Saplantı

By YldzAsyaUzunpnar7

1.9M 63.1K 16.6K

Gençkurgu #25 Ay tenli adamın, güzel gözlü kadını. Kimsesiz, güzel bir kadın. Kadının aşkı ile yanıp kavrul... More

B İ R İ N C İ B Ö L Ü M
İ K İ N C İ B Ö L Ü M
Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M
D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
A L T I N C I B Ö L Ü M
Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M
D O K U Z U N C U B Ö L Ü M
O N U N C U B Ö L Ü M
O N B İ R İ N C İ B Ö L Ü M
O N İ K İ N C İ B Ö L Ü M
13. Bölüm| ALINTI
O N Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M
O N D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
O N B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
O N A L T I N C I B Ö L Ü M
O N Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
O N S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M
O N D O K U Z U N C U B Ö L Ü M
Y İ R M İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ B İ R İ N C İ B Ö L Ü M /Part 1
Y İ R M İ B İ R İ N C İ B Ö L Ü M /Part 2
Y İ R M İ İ K İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M
Y İ R M İ D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
Y İ R M İ B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ A L T I N C I B Ö L Ü M
Y İ R M İ Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
Y İ R M İ S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M /Part 1
Y İ R M İ S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M /Part 2
Y İ R M İ D O K U Z U N C U B Ö L Ü M
O T U Z U N C U B Ö L Ü M
DUYURU
RÖPORTAJ
O T U Z B İ R İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z İ K İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z D Ö R D Ü N C Ü B Ö L Ü M
Dolunay |Nuntius 1 |
O T U Z B E Ş İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z A L T I N C I B Ö L Ü M /Part 1
O T U Z A L T I N C I B Ö L Ü M/ Part 2
O T U Z Y E D İ N C İ B Ö L Ü M
O T U Z S E K İ Z İ N C İ B Ö L Ü M
Peri Kızı
s a p l a n t ı °1° y a ş ı n d a
F İ N A L
M U T L U S O N S U Z
200 BİN 🌸
1 M İ L Y O N💦❤️

O T U Z Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M

20.1K 724 321
By YldzAsyaUzunpnar7

           SAPLANTI - 33. BÖLÜM

~ 1 hafta sonra ~

'Mutsuzluk elbet geçer, elbet  sen mutsuzluğunu unutursun ama önemli olan o gün sana destek olanları unutmamaktır.'

Okuduğum kelimelerle birlikte buruk bir gülümsemeyle elimde ki kitabı masanın üzerine bırakıp ayaklandım. Yavaş adımlarla mutfağa doğru ilerledim.

Şuan saat 14.27 civarıydı. Ateş'in ailesi ile tanışmamın üzerinden bir hafta geçmişti.  Bir kez Funda Hanım ve Yeşim'le bir kafede buluşmuş, bol bol sohbet etmiştik. Funda Hanım, bana çok iyi davranıyordu. Konuşması çok samimiydi. O görüşmeden sonra mutlu bir şekilde eve dönmüş Ateş'e o güzel günden bahsetmiştim.

Yani mutluluğum devam ediyordu. Ve ben onca yaşadığım mutsuzluktan sonra korkuyordum. Mutluluğumun bozulmasından korkuyordum. Ama biliyordum da Ateş yanımdayken böyle bişey saçmalıktı.

Bir anda çalan kapıyla yerimden sıçrayarak derin düşüncelerimden arındım.

Hızlı adımlarla kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda gördüğüm kişiyle ağzım bir karış açıldı. Gözlerim dolmaya başladı.

"Beyza" diye fısıldadığımda beni kendine çeken ve sarılan Beyza'yla öylece kala kaldım. Kollarım iki yana düşüktü. Ne yapacağımı şaşırmıştım.

Beyza'nın benden ayrılmasıyla hala öylece ona bakıyordum.

"Kızım şoka mı girdin kendine gel?" dediğinle hızla Beyza'nın üzerine atladım.

"Çok özledim, çok çok özledim seni" diyerek sıkıca ona sarıldım. Kahkaha attıktan sonra hızla kollarını belime sardı.

"Bende seni çok çok özledim canımın içi ama beni biraz daha sıkmaya devam edersen patlayacağım" dediğinde gülerek ondan ayrıldım.

"Kızım neden haber vermiyorsun geleceğini."

"Sürpriz de yapmak suç arkadaş"

"Bak sen bak. Dilin uzamış senin" dediğimde gülerek yavaşça salona doğru ilerledi. Bende kapıyı kapatıp yanına doğru ilerledim.

"Burayı nasıl buldun?" dediğimde bana sinsice sırıttı.

"Dolunay aşkım sağ olsun."

"Bana söylemeyin zaten." diyip küçük bir trip attıktan sonra Beyza'nın yanına oturdum.

Beyza, Dolunay'ın ve benim liseden en yakın arkadaşıydı. Lisede tanışmış ve ayrılamaz olmuştuk. Ama lise 3 te Beyza ve ailesinin taşınmasıyla ayrılmıştık ama hiç kopmamıştık. Telefonda konuşurduk ama bir yıldır yüz yüze gelmiyorduk.  Beyza'nın;

"Bayadır konuşamıyoruz ve sen neler neler yaşamışsın. Çabuk bana anlatıyorsun." demesiyle derin bir nefes alıp anlatmaya başladım.

~

"Yaa inanmıyorum. Senin adına çok sevindim canım. Dediğin gibi biriyse Ateş ben şimdiden sevdim eniştemi. Ama içimde kalmasın söylemeden edemeyeceğim seni kaçırması ile 10 üzerinden 8 puan aldı benden."

"Manyak ya" diyerek kahvemden bir yudum almıştım ki kapının çalmasıyla oturduğum kanepeden kalktım. Benle birlikte peşimden Beyza'da kalktı. Peşimde ki Beyza'yla hızlı adımlarla kapıya ulaştık.

Kapıyı açmamla "Yengecim çok acıktım. Bana geçen yaptığın o böreğinden yap.." Mert daha sözünü tamamlayamadan öylece kalırken ilk önce karşımda öylece ağzı açık kalan Mert'e baktım. Daha sonra ise Mert'in bakışlarını takip ederek ulaştığım Beyza'ya baktım. Mert, ona garip bir şekilde baktığımı görünce bakışlarını Beyza'dan çekip bana döndü.

"Merhaba yengecim." dedi ve ben daha cevap vermeden yanımdan geçerek salona ilerledi.

Onun gidişinin hemen ardından Ateş'in gözükmesiyle yüzümde yine güller açmaya başladı.

"Hoşgeldin canım" diyip kollarımı boynuna sardım. Ateş'se tek elini belime sararak beni iyice kendine çekti.
"Hoş buldum can özüm." dedikten sonra kafasını boynuma gömüp derin bir nefes aldıktan sonra benden ayrıldı.

Gözleri benden ayrılıp karşımda ki Beyza'ya takıldığında "Ateş, bu arkadaşım Beyza. Dolunay kadar yakındır bana." dediğimde Ateş, elini Beyza'ya uzatıp;

"Hoşgeldin." dediğinde Beyza, Ateş'in elini sıkıp "Hoşbuldum enişte" diyerek cevap verdiğikten sonra salona doğru ilerledi. Biz de peşinden salona geçtiğimiz de Beyza, tekli koltuğa otururken bende Ateş'in yanında ki yerimi aldım.

"Birileri çok acıkmıştı galiba." dediğimde Mert'in umursamaz bakışları altında kaldıktan sonra asıl bombayı patlattım.

"El yapımı pizza yapmıştım bende. Ha bide yanına tatlı olarak çikolatalı pasta vardı." dememle Mert'in gözleri fal taşı gibi açılmıştı ki ondan önce konuşan Beyza'yla bakışlarım ona döndü.

"Sen pasta yaptın. Hemde çikolatalı ve benim haberim yok." diyerek yerinden kalkıp mutfağa doğru ilerledi. Peşinden Mert'in kalkmasıyla küçük bir kahkaha attım.

"Bence de çok haklı. Valla sizi hiç bekleyemem ben yemeğe gidiyorum." demesinin ardından mutfağa giriş yaptı.

"Yemekler bitmeden bizde bir an önce mutfağa geçmeliyiz." diyerek Ateş'in elini tutarak mutfağa doğru ilerledik.

İkimizde mutfağın kapısının önüne geldiğimizde neredeyse küçük bir şok yaşamıştık.

Beyza, pizza dilimlerini tek tek dört tabağa koyarken geriye kalan beş dilimin ikisi Mert' in elindeyken bir yandan da kalan üç dilimi Beyza'nın elinden almaya çalışıyordu.

Gülerek bizde masada ki yerimizi aldığımızda yemeğe başlamadan önce Beyza'nın isyanı mutfağı doldurdu.

"Aman al hepsini ye. Davar!"

                               * * * *

~3 Ay Sonra~

"Yeşim, dolaptan içecekleri alıp gelir misin?"  diyerek mutfakta ki Yeşim'e seslendim.

"Hemen geliyorum." diye aldığım cevapla tekrar oturduğum şezlonga sırtımı yasladım.

Şuanda ben, Yeşim, Dolunay ve Beyza evimde ki bahçede hem havuza giriyor hemde güneşleniyorduk. Beyza'nın gelişinin üzerinden 3 ay geçmişti. Ve herşeye her zaman ki gibi çok güzeldi. Ateş ile ilişkimiz sorunsuz giderken aramıza yeni bir çift daha katılmıştı.
Beyza ve Mert bu 3 ayda birbirleriyle çok uğraşmışlardı ama sonunda birbirlerini sevdiklerini itiraf edip yeni bir ilişkiye başlamışlardı. Onlar adına hepimiz çok sevinmiştik. İlişkileri çok güzeldi. Her zaman ki gibi birbirleriyle tatlı tatlı atışıyorlardı.

Yeşim ve Dolunay'a gelirsek. Onlar böylesi bir ilişkiden şuanlık uzaktılar. Ama umarım onların karşısına da iyi insanlar çıkacaktı.

"Buyur yengecim." diyen Yeşim'e dönerek bana uzattığı içeceği aldım.

"Teşekkürler tatlım." dedikten sonra elimde ki bardaktan bir yudum aldım.

"Bugün bir yerlere eğlenmeye mi gitsek? Bayadır gitmiyoruz." diyen Yeşim'e kızların hepsi olumlu cevap verdiğinde bende Yeşim'i onayladım.

"Gidelim. Mert ve Ateş'e de haber vereyim bugün erken çıksınlar şirketten." Dedikten sonra telefonumu alarak Ateş'i aradım.

"Efendim benim parlayan yıldızım." dediğinde yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu. İsmimin anlamı' Güneş gibi Ay gibi parlayan' olduğu için son zamanlar da bana böyle sesleniyordu.

"Hayatım, kızlar bugün bir yerlere gidelim diyorlar. Bugün şirketten erken çıksanız da bir yerlere gitsek."

"Olur güzelim, gidelim. O zaman siz 19.00 civarı hazır olun. Bizim bara gidelim."

"Tamam canım. Görüşürüz. Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum gül yüzlüm. Görüşürüz."

Kapanan telefonla kızlara döndüm.

"Kızlar, bizi saat 19.00 civarı alacaklar. Biraz daha burada eğlenelim. Sonra hazırlanırız." dedim. Herkes onayladıktan sonra elimde ki içecekten bir yudum daha alıp ayağa kalktım. Yavaş adımlarla havuza doğru ilerleyip kendimi serin suya bıraktım.

~

"Kızlar sizce sol elimde ki ruj mu yoksa sağ elimde ki mi?" kızlara yönelttiğim soruyla 3'ü birden bana odaklandıktan sonra hep bir ağızdan 'sol' diye cevap verdi.

Sol elimde ki ruju alıp yavaşça dudağıma yedirdikten sonra kızlara döndüm. Yeşim ve Beyza saçılarını düzleştiriyor, Dolunay rujunu sürüyordu.

Yeşim mor, Dolunay kırmızı, Beyza yeşil elbise giyerken bende siyah sırt dekolteli bir elbise giyiyordum. Saçlarımaysa kalın kalın bukleler yapmış hafif onları dağıtmıştım. Hepimiz oldukça şık görünüyorduk. Ayakkabı olarak ta siyah stilettolarımı giydikten sonra artık hazırdım.

Kızlara da baktığımda onlarında hazır olduğunu görünce yavaş adımlarla odadan çıktık.

Bir süre sonra çalan kapıyla hızla kapıya ilerledim. Açılan kapının ardından Ateş'i görmemle gülümseyerek kollarımı boynuma sararak  ona sarıldım.

"Beni daha ne kadar kendine aşık edeceksin?" diyerek kulağıma fısıldadı.

"Sonsuza kadar seni kendime aşık edeceğim. Tıpkı senin kendini bana her dakika aşık ettiğin gibi." dedikten sonra ondan biraz ayrılıp yanağına kocaman bir öpücük bıraktım.

"Artık çekilseniz de beni arabada bekleyen sevgilimin yanına gitsem." diyerek arkamızda bize çemkiren Beyza'yla kapının önünden çekildik. O da hızla sevgilisinin yanına ilerledi.

Onun peşinden kol kola Yeşim ve Dolunay yavaş yavaş bize yaklaştı. İki birden Ateş'in yanağını gösterip ;

" Çok ayıp aaa" dedikten sonra gülüşerek evden çıktılar.
Bakışlarımı Ateş'in yanağına çevirdiğimde gördüğüm ruj iziyle kahkaha atmaya başladım. Ateş'in bana anlamaz bakışlar atıyordu.

"Siz içmeden sarhoş olmuşsunuz. " demesiyle yine kahkaha attım. Ardından yanına yaklaşıp yanağında ki ruj izini elimle sildim.

"Hadi gidelim artık" dememle elini bel boşluğuma koyup önden ilerlememi sağladı.

~

"Buyur abi içecekleriniz." diyerek masaya içecekleri koyan barmene baktım.

"Sağol Murat." diyen Ateş'le adı Murat olan barmen masadan uzaklaştı. Ateş'e dönüp,

"Alkol yok değil mi?" diye sordum.

"Sizin içecekleriniz de yok. Biz Mert'le bira aldık. Merak etme hafif bir içki. Sırf arabayı biz kullanacağız diye bira aldık." dedikten sonra içkisinden bir yudum aldı.

Bende etrafı yavaş yavaş incelemeye başladım. Erken saatler olduğu halde bar kalabalıktı. İnsanların yarısı masalarda otururken yarısı dans ediyordu.

Bakışlarım Dj'in olduğu yere kaydığında Ateş'in benim için şarkı söylediği anlar gözümün önünde filim şeridi gibi geçti. Yüzümde küçük bir gülümseme oluştu.

"Neye gülüyorsun güzelim?"

"Gözümün önünde bana şarkı söylediğin anlar canlandı da" dediğimde elini belime atarak beni kendine çekti.

"O gece beni sevdiğini söylemiştin. Rüya gibiydi." dediğinde bakışlarımı yüzüne çıkardım. Gözleri ilk gün ki gibi pırıl pırıl parlıyordu. Yavaşça ona yaklaşıp dudağına küçük bir öpücük bıraktım.

"Çok seviyorum." dedikten sonra o da benim dudağıma küçük bir öpücük bıraktıktan sonra" Çok seviyorum. " diyerek karşılık verdi.

Ben onun gözlerine dalmışken bir anda değişen şarkı ile bakışlarımı Dj bölümüne çevirdim.

Demin çalan pop müziğin yerine slow bir müzik çalıyordu.

Dj bölümünde oturan Dolunay'ı gördüğümde gözlerimi kısarak ona baktım.

" Hadi çiftler dansa" diyerek bize gülen Yeşim'e döndüğümde bu olanların Yeşim ve Dolunay'ın planı olduğunu anladım.

Mert ve Beyza masadan kalkıp dans etmeye başlamışlardı ki Ateş'te ayağa kalkıp elini bana uzattı.

"Benimle dans edip beni onurlandırır mısınız hanımefendi?

" Memnuniyetle. " dedikten sonra elini tutarak ayağa kalktım.

Dans alanının en seyrek kısmına geçtik. Kalabalıktan ziyade sakinliği seviyorduk. Ve dans ederken kalabalığı değil sadece bir birimizi görmek istiyorduk.

Ateş, ellerini belime sararken bende kollarımı onun boynuna doladım. Ardından yavaş hareketlerle dans etmeye başladık.

Bir zaman sonra başımı onun boynuna gömüp öyle dans ettim. Ardındansa bütün yaşamım boyunca hep söyleyeceğim iki kelimeyi fısıldadım.

"Seni seviyorum.."

~

Dans edişimizin üzerinden neredeyse üç saat geçmişti. Ve biz artık bardan çıkmış eve dönüyorduk. Beyza ve Mert aynı arabada giderken, Yeşim ve Dolunay'da arkamızda ki arabadaydılar.

Saat ise gece yarısını geçmişti. Gözlerim uyku sersemliğiyle yarı açıktı. Kendimi bıraksam oracıkta uyuyacaktım.

"Güzelim." diyen Ateş'e kafamı çevirerek yarım yamalak baktım.

"Hım" diyerek cevap verdiğimde yoldaki bakışları bana döndü. Ardındansa zar zor açtığım gözlerime bakıp gülmeye başladı.

"Senin uykun mu geldi bebeğim." dedikten sonra tek elini sol yanağıma koydu. Bende yüzümü eline doğru yan yatırdım.

"Çok azcık! gelmiş olabilir."

"Ah evet çok az uykun gelmiş!" dediğinde gülümseyerek başımı hafif kaldırıp avucuna küçük bir öpücük bıraktım.

"Bakıyorum da bugün çok aşıksınız Miray Hanım."

"Her zaman ki halim Ateş Bey." dedikten sonra sırtımı dikleştirerek uykumun kaçması için camı açıp soğuk havanın içeriye girmesini sağladım.

Ardından tekrar Ateş'e döndüm. Ama dönmemle üzerimize doğru gelen arabayı görmem bir oldu.

"Ateş!" diyerek çığlık attığımda Ateş yüzünü yola çevirdi.

Yolda zik zak yaparak gelen arabayla tekrar çığlık attım.

"Ateş bir şey yap!"

Ateş, üzerimize doğru gelen arabadan kurtulmak için direksiyonu sağa kırdı. Olduğumuz sol şeritten bir anda sağ şeritte geçmiştik. Bir anda farları önümüzde parlayan başka bir arabayla korkudan tekrar bir çığlık attım.

Benim çığlığımla Ateş'in benim üzerime eğilip kollarıyla beni koruması ve camlarının kırılması aynı anda olmuştu. Daha sonrası ise karanlıktı...

* * * *

Sızlayan bedenim, zonklayan başım, kırılmış gibi ağrıyan bacaklarım ve daha nicesi. Gözlerimi bu kadar ağrının içinde yarım yamalak açmayı başarmıştım. Kısık kısık açılan gözlerimle net olmayan karşıma baktım. Etraf yavaş yavaş netleştirken karşı koltukta oturan Dolunay'ı görmüştüm. Başını iki eli arasına almış öylece yere bakıyordu.

"D.dolunay" diye fısıldamamla başını yerden saniyesinde kaldırarak bana baktı. Açık gözlerimi görmesiyle oturduğu koltuktan kalkıp hızla bana sarıldı.

"Çok şükür iyisin. Çok şükür." dedikten sonra yavaşça benden ayrıldı.

"Ateş" diye  fısıldadığımda bakışlarını benden kaçırdı.

"Doktora ve bizimkilere haber verip geliyorum." Dediğinde içimde çok büyük bir korku oluştu. Yoksa ona bir şey mi olmuştu.

Kalbim sıkışmaya başlamıştı. Gözlerimden yaşlar hızla akarken kapının pat diye açılmasıyla hızla kapıya çevirdim başımı.

İçeriye giren Mert ve Beyza'yla gözlerimin yaşını sildim. Beyza hemen gelip bana sarılırken, Mert'e baktım. Çökmüş gözüküyordu.

"Mert, Ateş nasıl?" dediğimde Mert'in dik tutmaya çalıştığı omuzları bir anda düştü. Tekrar ağlamaya başladığımda çığlık çığlığa bağırdım.

"Ateş nerede! Durumu nasıl?" diyerek bağırdım. Bağırmamın ardından mert gelip yanımda ki sandalyeye oturup elimi tuttu.

"Yenge sakin ol. Ateş iyi. Yoğun bakımda şuan." dediğinde ona bişe olmadığını öğrenmek yüreğime su serpmişti.

"Beni onun yanına götür Mert. Lütfen." dediğimde bir anda odaya giren doktorla mert yanımdan kalkmıştı. Daha sonra ise doktor ufak tefek muayene yaptı.

"Çok şanslısınız Miray hanım. Eğer Ateş Bey sizi korumak için üzerinize eğilmeseydi muhtemelen siz de yoğun bakımda olurdunuz. " dediğinde kaza anı gözlerimin önünde canlandı. İğrenç görüntüler bedenimin kasılmasını sağladı.

"Beni Ateş'e götürün lütfen."

"Şuan yoğun bakımda. Normal odaya aldığımızda göre bilirsiniz."

"Lütfen! Lütfen sadece bir dakika." dediğimde doktor "maalesef." diyerek odadan çıktı. Ardındansa büyük bir yıkıma uğramış beni bıraktı.

~ 6 Saat Sonra ~

Ateş'i beş saat önce normal odaya almışlardı. Ama bir saattir kimse yanına girememişti. Ciddi bir kaza geçirdiğini söyleyip duruyorlardı. Ama zar zor doktoru ikna etmiştim. Yarım saate yakın yanında kalabilecektim. Odasına doğru yavaşça ilerleyip kapıyı yavaşça açıp içeriye girdim. Odaya girmemle burnuma gelen onun kokusuyla göz yaşlarım yavaş yavaş akmaya başladı. Küçük adımlarla yanına ilerleyip yatağın yanında ki boşluğa oturdum ve direk kafamı onun göğsüne koyup sarıldım. Kokusu Burak buram ciğerlerime giderken sabahtan beri nefes olduğumu anladım.

Benim nefesim oydu. Onun kokusu  bana yaşam oluyordu.

Kafamı göğsünden kaldırıp elimi yüzünde gezdirdim.

"Bak ben geldim hayatım uyan artık. Çok özledim seni uyan nolur uyan." diyerek tekrar ona sarıldım.

Göz yaşlarım üzerinde ki beyaz tişörtü ıslatırken bir anda kıpırdandı. Başımı göğsünden kaldırmamla gördüğüm yarı açık gözlerle sevinçten çığlık atmadığım kalmıştı.

" Uyandın. Uyandın Ateş'im. " diyerek tekrar ona sıkıca sarıldım. Ama bir anda Ateş'ten beklemeyeceğim şekilde benden yavaşça ayrıldı.

"Noldu iyi misin?" dediğimde bana çok garip baktı ve ardından beni yerle bir edecek o cümleyi kurdu.

"S.Sende kimsin!? "

                     «BÖLÜM SONU»

"Bölüm Sınırı": 100 Vote 200 Yorum

                     2107 Kelime..

Yeni bölümle herkese merhabalar...

Bomba sonlu bir bölümle gelmenin mutluluğu yaşıyorum şuan. Kitabın ilk bölümlerinden bu yana düşündüğüm bölümü yazmak mutluluk verici. Neyse çok konuşmadan bölüme geçiyorum.

Bölüm nasıldı?

Yeni karakterimiz Beyza'yı nasıl buldunuz?

Mert ve Beyza hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ve en heyecanlı kısım;
Eminim kimse kaza yapmalarını beklemiyordu.

Peki ya Ateş'in Miray'a ' sende kimsin? ' demesi.??

Olaylar karışacak gibi ne dersiniz 😈 neyse çok konuştum kendinize iyi bakın. Hoşçakalın..

Sevgilerimle, Asya

İnstagram|Yldz_asya




Continue Reading

You'll Also Like

517K 25.9K 33
Bir gece birlikte olan bir hemşire ve bir askerin aylar sonra aynı karargahta karşılaşma serüveni... Arkanda, bir ölü bırakıp gittin ama katil deği...
1.8M 53K 70
Bir berdelle kaç kişinin hayatını kurtarabilirsin? Bir berdelle kaç kişiyi hayatından edebilirsin?
AKREP By +

Teen Fiction

7.4K 378 50
'Biliyormusun' dedim boğazıma adeta oturmuş bir taşın verdiği aci ile zorlukla konuşarak 'senin için kurşun bile yerdim' gözümden akan bir damla yaşı...
1.9M 63.1K 51
Gençkurgu #25 Ay tenli adamın, güzel gözlü kadını. Kimsesiz, güzel bir kadın. Kadının aşkı ile yanıp kavrulan, yakışıklı bir genç adam. Peki adam...