Birçoğumuzun bazen dönüp baktığı ve karşısındaki kişiyi bir anlık da olsa tanıdığını düşündüğü o birkaç saniyenin dayanılmaz muamması...
Bir kadın düşünün; aşık, kör ve her şeye rağmen umutlarını hiç yitirmeyen... Bir kadın düşünün; bilinmeyen, tanınmayan ve hiçbir zaman hatırlanamayan, hatırlanamayacak olan... Ve bir adam; yakışıklı, zengin, çapkın, yardımsever ancak karşısındakini bir yabancıdan öte görmeyen, onu hiçbir şekilde hatırlamayan...
'Sana, beni asla tanımamış olan sana' şeklinde başlar mektup.
Stefan Zweig tarafından 1920'lerin ilk yarısında kaleme alınmıştır. Bu kitapta hayatı boyunca delicesine sevdiği, ancak kadının varlığından haberi bile olmayan adama yazılan bir mektup yer alır. Sadece kadının, tek kişinin iç dünyasından yola çıkılarak aşkın çözümlemesi yapılır.
"Senin tarafından tanınmamanın hayal kırıklığını ilk defa yaşıyordum. Bütün ömrüm boyunca bu his ile yaşadım, şimdi bu his ile ölüyorum ve sen hala beni tanımıyorsun "
-Stefan Zweig
Kimine göre aşkın en zor halidir onu kendi içinde yaşamak, kimine göre ise en kolay hali. Bunun en güzel örneklerinden birini Stefan Zweig 'Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu' ile göstermiştir zaten. Kendini defalarca kere okutan, her seferinde en baştan durup düşündüren ve içimizde bir burukluk bırakmayı başaran bu içten eser Aşk Mektupları yarışmamızda bu haftamızın ilhamı olsun. Sizden istediğimiz "Sizi asla tanımayan o kişiye" bir mektup yazmanız.
İlhamınız bol olsun!
Kurallar
₪ Hikayeniz verdiğimiz yönerge doğrultusunda yazılmış olmalıdır.
₪ Hikayeniz 500 ile 3500 kelime arasında olmalıdır.
₪ Hikayeniz yeni bir çalışma olmalıdır.
₪ Hikayenizin etiketler kısmında #romancetr ve #AşkMektupları etiketi olmalıdır.
₪ Hikayenizin linkini en geç 7 Temmuz 2019 23.59 tarihine kadar bu paragrafa yorum olarak göndermeniz gerekmektedir. Bu tarihten sonra yapılan başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır.
Ödül
En iyi anlatan hikaye, kazanan olarak açıklanacak ve RomantikTR hesabımızda okuma listesine eklenecektir.
Herkese bol şans!
Güzel günler dileriz!