Life | Yoonmin ✓

By gr4phomania

99.3K 6.1K 2.3K

[tamamlandı] Doktorluk , yaşamları veya ilişkileri için engel değildi. Jimin hamileydi ve onun duygularını en... More

AÇIKLAMA
▪︎1▪︎
▪︎2▪︎
▪︎3▪︎
▪︎4▪︎
▪︎6▪︎
▪︎7▪︎
▪︎8▪︎
▪︎9▪︎
▪︎10▪︎
▪︎11▪︎
▪︎12▪︎
▪︎13▪︎
▪︎14▪︎
▪︎15▪︎
▪︎16▪︎
▪︎17▪︎
▪︎18▪︎
▪︎19▪︎
▪︎20▪︎FİNAL
▪︎Özel Bölüm▪︎
▪︎Özel Bölüm▪︎
▪︎Özel Bölüm▪︎

▪︎5▪︎

4.9K 328 124
By gr4phomania

Açıkçası bu oy ve yorum sınırı işini sevmedim. Bu yüzden lütfen beğeniyorsanız oy verip yorum yapmayı ihmal etmeyin.

Durmadan oy veya yorum diyerek sizi sıkmak istemiyorum. Sizde bu konuda bana yardımcı olun lütfen.

Teşekkürler...

İyi okumalar...

...

5.bölüm

"Kanserle ilgili bir şey değilmiş. Kalp damarlarında tıkanma var ve nefes almasını zorlaştırmış."

Yoongi elindeki test sonucuna bakarken aynı zamanda da Jungkook'u dinliyordu. Jimin ise hamile kadının ameliyatına girmişti ve çıkar çıkmaz soluğu onların yanında almıştı.

"Geldim. Ne olmuş?"

Jimin ameliyat kıyafetlerinin üstüne önlüğünü giymiş ve steteskopunu alıp gelmişti.

"Kalp damarlarında tıkanma var. Hasta uyanık mı Jungkook?"

Yoongi , Jimin'e açıklama yaptıktan sonra Jungkook dönüp merak ettiği soruyu sormuştu.

"Az önce uyandı. Eşi de çok endişelendi sakinleştirmek güç oldu. Sakinleştirdikten sonra eşini görmek istedi. Hobi hyung onunla ilgileniyor."

Yoongi anladığını belirtircesine kafasını sallamıştı. Test sonuçlarını Jimin'e uzatmıştı ve gözü kolundaki saatine gitmişti. Saat gecenin 03.30'ydu ve Jimin akşam sekizden beri bir şey yememişti.

"Jimin sen hastaya bak sonrada odama gel. Ben de eşinin yanına uğrayayım."

Yoongi, Jimin'den onay aldıktan sonra odadan çıkmıştı ve hızla Hoseok'un odasına gitmişti. Hoseok ile kadının durumunu konuştuktan sonra kafeteryaya inmişti.

Bebeklerini doyurması gerekiyordu. Hatta çok fazla yorulmuşlardı fakat Jimin'in hastaya bakmadan oturmayacağını bildiği için hastanın yanına bilerek göndermişti.

Sandviçle birlikte sağlıklı olan her şeyi tepsiye doldurmuştu ve içecek bölümüne ilerleyerek kendine göre gerekli olan şeyleri almıştı. Tepsiyi sıkıca tutarak asansöre gitmişti.

Jimin ise hastasını kontrol ettikten sonra eşinin sözünü dinleyerek Yoongi'nin odasına gitmişti. Kapıyı çalmadan direkt aralamıştı ve boş odayla karşılaşmıştı. Gelmesini beklemek için masasının önündeki tekli koltuklardan birine oturmuştu.

Aradan geçen beş dakika sonucunda elinde tepsiyle içeriye giren Yoongi'ye şaşkınca bakmıştı. Çünkü üstündeki yiyeceklerden tepsi gözükmüyordu ve o kadar yiyeceği yiyebileceğini düşünmüyordu.

"Oh, gelmişsin. Çok beklettim mi?"

Jimin hâlâ şaşkınca Yoongi'ye bakıyordu. Konuşurken de kekelemesine engel olamamıştı.

"H-hayır. Beş dakika f-falan oldu."

Yoongi memnunca gülümsedi ve tepsiyi Jimin'in önündeki küçük masaya bıraktı.

"Yoongi, bunların hepsini yiyebileceğimi düşünmüyorsun değil mi?"

Yoongi gülümseyerek başını sallamıştı.

"Sadece canının ne isteyebileceğini bilemedim o yüzden her çeşitten aldım."

Jimin, Yoongi'nin bu düşüncesine hayranlıkla bakmıştı. İyi ki dedi; iyi ki tanımışım onu, iyi ki aşık olmuşum ona, iyi ki evlenmişim Yoongi ile...

"Yoongi?"

Yoongi tepsidekileri boşaltıyordu ve başını kaldırmadan 'hmm' sesi çıkararak dinlediğini belirtmişti.

"Seni seviyoruz."

Yoongi uğraştığı işten başını kaldırmış Jimin'e bakmıştı. Hayran ve aşk barındıran bakışları görünce o güzel gülümsemesini Jimin'e sunmuştu.

"Bende sizi seviyorum."

Bebeklerini de işin içine katarak konuştuğu Yoongi'nin gözünden kaçmamıştı. Diş etleri görünecek derecede gülümserken işine geri dönmüştü.

***

"Tae kalksana!"

Jungkook üzerinde pike örtülü yatan kişiyi dürtüyordu. En sonunda dayanamadı ve pikeyi çekti. Jimin hyungunu görmesiyle hemen üzerini örtmeye çalışmıştı fakat Jimin çoktan gözlerini aralamıştı.

"Ne oluyor yaa?"

Jungkook dinlenme odasında Taehyung'u ararken Jimin'i Taehyung sanmıştı ve onu uyandırmıştı. Yoongi bunu öğrenirse onu öldürürürdü.

"Hyung çok özür dilerim. Seni Tae sandım. Dinlenme odasındayım demişti. Yoongi hyunga sakın söyleme tamam mı? Beynimi neşterle deşer sonra da 'Sen benim bebeklerimi nasıl uyandırırsın!'diyerek kalbimi deşer."

Jimin uyku sersemiydi fakat Jungkook'u anlıyordu. Kıkırdayarak başını salladı.

"Bundan sonra örtüyü kaldırıp bakarsın o zaman. Benim yerimde Yoongi de olabilirdi."

O sırada kapı açılmıştı ve elinde tepsi ile Taehyung içeriye girmişti. Tepside üç bardak vardı ve gülümseyerek ikiliye bakıyordu.

"Bize kahve getirdim. Sana da meyve suyu getirdim Jimin. Acile bir hasta geliyormuş, gitmeden önce iç."

Meyve suyunu eline tutuşturmuştu. Jimin büyük yudumlar eşliğinde meyve suyunu bitirmişti ve ayağa kalkmıştı fakat ayağa kalkmasıyla birlikte hastaneyi etkisi altına alacak bir gürültü kopmuştu.

Jungkook ve Taehyung'a şaşkınlıkla dönmüştü. Jimin'in çağrı telefonundan çağrı gelmesiyle ortamdaki sessizlik bozulmuştu. Jimin sesi umursamadan hastası için dışarıya çıktı. Jungkook ve Taehyung da hemen arkasından ayağa fırlamıştı.

Koridorlarda güvenlikler, doktorlar ve hemşiler insanların güvenliği için oradan oraya koşturuyordu. Jimin arkasındaki Jungkook ve Taehyung olmak üzere çevredeki insanları umursamadan hastası için asansöre koşmuştu.

Yoongi, dün hastaneye acilen geldikleri için evlerine kıyafet almaya gitmişti. Bu yüzden hastanede değildi. TaeKook çifti ise Jimin ve yeğenleri için endişelenmişti. Jimin'e bir şey olursa diye peşinden gidiyorlardı çünkü hastaneyi saran o ses silah patlama sesiydi.

"Hyung dışarıya çıkmasa mıydın?"

Jungkook korkuyla Jimin'e sorusunu yöneltmişti. Jungkook, abisi ve yeğeni için endişelenebilirdi fakat Jimin'in bir yemini vardı. Hipokrat yemini ve acilde ona ihtiyacı olan bir hastası vardı.

Şu anda Jimin'i, Yoongi'de dahil hiç kimse tutamazdı ve bunu hepsi biliyordu. Bilmelerine rağmen bir çaba uğraşıyorlardı fakay yine başaramamışlardı çünkü acil kapısındaki hemşirenin yardımıyla eldivenlerini giyiyorlardı.

Suçlu bu kattaydı ve bunu umursamadan başkalarının canı için uğraşıyorlardı. Hasta karın bölgesinden beş bıçak darbesi almış bir kadındı. Jimin hastaya müdahele ederken, Jungkook polislere kadın hakkında bilgi veriyordu.

Hemşirelerin söylediğine göre kadını bıçaklayan adam kadını görmek istemiş fakat polisler izin vermemişti. Bu yüzden de silahla hastaneyi birbirine katmış ama asıl dikkat çeken nokta kadının farklı aralıklarda olan yaralarıydı.

Neden bıçakladığı yerin hemen dibindeki yeri bıçaklamak yerine aralık bırakarak bıçaklamıştı ki?

"Jungkook bir bakar mısın?"

Jungkook, Jimin'in ona seslenmesiyle polise bir dakika diyerek hyungunun yanına gitmişti.

"Jungkook kadının yaraları aralıklı. Neden dibini bıçaklamak yerine aralık bırakarak bıçakladı ki? Ya kadını öldürmek istedi, ya karnındakini ya da her ikisini?"

Jungkook, Jimin'in anlattıklarını gidip polise söylemişti. Polis ise buna karşın güvenlik önlemlerini almış ve bu katın giriş çıkışlarını kapatmıştı.

Hoseok iki polisin koruması eşliğinde acile gelmişti. Acile girdiği gibi ultrason makinesine koşmuştu ve Jimingilin yanına gitmişti.

"Jimin, kadın hamile. Olay çıkaran kişi kocasıymış. Çocuğu istemediği için karısı uyurken karnından bıçaklamış. Daha iki haftalıkmış. Aralıklı bıçaklanmış belki bir ihtimal yaşıyordur. Kontrol etmeye geldim."

Saldırgan hâlâ bu kattaydı ve teslim olmuyordu. Olayı anlatan kişi ise yedi yaşındaki kız çocuğuydu. Babası annesini gözü önünde bıçaklamıştı. Kızının gördüğünü bilmeyen baba hemen evden çıkmış.

Annesi bilinci açıkken zorla da olsa kızından telefonu istemişti ve ambulansı çağırmıştı. Kızına ise polis geldiğinde onlara her şeyi anlat demişti.

Jimin düşündü. Hayat bundan ibaretti işte. Sevdiği kadının canını umursamadan istemediği bebeği öldürmek isteyen cani babalarla, kadına şiddet uygulayan aciz adamlarla, kadını sadece tatmin olmak için kullanan tecavüzcü sapıklarla ve daha niceleriyle dolu olduğunu düşündü.

Adalet kavram olarak ülkelerde var olsada uygulama olarak yoktu. Kadına zorla tecavüz eden bir insan neden elini kolunu sallayarak dışarıda geziyordu ki! O kadın hem bedenen hem de ruhen çökükken, o insan neden umursamadan dışarıda geziyordu.

Bir kez daha iyi ki dedi. İyi ki Yoongi dedi. Onun hayatını güzelleştiren, onu mutlu eden, ona aşkı öğreten Yoongi'ydi. Bu yüzden iyi ki Yoongi dedi.

"Jimin?"

Jungkook'un endişeli sesini duyunca ona dönmüştü. Sandalyeye oturmuş suçlunun yakalanmasını bekliyordu. Yoongi'yi görmek istiyordu ama şu anda bunun imkansız olduğunun farkındaydı. Kapılar kapalıydı. Elinden sadece beklemek geliyordu. Zaten hastayı da Hoseok devralmıştı.

"Efendim?"

Jungkook elini Jimin'in omzuna koyup soluklanmaya başladı.

"Yoongi hyung aşağıda olay çıkartmış."

İki tane acil vardı fakat onlar zemin kattakinde değil üçüncü kattakindeydi. Jimin hemen ayağa kalkıp ceplerini aramaya başlamıştı. Telefonunu bulunca Yoongi'yi aramak için harekete geçtiği sırada ekranda beliren 'Aşk' yazısıyla arayamamıştı. Aramayı cevaplayıp pencereye doğru ilerlemişti.

"Jimin?! İyi misin? Bebeğimiz iyi mi?"

"Yoongi biz iyiyiz , merak etme ve lütfen sakince bekle olur mu?"

"Jimin siz oradayken nasıl sakince beklememi söylüyorsun anlayamıyorum."

"Yoongi sakın buraya gelme ve sakince bekle. Polislerinde işini zorlaştırma. Bak Hoseok hyung burada. Taehyung ve Jungkook da en başından beri yanımdalar. Ellerinden geldiğince bana yardımcı oluyor- "

Jimin'in sözünü kesen ve Yoongi'yi şok eden şey silah patlama sesiydi. İkisi de şok içinde kalmışlardı. Yoongi üçüncü kattaki acilin pencerelerine bakarken Jimin'i görmüştü fakat Jimin arkasını dönmüş olayları anlamaya çalışıyordu.

Nefesler tutulmuş, ne olacağı hakkında düşünceler artmıştı. Geriye Yoongi için beklemek, Jimin içinse şoktan çıkmak kalmıştı.

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Bölüm sonu...

Umarım beğenirsiniz...

💜💜💜💜💜

Continue Reading

You'll Also Like

betty By ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 214K 33
okumayın for vanilla baby
46.2K 2.3K 14
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...
171K 17.8K 31
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
836K 67.2K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...