ARAF(Tamamlandı)

By 111harveymilk111

201K 9.6K 1.4K

Terkedilmişlik, hayatta kalmak için ödenen bedeller ve bolca mizahla başlayan bir aşk... Fark edilmemesi imka... More

~1~ Saklı
~2~Siyah
~3~Patron
~5~ Evsiz
~6~Sahte Sevgili
~7~ Berbat Yalancı
~8~Değişim ve Teklif
~9~ Casus
~10~ Aşık mıyım?
~11~Pasta
~12~Nabız
~13~Baba?
~14~Beni öp
~15~Yeni İş
~16~Striptiz
*Yılbaşı*Özel Bölüm
~17~Güneş Patlaması
~18~Kırık Kalp
~19~Döl Mendili
~20~Güven Meselesi
~21~Gitme
~22~Yeni Ev
~23~Kasırga
~24~'Arsız'
~25~Savaş Vakti
~26~Gözler Kalbin Aynasıdır
~27~Kardeş?
~28~Sorunlar
~29~Gerçek Sevgi
~30~Sonuçlar
~31~Güzel Günler?
~32~Bitiş Çizgisi

~4~Gizemli Çocuk

9.3K 389 98
By 111harveymilk111

-Pekala bunları hayatta giymem!

İskoç, beni baştan aşağı süzdü.Çilli suratı ve kızıl kafasıyla İskoçdan daha çok bir havuça benziyordu.Fakat barmenlikte kesinlikle iyiydi. Bardakları bir bezle kurularken pis pis sırıttı.

-Patronun kuralları.Ve emin ol, sana çok yakışacak!

Baş parmağını havaya kaldırıp küçük yeşil gözlerinden birini kırptı.

-Jartiyer giymemi nasıl bekler! Hah, bir de deri çizme giyecekmişim. Ve kot şorta ne demeli! 5 cm'i geçmeyecek şekilde birde. Götüm açıkta dolaşamam!

İskoç lakabındaki çocuk boğuk bir kahkaha attı.Benle yaşıt görünüyordu ve fazla yılışık olmasa tatlı biriydi.

-En azından para harcamayacaksın. Masrafları patron öder.

Bütün bunları söylerken beş bardağa içki doldurmuş ve servis tepsisine dizip bar masasının üstünde kaydırmıştı.Tepsinim düşmesini beklerken bir başka genç çocuk hızla tepsiyi yakalayıp karanlığa karıştı.

-Şu kim?

Diye artık karanlıkta görünmeyen çocuğun tarafını işaret ettim.

-Güneş.Dedi İskoç ardından fısıldadı.Yüzünü buruşturmuştu.

-Garibin tekidir.Bulaşmamanı tavsiye ederim.

Bir bardağı havaya atıp yakaladı ve içine hızla bir şeyler doldurdu.Sonra önüme koydu.

-Bugün bendensin.

Göz kırptı ama o şeyi içmeye niyetim yoktu.Hiperaktif bir çocuk gibi görünebilirdi ama kızıl saçlılar beni her zaman ürkütürdü.Sebebini gerçekten bilmiyorum!

-Yok ben almayayım!

İskoç'un verdiği listeyi ve parayı dikkatle cebime yerleştirdim bu arada da dikkatle şu gizemli çocuğu arıyordum.

Bir anda onu fark ettim.

Benim gibi garson olmalıydı fakat benim giyineceğim gibi giyinmemişti. Üstü kaslı vücudunu gözler önüne serecek şekilde çıplaktı fakat altında uzun deri siyah bir pantolon vardı. Pantolonun kenarlarından sarkan askılar çocuğa daha seksi bir hava katıyordu ama hala yüzünü görememiştim.Her neyse en azından yarın görebilecektim.Sonuçta mesai arkadaşıydık.

Bok çukuruna geri döndüğümde saat gece 1 di.Bacaklarımdaki tüm güç çekilmişte kemiklerim erimiş gibi yatağa yığılıp kaldım.Çürük pazar poşetimden normale benzeyen -korkutucu gölgeleri saymazsak-bir elma alıp üstüme sildim ve ısırdım.Öğleden beri hiç bir şey yememiştim fakat elmanın tadı hala berbattı.

Ağzımda uzun uzun çiğnedikten sonra pencereyi açtım ve elmayı fırlattım. Karanlıktan bir bağırtı kopunca ağzımdan kocaman bir-ay- çıktı ve kendime inanamadım.Ayladım resmen!

Sanırım attığım elma birinin kafasına gelmişti.

Pencereyi hızla kapatırken mallığıma bir küfür savurmuştum, cidden elmayı insan gibi çöpe atamaz mıydım?

Kazazedenin iyi olduğunu umarak hızla ışıkları kapattım ve yatağıma girdim.

Yarın o utanç verici şeyleri nasıl alacaktım düşünmeye başladım.

***

Sabah erken kalktım ve direkt kafeye giderek istifamı verdim.Patronum olacak salak herif daireyi derhal boşaltmamı isteyince de apış arasına bir tekme geçirip tüydüm.Ayların acısını bir güzel çıkarmıştım ama onun dışında tüm kıyafetlerimi bok çukurunda bırakmıştım.Ve kalacak yerim yoktu.Ne yapacaktım?

Shit!

Bunları düşünmemeye çalışarak bir kadın iç çamaşırı mağazasına girdim.Etraf 'memeli'kaynarken tek

böceğin ben olmam tabi ki de dikkatleri üzerime çekmişti.Dışardan bir sapık gibi görünüyor olmalıydım.

Jartiyer bölümüne ilerlediğimde cık cık lar ve onaylamaz bakışlarla karşılaşsam da önemsemedim.Ne var bunlar benim iş kıyafetlerim!

Patronuma da bir miktar sövdükten sonra siyah bir tanesini kapıp kasaya yöneldim.Kasiyer kadın gülümseyerek sordu.Yüzünde hafif bir alay da vardı.

-Sevgilinize mi?

Sana ne sürtük!

Dudaklarımı yalayıp sakinleşmeye çalıştım ve tüm sakinliğimle

-Kendime alıyorum, jartiyerlere bayılırım da.

Diyip kadının şaşkın bakışları arasında parayı tezgaha bırakıp mağazadan çıktım.Çıkar çıkmaz orta parmağımı havaya kaldırıp içimden 'Nasıldı sürtük!'diye çığırdıktan sonra bana deliymişim bakışları atanları önemsemeyip ikici mağazaya gittim.

Pekala bu seferki bir kot mağazasının kadın reyonuydu.Erkek reyonunda beş santimlik kot şort bulamamıştım ne yazık ki!

Bedenlere girebilmeyi umarak içlerinden bi kaç tanesini kaptım ve deneme kabinlerine ilerledim.Erkek deneme kabinlerine kısacık kot şortlarla girmem garipsense de gayet makul bir tavırla içeri geçip şortları denedim.Minyon olmanın avantajıyla bir tanesi tamamen oturmuştu.Gerçi felaket bir görüntüydü ama yapacak bir şeyim yoktu.

Şortu da aldıktan sonra çizmelerimi de almış ve bir fetişist gibi dolanacağım Siyah'a doğru ilerlemeye başlamıştım. Saat daha 5'ti ve mesaime kadar beş saat vardı ama ne yapabileceğimi bilmiyordum.Bok çukuruna geri dönemezdim.Büyük ihtimalle kısır yaptığım patronum beni vurabilirdi.

Bar geceki haline göre epey sakindi.Hatta bomboştu.Kapıdaki ''

kel kardeşler'' bile yoktu ve içerisi aydınlıktı!

Ben bar taburelerine otururken beni fark eden İskoç yüzünde şaşkın bir bakışla karşıma geçmişti.

-Fazla erkencisin bakıyorum.Daha mesaine beş saat var dostum!

Saatine bakıp sırıtmıştı.Bana bilmediğim bir şey mi söylüyordu? Poşetleri tezgaha bırakıp ellerimi çıtlattım.

-Birincisi:ben senin dostun değilim ve ikincisi:erken geldiğimin farkındayım.

Dedim atarlı atarlı.

İskoç kaşlarını kaldırıp suratını buruşturdu ve sonra kalbinin üstüne elini koydu.

-Ah, bu acıttı!

İster istemez güldüm.

-Maymunun tekisin değil mi?

Göz kırpıp bir bardağa sarı bir sıvı doldurdu ve kafasına dikmeden önce ekledi.

-İskoçlu bir maymun.

O bardağı bir dikişte bitirirken telofonum titremişti. Arayan Selindi.Omg!

2 aydan sonra ilk kez beni arıyordu.

Gay olduğumu öğrendiğinde yıkılmıştı.Bana aşık olduğunun hep farkındaydım ama öğrenmesi gerekiyordu.İlk ona sonra aileme anlatmıştım her şeyi.

Ufak bir tereddütten sonra telefonu açtım.

-Alo?

-Aras?İyi misin?Ben...Seni merak ettim.Dedi Selin titreyen bir sesle.Ah, Selin ve ağlamaklı sesi.Bir oyuncak ayının ezildiğini görmek kadar acı verici bir deneyim.

-Ağlama.Dedim titreyen bir sesle.Çünkü o ağlarsa ben de ağlardım.Selin benim çocukluk arkadaşım ve hayat dostumdu.O bana aşık olsa bile bu değişmeyecekti.Ve belki de aşkının imkansızlığını anlamış olduğundan gururunu ezerek arıyordu şimdi beni.

-Seni görmek istiyorum Aras.Senden özür dilemek için ve senle yeniden dost olabilmek için?Ne dersin?

Yutkundum.İskoç tuhaf gözlerle bana bakıyordu sanırım gözlerim yaşardığı içindi.Ağlamaklıyken gerçekten de bir aptal gibi görünürdüm.

-Pekala bugün buluşalım.Beyaz Caddenin sonuna gel.Seni karşılayacağım.

-Tamam, görüşürüz.

-Görüşürüz.

Telefonu kapatıp gözlerimi kuruladım.

-Kız meselesi mi? Diye aptal bir sırıtmayla sordu İskoç.

Ben de saçlarımı avuçlayıp lafı soktum.

-Maymun aklını çok zorlama İskoç!

Yüzümü yıkamak için tuvalete gittim.Bana bu gibi durumlarda bulaşmamalıydı.

Tuvalete girerken bir ses işittim.

-Piç herif! Şu hale bak ya!Ben bu morlukla nasıl iş yapacağım!

Biri kendi kendine konuşuyordu anlaşılan! Suratımda bir gülümseme şekillenirken tam girecektim ki her kimse konuşmaya devam etti.

-O elmayı atan her kimse onun ta-

Küfrü edemeden içeri daldım ve

-Hop orda dur birader!Dedim.(İçime kaçan hanzoya bir beşlik çaktım ve sonra da kendimi alkışladım)

Kesinlikle dayak yiyecektim.

-Sen de kimsin?

Dedi çocuk kaşlarını çatarak. Ela gözleriyle baştan aşağı beni süzmüştü.Yakışıklıydı ve vay anasını acaba hep yarı çıplak mı dolaşıyordu?

-Ben...Elmayı atan kişiyim.O yüzden küfretmesen iyi olurdu.

'iyi olurdu da ne ya resmen tırstım'

Tabii o kadar kas bende de olsa tırsmazdım ama kas yapamayacak kadar uyuşuğun tekiydim.Ayrıca köpek gibi çalışmaktan vaktim kalmıyordu ki!

Çocuk önce şaşırdı sonra kızgınlıkla sağ gözünü gösterdi. Çöp atarken tutturamayan ben gecenin karanlığında çocuğu sağ gözünden vurmuştum hemde bir elmayla!

-Bunun sebebi sensin şimdi öyle mi?

Sesi fazla kızgındı.Pekala sanırım şimdi topuklamam gerekecekti.

-Bak ben, üzgünüm elmanım tadı berbattı ve...

Cümlemi tamamlayamadan fayans duvara yapıştırılmıştım.Çocuğun biçimli ve mükemmel yüzü beş santim önğmdeydi seksi bir sahneydi ama korkutucuydu da.

-Bana bak velet! Burda ne işin var bilmiyorum ama gerçekten bunun sorumlusu sensen seni fena benzeteceğim.

Dolgun ve küçük dudakları bu kadar yakın olmasaydı her şey daha iyi olurdu fakat kendimi ezdirecekte değildim.Hem gözlerinde sürme vardı o ne öyle ceylan gibi!(Biliyorum hiç olmadı ama kendime cesaret vermem gerekiyor)

Çocuğun yakalarımı tutan ellerine ellerimi koyup gözlerine baktım.

-Ben velet falan değilim!18 yaşındayım ve buraya çalışmak için geldim.Morluk için üzgünüm ama evet bunun sorumlusu da benim.

Ah pekala yılın aptalıyım!

Çocuk ben bunu der demez pis bir şekilde sırıtmıştı ve sağ elini kaldırıp yumruk yapmıştı

-O zaman biraz daha üzüleceksin velet. Bunu ilk bahşişin olarak düşün!

Yumruğu beklerken bir anda eller çekilmişti.Gözlerimi açtığımda İskoç çocuğun kollarından tutmuş engelliyordu.Dikildiğimi görünce bağırdı.

-Maymun aklımı pek kullanmamalıyım biliyorum ama kaçsan iyi edersin!

Bir saniye daha dikilip kapıya yöneldiğimde Güneş isimli çocuk bağırdı

-Bu iş burda bitmedi velet!

Başımı beladan kurtarabilecek miydim acaba?

Yeni bölüm hemen!İşim yokken yazıyım dedim!Lütfen daha fazla vote ve yorum.Arkadaşlarınıza önerirseniz de daha memnun olurum.Yeni karakterlerimiz İskoç ve Güneş hakkında ne düşünüyorsunuz?

Multimedyada İskoç:Cameron Monaghan:)

Continue Reading

You'll Also Like

62.3K 3.8K 46
Gözleri başkasına bakan, kalbi başkası için atan bir adama aşıktım. Ayaklarım yürüyüp gitmek istiyor, fakat diğer tüm uzuvlarım kalmak için yalvarıyo...
303K 19.6K 45
Aradığı aşkı asla bulamamış ve üstüne üstlük bulduğunu sandığım gibi de terk edilmiştim. Evrende aşk konusunda benden daha şanssızı var mı diye kara...
6.7K 644 17
❝Yaşayacağımız, katlanmak zorunda olacağımız her şeye ben hazırım. Yeter ki yanımda olduğunu bileyim.❞
73K 6.5K 83
[TAMAMLANDI] Kuzeninin düğününe katılan Güney, gelin almak için gittikleri evde gelinin erkek kardeşi Eren'e fena tutulur. Ancak o düğünde Güney'i ba...