Metamorfoz Serisi-Başlangıç

By monna_hisya

130K 10.5K 1.8K

Amacımız daha güçlü bir insan ırkı oluşturmaktı. İlk başta yaptığımız şeyin insanlık için enerji içecekleri k... More

Metamorfoz Serisi-Başlangıç
Bölüm 1- Büyük Patlama
Bölüm 2- Gurme
Bölüm 3- Umut
Bölüm 4- Kuş Bakışı
Bölüm 5- Çamurlu Sular
Bölüm 6- Şifacı
Bölüm 7- Tatlı Rüyalar
Bölüm 8- Korkusuz ve Hevesli
Bölüm 9- Son Akşam Yemeği
Bölüm 10- Şehirden Uzakta
Bölüm 11- Vahşi Atlar
TANITIM VİDEOSU
Bölüm 12- Gün Düşü
Bölüm 13- Dejavu
Bölüm 14- Çapraz Ateş
Bölüm 15- Üç Maymun
Bölüm 16- Aşk Kokusu
Bölüm 17- Diva
Bölüm 18- Beyaz Kraliçe
Bölüm 19- Kraliçe Arı
Bölüm 20- Halka
Bölüm 21- Kaos
Bölüm 22- Hüma
Bölüm 23- Söz
Bölüm 24- Oyunbozan 1
Bölüm 25- Oyunbozan 2
Bölüm 26- Çoklar Meydanı
Bölüm 27- Yüzleşme
Bölüm 28- Yolculuk
Bölüm 29- Beklenmeyen Misafir
Bölüm 30- Beklenmeyen Misafir 2
Bölüm 31-Beklenmeyen Misafir 3
Bölüm 32- Muhtaç
Bölüm 33- Kaygan Zemin 1
Bölüm 34- Kaygan Zemin 2
Bölüm 35-İstişare
Bölüm 36- Taç
Bölüm 37- Aşık
Bölüm 38- Kızıl Tilki
Bölüm 39- Oyuncu
Bölüm 40- Tatlı Telaşlar
Bölüm 41- Mürit
Bölüm 42- Aslan Baba
Bölüm 43- Uğruna Ölünecek Şeyler
Bölüm 44- Tedavi
Bölüm 45- Başlangıç'ın Sonu 1
Bölüm 46- Başlangıç'ın Sonu 2
Bölüm 47- Başlangıç'ın Sonu 3
Bölüm 49- Yeniden Aile Olmak
Veda - Karakter Dolapları 1
Karakter Dolapları 2

Bölüm 48- Müjde

549 51 25
By monna_hisya

Kraliçe'nin sessizliğinde saklı bir şey vardı. Eli sürekli karnındaydı ve içinden aynı cümleyi geçirip duruyordu. " Her şey kontrolüm altında. Sorun yok. Bugün yeni bir başlangıç olacak. Kraliçe benim. Sorun yok." Neler olup bittiğini anlamak için konuşacak çok fazla kimsem yoktu. Bilse bilse o neler olup bittiğini bilir diyerek, Balkabağı'na yavaşça yaklaştım.

" Bir terslik var! Ama ne olduğunu bilmiyorum!"

- Gerçekten mi? Patron'u benim üzerime salmadan önce de tam olarak böyle mi söylemiştin?

"İkinizin arasında neler oldu?"

- Senin adamın, Cesur'un manipüle edildiğini ve bugün uyuşturulamayacağını öğrendi. Ben ise sizin Cesur'un, sözde, panzehirini çalıp Doktor'a vereceğinizi ve ardından Kraliçe'yi devireceğinizi öğrendim. Gerçekten plan bu muydu?

Cesur'un manipüle edilmesi tam olarak ne anlama geliyordu bilmiyordum ama Kemal'in bugün panzehirine ulaşamayacak olması gerçek bir krizdi. Aklından geçen en sessiz fısıltıları bile duyabildiğim için biliyordum ki bu adam bir gün iyi olabilme umuduyla bu kadını idare ediyordu. Her şeyin üstüne sünger çekmesinin sebebi bir gün eskiye dönebilecek olmasıydı. Aynı kadın tarafından tekrar ihanete uğramak onu çileden çıkarabilirdi. Doktor panzehiri alamazsa bize yardım etmeyeceği gibi üstüne bir de sinir krizi geçirebilirdi. İkinci bir patlama günü yaşamak hepimizin isteyeceği son şey olurdu. İşte bu yüzden Patron sorumluluğu eline alıp günü olaysız ve çabuk bitirmeye çabalıyordu. Doktor olan bitene uyanmadan!

" Kardeşlerim! Bugün yanımızda olan ve olamayan, bizi uzaktan izleyen, dinleyen ve iyi olmamızı dileyen tüm kardeşlerim. Sayın Kaplan'ın daha önceki konuşmalarında da anlattığı gibi bizler kendi isteği dışında, bir takım uygulamalara maruz kalmış dev bir topluluğuz. Nefes almadan, uyumadan, yürüyemeden ve konuşmadan geçen yılların ardından özgürlüğümüze kavuşmak için bir çıkış kapısı bulduk. Hepinizin çok iyi bildiği gibi UGAM' dan kaçtık. Arkamızda dev bir enkaz ve bütün Dünya'ya yayılan bir iz bırakarak. Değişenlerin günden güne arttığı ve insan ırkının tehlikeye girdiği bu dönemde oluşacak tüm sorunları çözmek için bize ihtiyacınız var. Bizimse biri bize bunu yapanlar diğeri ise içimizdeki hainlerle ilgili olmak üzere iki talebimiz var. Bu sorunu çözmek için başka yolları denedik ama hiçbir makam bizi ciddiye almadı. İşte bu yüzden kendi adaletimizi kendimiz sağlamaya geldik. Bugün tüm yaptıklarının hesabını halkın önünde vermesi için Başkan'ı ve kendinden olana ihanet etmenin ne anlama geldiğini göstermek için bir genç değişeni buraya çağıracağım! İlk olarak sayın Başkan..."

Timur Bey konuşmasını tamamlayamamıştı ki Doktor devreye girdi. Metal yığının üzerine çıkmış, Patron'un etrafında dönüyordu:

- Vesaire vesaire... Çok uzun bir konuşmaydı ve siz de çok sıkılmadınız mı?

Çoğu gençlerden oluşan değişen kalabalığından dev bir alkış sesi yükseldi. Onlar anlayış, mantık ve mahkeme istemiyordu. Onlar olay istiyordu. Karmaşa ve kaos içinde eğlenmek istiyorlardı. Biz konuşmakla ve konuşmacıların kim olacağı ile vakit kaybederken üzerimize gökyüzünden ışıklar iniyordu. Şehirden siren sesleri ve anonslar yükseliyordu. Başkan'ı bir an önce yargılayamazlarsa bir daha asla yargılamayabilirlerdi. Bu işi temiz yollarla halledip dağılmak istiyorsak elimizi çabuk tutmalıydık.

Patron, tüm Dünya'nın gözleri önünde bir ikiliğe sebep olmak istemiyordu. Bu yüzden benim üzerimden Doktor'a seslendi "Kemal, ne yapıyorsan hemen kes! Önce Başkan, sonra çocuk."

Kemal tıslamaya benzer bir sesle fısıldadı " Sen beni deli mi sanıyorsun?". Doktorun bir eli Patron'un omzundaydı. Kulağına doğru yaklaşıp konuşmaya devam etti. " Uğruna milyonları harcadığım şeyi almadan hiçbir yere gitmiyorum.". Başkan olacakları anlayıp sahneden inmek istemişti ama yürüyemiyordu. Omzundaki elin onu gittikçe sıkı kavradığını fark etti, ceketinin kol dikişleri atmak üzereydi. "Sen de gitmiyorsun!" diye devam etti Doktor. İki güçlü değişen sirenlerin, kalabalığın ve lazer ışıklarının ortasında omuz omuza duruyorlardı. Kemal'in bu hareketi sadece insan dünyası için değil değişenler alemi için de bir tehditti. İstediğini almazsa sadece insanları değil Timur Bey olmak üzere tüm değişenleri yakacağının işaretiydi bu:

- Şimdi ben ne istiyorum biliyor musunuz? Kıvırcık saçlı, ergenlikten yeni çıkmış ama yetişkin de olamamış ödlek birilerini istiyorum. Tanıdığınız böyle biri var mı?

Kalabalığın dağılması için anonslar yapılıyordu ama bunlar Kemal'in sorusu kadar ilgi çekmiyordu. Değişen destekçisi dev gruptan onlarca kişi elini kaldırıp çığlık atıyordu, o yığına çıkabilmek için. Doktor'un ise gözü sessizce, Esen'in yanında duran kişideydi.

- Sen! Gel, dedi usul usul. Cesur'u çağırıyor, boşta kalan eliyle de cesuru işaret ediyordu. Gel, gel... Korkma çocuğum.

Cesurun henüz bir düzene girmemiş sakalları biraz uzamış, kıvırcık uzun saçları ile dağınık bir görüntü oluşturuyorlardı. Gözlerinin etrafı kıpkırmızıydı, olan biteni algılamakta zorluk çekiyor gibi görünüyordu. Doktor ise Başkan'ı tepede bırakmış, işlemeli megafonuyla konuşarak Esen'e doğru ilerliyordu.

- Merak edenler için söyleyeyim, bu çocuğun güçlerini bugün almayı düşünüyorlardı. Tepede duran adamın söylediği mesele yüzünden. Ahhh, sahi neydi o mesele?

Megafonu Esen'e uzatmış, soruyu onun cevaplamasını istemişti. Kraliçe istenileni yaptı:

- Kendinden olana ihanet etmek.

- Haaah, evet. Cezası neydi peki?

Megafonu bir kendine bir Kraliçe'ye uzatıyordu. Doktor'un acele etmeye hiç niyeti yoktu.

- Cezası ölüm olmalı ama biz sadece güçlerini alacağız. Bir iğne ile....

- İğneyi alayım o zaman Kraliçem, siz yorulmayın.

Aslında tüm aksiliklere rağmen plan bir şekilde işliyordu. Doktor, Esen'den panzehiri isteyecek, Kraliçe vermeyecek ama Bukra ufak sürpriz ile aniden belirip şırıngayı çalacak ve yine aynı yeteneği kullanarak şırıngayı Doktor'a verecekti. Bu sırada dostu Cesur'u da alıp ortamdan yok olacaktı. Eski dostunun güvende olması, Hüma'nın acısını bir parça azaltırdı hiç şüphesiz. Her şey bittiğinde onun yanına gitmek istiyordum. Hatta Bukra ile birlikte buradan uzaklaşmak... Ancak Patron'a ihanet edip öylece gidemezdim.

- Lideriniz olarak, bu işlemi benim yapmam daha uygun olur, dedi Kraliçe. Doktor'u aşağıda Başkan'ın yanında bırakmış Cesur ile birlikte metal tepeciğe tırmanıyordu. Tüm bunlar olurken anonslar artık görmezden gelinemeyecek bir hal almıştı. Bir dakika içerisinde teslim olmazsak ateş edeceklerini söylüyorlardı. Topluluk ufaktan huzursuzlanmaya başlamıştı çünkü bu panzehir mevzu onlar için hiçbir anlam ifade etmiyordu. Eğer etrafta sihir gösterileri, özel güçler falan yoksa dağılabiliriz diye düşünüyorlardı. Birkaç adamın iç meselesi, uğruna ölünecek bir şey değildi onlar için. Anonsla birlikte içimden saymaya başlamıştım.

60... 59... 58... Kraliçe, Patron ve Cesur tepedeydi.

50... 49.... 48... Genç değişen kolunu sıyırdı.

O sırada bir fısıltı duydum. "Hüma burada, Baltalı çocuğun yanında. Eğer başaramazsam, onu koru!".

40... 39... 38... Ne olup bittiğini anlamadan Kraliçe'nin yanında başka bir değişen belirdi.

35... 34... 33... Cesur ve şırınga gözden kayboldu.

32... 31.... 30... Cesur ve Bukra, Doktorun yanında belirdi.

29... 28... Doktor, iğneyi kendine batırdı.

27... 26... Cesur ve Bukra gözden kaybolmamıştı!

25... Hareket edemiyordum.

24... Kimse hareket edemiyordu.

23... Doktor donup kalmış insanların arasından sekerek geçiyor, kimilerini ittirerek düşürüyordu. Neşe ile bağırdı:

- Bu panzehir işe yararsa, güçlerim kaybolduğunda hepiniz gönlünüzce hareket edebileceksiniz.Yok eğer sevgili karım bana yine ihanet etmişse birazdan hepimiz öleceğiz.

21... "Hüma burada! Onun gitmesine izin ver!" . Tüm gücümle Doktor'a seslendim. Bizi serbest bırakmıştı. "Hüma'nın burada ne işi var, hemen götür onu!" diye geçirdi Doktor içinden. İlk defa onunla aynı fikirdeydim. Ben Hüma'ya doğru koştukça o, Doktor'a doğru ilerliyordu.

19... 18... Hüma, tüm gücüyle Kemal'i ittirdi! "Ne yaptığını sanıyorsun! Babamı öldürdün sıra kardeşim ve dostuma mı geldi?"

17... 16... Hüma ile birlikte alanın dışına doğru tüm gücümüzle koşuyorduk. Bu bizim kontrolümüzde değildi, Doktor bizi alandan uzaklaştırıyordu. Etrafta dönüp duran ışıklardan biri bizi takip etmeye başlamıştı. Dur anonsu yapılıyordu, son on beş saniye diyorlardı...

13... 12... 11... Zihnimde bir çığlık yankılandı "HAMİLEYİM! BUNU ONA SÖYLE BİR BEBEĞİMİZ OLACAK!" Kraliçe benden yardım istiyordu. Bebek mi? Gerçekten hamile olabilir miydi? Böyle bir haberi Kemal'e eşi vermeliydi. İkisinin zihinlerini, benimkinde buluşturdum. Bir yandan koşarken bir yandan tüm bunları idare etmek çok zordu. Beynim burnumdan akacakmış gibi hissediyordum.

Anonslar şiddetini arttırmıştı. Onlar artık sesli sayıyordu.

10... Kemal'in homurdanışlarını zihnimin en derinlerinde hissediyordum. " Beni biraz daha zorlarsan sen de balmumu haline gelirsin pörtlek göz! O yüzden beni, şu an yaptığın şey her ne ise ondan uzak tut!" . Doktor hem bana böyle söylüyor hem de eşine doğru ilerliyordu. Sözü Esen devraldı "Kemal, onun panzehir olmadığını biliyorsun... Hep biliyordun...".

9... 8... Doktor şımarık bir çocuk gibi ayaklarını yere vurdu bağırarak:

- Bilmiyordum, hayır bilmiyordum!

7... 6...Megafonu Esen'e doğrultup Kraliçe'nin yüzüne doğru bağırmaya devam etti. Bu normal bir insan için sağır edici olabilirdi:

- Sana inanmıştım, bebeğim! Ama sen beni yine kandırdın, ahahahha çok şakacısın!

5... Geri sayım bitmek üzereydi alandan çıkmak üzereydik ama kalabalığın hemen ardında güvenlik güçlerinden oluşan dev bir barikat vardı. Ayrıca helikopterlerden biri beş saniye sonra bizi vurmak için bekliyordu.

4... " Kemal! Hamileyim... Baba oluyorsun..."

3... - Bu...Bu gerçek değil, Doktor dehşet içindeydi.

2... "Onun varlığını hissedebilirsin, sadece odaklan!"

1...

Continue Reading

You'll Also Like

830K 52.5K 48
Yakın gelecekte öngörülebilen teknolojilerin peşine düşen ülkeler, bir güç yarışına girer. Ülkelerin tehlike getiren icatları, dünyaya sunulması konu...
ARAYIŞ By Zeynep

Teen Fiction

120K 10K 57
| #wattys2021 gizem & gerilim kazananı | Huzurla kapattığım gözlerimi bir bilinmezliğin ortasında açmıştım. Koskoca adada, yirmi iki kişi mahsurduk...
13.2K 6.2K 57
Topu topu kaç şiir yaşar ki insan Kaç kez yeniden, yeniden başlar şiirlerde zaman..
1.1M 73.5K 52
Lâl Su , psikoloji bölümünü okuyan biri. Yaşamı,hayatı,eğlenceyi, müziği,yazmayı seven biri.En büyük hayali ise yazar olmak. Psikoloji okumak onun iç...