MÜHÜR

By gizlibiradetyazar

71.8K 4.4K 2.2K

Baş melek Raphael, cennete karşı karşı gelen Lucifer'ı cezalandırmak adına güçlerini ve ilk aşkı olan Lilith'... More

1-'Yeni Arkadaşlar'
2-'Duman'
3-'Park Alanı'
4-'İlk Gün'
5-'Uyku Hali'
6-'Gariplikler'
7-'Yarış'
8-'Beraber Takılmak'
9-'Sinema'
10-'Ölüm'
11-'Anlaşma'
12-'Mühür'
13-'Ateşiniz Bol Olsun, Şeytanlar!'
14-'Lilith'
15-'Esir'
16-'Melekler'
17-'Melekler vs. Şeytanlar'
19-'Kaçmayı Denemek'
20-'Beklenmedik Yardım'
21-'Duygular'
22-'Sakinleştirme'
23-'Gerçek Bir Şeytan'
24-'Çığlık'
25-'Farklı Bir Gün'
26-'Azazel'
27-'Şeytan Kandırmacası'
28-'Lilith'in Kardeşi'
29-'İtiraf'

18-'Zebaniler'

1.9K 143 66
By gizlibiradetyazar

Multimedyada sürprizimiz vaar^^ Ahsen kitabımız için bir tanıtım filmi düzenledi! Tam olarak Mühür'ü yansıtıyor, kesinlikle bakın^^



Lucifer ileri doğru bir adım attı. "Şeytanlarıma zarar verdiniz. Benim olanı almaya kalktınız. Bunun bedelini ödetmeyeceğimi mi düşünüyordunuz?" Sertçe yutkundum. Korkudan olduğum yere sinmiştim.

"Şimdi ne halt yiyeceğiz?" Daisy'nin fısıltısı ürpermeme sebep olmuştu. Tedirginlik dolu bakışlarla Derek'e bakıyordu. Lanet olsun! Bunu onların da beklemediği yüzlerinden okunuyordu.

Lucifer yanındaki yaratıklara işaret verdiğinde meleklerin üzerine doğru yürümeye başladılar. Neria, Derek'e doğru döndü. "Zebaniler bizi öldürebilir! Bir şeyler yap!"

Adı Zebani olan yaratıklar atağa geçmişti. İlk karşılık veren Gabriel olmuştu. Elindeki bıçakla korunmaya çalışıyordu. Aynı şekilde diğerleri de siper almışlardı. Ancak Zebanilerin dokundukları yer yanmaya başlıyordu. Daisy acıyla bağırdığında yerimde sıçradım. Aldığı darbeyle yüzü yanmaya başlamıştı.. Derek, onun bağrışıyla afalladı. Bu Zebanilerin onu da yakmasına sebep oldu.

Buna daha fazla dayanamazdım. Pencereden çekilip kapıya yöneldim. Kapıyı açtığım an bütün bakışlar bana dönmüştü. "O-onlara zarar verme!" diye bağırdım Lucifer'e doğru.

Lucifer şeytani bir gülümsemeyle karşılık verdi. "Ben de seni bekliyordum. Hadi, gidiyoruz."

"Anna! Hayır!" Derek'in bağrışı son damlaydı. Daha fazla soğukkanlı kalamazdım. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı.

"Gidiyoruz dedim Kızıl, hadi!" Sesi aceleciydi. Endişe ve korku dolu gözlerimi diğerlerinde gezdirdim. En çok yara Daisy ve Derek de vardı. Ağır adımlarla Lucifer'e doğru yürümeye başladım.

Yanına vardığımda Zebaniler de durmuştu. "K-kimseye zarar verme, lütfen."

O anda arkamda bir patlama sesi duydum. Dehşetle arkamı dönerek sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştım. Neria, şok olmuş biçimde Gabriel'e bakıyordu.

Gabriel'in vücudu parçalanmış şekilde yerdeydi.

Boğazımı yırtacak şiddette çığlık attım. Gözyaşlarım yüzünden yanaklarım ıpıslak olmuştu. Gabriel.. Gabriel'i öldürmüştü! Kolumu sıkıca kavradığında dehşetle ona baktım. "Bu seni almalarının cezasıydı. Senin de onlara kaçmanın cezası daha kesilmedi, merak etme."

Midemde hareketlenmeler hissediyordum. Kusacak gibiydim. Dudaklarımı birbirine bastırarak kendimi tutmaya çalıştım. Burada kusamazdım. Derince nefes alıp sakinleşmeye çalışırken Lucifer beni sert bir şekilde arabanın içine itti. "Nicholas! Kızları toparlayıp eve geç." Nicholas kafasını salladı.

Lucifer bana döndü. "Sakın kaçmak gibi bir aptallıkta bulunma, şimdi geliyorum." diyip arabanın kapısını kapattı. Yanaklarımdan süzülen yaşları sildikten sonra camdan ona bakmaya başladım.

Bir daha görürsem dayanamayıp kusacağımdan Gabriel'in olduğu tarafa bakmamaya çalışıyordum. Onu bir hareketiyle patlatmıştı. Bu.. bu nasıl mümkün olabilirdi? Bunu geçmeliydim, gördüklerimden sonra her şey mümkün olabilirdi. Ama Lucifer bunu nasıl yapabilirdi? Gerçekten o kadar kötü müydü?

Burnumu çekerek Lucifer'i izlemeye devam ettim. Zebanilerin yanına doğru ilerledi. Tam o anda elini Zebani'nin göğüs hizzasına soktu. Kulağı rahatsız eden, çınlamaya benzer ses çıkmıştı. Aynı anda da her yeri, siyah dumanlarla birlikte yemyeşil bir ışık kapladı.

Gözlerimi silerek sakinleşmeye çalıştım. Bu gördüklerim çok... çok fazlaydı. Lucifer diğer yaratığa geçtiğinde önüme döndüm. Sıkıca gözlerimi yumup kulaklarımı tıkadım. Yine de az da olsa sesleri duyabiliyordum. Birkaç saniye sonra arabanın kapısı açıldı. Kimin geldiğini tahmin etmek zor değildi. Yine de gözlerimi araladım. Lucifer kaşları çatık biçimde arabayı çalıştırdı.

İkimiz de konuşmuyorduk. Kafamı yana yatırarak mide bulantımın azalmasını sağlamaya çalıştım. Gözümün önüne Gabriel'in parçalanmış hali geliyordu. Bir meleği öldürmek bu kadar basit olabilir miydi? Hiçbir cezası yok muydu?

"Bir kere daha kaçma girişiminde bulursan seni mahvederim." Gözlerimi kapattığımda süzülen yaşlara engel olamamıştım. Zaten yeterince mahvolmuştum. Annemleri bir daha ne zaman görebileceğimi bile bilmiyordum.

Araba durduğunda gözlerimi araladım. Eve gelmiştik. Lucifer hızlı bir şekilde arabadan indiğinde kendi kapımı açtım. Temiz havayla buluşmamla birlikte midemden yukarı doğru çıkan sıvıya engel olamamıştım. Çimenlerin dibine çöküp öğürmeye başladım. Kendimi şimdiye kadar tutabilmem bile mucizeydi. Midemde ne varsa boşalttıktan sonra yorgunlukla ayağı kalktım.

Lucifer ilerlemiş, beni bekliyordu. Sarsak adımlarla ona doğru yürümeye başladım. "Acele et!" diye bağırdı. Derince nefes aldım. Midem hala karmakarışıktı, berbat hissediyordum.

Eve vardığımız gibi kendimi koltuğa attım. Kustuğum için rahatlamış olsam da üzerimde büyük bir yorgunluk vardı. Bakışlarım Lucifer'e kaydığında yine o solgun haline şahit olmuştum. Göz altları kızarıktı. Bunlar fazla güç harcadığından mı oluyordu?

"Sana neler yapabileceğim hakkında en ufak bir fikrin yok." Korku dolu bakışlarımı kaçırdım. "Güçlerime ulaşamıyorum. Neden? Küçük bir insan parçası yüzünden!" Sesi yükseliyordu. Yanıma geldiğinde sertçe çenemden tuttu. "Bana bak! Bana bak ve cevap ver!"

Artık ağlamıyordum. Göz yaşlarım yanaklarımda kurumuştu. "Neyin cevabını istiyorsun?" dedim yorgunlukla.

"Melekler mühürün nerede olduğunu biliyor. Sen de biliyorsundur. Söyle bana!" Titrekçe nefesimi verdim.

"Bilmiyorum..." Öfkeyle boynumu tuttu. "Bilmiyorum, yemin ederim bilmiyorum." Boğazımı sıkmasa bile ellerinin orada olması yeterince tedirgin ediyordu.

Boynumda bir yanma hissettiğimde çığlık attım. Ellerinden ateş çıkıyordu. Beni yakıyordu! "D-dur! Y-yalvarırım dur!" dedim boğazımı yırtarcasına. Durmazsa o da olacaktı. Boynumdaki yanma gittikçe şiddetleniyordu. Gözyaşlarım deli gibi süzülürken bir kere daha acıyla inledim.

Ellerini çekti. Acı bir anda bedenimi terk etmişti. Korkuyla boynumu yokladım. Hiçbir şey hissetmiyordum. Az önceki yanmadan eser kalmamıştı. "Her seferinde bunun bin katını hissedeceksin. Ama seni tekrar tekrar iyileştireceğim. Ve canını tekrar yakacağım. Benden kurtuluşun yok, anladın mı?" Titreyen ellerimle gözyaşlarımı sildim. Yaşadığım on saniyelik acı bile cehennem gibiydi. Bunlara daha fazla nasıl dayanabilirdim?

Lucifer alayla geri çekildi. Ancak bu sefer bakışlarında bir farklılık vardı. Sanki acı çekiyor gibiydi. "Merak etme Kızıl," dedi alayla gülerek. "Birazdan intikamını en acı şekilde alacaksın." Şaşkınlıkla ona baktım.

"S-sen... sen neyden bahsediyorsun?" Sorduğum anda bütün vücudu alev almaya başladı. Lucifer yalpalayarak geriye doğru düştü. Her bir kısmı ateş içindeydi. Kendini yakıyordu!

"Gücünü fazla kullanmanın..." kesik bir şekilde nefes aldı. "zararları işte... odaya git." Korku dolu gözlerle ona baktım.

"Ya da dur," dedi tekrardan nefesini vererek. "Sana acı çektiren şeytanın yanmasını görmek hoşuna gider." Acı çektiği besbelli ortadaydı.

"Nicholas..." dedim aklıma gelmesiyle. "Onlar neden daha gelmedi?!" Lucifer dişlerini birbirine bastırdı.

"Çünkü... onlara gelmemelerini söyledim. Bu... bu senin işine gelmez mi?"

"Lucifer, yanıyorsun." dedim sesimin çıkması için çabalayarak. "Onlara nereden ulaşabilirim? Söyle, buraya gelmeleri gerekiyor!" Yüzünü buruşturdu. Vücudundaki yanık izleri yavaş beliriyordu.

"Ulaşamazsın. Sadece... otur ve tadını çıkart?" Kaşlarımı çattım. Ben bir şeytan değildim. Başkalarının acı çekmesinden zevk alan biri de değildim. Her ne kadar o bana acı çektirmiş olsa da.

Yanına doğru birkaç adım attım. Bütün vücudum zangır zangır titriyordu. Hissettiğim bu korkunun tek sebebi ne yapacağımı bilemememdi. "Yaklaşma!" diye bağırdı.

"Bir şeyler yapabilirim. Söyle bana, ne yapmam gerekiyor?" Öfkeli bir şekilde bana bakıyordu.

"Yapamazsın! Lanet olsun," diye tısladı. "Beni neden düşünüyorsun?! Sana kaç defa acı çektirdim, ailenle tehdit ettim? Hatırlasana!" Sertçe yutkundum. Bunu konuşmayı daha sonraya erteleyebilirdim. Duvardan destek alarak ayağı kalktı.

Artık tamamen yakınındaydım. Ateşin sıcaklığı yüzüme vuruyordu. Alevler bana bile değiyor olabilirdi. Ama yanmıyordum. Tek hissettiğim sıcaklığıydı. "Uzaklaş." Emir verici ses tonuna kaşlarımı kaldırdım.

"Emir verecek durumda değilsin." Derince nefes aldım. "Tanrı aşkına! Kül olmak mı istiyorsun?!" Kaşları daha da çatıldı. Aslında şimdiye kadar belirgin bir yarası olmamıştı. Bu şeytan olduğundan kaynaklanıyor olmalıydı. Yine de bu acı çekmediğini göstermezdi. Yandığını hissettiği ortadaydı.

"Uzaklaş, Anna. Ateşimin seni yakmasına izin verme." diye fısıldadı. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Adımın ağzından çıkması garip hissettirmişti.

Ne yaptığımı bilmiyordum. Vücudumun hiçbir uzvunu kontrol edemiyordum. Ona doğru bir adım daha attım. Artık vücutlarımız birbirine değiyordu. Ateşi çok keskin bir şekilde hissedebiliyordum. Lucifer'in akına kadar simsiyah olmuş gözlerine baktım. Sonrasında gözlerimi yumdum.

İçimde baskın gelen o hisse engel olmadım. Sıcaklığın benden akıp gitmesine izin verdim. Etrafım serinlikle dolmaya başlıyordu. Kalbimin hiç olmadığı kadar hızlı atması ve hissettiğim adrenalinle bir anda gözlerimi açtım.

Lucifer tam anlamıyla afallamıştı. Gözleri normal hale dönmüştü ve şaşkınlıkla bakıyordu. Vücudundaki ateş onu terk etmişti, artık yanmıyordu. "Sen..." dedi tedirgin ve şaşkınlık dolu bir sesle. "Sen bunu nasıl yaptın?"

Gözlerimi birkaç kere kırpıştırıp geriye doğru adım attım. Ben... ben onu kurtarmış, alevleri söndürmüş müydüm? Bu nasıl mümkün olabilirdi?


Tanıtım filmimiz hakkında neler düşünüyorsunuz? Ben gerçekten bayıldım! Tam olarak Lucifer ve Anna'yı gördüm...

Lucifer'e acıyanlardan mısınız? Yoksa 'oh olsun' diyenlerden mi?

Gabriel'i de kaybettik...

Anna ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Altında bir iş mi var yoksa bunu yapan Lucifer mi?

Continue Reading

You'll Also Like

24.3M 1.4M 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bi...
50K 4.3K 22
AlfaxDelta Birbiriyle küçüklükten beri anlaşamayan Delta ve Alfa'nın ruh eşi çıkması.. Homofobikler girmesin.Bu bir bxb kurgusu, ona göre.
46.7K 2.2K 29
#yalicapkini #afrasaracoglu #mertramazandemir #seyfer #antepli
94.8K 7.1K 38
Biyoloji öğretmeni Kim Taehyung, öğrencisi Jeon Jeongguk'a ödev verir. #201023 #010824