𝘋𝘌𝘈𝘙 𝘝𝘈𝘔𝘗İ𝘙𝘌🍷 |...

By jikookunbuzpateni

476K 38.7K 34.3K

"Kimsenin kanı bu kadar başımı döndürmemişti" "-... Ve kimsenin kanı için bu kadar direnmemiştim." -TAMAMLAN... More

~1~
~2~
~3~
~4~
~6~
~7~
~8~
~9~
~10~
~11~
~12~
~13~
~14~
~15~
~16~
~17~
~18~
~19~
~20~
~21~
~22~
~23~
~24~
~25~ (M) 🔥
~26~
~27~
~28~
~29~
~30~
~31~
~32~ (M) 🔥
~33~
~34~
~35~
~36~
~37~
~38~
~39~ (M) 🔥
~40~
~41~
~42~
~43~
~44~
~45~ (final)
🐰~Özel Bölüm~🐥

~5~

13.3K 1K 1.4K
By jikookunbuzpateni

  "Kimsin sen Jungkook?"

     Sorumu bekliyormuş gibiydi. Hiç şaşırmamıştı ve yüzündeki bakış bir an bile değişmemişti.

    Ben dikkatle yüzüne bakarken sonunda gözlerinin odağı haline gelebilmiştim.

  "Sonra, Jimin..."

    Sinirle doğruldum. Şaka mı yapıyordu bu?

  "Ne demek sonra? Ne zamana kadar geçiştireceksin beni? İçinde bulunduğum durumun neden kaynaklandığını bile bilmiyorum ben. Beni etkileyecek şeyin ne olduğunu bile bilmiyorum...-"

    Oturduğu yere yaklaşıp aramızdaki mesafeyi azalttım. O sırada gözümden yaş düşmüştü.

     Olaylar beni oldukça yormuş duygusal ruhumu harekete geçirmişti.

   "-... Ben şuan karşımda duran kişinin aslında kim olduğunu bilmiyorum...-"

     İşaret parmağımla göğsüne bastırdım.

  "-...Ben senin kim olduğunu bile bilmiyorum Jungkook..."

    Göz yaşlarımın artmasıyla Jungkook bir elini belime diğer elini enseme koyup başımı göğsüne yatırdı. Bir yandan da saçmı ve belimi okşuyordu.

     Karşı koymadım.

     İyi hissettiriyordu.

     Hıçkırıklarımın iç çekmeye dönüşmesinden sonra Jungkook konuşmaya başlamıştı.

  "Şimdi değil Jimin. Bugün yeterince yoruldun. Beni dinlerken yorgun olmanı istemiyorum. Uyu ve dinlen. Uyandığında anlatacağım."

  "Söz mü?"

    Güldü. Bu duyduğum en güzel gülme tınısıydı.

  "Söz."

    Gülümsedim...

  "Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim... Hiç bir şey seni etkileyemeyecek. İnan bana..."

   

          ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

    Uyandığımda hava aydınlanmıştı. Yattığım yerden doğrulup çadırdan dışarı çıktım.

    Gözüme çarpan ilk şey Yoongi'nin ve Jungkook'un ormanın girişinde konuşuyor olduklarıydı.

    Yanlarına doğru yürümeye başladım.

    Benim yanlarına gitmemle ikiside susup bana bakmıştı. Ardından Yoongi hafifçe öksürüp toparlandı.

  "Ben gideyim. Sonra konuşuruz Jungkook."

    Jungkook kafasını salladı.

    Yoongi gittikten sonra Jungkook bana döndü.

  "Daha iyi misin?"

     Gülümsedim. Şimdi beni başından savmak için bir bahanesi yoktu.

  "Evet, iyiyim. Seni dinleyebilecek kadar iyiyim."

    Başını tamam anlamında salladı.

  "O zaman bu gece saat 12 de."

    Ofladım.

  "Yine mi beklemem gerekiyor."

  "Gece olması sana açıklamam için daha iyi olur."

    Teslim olmuşcasına başımı salladım. En azından söz vermişti. Neden olduğunu bilmiyordum ama ona güvenebilecekmişim gibi geliyordu.

    Sözünü tutmasını umarak yanından ayrıldım.

            ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

    Hava soğumaya başlarken çekmeyen telefonumu elime alıp saate baktım. Saat 11'e geliyordu. Çadırdan çıkıp 1 saatin çabuk geçmesi için Taehyung ve Hoseok'un yanına doğru yürüdüm.

    Yanlarına vardığımda kenarda duran sandalyeyi çekip oturdum.

  "Oo Jimin. Sen bizim yanımıza gelir miydin ya?"

     Sinirle derin nefes alıp Taehyung'a döndüm.

  "Onu asıl size sormalı. Siz gelmediniz ben geldim. Ben gelmediysem demekki başıma bir şey geldi. Siz gelsenize yanıma."

    Hoseok dikkatle gözlerini kıstığında ona baktım bu sefer.

  "Bak canım arkadaşım biz bunu halletmiştik benc-"

  "Başına ne geldi?"

    Taehyung'un konuşmasını Hoseok'un sorusu bölmüştü.

    Olanları anlatıp anlatmamak arasında kaldığımda benimde doğru düzgün bir şey bilmediğim aklıma gelmişti. Bir şey bilmiyorken onlara anlatmak saçma olurdu.

    Bu yüzden hiç bir şey olmamış gibi güldüm.

  "Yani lafın gelişi söylüyorum yoksa başıma bir şey geldiğinden değil yani."

    Benim gülmemle Hoseok'da gülümsemişti.

  "Sevindim. Bir şey oldu sanmıştım. Korkuttun beni."

    Cevap vermeyerek konunun kapanmasını sağladım.

    Telefonuma tekrar baktığımda saatin gelmiş olduğunu görmemle yerimde doğruldum.

  "Benim uykum geldi. Yatacağım. İyi geceler size."

    Cevaplarını beklemeden el sallayarak hızla yürüdüm.

    Jungkook'un dediği yere geldiğimde tedirginliğim artmıştı. Hava serindi. Ve hava oldukça kararmıştı.

  "Selam."

     Birden arkamda beliren Jungkook'la irkilerek istemsizce elim Jungkook'un suratına doğru savrulmuştu. Neyseki Jungkook'un kuvvetli refleksi kendini kurtarmayı başardı.

  "Hey, az kalsın kafam uçuyordu."
 
    Suçu bana atmasına sinirlenerek göz devirdim.

  "Neden aniden geldin o zaman?"

    Bir anda ciddi bir yüz ifadesine büründü.

  "Benim özelliğim bu."

    Ne demek istediğini anlamaya çalışırcasına gözlerimi kıstım.

    Bir anda önümde yok olup yan tarafıma geçti.

  "N-ne yapıyorsun."

    Ne olduğunu anlayamadığım için konuşma yöntemine başvurmuştum. Ama o isteğimde yarıda kalmıştı.

     Hızla kaybolup aniden belirirken sonunda durdu.

  "Kim olduğumu merak ediyordun... -"

  "-... Vampirim."

     Söylediği şeyi duyduğumda kaşlarımı kaldırarak anlamaya çalıştım.

     Daha sonra söylediği şeyin komikliğine kahkaha atarak gülmeye başladım.

  "Komik mi?"

    Söylediği şeyle daha fazla güldüm.

  "Evet komik. Neyim ben çocuk falan mı? Beni bununla mı kandıracaksın?"

    Gözlerini devirip ellerini saçlarına çıkardı. Çekiştirdikten sonra ofladı.

  "Kanıtla o zaman."

    Bir yandan gülerken bir yandanda dalga geçiyordum.

  "Nasıl yapayım? Kanını mı emeyim?"

    Gülerek göz kırptım.

  "Aa evet. Hadi em. Kanıtlamış olursun."

    Dalga geçmeye devam ederken yüzünü boynuma yaklaştırmıştım.

    Jungkook ise elleriyle ağzının dibinde duran boynumu kapattı.

  "Jimin, ne yapıyorsun? Yapma."

    İtiraz etmesiyle geri çekilerek ağaca yaslandım. Ellerimi önümde bağladıktan sonra kanıtla der gibi bakmaya devam ettim.

  "Bekle. Gözüne ne oluyor lan senin?"

    Gözünün hızlı bir şekilde sarı ve kırmızı arasında değişmesiyle yaslandığım ağaçtan doğrulup yanına gittim.

  "Bugün dolunay gecesi. Dolunayda vampirlerin gözleri sürekli değişir. Bu bizi dolunayın kötü etkilerinden korur."

  "S-sen ciddi m-misin?"

    Jungkook bıkkınlıkla başını salladı.

  "S-sen gerçekten v-vampir misin?"

    Jungkook'un tekrar başını salladığını gördüğümde başımı tutarak bağırdım.

    10 dakika öncesine kadar oldukça normal bir hayatım vardı. Şimdi birisi karşıma geçmiş vampirim diyordu.

  "S-sen."

  "Evet Jimin vampirim yeter artık. Ben biliyorum vampir olduğumu bana mı öğretmeye çalışıyorsun?"

  "S-sen"

    Jungkook dişlerini sıkıp sertçe saçlarını çekiştirdi.

    Jungkook'a yaklaşıp baş parmağımı yüzüne hafifçe değdirdim. Jungkook'un gözleri kapanmıştı.

    Yüzünde elimi yavaşça gezdirdikçe kaşları oynuyordu.

   "S-sen vampirsin."

  "Sonunda."

  "Sıçtığımın mutantı. Bu çok korkunç."

  "Hey, kırılıyorum ama. Mutant falan ayıp oluyor."

     Sahte kızgınlıkla söylendiğinde kendime gelmiştim.

  "Dün buraya gelen kişide vampirdi. Ama o iyi bir vampir değil kesinlikle. Çok kötü bir vampir."

  "Bence sende iyi bir vampir değilsin."

  "Kırılırım bak."

    Hafif bir gülümseme sundum.

  "Başka kim vampir?"

  "Yoongi."

  "Oha. Bende vampir miyim?"

    Jungkook konuşmadan sadece güldü.

  "Vampirler soğuk yaratıklardır. Bu yüzden eldiven takıyordum."

  "Peki ya gözlerin?"

  "Onlar lens değil. Eğer çok susarsam kırmızıya dönüyor. Ve o andan itibaren kendimi tutmam zorlaşıyor. Ama normal rengi kehribar."

  "Susamak ne demek?"

  "Uzun süre kan içmemek. Yani bizim değimimizle böyle."

   "K-kimin kanını i-içiyorsunuz?"

    Sorduğum soruya karşı gülümsedi. Bu gülümseme daha çok sakinleştirici bir gülümsemeydi.

  "Benim ve Yoongi'nin ailesi safkan soyludur. Safkanlar acil durumlar dışında insan kanı içmez. İnsan kanını melezler ve doğuştan vampir olmayanlar içer."

  "P-peki siz?"

  "Hayvan kanı. Ama benim tercihim geyiktir. Kanı daha yoğun ve daha sıcak oluy- öhm pardon. "

    Yüzümü buruşturup karnımı tuttuğumda konuşmayı kesti.

  "Biliyorum kulağa çok kötü geliyor ama ben buyum. Ve değişmem mümkün değil."

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Selaaam. Umarım bölümü beğenirsiniz. Benim içime pek sinmedi sanki.. 🤔😕😗💗

Nasılsınız?

Eğer bölümü beğendiyseniz alttaki küçük yıldıza basar mısınız? ⭐⭐

İki kitabımla ilgili tavsiye ya da isteğiniz varsa bana mesajlarda veya buradaki yorumlardan ulaşabilirsiniz. Yorumlarınız beni mutlu ediyor, unutmayın... 😚😚😍😊🤓😘

Başka yblerde görüşmek üzeree... Sizi çook seviyoruuum... ❤️💜💙💚💛
 

Continue Reading

You'll Also Like

1.4K 112 21
Jimin: Bırak bu şehri, dünyanın herhangi bir yerinde saklansan bile seni bulacağım ve sana ölmek için yalvarana kadar işkence edeceğim Jungkook. Jung...
218K 11.4K 11
Park Chanyeol 34 yaşına yeni basmış evli ve üç çocuklu bir babaydı. Beyin cerrahıydı ve işinde seçkin insanlardandı. Chanyeol, Katie'le evlendiği içi...
50.2K 3.4K 12
Jimin in gizli bir görevi vardı. Ve bu görev için her şeyi yapardı. Kız kılığına girip Jungkook un evine temizliğe gitmesi gerekse bile...
3.1K 423 9
İçindeki canavar onu gördüğünde ortaya çıkmak için ruhunun dört bir yanını adeta tırmalıyor, bir oyuncak misali istediğine kavuşmak için onunla oynuy...