aporia あ vmin

By Ss_Green

116K 12.4K 8.5K

"Şirketin geleceği için sormak mecburiyetindeyim." Minik adımlarla odasını turlarken ellerini dar kesim kumaş... More

aporia
1
2
3
4
5
6
7
8
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31

9

3.4K 376 167
By Ss_Green

Mutlu evlilik?

Yüzümde buruk bir gülümseme oluşmuştu. Mutlu muyduk acaba, diye kendime soru sormaktan çekinmemiştim. Dalmıştım anında bu cümleyle. Daha sonra Jimin'in bana olan bakışlarıyla kendime gelip elimle sandalyelerden birini işaret etmiştim. "Buyrun Bay Park."

Beni başını hafifçe sallayarak onayladıktan sonra sandalyelerden birine oturmuştu. Daha sonra Seul Mi çorbaları ve pilav kaselerini doldurmaya başlamıştı.

"Baba." Soo Jung ise ona özel olarak aldığımız yuvarlak yastığını kucaklayarak yanıma koşmuştu. "Oturmama yardım eder misin?"

Gülümsedim ve eğilip minik bedenini kucağıma aldım. Yanaklarına kocaman kocaman öpücükler bıraktıktan sonra elindeki yastığı alıp sandalyenin üzerine koydum ve son bir kez onu öptükten sonra gülümseyen kızımı sandalyesine oturtmuştum. Tabi ben bunları yaparken Jimin'in gözlerinin üzerimde olduğunu fark edebiliyordum. Fakat umursamadım ve ben de yerime oturdum.

"Buyrun afiyet olsun." Diyen Seul Mi'nin güler yüzlülüğü şaşırtacak cinstendi. Jimin ise bu cümleden sonra küçük bir fısıldayış eşliğinde teşekkür ederek yemeğine başlamıştı. Soo Jung denen küçük canavar ise o küçücük boyuyla Jimin'e ters bakışlar atıyordu.

Jimin kafasını yemeğinden kaldırıp Soo Jung'a baktığında gülümsemişti. Fakat Soo Jung sinirle kollarını önünde kavuşturup söylenmişti. "Bana gülme."

Bu cümle Jimin'i daha da neşelendirmişçesine gülümsemesi genişlemişti. "Çok tatlı bir kızınız var. Bu tavırlarının kime çektiğini merak ediyorum açıkçası."

"Babasına." Diye birden konuya dahil olan Seul Mi'ye baktı ilgiyle, Jimin. "Babasına mı?"

Seul Mi gülümsedi, hafifçe. Benim küçüklüğümden bahsetmek çok hoşuna gidiyordu. Eskiden anneme defalarca yaptıklarımı anlattırırdı. Ve Soo Jung'un tavırlarını bana benzetirdi. Bazen Soo Jung'un garip tavırları olduğundan ben kime benzediğini çözemezdim. Ama genel manada bana benzediğini kabul etmem gerekiyordu.

"Evet babasına. Babası da küçükken çok hazır cevapmış." Jimin gülümseyerek bana bakmıştı. Fakat gülümsemesinde en ufak bir alay yakalayamamıştım. Ama bana olan bu bakışı kısa sürmüştü, yeniden konuşmaya devam eden Seul Mi sayesinde. "Ayrıca çok yaramazmış. Bir gün arkadaşlarıyla kavga etmiş ve bunu yaptığında henüz 6 yaşında falanmış. Annesi ona ne olduğunu sorduğunda annesine 'asla kavga ettiğimi söylemeyeceğim sana' diye bağırıp odaya girmiş ve kapıyı sertçe kapatmış. Bir kaç saat odasından çıkmamış, çıkmadığı yetmezmiş gibi de kimseyi odaya almamış."

Jimin gülümsemesi genişlemişti. Daha sonra yeniden bakışlarının odak noktası ben olmuştum. "Anlaşılan Bay Kim hiç değişmemiş."

"Evet, hala daha Soo Jung'la bir olup çocukluk yapar. Evin altını üstüne getirir. Soo Jung'la beraber oyuncaklarla oynarlar." Seul Mi yemeğini yemeye çalışan ama ağzını yüzünü birazcık batıran Soo Jung'un ağzını silmişti, konuşurken. "Soo Jung'la bazen çok tartışırlar. Ve kazanan her zaman Soo Jung olur."

"Cidden kavga ediyor musunuz?" Jimin inanamazca sormuştu. Tabi tanımıyordu daha Soo Jung'u.

"Sürekli maç izliyor çünkü." Soo Jung cırlayarak konuştuğunda kaşlarımı çatarak ona dönmüştüm. "Sürekli izlemiyorum. Sen hep önemli maç olduğu zamanlar ya seni uyutmamı istiyorsun ya da oyun oynamak. Bana müsaade etmiyorsun hiç."

"Benimle ilgilen istiyorum çünkü." Kelimeleri garip telaffuz ettiğinden dolayı Jimin kahkaha atmıştı. "Haklıymışsınız, anlaşılan sürekli tartışıyorlar."

"Maalesef öyle. Ama çocuklar-" Seul Mi bana ve Soo Jung'a baktı, gülümseyerek. "-masada misafirimiz var."

"Kusura bakmayın Bay Park." Dedim Jimin'e bakarak. Yanlış bir şey yaptığımdan kurmamıştım bu cümleyi, nezaketen kurmuştum. "Biz arada böyle yapıyoruz."

"Bunu sevdim." Jimin'den beklenmeyecek cümleler duyduğumdan olsa gerek susup önüme dönmüştüm. Yemeğimizi sessizlikle yerken dakikalar sonra Jimin bu sessizliği bozan ilk kişi olmuştu.

"Yemekler çok güzel olmuş, uzun zamandır ev yemeği yiyemiyordum."

"Afiyet olsun." Seul Mi gülümseyerek cevapladığında Soo Jung hala Jimin'e ters bakışlar atıp duruyordu.

"Okula gidiyor musun bakalım?" Jimin kendisine bakan kızımı fark ettiğinde gülümseyerek ona klasik bir soru sormuştu. "Kreşe gidiyorum."

"Ne yapıyorsun peki orada?"

"Boyama yapıyorum, oyun oynuyorum, uyuyorum, yemek yiyorum." Soo Jung isteksizce yaptıklarını saydı ve hemen önüne döndü. Jimin ise bu tavrından sonra 'iyi bakalım' diyerek önüne dönmüştü.

"Peki siz nasıl tanıştınız?" Jimin bu sefer ortaya başka bir soru atınca ona dönmüştüm. Bu sorunun cevabını vermiştim aslında masaya oturmadan önce. "Aslında Bay Kim bahsetmişti ama bir de sizden dinlemek isterim."

"Üniversitede tanıştık biz. Bir kaç yıl sevgililik döneminden sonra evlenmeye karar verdik. 5 yıldır da evliyiz."

"Anladım." Jimin eline su dolu bardağı almıştı henüz. "Mutlu olmalısınız, bazen aşklar evlilikle sonuçlanmıyor."

"Evet çok mutluyuz." Deyivermiştim hemen. Jimin'in aramızda oluşan o garip atmosferi bilmesine hiç mi hiç gerek yoktu.

Fakat bundan sonrasında Jimin bir şey dememiş ve elindeki suyu içmişti bir dikişte.

***

Dün geceyi güzel bir şekilde sonlandırmış olsam bile Seul Mi'nin sorularından kaçamamıştım.

Mesela eve neden geldiğini ve neden evliliğimiz hakkında sorular sorduğunu sormuştu bana. Fakat bu soruların cevaplarını ben de merak ediyordum. Ona bilmediğime dair şeyler söylediğimde oldukça şaşkın bir şekilde sofrayı toplamaya devam etmişti. Neyse ki bu sorularından sonra başka soru sormamıştı.

"Yemek nasıl geçti?" Yanıma ne zaman geldiğini anlamadığım Jungkook sesini işittiğimde dudaklarımın arasına yerleştirdiğim sigaramı parmaklarımın arasına koymuştum. "Park Pezevenk Jimin vardı yemekte, yemeğin nasıl geçtiğini mi soruyorsun bana?"

"Sen de haklısın."

"Ama neyse ki sorunsuz geçti." Dedim terasın demirlerine sırtımı yaslayarak. "Ailemin yanında saçma sapan konuşmasından ürkmüştüm. Bir de Seul Mi surat yaparsa diye korkmuştum."

"Hakikaten Seul Mi ne yaptı?"

"Güler yüzle karşıladı ve Jimin'le güzel bir şekilde sohbet etti." Burukça gülümsedim. "Birbirimizle çok kavga ediyoruz ama o nerede nasıl davranacağını bilen bir kadın. Aslında korkmamam gerekirdi."

"Haklısın da ben hala Jimin'in neden senin evine geldiğini bir türlü anlayamadım. Bu şimdi tüm çalışanlarını ziyaret mi edecek?"

"Bilmiyorum Jungkook." Dedim bıkkınca. "Bir daha gelmez umarım."

"Ya da sana fazla takık, ne yaptın anlamıyorum ki?" Jungkook dalga geçer gibi güldü. "Önceki hayatında bunun ağzına falan mı sıçtın?"

"Gereksiz espri yapıp durma." Söylendim ve boşa yanan sigaramı yeniden dudaklarımın arasına koydum. Ve derin bir nefes aldım.

Tam dumanını dışarı üflerken bir an da Jimin'in sesini duymuştuk. Jungkook'la birbirimize bakarken 'şimdi tam manasıyla sıçtık' der gibi göz bebeklerimiz büyümüştü. Daha az öncesine kadar dalga geçer gibi konuşan bizken şimdi dalga geçer gibi konuşma sırası Jimin'e geçmişti.

"Patronunuzun arkasından dedikodusunu yapmak hiç hoş değil." Bir kaç adımda dibimizde bitivermişti. "Öyle değil mi Bay Jeon?"

Alay dolu bakışlarını Jungkook'tan çekip bana bakmıştı. "Özellikle de pezevenk falan demek hiç ama hiç hoş değil. Öyle değil mi Bay Kim?"

"Haklısınız efendim." Jungkook endişeleyle konuştuğunda Jimin ona bakmış ve gitmesini söylemişti. Jungkook ise korku dolu bakışlarıyla arkasında kalan bana baka baka terasın kapısına yönelmişti.

Ben ise hala elimde tuttuğum sigarayı unuttuğumu fark ederek yere atmıştım hemen. O sıra Jimin ise bana farklı bir cümle kurmuştu.

"Sizi cezalandırmam gerektiğini düşünüyorum Bay Kim."

Continue Reading

You'll Also Like

74K 5.5K 30
jungkook kendisine takıntılı eski kız arkadaşından kurtulmanın tek yolunu eşcinsel olduğunu ileri sürmekte görüyordu ve bunun için taehyung'tan yardı...
29.2K 1.7K 15
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
162K 21.6K 22
taehyung'un ilk defa görmüş olduğu mercedes'in yıldız pilotu jeon jungkook'a verdiği tepkiler viral olur ve sonrasında jungkook tarafından fark edili...
65.3K 3.2K 42
Komşunuz Barış Alper Yılmaz olursa ne mi olur?