MÜHÜR

By gizlibiradetyazar

71.7K 4.4K 2.2K

Baş melek Raphael, cennete karşı karşı gelen Lucifer'ı cezalandırmak adına güçlerini ve ilk aşkı olan Lilith'... More

1-'Yeni Arkadaşlar'
2-'Duman'
3-'Park Alanı'
4-'İlk Gün'
5-'Uyku Hali'
6-'Gariplikler'
8-'Beraber Takılmak'
9-'Sinema'
10-'Ölüm'
11-'Anlaşma'
12-'Mühür'
13-'Ateşiniz Bol Olsun, Şeytanlar!'
14-'Lilith'
15-'Esir'
16-'Melekler'
17-'Melekler vs. Şeytanlar'
18-'Zebaniler'
19-'Kaçmayı Denemek'
20-'Beklenmedik Yardım'
21-'Duygular'
22-'Sakinleştirme'
23-'Gerçek Bir Şeytan'
24-'Çığlık'
25-'Farklı Bir Gün'
26-'Azazel'
27-'Şeytan Kandırmacası'
28-'Lilith'in Kardeşi'
29-'İtiraf'

7-'Yarış'

2.4K 148 77
By gizlibiradetyazar

Multimedya-Lucifer



Alarmın sesiyle gözlerimi araladım. Hava her zamanki gibi kapkaranlıktı. İyice gerinip kalktıktan sonra lavaboya girdim. Akşam eve döndüğümüzde annem evde yoktu, nöbeti geceye kadar uzamış olmalıydı. Neyse ki bugün gitmeyip dinlenecekti.

Ellerimi yıkamak için musluğa uzanacağım sırada kolumu çarptım. İnlememe engel olamamıştım. Bakışlarım koluma çarptığında kaşlarım çatıldı. Bilek kısmımda sargı vardı. Sargıyı yavaşça çıkardım ve bileğime baktım. Yanık izi vardı. Ama bir yerimi yakmamıştım. Buna emindim. Üstelik kolumu sarmamıştım da. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Yüzüme birkaç kez su çarptıktan sonra tekrar koluma baktım. Hayal falan görmüyordum, kolum gerçekten yanıktı.

Banyodan çıktıktan sonra tekrar odama girdim. Bileğimi dikkat çekmemesi için sarmayacaktım. Zaten dikkatli bakınca yanık izi gözükmüyordu. Derince bir nefes alarak dolabımı açtım. Siyah bir pantolon ve haki yeşil sweatimi aldıktan sonra hazırlanmaya başladım. Giyindikten sonra saçlarımı düzelttim. Yüzüme nemlendiricimi, dudağıma da parlatıcımı sürdükten sonra hazırdım.

Telefonu elime aldım ve Ruth'a hazır olduğuma dair mesaj attım. Odadan çıkarken sessiz olmaya özen göstermiştim. Lexi hala uyuyordu. Evden çıkmadan annemin odasının kapısından da baktım, o da uyuyordu. Sessizce çıkacağım sırada duyduğum korna sesiyle irkildim. Bu korna sesi Ruth'a ait değildi. Hızlı bir şekilde ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım.

"Günaydın Anna!" Daisy'nin neşeli sesi kulaklarımı doldurdu. Karşımda onları görmek beni şaşırtmıştı. Üstelik karşımda bembeyaz, son model arabayı görmek daha da şaşırtmıştı.

"Günaydın." dedim şaşkınlığımı sesime yansıtarak.

"Ruth bize haber verdi de, arabası bozulmuş. Sanırım onu bir arkadaşı götürecekmiş. Seni de biz alalım istedik." Ruth'un bana haber vermemesi garibime gitse de hafifçe gülümsedim.

"Zahmet etmeseydiniz keşke." Daisy kaşlarını çattı.

"Saçmalama lütfen! Hadi atla arabaya." Aynı şekilde gülerek karşılık verdikten sonra arabaya bindim. Arabanın dışı gibi içi de harikaydı. Dışarıdaki soğuğun aksine sıcacıktı, koltukları da çok rahattı.

Derek aynadaki yansımadan bana doğru baktı. "Uykusuz kalmış gibisin. Şuradaki kahve ve kruvasan var, yesene." Gösterdiği yere baktım. Koltuğun arka tarafında poşetin içinde kutu bardakta kahve ve kruvasan duruyordu. Gülümseyerek ona döndüm.

"Teşekkür ederim, aç değilim ama kahveye hayır demem." Daisy sırıtarak kahvesinden bir yudum aldı.

"Bir yerlerde uyuyakalmamak için kahve şart." Derek kahkaha atarken ben sırıtmakla yetindim. O olayı aştığımdan artık utanıyor sayılmazdım.

"Bu arada okulda defterlerimiz karışmış." dedi Daisy. "Dün sana getirmek için geldim ama yoktun." diye devam etti.

Boğazımı temizledim. "Elizabeth davet etmişti dün, onlardaydım." Derek'in yüz ifadesi düz bir hal alırken Daisy sadece anladığını belirtircesine kafasını salladı. "Sizin için bir sorun mu var?" Bu sorum tabii ki deneme amaçlıydı.

Dün Lucifer'in yaptığı uyarıları dikkate alacak değildim. Onların arasındaki mevzu beni ilgilendirmezdi. Ancak bu konuda Daisy ve Derek'in tavrını merak ediyordum.

Derek hafifçe güldü. "Sana kiminle konuşup kiminle konuşmayacağını söyleyecek değiliz Anna. Buna kendin karar verebilirsin, biz sadece fikirlerimizi söyleyebiliriz." Samimi bir şekilde gülümsedim. Daisy de Derek'e katıldığını belli ederek kafasını salladı.

Bu kısa konuşmanın ardından Derek arabayı sürmeye başladı. Birkaç dakika geçmişti ki yan hizamızda siyah bir araba belirdi. Sürücü koltuğunun tarafındaki cam açıktı, arabayı süren kişi gözüküyordu.

Bu kişi Lucifer'den başkası değildi. Işıklara geldiğimizde kırmızı yandığından durduk. Lucifer sırıtarak buraya bakıyordu. Derek Daisy'nin camını araladı. Ah.. hayır, gerçekten sabah sabah kavgayı kaldıramazdım.

Derek gözlerini kısarak ona bakıyordu. Sanki gözleriyle konuşuyor gibiydiler. Bakışlarımı kırmızı ışığa çevirdim. On beş saniye kalmıştı. Kafamı ortadan uzatıp Lucifer'in arabasına baktım. Derek'in arabası bembeyaz ve çok güzeldi ancak Lucifer'in arabası daha başkaydı. Simsiyahtı ve parlıyordu. Ben arabayı incelerken Lucifer'in bakışları beni buldu.

Alaylı hali sert bir ifadeye dönüşmüştü. Arabanın motorundan ses çıktığında yutkundum. Yarış yapacaklardı. Neyin derdiydi bu? Aralarındaki bu geçimsizliğin sebebi neydi?

"Anna, arkana yaslan." Geriye doğru yaslanırken konuştum.

"Okula çok az kaldı. Bence bu tehlikeli olur." Derek beni duymuşa benzemiyordu. Yardım istercesine Daisy'e baktığımda onun da Derek'den bir farkı olmadığını gördüm. Derince nefes aldım, hiç iyi bir yolculuk olmayacaktı.

Yeşil ışık yandığı an uçtuk. Gitmekten falan bahsetmiyorum, resmen uçmuştuk. Derek öyle bir hırs yapmış olmalıydı ki camdan baktığımda her yeri bulanık görüyordum. İyi ki bir şeyler yememiştim. Yoksa araba bu hızda giderken her yere kusabilirdim. Dudaklarımı birbirine bastırarak yana baktım. Lucifer ile aynı hızdaydık. Başa baş gidiyorduk.

Derek tekrar gaza köklendiğinde aramızdaki mesafe biraz açıldı. Ancak çok geçmeden Lucifer arayı kapattı. Bakışlarımı korkarak öne çevirdim. "Derek... okul bahçe kapısına yaklaşıyoruz, iki araba aynı anda oradan geçemez." dedim uyarırcasına. Ancak bana bakmamıştı bile!

"Daisy!" diye bağırdım bu sefer. "Bu hızda çarpışırsak ne olur farkında mısın?! Durdur onu!" Dediğim anda okul bahçesinin kapısından geçtik. Geçerken çok tiz bir ses duyulmuştu. Nefesimi tuttuğumu fark ettiğimde derince nefesimi verdim. Bayılacak gibi hissediyordum

Ellerim titremeye başlamıştı. Buna aldırmadan arabanın kapısını açtım ve indim. Açık havayla buluştuğum an kafamı geriye doğru çevirdim. Lucifer biraz daha gerideydi ve öfkeli bir şekilde arabasına bakıyordu. Sanırım arabasına sürtmüştük ve zarar alan onun arabasıydı. Midemin bulandığını hissettiğimde elimle ağzımı kapadım. Şimdi de kusacak gibi hissediyordum. Lucifer öfkeyle bize doğru yöneldi.

"Anna.. sen iyi misin?" Daisy'nin seslenişiyle Derek nihayet bakışlarını bana çevirebilmişti. "Yüzü bembeyaz olmuş." diye devam etti Derek'e bakarak.

Derek elini yüzüme koydu. "Miden mi bulanıyor?" Lucifer çoktan yanımıza gelmişti. Hiddetle konuşacağı sırada geri çekildim. Bu Derek'i şaşırtmış gibiydi.

"Kaza yapabilirdik! Buna rağmen nasıl bu kadar sakinsiniz? Canımız söz konusuydu!" diye bağırdım bir çırpıda. Bunu yapmamasını söylememe rağmen yapmıştı. Aynı öfkeli bakışlarla Lucifer'e döndüm. "Aranızda ne problem varsa beni karıştırmayın! Benden uzakta olun, anladınız mı?" Arkamı dönüp gideceğim sırada başımın döndüğünü hissettim. İstemsizce yalpalarken Derek telaşla kolumu tuttu.

"Anna gel ister-" kolunun aniden çekilmesiyle sözü yarıda kalmıştı. Lucifer aynı sert ve öfkeli bakışlarıyla Derek'e bakıyordu.

"Yanınızda 'çok değer verdiğiniz arkadaşınız' varken saçma sapan işlere kalkışıp sonra da düşünüyor numarası yapamazsınız." Derek afallamış gibiydi.

Lucifer onun afallamasından faydalanıp hızlı bir hamleyle elimi tuttu. Bu sırada elimde bir uyuşma hissettim. Birkaç adım attığımız sırada Derek öfkeyle Lucifer'i çekti ve bir yumruk attı. Ufak bir çığlık attım. Okul bahçesinde bunu yapamazlardı!

Lucifer öfkeyle silkindi ve Derek'in yüzüne yumruğu geçirdi. Bu Derek'in attığı yumruğun aksine daha sertti. Derek ona doğru yürüyeceği sırada önlerine atladım. "Daha ilk günden okuldan atılmak mı istiyorsunuz?!" diye öfkeyle bağırdım.

Etrafımıza insanların toplandığını anlayabiliyordum. Onlar olmasa da kameralar vardı. Okulda böyle bir kavga asla görülmezdi. Derek kanayan burnunu tutarken Lucifer elimi tekrardan tuttu. Okulun girişine doğru yürürken sürükleniyor gibi gözükmek istemediğim için ona ayak uydurdum. Arkamızdan Elizabethlerin de geldiğini görmüştüm.

Okuldan içeri girerken üzerimizdeki gözlere aldırmadan fısıldadım. "Ona neden vuruyorsun?!" Kaşlarını çatarak bana baktı.

"İlk başlatan oydu!" Duraksadı. Sert bakışlarını gözlerime odaklayarak, "Çocuk gibi cevap da verdiriyorsun. Sana ne kızım? Sen ne karışıyorsun?" dedi. İçimden gülmek gelse de bunu engelledim.

Aynı onun gibi sert bakışla, "Karşılık vermek zorunda değildin! İlk o vurduğu için sadece o ceza alırdı." dedim. Bu durumda Lucifer'in yanında duracağımı sanmazdım ama Derek haksızdı. Yarışa girmeleri bile bir saçmalıkken gelip yumruk atması hiç de hoş değildi. Gerçi Lucifer iyi geçirmişti, bu yüzden Derek'e biraz üzülmüştüm.

"O ne idarenin işi, ne de başka birinin işi. Cezalandırmak benim işim güzelim." Son cümlesi gözlerimi kaçırmama neden oldu. Ses tonu içimi ürpertmişti. Ama bir yandan da beni çekmiş gibiydi. Derince nefesimi vererek düşüncelerimden sıyrıldım.

Lucifer elimi bıraktığında hissettiğim o ufak boşluğu görmezden geldim. Kızlar tuvaletinin önüne gelmiştik. "Biraz geç kaldık ama," dedi açıklama yaparak. "Kusacaksan falan gir hadi." Gözlerimi devirdim. Fazla geç kalmıştık.

"Kusmayacağım. Sadece midem bulanmıştı, sayenizde o da geçti." dedim tekrardan kavgayı hatırlatarak. Kafasını geriye doğru yatırırken dudağını yaladı. Bakışlarım istemsizce dudaklarına kaydı.

Tam o anda Lucifer kafasını eğip bana doğru baktı. Sırıtıyordu. Ah! Baktığımı görmüş müydü? Ne diye bakıyordum ki? Gerçekten büyük bir aptaldım.

"Anna!" Ruth'un sesi beni bu durumdan kurtarmıştı. Hemen kafamı çevirerek ona doğru baktım.

"Ruth? Beni çağırıyorsun değil mi? Geliyorum hemen." Lucifer'e döndüm.

"Gördüğün gibi, beni çağırıyor. Önemli bir mesele. Gitmem gerekiyor." diyip Ruth'a doğru ilerledim.

"Dur, kızıl." Lucifer kolumu tutmuştu. Eli bileğimdeki yanık kısımdaydı. Başıma aniden giren sancıyla gözlerimi kapadım. Bu ağrı bir anda nereden çıkmıştı?

Tam o anda gözümde bir şeyler canlanmaya başladı. Bunlar kesik kesik anılar gibiydi. Lucifer bana Daisy ve Derek hakkında uyarılarda bulunduktan sonra salona gidiyordum. Lexi'yi de alıp gideceğimi söylüyordum. Ancak buna izin vermiyorlardı. Sonrasında Lucifer'in siyah, simsiyah gözlerini görüyordum.

Şok olmuş biçimde gözlerimi açtım. Dün gece kafamda bulanık bir bulut gibiyken şu an her şey berraktı! Bu... bu nasıl mümkün olabilirdi? Düne dair her şeyi hatırlıyordum! Bunları nasıl unutmuş olabilirdim? Lucifer garip bakışlarla bana bakarken korkuyla kolumu çektim.

"D-dokunma! Sakın dokunma bana!"



Daisy-Derek ikilisi mi?

Lucifer-Elizabeth-Nicholas-Ava dörtlüsü mü?

En hoşunuza giden sahneleri buraya bırakabilirsiniz^^

Continue Reading

You'll Also Like

7.1M 643K 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler...
148K 280 2
(+18) Yabancı çevik bir hamleyle beni çevirip masaya dayarken elimdeki hançere gülerek baktı, buz mavisi gözleri bana dönerken gölgeler sıklaştı, uya...
185K 12.9K 22
Tüm diyar, doğudaki savaş yüzünden kaosa sürüklenmiştir. İmparatorluğu ayakta tutmanın ve Wisteria'yı kurtarmanın tek yolu ise Saige Nerth ve Zaiden...
2.5M 77.2K 54
Babasının borcu yüzünden genç kızı alı koyan Karahan başına büyük ama tatlı bela alır... Genç kız Karahandan küçük olmasına rağmen yalnız adama eş ol...