Remus, hep aynı kompartımanda, hep aynı yerde oturuyor ve Sirius'un omzunda uyuyakalıyor.
On beş yıl sonra o kompartımana döndüğünde ve hep oturduğu yere oturduğunda başını omzuna koyacağı kimsenin olmadığını fark ediyor.
Yalnız başına uyuyakalıyor.
Uyandığında karşısında James'i görüyor, Lily'nin gözleriyle.
Harry'yi James sanmaktan kendini alıkoyuyor, ona ismiyle sesleniyor ve Harry onun ismini nerden bildiğini sormuyor bile.
Kompartımandan çıkarken her zaman yaptığı gibi susuyor.
Sirius onun erkek arkadaşı değilmiş gibi davranmak zorunda.
Onun hakkında yapılan iğrenç yorumları duymak ona acı veriyor ama o hep susuyor.
Hep sustu.