5jimin: 'hoseok orospu çocuğu' diye bağırmandaki amacı anlayamadım
yoongimin: kulağım sikildi
seokjin: hem taehyung yanında değil mi? Böyle sesi nasıl atabildin?
jeongguk: balkonda, sigara içiyor
3,5jimin: taehyung sigara mı içiyormuş?
yoongimin: sanane?
3,5jimin: doğru banane
yoongimin: sonunda dal alabileceğim bi çıktı
seokjin: beleşe kaçma bir gün de
jeongguk: of akşam yemeği de çok güzeldi
yoongimin: hava mı atıyorsun?
jeongguk: yoo🤣
seokjin: emojiden anlaşılıyor
jeongguk: taehyung geliyor,
çıktım ben😘
çevrimdışı
|| ||
"Hoseok'a karşı baya sinirli gibisin" balkondan girdiğinde kapıyı kapatıp içeriye adımlamıştı.
Yatağın üstünde bağdaş kurmuş öylece oturuyordum. Gözlerimi karşımda oturan Taehyung'a çevirmiştim. Saçları dağılmış, burnu hafifçe kızarmış bir Taehyung vardı karşımda.
Onu daha önce böyle görmemiştim ve şuan için bu özel bir görüntü gibime gelmişti.
"Sigara mı içiyorsun?"
Kollarımı önümde birleştirip yatak başlığına yaslanmış ona bakıyordum. Sigara içebilirdi bu sorun değildi, sorun onun sigara içtiğini bilmiyor olmamdı.
Oysa ki onun hakkında birçok şey bildiğimi sanıyordum.
"Sen sorumu cevaplamadın" o da benim yaptığım gibi kollarını önünde birleştirip arkasına yaslanmıştı. Tam karşımda böyle durması o kadar hoştu ki...
Kafamı salladım "sadece çok sinir bozucu," ona baktığımda dikkatlice beni izliyordu. Boğazımı temizleyerek devam ettim. "attığı yorumları gördün"
"Böyle bir insan değildi, birden ne oldu da böyle oldu hiç bilmiyorum" yüzünde belirttiği şaşkınlık ifadesi kaybolmazken gözlerime baktı. Şuan hoseok'u bir taraflarıma bile takmıyordum, sadece onun bana uzunca bakmasını istiyordum
"Seni bir tek ben sevmiyorum, hoseok da seni seviyor. Ben sana aşığım, o ise hoşlanıyor" dediğimde küçük bir gülümseme kondurmuştu suratına. Dediğim şeyde haklıydım, hoseok onu arkadaştan öte görüyordu
"Bu konuşma yanlış yerlere gitmeden konuyu kapatalım" dediğinde ayaklanıp dolaba ilerlemişti. Onu izliyordum, sadece durmuş onu izliyordum. Her hareketini ezberlemek, her zaman göz göze gelmek istiyordum. Bu psikopatça bir hareket dahi olsa psikopat olmak istiyordum.
O ise hepsini reddediyordu.
"Mükemmel!" dolabı açmış ve içinden iki üç parça örtü ve bir adet yastık çıkartmıştı. Ardından yatağın yanındaki koltuğa örtüyü sermeye başlamıştı.
"Ne yapıyorsun?" hala örtüyü serip düzeltirken sorduğum soru ile onu durdurmuştum "yatacağım yeri hazırlıyorum"
Yataktan ayaklanıp hemen karşısına geçmiştim "burası benim yerim, sen yatakta yatabilirsin" diyip elindeki örtüyü almıştım "iyi geceler"
Koltuğa kendi malımmış gibi yayılıp kafamı yastığa koyup, örtüyle de üzerimi örtmüştüm.
Şuan Taehyung ne yapıyor göremiyordum, sırtım ona dönük öylece uzanıyordum.
"Pekala," demişti tok bir sesle, hala beni izliyordu. Yani sanırım. "iyi geceler" diyişiyle yatağa doğru ilerlediğini düşünmüştüm. Işıkları kapatmıştı, ben de gözlerimi kapatmıştım.
|| ||
3,5jimin ve diğer 15cm
wp grubu
seokjin: herkese günaydın
✔️✔️
seokjin: ulan günaydın dedik niye görüldü attınız pezevenkler
yoongimin: jimin'i günaydın öpücüğümle uyandırıyordum da
jeongguk: taehyung'u izliyordum
3,5jimin: boğuluyordum
yoongimin: yanii kısacası sana günaydın yazacak birini bulmalısın jin.
seokjin: acıttı
yoongimin: umarım başkaları da başka türlü acıtır :d
jeongguk: sizce onu
uyandırmalı mıyım?
seokjin: dün gece ne yaptınız? saat kaç olmuş niye uyanmadı hala?
jeongguk: saçmalama!
yapmadık hiçbir şey
yoongimin: kesin bayıldı o zaman
senden bulaşmıştır :d
jeongguk: nE!
çevrimdışı
yoongimin: çok saf
|| ||
"uyan! uyan! ölmüş olamazsın!" üzerimdeki örtüyüyere attığım sırada koltuktan ayaklanıp yatağın üzerine çıkmıştım. Saat öğlene doğru geliyordu ve ben yaklaşık üç saat önce kalkmıştım
Taehyung ise hala uyuyordu. Elimi koluna koyup uyanması için sallamaya başlamıştım.
"Daha çok gençsin!" dediğim sırada bir kez daha kolundan dürtüp uyandırmaya çalışmıştım. Gözlerimi kapatıp uyanması için yalvardım
"Daha evlenecektik!"
"Ne evlenmesi?"
Şişmiş gözleri kapanmaya yakın ve dağınık saçlarıyla kalkmaya çalışmıştı.
"Ölmedin mi sen ya?" dediğimde şaşkınlığımı yüzümden ve cümlemden belli etmiştim. O ise anlamaz bir şekilde bana bakıyordu "Ne ölmesi, sabah sabah ne diye bağırıyorsun? " diyip elini saçından geçirip doğrulmuştu.
Orospu çocuğu Yoongi, aklımı çok pis karıştırmıştı
"Öğlen oldu öğlen" dediğimde yataktan kalkmıştım. Yatağın yanında duran çantamdan çorap alıp giydiğim sırada Taehyung'un da ayılıp banyoya doğru ilerlediğini görmüştüm.
"Duşa giriyorum, on dakikaya çıkarım"
Duşa giren bir Taehyung mu? Islak saçlı, vücudundan su damlaları akan, belinde havluyla banyodan çıkan bir Taehyung...
hayal etme!
"oh, peki" kafamı sallayıp gözlerimi ondan çevirip çantamı yerine koymuştum.
Banyonun kapısı kapanıp içeriden su sesleri gelirken aklımda hiç masum olmayan düşünceler vardı.
Evet onu ıslak, belinde havlu ile düşünmek gibi. Daha da zor duruma gelmemek adına bu düşüncelerden kurtulmalıydım.
Biraz vakit geçirmek adına müzik dinlemiş ve otel odasında bulunan televizyondan birkaç kanala göz gezdirmiştim.
Hepsi sıkıcıydı.
Üzerimde akşamdan kalma bir üst olduğundan değiştirmenin sırası geldiğini fark etmiştim.
Telefonuma gelen birkaç mesaj sesini umursamadan yanıma getirdiğim küçük valizi açıp içerisinden siyah kısa kollu, altına ise giymek yırtık bir pantolon seçmiştim.
Üstümdeki kısa kolludan kurtulup yere atmıştım, karşımdaki duran aynaya göz gezdirip fiziğime baktım. Ben bile düşerdim bu fiziğe, Taehyung nasıl düşmüyor anlamıyordum
Eşofmanımın da yere düşmesine izin vererek tek iç çamaşırım ile kalmıştım.
Taehyung'un banyodan çıkmamasını umut ederek yatağın üzerindeki tişörte uzanmıştım.
Üstümü giydiğim sırada banyodan gelen su sesi kesilmiş ve banyo kilidinin açılmasıyla olduğum yerde öylece kalkalmıştım.
Adeta yeni duştan çıkmış bir Taehyung görmek istiyordum. Fakat sorun, benim altımda da bir şey olmamasıydı.
Taehyung banyodan çıkmış henüz beni görmeyerek elinde tuttuğu havlu ile saçını kurulayarak yatağın yanına adımlamıştı.
Tam hayal ettiğim gibiydi,
Islak bir Taehyung ve belinde havlusu olan bir Taehyung.
Elimde tuttuğum pantolon ile karşısında öylece ona bakıyordum. Kısa süre sonra havluyla saçlarını kurutmaya son vermiş ve gözleri beni bulmuştu.
Yüzündeki ifadeyi anlamamıştım. Şaşkınlık, merak ya da ne yapıyor bu aptal...
"Ü-üzerimi değiştiriyordum," gözlerimi ondan kaçırarak patolonu üzerime tutmuştum. O ise bacaklarımı çaktırmadan incelemeye çalışıyor gibiydi
"hm?" gözlerini benim gözlerimle buluşturmuş ve şaşkınlıkla hm demişti "aa şey tabii, değiştir" diyip yataktan kalmış ve duvar kenarına bıraktığı valize ilerlemişti.
Şuan hiç olmadığı kadar utanma duygusu vücudumu ele geçirmişti. Aptal gibi davranacak durumdaydım.
Valizinden birkaç kıyafet çıkarttığını gördüğümde ben de elimdeki pantolon ile banyoya ilerlemeye başlamıştım.
Banyoya girdiğim sırada kapıyı arkamdan kapatıp birkaç dakika öylece durmuştum.
Sevdiğim çocuğun önünde yarı çıplaktım. Tamam güzel bir şeydi ama utandım işte.
Karşımda duran aynaya yansıyan bedenime baktım. Saçlarım iki yana ayrılmış önümde dururken, siyah uzun kısa kollum kalçamı kapatıyordu.
Kafamı iki yana salladım "eminim benim düşündüğüm kadar o bu durumu düşünmüyordur"
Kendi kendime konuşup hak verdiğim sırada ayakkabılarımı yanımda getirmeyi unutmuştum.
Alnıma hafifçe vurup kapının kilidini açıp odaya girdiğimde Taehyung'un pantolonunun düğmelerini kapatırken bulmuştum "bakmıyorum" diyerek dolabın yanındaki ayakkabılarıma ulaşmıştım.
"sorun değil" diyip bana döndüğünü görmüştüm. Yüzüne baktığımda gülümsüyordu. Bende gülümsemeden edememiştim. Onun gözlerine uzun uzun bakmak istiyordum, burnunun ucunda duran o küçük ize öpücüğümü bırakmak istiyordum. Tekrardan gülümsedim
"ÇİFTE KUMRULAR BASILDINIZ!"
duyduğum ses ile Taehyung'un yanına adımlayıp açılan kapıya baktım. İçeri gülerek girdikleri sırada elimde tuttuğum ayakkabılar yere düşmüş, Taehyung ise elinde tuttuğu kıyafi ile çıplak üst bedenini kapatmaya çalışıyordu.
Hepsinin içeri girdiklerindeki o gülümsemesi kaybolmuş bize donuk bir ifade ile bakıyorlardı.
"Bu kadar erken sevişeceğinizi tahmin etmemiştim" diyen Jin şaşkınlığını belli etmek adına konuşmuş ve yanında duran Yoongi'yi dürtmüştü.
"Yarrağı yiyen Jeongguk kokusu alıyorum"
|||||||
❥
YEEEEYYY
evet sürprizimiz bu üçlünün otele gelip taekook'u basmasıydı
diğer bölüme bakarsanız yoongi'nin birkaç soru ile oteli ve oda numarasını öğrendiğini göreceksiniz eheh o sırada küçük spoi vermiştim ama tabii ki anlamadınız, ben olsam ben de anlamazdım
kısacası Taekook'u bastık.
GÜLEBİLİRSİNİZ.
❥