TUTKU

De Sombre00

5.4M 168K 25.3K

-"Aramızda olan önemsiz sayıları umursamadan senin olmak istiyorum." 18.02.19 "Anlamayanlara ve anlamak iste... Mai multe

° 1
° 2
° 3
° 4
° 5
° 6
° 7
° 8
° 9
° 10
°11
° 12
° 13
° 14
° 15
° 16
° 17
° 18
° 19
° 20
° 21
° 22
° 23
° 24
°25
° 26
° 27
° 28
° 29
° 30
° 32
° 33
° 34
° 35
° 36
° 37
° 38 FİNAL
° YENİ

° 31

117K 3.7K 542
De Sombre00

Sinirli stresli geçen saatlerin ardından Mirza ile arabaya otururken sinirlerimi hoplatan kız yine belirdi.

-"Yarına ararım seni. Yine bir şeyler yaparız...eskisi gibi." diyip uzaklaşırken gözlerimi büyüterek arkasından baktım.

-"Keşke küçükken saç baş kavga etmeyi öğrenseydim." dedim kaşlarımı çatarak.

Mirza gülmüş beni arabaya sokmuştu.
-"Endişelenme. Sadece seni kıskanıyor."

Göğsüne yumruğumu vurdum.
-"O kim ki seni benden kıskanıyor ?!" diye bağırdım.

Yavuz şaşırmış dikiz aynasından bakmıştı.

-"Sakin ol güzelim."

Elini itip cama yaklaştım.
-"Sakin olacakmışım. Yok ya !"

Sinirli sinirli söylenirken yüzüklerimi parmağıma geçirip çıkarıyordum. Eve gidene kadar yol boyunca o kıza saydırıp durdum.

-"Nişanlım mı oldun artık ?"

Asansörün aynasına bakarken arkamdan sarılıp kulağıma eğilince vücudum titredi.

Artık sevdiğim , aşık olduğum adamla nişanlıydık. Her ne kadar sarsıcı gerçekleşmiş olsa bile bir şekilde ilişkimiz ilk resmi adımını atmıştı.

-"Beni üzdün...ama evet." diyip karnımdaki ellerini tuttum.

Boynuma minik minik öpücükler kondurup sarıldı.
-"Ben seni asla üzmem. Sen benim ömrüm boyunca sahip olduğum en değerli varlıksın. İyi ki varsın. Seni çok seviyorum."

Kolları arasında dönüp boynuna sarıldım. Mutluluktan ağlayabilirdim. Bu kadar sevilecek ne yapmıştım ?

Ona çok aşıktım ve son nefesime kadar kalbimin bütünü Mirza'ya ait olacaktı.

Asansörün içerisindeki ışık sönene dek birbirimize sarılı durduk. Evin içerisinde girdiğimiz an beni kucaklayıp kapıya yaslamasıyla dudaklarıma uzandı.

Sonu gelmeyen aralıksız , nefessiz öpüşmemiz yatağa gidene kadar devam etmişti. Artık elbisem bacaklarıma dolanarak rahatsız edince mecburen dudağından ayrıldım. Nefes nefese inip kalkan göğsüm , sert göğsüne değiyordu.

-"Duşa gidelim mi ?" Sorusuna başımla onay verdim. Konuşmaya şuanlık nefeslerim yetmezdi.

Elbisemi çıkarmasına izin verip yarı çıplak halde beni banyoya getirdi. Kendisi önümde soyunurken baştan aşağıya yandığımı hissettim. Kusursuz bir bedeni vardı.

Onu izlemeye devam edersem bacaklarım heyecandan beni taşımayacaktı. Bu yüzden gözlerimi zorla kaçırıp banyo tezgahına yaklaştım. Küpelerim ve kolyemi çıkarttıktan sonra ıslak mendile yüzümü temizledim.

Mirza'nın çıplak bedeni arkama yansıdığında sertçe yutkundum.

Bir şey söylemeden saçımdan tokaları nazikçe çıkarmaya başladı. Saçım serbest kalırken beni yeniden kucağına almıştı. Sıcak suyun altında saçımı köpürtmem için şampuanı vermişti. Mirza ise dantelden oluşan iç çamaşır takımımın südyenini çıkarttı. Göğüslerim südyenden kurtulurken Mirza'nın bakışlarına esir oldular.

İştahı kabarmış gibi koyu gözlerle incelerken daha fazla durmadan eğilip dudağını değdirdi.

-"Seni çok özledim." dedim dudaklarımı kıpırdatıp.

Bu sözümden sonra sertçe öpmüş ardından hızlı hareketlerle beni yıkamıştı. Saçlarımdan köpükleri akıtıp omzuma buse kondurdu.

-"Kurulan geliyorum."

Duşakabinden çıktım ve bir havlu bulup bedenime sardım. Saçlarımı kurutma makinesiyle kuruturken aynanın yansımasından ara ara ona bakıyordum. Kusursuz bedeni bakılmayacak gibi değildi ki...

Saçlarım kuruduğunda makineyi kapattım. Bu sırada Mirza çırılçıplak çıktı. Yanaklarıma ateş hücum ederken yüzümü çevirdim. Ufak adımlarla banyoyu terk edip yatak odasına koştum. Giyecek bir şey aramak için dolabı açtığımda karanlık odada gözlerim pek seçmiyordu. Elimi rastgele Mirza'nın bir tişörtüne atmıştım ki alamadan geri çekildim.

-"Bir şey giyinme." diye fısıldayışıyla göğüs ucuma kadar ürperdim.

Aralık dudaklarıma uzanmasıyla sonumuz yatakta üst üste bitti. Mirza'nın karnıma değen sert organını hissettiğimde geri çekildim. Alnını alnıma yaslayıp hızlı nefeslerini yüzüme vurdu.

-"Ne oldu ?" diye zar zor sormuştu. Sesi derinden boğuk geliyordu.

O gece ve sonrasında devam eden acı aklıma geldiğinden vücudum tepki vermişti.

-"Mirza...ben..." dedim gerisini getiremedim.

Zaten anlamıştı. Yüzünü omzuma getirip dudağını değdirdi.
-"Korkma sevgilim. Söz veriyorum alışacak , canını daha yakmayacağım."

Bilmiyordum. Acımayacağına pek fazla inanmıyordum. Çok acı verici bir olay.

Dudağımı ısırıp gözlerimi kapattım. İstiyordum ama cesaretim yoktu.

-"İstemiyorsan kendini zorlama güzelim sorun değil." dedikten sonra üzerimden kalkacakken ellerimi ensesine kaydırıp bacağımı beline sardım.

-"İstiyorum." dedim utana sıkıla.

Dudağı yukarı kıvrılırken öpüşmemize kaldığımız yerden devam ettik. Yavaş yavaş içime doğru yol alırken ilk saniyesinde yaşattığı zevk bir dakika sonra tamamen girdiğinde yine aynı acıya dönüştü.

Nefesim kesilircesine olurken Mirza'nın çıplak sırtına tırnaklarımı bastırdım. Dudaklarının arasından bulduğum fırsatta konuştum.

-"Acıyor." dedim yüzümü buruşturup.

Bu acı çok çok değişik bir acıydı. Yakar gibi sızlatıyordu.

Ellerini iki yanıma sabitleyip alnımı öptü. Hareket etmeden içimde durdukça daha çok acıyordu.

-"Bekle...sakin ol. Geçecek." dedi nefes nefese.

Geçmiyor !

Mirza bir daha konuşmadan ilkine göre nazik olarak uzun süre içimde kalmıştı. Gel gitlerini hızlandırdığı ve uzattığı sürece acım hiç geçmemişti. Yalnızca alışacağım anı bekleyip katlanıyordum.

İnleyerek içime boşaldığında içimden çıkmasıyla bacaklarımı birbirine bastırdım. Sızım sızım sızlıyordu !

-"Oh yoruldum." derken göğsü hiddetle inip kalkıyordu.

Terden parlayan tüylü göğsüne beni çekip tek koluyla sarıldı.

-"Çok acıyor." dedim fısıltıyla.

Bir kaç saniye sonra nefesini kontrol altına alıp doğruldu. Odadan çıkıp geri geldiğinde nereye gittiğini soracaktım ki örtüyü üzerimden çekti. Elinde bir bez görünce sessiz kaldım.

-"Birazdan geçecek. Yapmadığımız için bir iki kere acıyacak fakat sonra bir daha acımaz. Şimdi aç bacaklarını sevgilim."

Dizlerinin üstünde durup bacaklarımı iki yana açarken başımı olumsuz anlamda sallamıştım. Ama ne utancımı dinledi ne de başka bir şeyi. Gözünün önünde tamamen savunmasız ve çırılçıplak halde kaldım. Eğilip tam oraya dudağını değdirdi.

Acıdan yanan o noktaya ılık nemli bezi sürmeye başlamıştı. Bir kaç dakika sonra dediği gibi sızı geçip yerini yorgunluğa bırakırken bezi yere attı. Yanıma yatarken göğsüne doğru kaydım.

-"Mirza ?" dedim oldukça yorgun sesimle.

Saçlarımı öpüp okşadı.
-"Efendim miniğim."

İçimi günlerdir huzursuz eden o soruyu yeniden gündeme getirdim.

-"Ev konusu..." diyip sessiz kaldım.

Aldığı derin nefesle göğsünde kalkıp indim.
-"Seni üzmek istemiyorum. Babamlarla konuşacağım." dedikten sonra yüreğim hafiflemişti.

Üstümüzü örttüğünde kapanan gözlerimle beraber huzurlu derin bir uykuya kucak açtım.

Ertesi gün duşumuzu almış sıcacık çaylarımız eşliğinde kahvaltı yaparken Mirza'nın telefonu çaldı. Arayan annesi onu eve çağırıyordu. Bir süredir gitmediği için şikayetler yağdırmış öyle gelmesini emretmişti.

-"Sen iyisin değil mi ?" diye sordu arabada ilerlerken.

Başımı sallayıp onayladım.
-"İyiyim." dedim. Yüzüm düşmüştü çünkü onunla vakit geçirmek istiyordum.

-"Dinlen iyice. Ararım ben seni." dedi arabanın kapısını açtığım sırada.

-"Olur görüşürüz. Dikkatli sür." diyip soğuktan kaçarcasına eve koşarak girdim.

İlerleyen saatlerde evde yalnız başıma olmaktansa Rüya'yı çağırmış onunla oturmuştum. Evde işi olduğu için akşama doğru kalkmak zorundaydı. Oflaya puflaya telefonumu karıştırırken Mirza aradı.

Sonunda diyerek iç geçirdim ve açtım.

-"Efendim ?"

-"Güzelim , ne yapıyorsun ?" Sesini özlemişim.

-"Oturuyorum evde sen ne yapıyorsun ?" diye sordum.

Ona birazcık küsmüştüm. Daha yeni ilk kez arıyor.

-"Bende Aydın çağırdı sana haber vermek için aradım. Sende hazırlan alayım seni kızlar da gelecekmiş."

Düşünmem bir kaç saniyemi aldı.

-"Olur tamam." dedikten sonra odama geçip hazırlanmaya başladım. En pratik gelen elbise ve çizme kombinimi giyindim.

Mirza'nın gelmesini dışarıda beklerken çok üşümüştüm. Geldiği gibi sıcacık arabada ona doğru sokuldum.

Konuşmadan sorgusuzca kollarında beni ısıtırken Yavuz yeniden yola girmişti. Hande'lerin şirin evine gelene dek öyle kalmıştık. Bahçelerinde yürürken Mirza elimi kavrayınca ona gülümseyip kapıyı çaldım.

-"Hoşgeldiniiz!" diyen güler yüzlü Hande kapıyı açmıştı.

Ona hoş bulduk diyip sarıldıktan sonra içeriye geçtiğimde sinirlerimi alt üst eden kızın da burada olduğunu gördüm. Gördüğüm gibi de moralim bozuldu ama belli etmedim.

-"Merhaba tatlım tanışamamıştık. Selin ben." dedi ayağa kalkıp yaklaşırken.

Uzattığı elini istemeye istemeye sıktım.
-"Memnun oldum. Duha bende." diye mırıldandım.

-"Canım hoşgeldin."

Mirza'yı öpmesiyle gerilen yüz hatlarımı yanağımı ısırarak sabitledim. Bu kızı öldürürüm ben.

-"Size pasta yapmıştım. Herkese getiriyorum."

Defne ile bakışıp Hande'nin peşinden mutfağa girdik.

Tam ağzımı açmıştım ki Selin geldi.

-"Ay kızlar bende yardım edeyim dedim. Hatta ben keserim. Bu arada Hande'cim Aydın'la sonunda evlenmene çok sevindim."

Gözlerimi devirip konuşmasının geri kalanına kulak asmadım. Sinirlerimi gerdikçe geriyor.

İçeriye geçtiğimizde Selin , Mirza'nın yanına oturacaktı ki cinayet çıkmasını engelleyen Oğuzhan onu yanına çekip oturttu. İçimden sabır çeke çeke Mirza'nın yanındaki boşluğa oturdum.

-"Hüma mesaj atmış onu da davet etsem sorun olur mu ?" Gıcık gıcık sırıtmasına ek sorduğu soru beni şok etti.

Amacı ne bu kızın ?!

-"Saçmalama Selin." dedi direk Mirza.

-"Ne var canım ? Hiç mi yan yana gelmiyorsunuz ? " diye diretti.

Nefesimi seslice üfleyip oturduğum yerde kıpırdandım.

-"Hayır dedim uzatma."

Yüzü asılınca sessiz kaldı. Keşke hep sussan !

Elimde kıracak derecede sıktığım çay bardağım bittiğinde uzanıp sehpaya bıraktım. Herkes havadan sudan bir sürü konuyu konuşurken çok nadir katılıyordum.

-"Evde mi oturacağız ? Sizin gece hayatınız ne zaman bitti beyler ?"

-"Bitmedi aslında bir şeyler içmeye gidebiliriz." dedi Uğur.

Diğerleri de ona katılırken sona kalan Mirza'ya baktılar. Eliyle saçını geriye atıp omuz silkti.

-"Fark etmez ama çok kalamam yorgunum." demesiyle bunu bekliyormuş gibi hepsi ayaklandı. Hande zaten hamileliğinden dolayı yorulduğu için ona daha fazla yük olmak istemedik. Bu yüzden vedalaşıp arabalara dağıldık.

-"Neden düştü yüzün ? Gitmek istemiyorsan gitmeyelim."

Başımı iki yana salladım.
-"Şu kız sinirlerimi bozuyor. Yanında ben varım ve biz nişanlıyız. Ne bu canım cicimler ?!" diyerek patladım.

-"O onun dilindedir hep bir anlam yüklediğinden değil."

Başımı çevirip kaşlarımı çattım.
-"Onu mu savunuyorsun ?!" dedim sesimi yükseltip.

Gözleri ilk önce Yavuz'a ardından bana kaydı ve dişlerini sıktı.
-"Sesini yükseltme bir. Ben gerekmedikçe münasebet kurmuyorum bu iki."

-"Sinir bozması için senin konuşmana gerek yok ki !" diyip kollarımı göğsümde bağladım ve önüme döndüm.

Yolda giderken Alp arayınca biraz rahatlamak için ona da gelmesini söyledim. Kısa sürenin ardından arabanın durduğu yere bakındım. Yine fazla hareketli bir gece kulübüydü.

Mirza tepkimi anlasın diye ona bakmadan arabadan indim. Defne , Olcay'ın arabasından inip hızlı adımlarla yanıma gelince gülümsemeye çalışsam da başarılı olamadım. Çünkü yine Selin görüş açıma girmişti.

Asık yüzümü toparlama gereği duymadan içeriye girdik. Boş locaya yerleştikten beş dakika sonra Alp gelince hem ben hem yanımdaki Defne rahat bir nefes verdik.

-"Selam bebeğim naber ?" Yanağımı öpüp diğerlerine selam verdi. Tek boş yer olan Defne'nin yanına oturunca Defne Alp'le aramda kalmıştı. Onun için güzel bir şey.

-"İyi ki geldin." dedim Defne'nin üzerinden eğilerek.

Göz kırpıp
-"Her zaman yanındayım." dedi.

Teşekkür ederken Mirza'nın belimden çekmesiyle geri yaslandım.

-"Merhaba Selin ben seni daha önce görmemiştim."

Alp başını sallayıp
-"Duha'nın kuzeniyim." derken gözlerim Defne'ye kaydı. Aynı benim baktığım gibi Selin'e bakıyordu. Mirza fark eder korkusuyla ona çaktırmadan dirsek atınca düzeldi.

-"Çok memnun oldum. Adın neydi ?"

Ah bu kızın yapmacık halleri öldürüyor insanı.

-"Alp." dedikten sonra başını ikimize çevirdi.

-"Şuna yüz verme." diyen Defne'ydi.

Alp anlaşılmaması için bana bakarak güldü.
-"Sende artık Mirza'ya söyle." dediğinde Defne donmuş kalmıştı.

-"Ben lavaboya gidiyorum." demesiyle kalkması bir oldu. Apar topar çantamı alıp arkasından kalktım.

-"Nereye ?" Kolumu tutan Mirza'ya yanıt verip hızlıca yürüdüm.

Zorlukla takip ettiğim Defne lavabo tezgahına yaslanmış dolu gözlerle aynaya bakıyordu.

-"Gerizekalı ya ! Sanki ben böyle çok mutluyum ! Gel de sen anlat kolay mı sanıyorsun ?!"

Buna verilecek teselli cümlesi olmadığı için sessiz kalıp sinirini boşaltmasını bekledim.

-"Söylediği saçmaydı biliyorum. Erkek olduğu için anlayamıyor. Söylemekte çekinip tedirgin olduğunu biliyorum." dedim bağırmaları bitince.

-"O da anlasa keşke yenge. Neyse abim gerilmeden dönelim."

Kol kola girip oturduğumuz yere geri dönerken Alp üzgün bakışlarıyla Defne'yi izliyordu.

-"Bende içki istiyorum." dedim Mirza'nın duyacağı yükseklikte.

Elindeki içki bardağını dikleyip başını salladı.
-"Yok sana içki falan."

-"Neden yokmuş ?" dedim kaşımı kaldırıp.

Üzerime eğilince erkeksi kokusu nedeniyle nefesimi bir anlık tuttum. Tutmalıyım ki bir süre trip atabileyim. Aksi halde yenilebilirim.

-"Sana içki dokunuyor sevgilim." diyip öpmek için hamle yapınca başımı çevirdim. Böylelikle yanağımı öpmüş oldu. Homurdanarak geri çekildi.

-"Aaa canım Hüma sende mi buradaydın ?!" Selin'in cırt sesi kulağıma geldiğinde ayağa fırlamış tesadüfen geçen Hüma'ya sarılmıştı.

Tüylerim diken diken olurken gözlerini aksi yöne çevirdim.

-"Bilerek çağırmadıysa bende bir şey bilmiyorum." dedi Defne bana yaklaşıp.

Aynı şeyi düşünüyoruz.

-"Bizimle oturmaz mısın ? "

-"Şey bilmem olur." diyip dünden razı olarak koltuğun ucuna oturdu.

Eski nişanlıyla yeni nişanlı bir arada ! Aman ne güzel olaya gel.

-"Ya eski günlerdeki gibiyiz değil mi ama ?! Bir tek Duha ile Alp yoktu." Son cümlesinde iğneleyici tavrını sergileyen Selin'e yan gözle baktım.

Gerçekten sabrımı zorluyor.

-"Artık sende yok sayılırsın Selin. Genelde biz hep bu tayfa olarak takılıyoruz. Eskiler eskide kaldı. Sende sonuçta yeni bir hayat kurdun." Mirza'dan bu ters tavırlı açıklamayı beklemiyordum. Ama dayanamadığımı anlamış olmalı ki sonunda ağzının payını verdi.

-"Ben hiç bir zaman eskimem Mirza'cım." dedi bozulmuş olmasına rağmen.

Mirza ona cevap verme gereği duymadan önüne döndü. Kucağımda duran elimi sıkıca tutup kendine çekince bir şey söylemedim. Ben Defne ve Alp ile konuşurken Mirza içkisini içiyor diğerleriyle ara sıra konuşuyordu. Genelde ortamı neşelendiren Oğuzhan olurdu ama bu akşam çok enerjili değildi.

-"Bu gece Alp'de kalmak istiyorum. Onunla gidebilirim." dedim gece kulübünün otoparkına geldiğimizde.

Mirza bunu duyunca yüzü sert ifadesine büründü.

-"Sen eve götüreceğim. Ne gerek var bu saatten sonra orada kalmana ?"

Canım öyle istiyordu. Onunla biraz dertleşmeye ihtiyacım vardı.

-"Mirza her zaman kaldığım yer."

-"Hayır dedim Duha yürü bin şu arabaya." Kolumdan sürüklerken ona engel olmaya çalışsam da gücüne karşılık veremiyordum. Oflayarak arabaya oturdum.

-"Sürekli kaba saba davranmaktan sıkılmadın mı ?"

-"Ne o şikayet mi ediyorsun ?" dedi yanıma otururken.

-"Evet. Alp ile kalmama bile karışmaya başladın."

-"Ya bu saatte ne işin var orada bir açıklasana bana ?!" Bağırmasıyla irkilip koltuğa sindim.

-"Sadece istemiştim. Bir nedeni yok." diye mırıldandım.

-"Beni iste Duha. Bir kere de birlikte kalalım de !"

Şimdi bu neye kızıyor ?

-"Tamam Mirza tartışmayalım eve giderim." dedim bıkkınlıkla. Aklımda tek bir soru vardı.

Biz ne ara sürekli tartışır hale gelmiştik ?


•••

Continuă lectura

O să-ți placă și

5.4M 289K 30
!Acemi bir dille yazılmıştır! Sarhoş olduğu gece bir adamla birlikte olan Kayra, sabah uyandığında kendini tanımadığı bir adamla bulur. Evden apar t...
706K 6K 21
"Bakışlarındaki isteğe daha fazla dayanamadım, ama bakışlarından çok altındaki asıl harikanın ıslak ve muhtaç isteğine dayanamadım." "Konuşmak yerin...
1.6M 49.8K 39
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla y...
2.2M 61.6K 28
Hikaye de yetişkin içerik bulunmaktadır! Bunu bilerek okumanızı tavsiye ederim. "Seni meşgul ediyorum bu saatte ama dün telefonum sende kalmış onu al...