Stajyer

By gamzellimm

34.5K 2.2K 822

"Diğer stajyeri bugün seninle aynı bölüme aldım. Onunla çalışmanızı istiyorum. O senden daha önce geldiği içi... More

Tüm Hareketlerin Benden Sorulur
Onunla Flört Etmeye Çalıştığını Anladım
Bilincim Yerinde
Korktum
İstemiyorsan Durdur
Git Louis
Bilmiyorum
İstemiyor Musun?
Ne Zaman Evleniyorsunuz?
Çok
Nişanlın Olarak
Seni Seviyorum
Özür Dilerim
Hayatta Olmaz
Tanrı Hediyesi
Konuş Onunla
Ortak
En Güzel Hediyesin!
Final

Mutluluk Sebebi

1.3K 108 7
By gamzellimm

Ofisteki masamda uyumaya çalışıyordum. Saçlarımda Louis'nin parmaklarını hissettiğimde gülümsedim. "İyi misin?"

"İyiyim, sadece biraz uykusuzum." saçlarımı öpüp diplerine masaj yapmaya devam etti.

"Uyu güzelim. İstersen eve git. Burada rahat edemezsin."

"Hayır, burası iyi." Louis'yi patronu olacak adamla yalnız bırakmak istemiyordum. O da bunun farkında olduğu için bir şey söylemiyordu.

"Hala diğer şirketlere iş başvurusu yapmak konusunda ısrarcı mısın?"

"Evet." diye mırıldanıp derin bir nefes aldım. Bir tartışma konusuna girmiştik.

"Belki de bebeğimiz doğana kadar çalışmasan-" devam etmesine izin vermeden kafamı kaldırdım.

"Louis lütfen. Zaten yaptığım tek şey oturmak. Hem daha çok başlarındayız. Daha 5 haftalık bir bebekten bahsediyoruz. Hem çalışmam lazım. Bu yaşımda ailemden para alarak yaşamak istemiyorum."

"Ailenden para almayacaksın ki. Ben hem sana hem miniğimize bakarım."

"Senden de para istemiyorum."

"Bende neden istemediğini anlamıyorum. Sadece evde oturup dinlenemez misin?" başımı ovalayıp elini tuttum.

"Şuan hiçbir şey için zorlanmıyorum. İlerleyen dönemlerde zaten karnım burnuma geldiğinde çalışamayacağım ve sürekli evde oturacağım. Neden anlamak istemiyorsun? " elimin üzerini okşayıp öptü.

"Sadece sizi rahat hissettirmeye çalışıyorum ve başka bir yere gidersen sana bir şey olduğunda yetişememekten korkuyorum." başımı bacağının üzerine koyup gözlerimi kapattım.

"Burada kalırsam sorun ortadan kalkacak mı?"

"Evet ya da hayır. Bilmiyorum." başımı kaldırıp ona sinirli bir bakış attım.

"Sence ben burada olmaktan çok mu mutluyum? Sevgilimin sürekli götünde biten bir adama katlanmak çok mu hoşuma gidiyor? İşin kötüsü ne biliyor musun? Ben gitsem bile sen benimle gelmiyorsun ya da gelemiyorsun."

"Bunun suçlusu ben değilim. Adam babamın yakın arkadaşının oğlu ne yapabilirim? Babamı karşıma alamam." kafamı iki yana salladım.

"Ne istiyorsan onu yap, karışmıyorum." sıkıntılı bir nefes alıp masamdan kalktı. Alliah odaya girip ikimize baktı.

"Yanlış zamanda mı geldim?"

"Hayır, bir şey mi oldu?"

"Öğle yemeğine gidelim mi, diyecektim." Louis'ye ters bir bakış attım.

"Ben yemek yemeyeceğim."

"Hayır yiyeceksin." kaşlarımı çatıp Louis'ye döndüm.

"Yemeyeceğim."

"Benimle inatlaşma yiyeceksin." kaşlarımı daha çok çatıp dişlerimi sıktım.

"Yemeyeceğim diyorum neyini anlamıyorsun ki?

"Yiyeceksin dedim Harry. Konu kapandı. Kalk." kollarımı göğsümde bağlayıp omuz silktim. "Alliah bize bir dakika izin verir misin?" Alliah başını sallayıp kapıyı arkasından kapattı. Louis karşımda durup bana tepeden bakmaya başladı.

"Ne?"

"Neden böyle yapıyorsun? İkinizin de sağlığı için yemek yemelisin." yanağımı okşayıp yumuşak sesiyle konuşmaya devam etti. "Lütfen benimle inatlaşma. İyi olmanı sağlamaya çalışıyorum. Lütfen, şimdi yemeğe gidiyorsun. Akşamda birlikte yeriz. Benim birkaç işle uğraşmam lazım. Seni çıkışta alırım." yanağımdaki elini tutup üzerini okşadım.

"Geç kalma." kafasını sallayıp gülümsedi. Beni ayağa kaldırıp yanaklarımı öptü. Bizi gideceğimiz yere kadar bıraktı. Gitmeden önce ne yapmam gerektiğini defalarca kez söyleyip defalarca kez öptü. Hafif bir şeyler söyleyip yüzümü avucuma yasladım, masada parmaklarımla ritim tutmaya başladım.

"Sen ve Louis nasıl gidiyorsunuz?" omuz silktim.

"İyiyiz. Tabi bazen katlanılması zor bir insan olabiliyorum."

"Bu aralar biraz kilo almış gibisin." bir an yutkunamadığımı hissettim.

"Evet biraz aldım."

"Siz bir ilişkiye falan girdiniz mi?" kaşlarımı çatıp huzursuzca kıpırdandım. "Yani şirkette birkaç kişiden bunu merak ettiklerini duydum."

"Şirkettekilerin başka işi yok mu? Hiç kimsenin özel hayatı sizi ilgilendirmez. Kendi hayatınıza bakın."

"Haklısın, özür dilerim. Ama ben sandım ki sen hamilesin." karşısında donup kaldım. Yüzüme bakıp gülümsedi. "Kimseye bir şey söylemem. Yemin ederim. Çok sevdim Harry, tebrik ederim." sadece bir tepkimden nasıl anlamıştı?

"Bu aramızda kalabilir mi? Lütfen!" sıcak bir şekilde gülümsedi.

"Elbette. Merak etme aramızda sır. Peki evlenmeyi düşünüyor musunuz?" yemeğim geldiğinde sessiz kaldım. Bu konu hakkında hiç konuşmamıştık. Önceki düşüncem olsaydı evlenmeden hayatta çocuk yapmazdım.

"Biz bu konuda pek fazla konuşmadık. O yüzden ne söylesem yalan olur." kafasını sallayıp anladığını belirtti. Louis benimle evlenmek isteseydi bunu zaten söylerdi. Belkide sadece bebek için yanımda kalıyordur. Gözlerimi kırpıştırarak göz yaşlarımı geri gönderdim.

~~~

"Harry neden durgunsun?" gözlerimi Louis'ye çevirip yüzünü inceledim.

"Yok bir şey. Biraz yoruldum."

"Yemek boyunca da sessizdin." başımı koltuğa yaslayıp gözlerimi kapattım.

"Yoruldum Louis. İki tane can taşıyorum ben burada." elimi tutup üzerini öptü.

"Haklısın, özür dilerim." araba durduğunda gözlerimi aralayıp eve baktım. Oflayarak arabadan indim. Evin kapısını açıp Louis'nin arkamdan gelmesini bekledim.

"Bana soğuk davranmanın sebebi de mi yorulman?"

"Sana soğuk davranmıyorum. Üzerimi değiştirip geliyorum." kapıyı açıp odaya girdiğimde gözlerim şok etkisiyle açıldı. Yatak örtüm değiştirilmiş, komodinlerin üzerine mumlar koyulmuştu. Yerlerdeki güller banyoya doğru uzanıyordu. Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Dudaklarımda bir hıçkırık koptu. Ellerimi dudaklarıma kapatıp olası bir hıçkırığı daha engellemeye çalıştım. Louis'nin bir kolu karnıma dolandı, diğer kolu öne doğru uzandı.

Elinde bir yüzük tutuyordu. Çenesini omzuma, başını başıma yasladı. "Evlenmeden çocuğunun olmasını istemiyormuşsun ama bir kere bir kaza oldu. Bende işleri biraz tersinden almanın doğru olacağını düşündüm. Mutluluk sebebimin mutluluk sebebi olmak istiyorum. Biliyorum bazen çok katlanılmaz oluyorum. Her şeyi abartıyorum ama seviyorum işte, ne yapayım?" derin bir nefes alıp yumuşacık sesiyle devam etti.

"Daha ilk günden benim için farklı olduğunu anlamıştım. Şimdi mutluluk sebebin olmama izin verir misin?" ona doğru dönüp boynuna sarıldım. Hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Eli rahatlatmak ister gibi sırtımı okşuyordu.

"Mutluluk sebebimsin zaten aptal. Daha fazla mutluluğa nasıl hayır derim ben." yüzünü görebilecek şekilde geri çekildim. Yanağını okşayıp dudağını öptüm. Yüzüğü parmağıma geçirip ceplerimi boşaltmaya başladı. Kendi ceplerini de boşaltıp elimden tuttu. Banyoya girdiğimizde küvetin dolu olduğunu gördüm. Banyoyu güzel kokular sarmıştı. Yine küçük kokulu mumlar vardı.

"Sen bunu ne zaman yaptın?"

"Seni almaya gelmeden önce. Çok sıcak bir suyla doldurdum ki biz gelene kadar ılısın." kıkırdayıp yanağını öptüm.

"O yüzden mi hızlı hareket ediyordun?" kafasını sallayıp gülümsedi.

"Hadi üzerini çıkaralım biraz rahatlamaya ihtiyacın var." üzerimdekileri çıkarmasına izin verdim. Kendi üzerindie çıkarıp önce kendisi girdi küvete sonra elimi tutup benide yanına aldı. Sırtımı göğsüne yaslanıyıp oturdu. Kenardaki şişelerden birini açıp eline döktü. Dikkatle onu izlerken masaj yağı olduğunu anladığım şeyi omuzlarıma sürdü. Rahatlamamı sağlayacak şekilde masaj yapmaya başladı.

Tamamen mayışmış bir şekilde başımı omzuna koydum. Elleri omuzlarımdan kollarıma indi. Hoşnut mırıltılar çıkarıp iyice yerleştim.

"Karşıma geç ayaklarını uzat bebeğim." dediğini yapıp dikkatle onu izledim. Ayaklarıma yumuşak yumuşak masaj yapmaya başladı. "İşte bunun için çalışmanı istemiyorum. O küçücük koltukta oturmak bile seni yoruyor."

"Lütfen yine kavga etmeyelim." sesim mırıltıdan farksız çıktı. Ayaklarımı bırakıp bana yaklaştı.

"Bunu kavga etmek için söylemedim. Sadece seni düşündüğüm için söylüyorum. Hadi seni durulayalım." dudağıma sesli bir öpücük bırakıp köpüklü suyun küvetten boşalmasını sağladı. Beni ayağa kaldırıp suyu vücuduma tuttu. Tamamen köpükten arındıktan sonra beline bir havlu sarıp diğer havluyu benim vücuduma sardı. Odaya geçtiğimizde beni giydirip kendisi de iç çamaşırı giydi. Saçlarımı tarayıp kuruttu. Ayağa kalkıp kollarımı ensesinde birleştirdim.

"Bay Tomlinson, istediğiniz zaman çok romantik olabiliyorsunuz."

"Önemli olan benim değil sizin istemeniz Bay Styles." dudaklarımızı birleştirip yanağını okşamaya başladım. Belimdeki kollarını sıkılaştırıp beni kendisine bastırdı. Dudaklarımızı ayırıp alınlarımızı birbirine yasladım.

"Sizi seviyorum Bay Tomlinson." sımsıcak gülümsedi.

"Sizi seviyorum Bay Styles." Beni yatağa yatırıp üzerimi örttü. "Hemen geliyorum."

"Üzerine bir şey giy." dudağıma sesli bir öpücük bıraktı.

"Evde yalnızız bebeğim." bir şey söylememe fırsat vermeden koşar adımlarla odadan çıktı. Yüzüğüme bakıp gülümsedim. Ne kadar da aptaldım. Adam bana evlenme teklifi etmek için uğraşırken kafamda neler kurup ona soğuk davrandım. Louis elinde bir bardak sütle geri geldi.

"Şimdi bunu içiyorsun. Sonra uyuyoruz." bana zorla sütü içirmeye başladı. Süt bittiğinde o da yanıma uzandı.

~~~

Bu bölümü dontgrowupp için yazdım diyebilirim. Umarım beklentilerini karşılanmıştır.

Continue Reading

You'll Also Like

31.3K 218 42
Bu kitap sadece bir zayıflama kitabı değil , sağlıklı dengeli ve düzenli beslenerek zayıflama kitabı ...
3.2K 149 9
Aslında bir açıklamaya gerek yok. "Ne için yaşıyorum?" sorusunun cevabı.
2.2K 227 12
2. sezondan sonrasıdır.(bazı şeyler değiştirilmiştir) Cüneyd Zeynebi özgür bırakmıştır. Zeynep okuduktan sonra geri gelir ve Cüneyd ile yeniden başla...
15.7K 870 40
küçüklük travmalarıyla büyüyen cüneyd ve baba baskısı ile evlendirilen iki genç zeynep ve cüneyd hikayesi