Merhaba♥️
"Kırık"
Otuzaltınca bölümüyle sizlerle.
🌻
"Yaş günü olan" lara ithafen....
🌻
Fındıklı Çikolata : Korhan abi ben hazırım :)
Kırık Pirinç : Gerçekten 16 yaşında olduğunuza emin misiniz?
Fındıklı Çikolata : Kimliği atayım mı abi :)
Kırık Pirinç : At at :)
Sütlü Çikolata : Korhan abi ben hazırım :)
Kırık Pirinç : Oha lan resmen aynısınız!
Sütlü Çikolata : Üçüzüz çünkü :) Normal değil mi?
Kırık Pirinç : Çok şükür farklı kıyafet giymişsiniz ve saçlarınızı farklı yapmışsınız. Gerçi hala sizi ayırt edebileceğime emin değilim :)
Sütlü Çikolata : Zamanla ayırt edersin abi :)
Bitter Çikolata : Korhan abi ben hazırım :)
Kırık Pirinç : Hepiniz çok güzel olmuşsunuz. Ablanızda sizin kadar güzel mi?
Fındıklı Çikolata : Sana bir sır vereyim mi?
Kırık Pirinç : Versene :)
Sütlü Çikolata : Ablam bizden daha güzel!
Kırık Pirinç : Valla mı!
Bitter Çikolata : Valla ahahs
Kırık Pirinç : Kızlar zaten heyecanlıydım iyice heyecan yaptım!
Ay Çiçeği : Bugün seni dikizlemeye gelemeyeceğim.
Ay Çiçeği : BENİM üçüzlerim dışarı çıkma planı yapmış. Onlarla çıkacağım şimdi hazırlanıyorum.
Kırık Pirinç : Çok güzel düşünmüş BENİM(!) üçüzlerim :)
Ay Çiçeği : Oğlum bak BENİM onlar :)
Kırık Pirinç : Kıskanç Afra!
Ay Çiçeği : Sus be sensin kıskanç!
Kırık Pirinç :
Fındıklı Çikolata : Abi biz çıktık evden. Hazır mısın?
Sütlü Çikolata : Senin için ambulansı hazır tutacağız kafenin önünde adjdsdg
Bitter Çikolata : Ablam çok güzel oldu görünce kesin bayılacaksın aksjdj
Kırık Pirinç : Bende hazırım kızlar. Şimdi çıkıyorum evden. Yapmayın böyle geriliyorum!
Fındıklı Çikolata :
~ Tıkırtı Kafe ~
"Üçüzlerim biz buraya neden daha önce gelmedik. Burası mükemmel bir yermiş!" dedi Afra kafeye hayranlıkla göz gezdirerek.
"Bizde yeni keşfettik abla." derken oturacakları masaya ilerledi Aysima.
"Kimlerle keşfettiniz?" göz kırptı Afra.
"Sınıftan biri söyledi abla grupta." dedi Nursima.
Kafenin bahçesindeki en güzel masalardan birine oturdu dört genç kız.
Garson siparişleri almak üzere geldiğinde üçüzler birbirine bakıp kafalarını hafifçe aşağı yukarı oynattılar.
"Ben Portakal suyu ve çikolatalı kütük istiyorum." dedi Gülsima.
"Bende aynısı."
"Bende öyle." dedi peş peşe Nursima ve Aysima.
Her zamanki gibi kararsız kalan Afra menünün sayfalarını yeniden gözden geçirdi.
"Siz ne alırdınız?"
"Bende limonata ve mozaik pasta alayım." dedi sonunda karar veren Afra.
Siparişleri alan garson masadan uzaklaştı. Sürekli bandanası ile oynayan Aysima "Eniştemiz ne yapıyor?" dedi ablasına göz kırparak.
"Asıl size sormak lazım. Ne konuşuyorsunuz kız grupta bacaksızlar!"
Masanın kenarından bacağını hafifçe yukarı kaldıran Nursima "Bak bacaksız değiliz." dedi.
Gülsima elini burnunun hızasında aşağı yukarı hareket ettirerek "Off! kötü espri koktu buralar." dedi.
Nursima'ya gözlerini deviren Afra "Aysima hanım dökülmeli bence eniştemizi!" dedi telefonuna gömülen Aysima'yı dürterek.
"Abla!" diye cırladı ve ekledi Aysima "Sevgilim yok. Yalnızca arkadaşça konuşuyoruz."
"Yalan valla abla! Bizi bile unutuyor bazen." dedi aynı anda üçüzlerin ikizleri. Çoğunlukla aynı kıyafetleri giydikleri ve aynı fikirlere sahip oldukları için böyle derdi Afra, Nursima ve Gülsima ikilisine.
Garsonun siparişleri masaya getirmesinin ardından sessizlik hakim oldu dörtlüye.
"Hanımefendi sizin pastanızı hemen getiriyorum yanlışlık olmuş hazırlıkta." dedi garson limonatasını Afra'nın önüne bırakarak.
Kırık Pirinç : Kızlar geliyorum hazır olun. Aynı anda başlayın ben masaya gelince.
Kırık Pirinç : Aynı anda konuşmak sizin işiniz zaten :)
Kırık Pirinç : Çok heyecanlıyım.
Kırık Pirinç : Derin nefes alıyorum geçmiyor!
~Tıkırtı Kafe~
Garson elinde pasta ile bizimkilerin masasına doğru gelirken Korhan hemen arkasından geliyordu. Pasta masaya koyulurken üçüzler aynı anda "İyi ki doğdun Afra!" demeye başladılar.
Korhan şaşkınlıkla pastaya ve kardeşlerine bakan Afra'nın önünde diz çökerek elindeki çiçeği uzattı görmeden sevdiğine.
Gözlerini, şaşkınlıktan ve mutluluktan dolan gözlere çevirince adeta nutku tutuldu Kırıkların Efendisinin.
Sertçe yutkundu.
Adem elması aşağı inip çıktı.
Derin bir nefes aldı.
Görmeden sevdiğine, görüp aşık oldu.
Bütün bedeninin titremesi ve kalbinin yerinden çıkmak istercesine atmasıyla savaşan Afra, aşık olduğu adama baktı uzun uzun.
Yine...
Yeniden...
İlk günkü gibi...
Aşık oldu...
Korhan'ın uzattığı çiçekleri alıp ayağa kalktı Afra. Elini uzatarak Kırıkların efendisininde kalkmasını sağladı.
Gözyaşları içinde sıkıca sarıldı.
Afra'nın kızıl saçlarının kokusunu içine çekti Korhan. Ruhu huzurla dolarken sımsıkı sarıldı titreyen bedene.
"Hayal ettiğimden çok fazla güzelsin!" diye fısıldadı.
Bir şarkı doldurdu kafenin içini. Duvarlara çarpıp aşıkların kulaklarına ilişti.
Kalbinin atışını kalbinde hissettiği şaşkın genç kızın kulağına yeniden fısıldadı genç adam.
"Benimle dans eder misin?"
Şaşkınlıktan bütün vücudu gibi sesi de titreyen Afra "Ama ben..." dedi.
Korhan'ın sarhoş eden kokusunu içine çekerek bir çırpıda "Dans etmeyi bilmiyorum." dedi.
Ellerini sevdiğinin naif beline çoktan koymuş olan genç "Bana güven." dedi.
Üçüzlerim hayran, kafedeki diğer müşterilerin şaşkın ve çalışanların sıradan bakışlarıyla dansın ritmine tutularak ruhlarını dinlerdirdi iki genç aşık.
Üçüzler birbirine yaklaşıp eşsiz manzarayı seyre koyuldu.
"Çok yakıştılar."
"Ablam çok mutlu."
"Sanki dünya ile bağlantılarını kesmiş gibiler."
Gülümsemeleri yüzlerine yayılan üçüzlerin yanına yaklaşan garson "Ne kadar zamandır sevgililer?" diye sordu.
"Yaklaşık üç dakikadır."
"Yaklaşık üç dakikadır."
"Yaklaşık üç dakikadır."
Garson üçüzlere şaşkın gözlerle bakıp anlam veremedi bu duruma. Düşündü kendi kendine üç dakikadır sevgili olan birileri nasıl bu kadar uyumlu olabilir diye.
Korhan'ın süprizleri bunlarla sınırlı değildi. Üzerine dökülen sarı balonlarla Afra'nın mutluluğu daha çok arttı ve başını Korhan'ın omzuna koydu.
"İlk buluşmamızın böyle olacağını hiç tahmin etmezdim."
Elini saç örgüsünde gezdirdiği genç kızın sözleri üzerine gülerek "İkinci!" diye düzeltti Kırıkların Efendisi.
"İlki erkekler tuvaleti unuttun mu?"
Kıkırdadı Afra.
Şarkı yavaş yavaş son bulurken ayrıldı bedenleri. Korhan elini cebine atarak bir kutu çıkardı. Bu kadarını ne üçüzler ne Afra bekliyordu. Sevinçle kardeşlerine baktı Afra.
"Senin güzelliğin karşısında pek bir anlam ifade etmez ama..."
Kutuyu eline alıp titreyen elleriyle açtı genç kız. Gözleri yuvalarından fırlayacak gibi olurken hayranlıkla baktı kutuya.
Boynuna atıldı Kırık Pirincinin. Kulağına fısıldadı.
"Seni çok seviyorum."
Kokusunu içine depolamak ister gibi kokladı kızıl saçları Korhan.
"Doğum günün kutlu olsun. İyi ki varsın. İyi ki iyikisin..."
Genç kızın saçlarına bir buse kondurarak buğulu bir ses tonuyla mırıldandı genç adam.
"Seni seviyorum sevgilim.."
➰Bölüm sonu...➰