ARAF(Tamamlandı)

By 111harveymilk111

201K 9.6K 1.4K

Terkedilmişlik, hayatta kalmak için ödenen bedeller ve bolca mizahla başlayan bir aşk... Fark edilmemesi imka... More

~1~ Saklı
~2~Siyah
~3~Patron
~4~Gizemli Çocuk
~5~ Evsiz
~7~ Berbat Yalancı
~8~Değişim ve Teklif
~9~ Casus
~10~ Aşık mıyım?
~11~Pasta
~12~Nabız
~13~Baba?
~14~Beni öp
~15~Yeni İş
~16~Striptiz
*Yılbaşı*Özel Bölüm
~17~Güneş Patlaması
~18~Kırık Kalp
~19~Döl Mendili
~20~Güven Meselesi
~21~Gitme
~22~Yeni Ev
~23~Kasırga
~24~'Arsız'
~25~Savaş Vakti
~26~Gözler Kalbin Aynasıdır
~27~Kardeş?
~28~Sorunlar
~29~Gerçek Sevgi
~30~Sonuçlar
~31~Güzel Günler?
~32~Bitiş Çizgisi

~6~Sahte Sevgili

7.6K 413 42
By 111harveymilk111

-Burada yatacağıma inanamıyorum!

Şaşkın gözlerimi lüks ötesi odada gezdirdim.Tasarım harikası mobilyalar İtalyan fayansları, hoş ve dikkatle ayarlanmış aydınlatmalar ve kocaman gerçekten kocaman bir yatak!

Öldüm de cennete geldim sanırım!

-Barın özel müşterileri için.Şanslısın Aras.

-Ne tür özel müşteriler bunlar?

Diye sordum bir anda koca yatağa oturup zıplarken.

İskoç havada tırnak işareti yaptı.

-V.I.P diye buna deniyor, özel müşteriler ve özel işleri ben de bilmiyorum.

Bir an yatak pekte rahat görünmemişti.Acaba?

Bu düşünceyi aklımdan uzaklaştırdım.Aslan Kral seksi bir adam olabilirdi ama bu fuhuş yaptığı anlamına gelmezdi.Umarım...

-Neyse önemli değil.Bilmek istemiyorum.

-Rahatına bak.

İskoç imrenerek baktıktan sonra kapıyı arkasından kapattı.

Üstümdeki yapışkan paçavraları fırlatıp attıktan sonra yatağa gömüldüm.

Gözlerimi kapadığımda Aslan Kral'ın mavi gözlerini düşünüyordum.Mavi ve yakıcı...

***

-Efendim...

-Şşş.

Gömleğinin düğmelerini çözmeye devam etti.Bacaklarım titrerken fısıldadı.

-Üstünü çıkar.

Emir verici sesinin büyüsüne kapılıp istediğini yaptım. Gömleğini fırlatıp attı.Yavaşça üstüme eğildi.

Kulağımı yalayıp dilini şaklattı.

-Pantolonumu çıkar.

Emrini yerine getirdim.Aynı anda o da beni pantolonumdan kurtarmıştı.

-Hazır mısın Aras?

Tek yapabildiğim sesli bir şekilde yutkunmak oldu.

Bu çok yanlıştı.

Hem de çok!

Ne var ki beni dinlemeyecekti.

-Lütfen...Aahhh!

***

İnleyerek uyandım. Oha oha oha!

Yorganı hafifçe kaldırdım ve karşımdaki manzarayla küfrettim.Ben uykumdayken...

15 yaşımdan beri böyle bir şey başıma gelmiyordu! Bu adam...Beni gerçekten de etkiliyordu.Rüyalarıma girecek kadar.Fuck!

Gerçekten 'kocaman bir fuck'

Of ne diyordum!Bu benim hayal gücümdü!O kadar olması mümkün değildi.Öyle miydi acaba?

Bana ne yaaa!

Yorganı tekmeleyerek yataktan fırladım.Oda da bir duş ve tuvalet olduğu için şanslıydım.

Güzel bir duşun ardından bornoza sarılıp eski ve kirli kıyafetlerime baktım.'İş kıyafetlerimi' giymeye de hiç niyetim yoktu.

Derken kapım çalındı.Önce şaşırsamda derhal bornozumu bağlayıp bağırdım.

-Girin.

Girin mi?Bir anda odanın sahibi bir züppe gibi davranmaya başlamıştım.Kendimden iğrendim.

Gelen Güneşti!Çüş bunun ne işi vardı burda.Yüzü halinden hiç memnun görünmüyordu.Kapıyı aralık bırakıp kollarını göğsünde birleştirdi.

-Burada ne işin var?

Diye sordum mesafeli bir sesle.Ve soru sorduğumu fark edince ağzıma kürekle vurasım geldi.

-Patronun emirleri.Bugün alışverişe çıkıyoruz.

-Çıkıyoruz?

Kaşlarımı kaldırdım.

-Her şeyi sormak zorundasın değil mi?Gerçekten bir veletten farkın yok.Derhal giyin, çıkıyoruz o kadar.

Vay!Efendi Güneş Hazretleri buyurdu!

Yine de Aslan Kral istediyse bunu yapmak zorundaydım.

-Pekala çık dışarı.

Güneş kahkaha attı.

-Ne o seni dikizleyeceğimi falan mı sandın?Önümde soyunsan bile dönüp bakmam.

Hah!Ters psikolojiden benimde haberim vardı.Ayrıca soyunsam kesinlikle bakardı çünkü dün çoğu erkek beni beğeniyle süzmüştü.Sürmeli salak!

-Defolur musun?

-Acele et!

Diye keskin bir sesle uyardı beni Güneş. Hızlıca eski ve kirli kıyafetlerimi üstüme geçirip odadan çıktım.

Güneş tek kelime etmeden önüme geçmiş ve yürümeye başlamıştı bile.

İlk mağaza da üstüme beş kazak ve üç gömlek beğenmiştim.Güneş ise ısrarla  biçimli ağzını büzmüş yüzünü buruşturmuş ve beğendiğim her şeye cık cıklamıştı.Yine de ona aldırmadım ve hepsini aldım.

Paranın Güneşte olması ayrı bir konuydu.Bir şey almak istediğimde annemmiş gibi ondan para istiyor ve kendimi gerçekten de Güneş'in değimiyle bir velet gibi hissediyordum.

-Nasıl?

Buz rengi jean'i işaret ettim.Koyu tenimde beni daha dikkat çekici yapmıştı.Üstüme bordo renkli bir kazak ve onun üstüne de kot bir ceket atmıştım.

Güneş sağ işaret parmağını dudaklarına vururken düşünür gibi kaşlarını çatmıştı.

İşaret parmağını sağa sola salladığında

-Bizimle diğilsın!Dedi İvana Sert'in başarısız bir taklidiyle.

Kaşlarımı kaldırıp nefesimi bıkkınlıkla dışarı verdim.

-Ciddi misin?Berbattı.

Güneş bana aldırmadı ve omuz silkti.

-Bir fikrim yok velet!Giyinmekten pek anlamam.

Ah, tabi anlamazdı!Koca yalancı.Omuzlarına tam oturan siyah deri ceketi, koyu mavi sweatshirt'ü kırmızı dar pantolonu ve bileklerinin beş santim üstünde biten sütlü kahve rengi çizmeleriyle moda dergisinden fırlamış gibi gözüküyordu.

Yuh, amma kestim çocuğu be!

-Pekala ne düşündüğün umrumda değil.Bunları alıyorum.

Güneş gözlerini devirdi.-Gözlerini devirebiliyordu!-

-Can sıkıcısın!Çabuk ol hadi!

Gözlerini devirebildiği için bir kez daha ona gıcık kaptım. Hızla kabinlere ilerledim.

Alışverişin sonunda bende on torba Güneşte yirmi torba vardı.

Evet Güneş'e baya kakalamıştım.Fakat beni şaşırtarak daha fazlasını taşımayı önermişti.Sanırım torbalarla birlikte her an kendimde düşebilecekmişim gibi durmamdandı.

Çalışma saatini kaçırmamak için ara sokaklara dalmıştık,Güneş yolu bildiğinden emindi.

Bacaklarım ve kollarım parçalanmak üzereydi derken bir anda bir patırtı koptu.Torbalar kucağımda olduğundan önümdeki küçük hayat üçgeninden başka bir şekilde etrafımı göremiyordum.Güneşte görünürde yoktu.

-Güneş?

-Sana benim peşimi bırakmanı söylemiştim!

Güneş'in öfkeli sesiyle irkilsem de bana bağırmadığı kesindi.Başka bir çocuk sesi hırsla yükseldi.

-Seni bırakmayacağım!Beni biliyorsun!Lütfen?Lütfen Güneş!

Güneş tekrar bağırdı.

-Kafayı yemişsin Deniz.Yakamı bırak, artık!

-Bu kim?

Elimdeki torbalar düşmek üzereydi derken biri beni itti ve tüm dengemi kaybetip kıç üstü yere yapıştım.

-Shit!-diye bağırdığımda.

-Yeni sevgilin mi yoksa?

Diye sordu Deniz adlı piç.

-Bu seni ilgilendirmez.

Dedi Güneş.

Şimdi ikisini de görebiliyordum.Deniz siyah saçlı yeşil gözlü bir çocuktu.Dikkat çekici bir yüzü vardı ama gözlerindeki bakış 'ben deliyim'

diye bağırıyordu.

-Beni ilgilendirmez ha!Sen benimsin Güneş.Sonsuza kadar!

Bir anda cebinden bir bıçak çıkarmıştı.

Ağzımdan istemsiz bir -oha- çıktığında çocuğun dikkatini üstüme çekmiştim.

Koca s.kik ağzıma aferin!

-Sen!Bunun sorumlusu sensin!İbne!

Gerçekten mi?

Çocuk üstüme yürümeye başladığında şaşkınca Güneş'e bakakalmıştım.Donup kalmıştı.Ne bekliyordum ki kıçımı kurtarmayacaktı?

-Sevgilim değil!

Dedi Güneş bir anda.Deniz isimli çocuk durmuştu.Bıçak tutan eli titriyordu.

Bir saniye sonra gözleri vahşetle bana dönmüştü.O an anlamıştım,durmayacaktı.

-Yalancı! Diye haykırdı ve üstüme atıldı. İşte o sırada yana yuvarlandım.Çocuk bıçağı az önceki yere sabitlerken Güneş bir anda önümde bitmişti.Onunda elinde bir bıçak vardı.

-Kavgamı istiyorsun Deniz? Seni haklarım biliyorsun.

Dedi dişlerinin arasından.Adrenalinden nefesim kesilmişti.

-Bu iş bitmedi Güneş.Bitemez beni anlıyor musun?

Yeşil nefret dolu gözler bana döndüğünde çocuk tıslamıştı.

-Sevgilin olacak şu ibneyi de seni de öldüreceğim.

Güneş kahkaha attı.

-Seni bekliyor olacağız.Yalan söylemiştim o benim sevgilim ve nasıl seviştiğini bir bilsen, kesinlikle senden daha iyi.

Aptal! Neler söylüyordu?Beni bir psikopatın açık hedefi haline getiriyordu.

-Yalan!Yalan söylüyor, lütfen-

Çocuk beni dinlememişti bile.

Ağlayarak uzaklaşmıştı.

-Seni küçük-

-Kapa çeneni velet!Hayatını kurtardım.Peşimizi bırakması çin bunu bilmesi gerekiyordu.

Hah, göremiyor muydu?Çocuk psikopatın tekiydi.

Elini uzattı.

-Şimdi kalk derhal bara gidelim.Bu konudan kimseye bahsetme.

Elini tuttuğumda hızla beni kendine çekti ve neredeyse alnını alnıma yapıştırdı.Bu kadar yakından gözlerinin etrafındaki hafif yeşil halka seçilebiliyordu.

-Eğer birine bile bahsedersen bu sefer kimse seni elimden alamaz.

Ah!Şu tehditler...

Peki ya şu gerilime ne demeliydi?Bu durumda ereksiyon olmam hiçte normal değildi.

-Tamam,kimseye söz etmeyeceğim.Torbaları taşımama yardım eder misin?

Elimi yakan elini çektiğinde bir tilki gibi gülümsemişti.

-Güzel, anlamana sevindim.Ve elbette yardım edeceğim yoksa yolda öleceksin.

Kahkaha atmaya başladığında ona tuhafça baktım.Pekala, tek tuhaf insan ben değilmişim.

-Çok komik!

Diye çıkıştım düşen torbaları hızlıca alıp yürümeye başladığında omzunun üstünden bana baktı.

-Gerçekten komik velet!

Yeni bölüüüm!Hadi pamuk eller yıldıza:) Güneş yine yapacağını yaptı.Deniz yeni karakterimiz, medyada:Grey Damon:) Hepinizi çok seviyorum.Özellikle yorum ve vote attığınızdaa:))

Continue Reading

You'll Also Like

246K 16.4K 57
[TAMAMLANDI] Çelebi bir mahalle abisiydi, Ediz ise baba parası yiyen şımarık bir zengin. Çelebi mahallesini korumak için canını ortaya atacak kadar...
778K 53.8K 34
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
265K 14.5K 71
Odaya girdi.Oda rengarenk dizayn edilmişti ama genel havası hoşuna gitmişti.Kapının hemen yanındaki kıyafet dolabına yöneldi.Oda bu kadar geniş olmas...
1.1K 164 3
Okulunda başarılı Sahir ailesinden birinin sırrını öğrenip bununla başa çıkmaya çalışır. Ama işler hiç de umduğu gibi gitmez.. Bxb konulu bir kurgud...