SAPLANTI - 30. BÖLÜM
3 Ay Sonra~~~
Herşeyin üzerinden 3 ay geçmişti.
Ebru'dan kurtulmuş, eski hayatımıza geri dönmüştük.
Mutluluğumuz devam ediyordu. Ebru'nun gelişiyle bozulan düzenimiz eski düzenine kavuşmuştu.
3 ay önce yapmak istediğimiz şeyleri teker teker yapmıştık.
Artık birbirimize daha da yakındık. Her şeyiyle Ateş'i tanıyordum. O nun hakkında olan herşeyi bilmek beni mutlu ediyordu.
Ama en çokta onun varlığı benim için en önemlisiydi. O yokken ben nasıl bir hayatın içindeydim bilmiyorum bile.
O benim mutluluğumdu.
Tek kelimeyle onu çok seviyordum.
Daha önce tatmadığım bir çok duyguyu onunla tatmıştım.
Şimdiyse elimde televizyon kumandasıyla kanalları dolaşıyor, akşam onun gelmesini bekliyordum. Şu sıra şirketle çok ilgileniyordu. O yüzden bir kaç gündür birlikte birşeyler yapamıyorduk.
Televizyonu kapatıp ayağa kalkmıştım ki kapının çalmasıyla kapıya doğru ilerledim.
Kapıyı açmamla Yeşim ve Dolunay'ı görmemle kocaman gülümsedim.
Onları içeri almamla güzel bir günüm başlamıştı bile.
Dolunay meselesine gelirsek,
Ebru'dan kurtulur kurtulmaz onun yanına gitmiştim. Olanları anlattığımda ilk başta Ateş'e kızmıştı. Bende ilk kızmıştım beni kaçırdığı için ama şuan mutluydum.
Ona en küçük detayları da anlatınca benim, Ateş'i ne kadar sevdiğimi anlamıştı. Daha sonra ise beni hiç yalnız bırakmamıştı.
Yeşim'le tanıştırdığımda ise bir birlerini çok sevmişlerdi.
Yani olanlar böyleydi.
Bende kızların yanlarına doğru ilerleyip, salona geçtim.
O an Yeşim'in elinde ki büyük kutuyu gördüğümde merakla sordum.
"Elinde ki kutu da neyin nesi?" dediğimde ikisi de hınzırca gülümsedi. Kutuyu bana uzattığın hızla elinden aldım.
Merakla kapağını açtığımda gördüğüm elbiseyle kocaman gülümsedim.
"Abimden." diye Yeşim izah ettiğinde sadece kafamı salladım.
Elbiseyi kutudan çıkardığımda iyice hayran kaldım.
Elbise çok güzeldi.
Beyaz bir elbiseydi. Göğüs kısmı dantelli ama dekolteli değildi. Ama sırt detayı dekolteyi karşılıyordu. Sırtı baya açıktı. Ve elbise ayaklarıma gelecek kadar uzundu.
Kızlarla birlikte hayran hayran elbiseye bakıyorduk.
Gerçekten çok güzeldi.
Elbiseyi kenara koyduğumda gözüme kutuda ki not kağıtı çarptı.
Kağıdı alıp okumaya başladım.
"Güzel gözlüm, Elbiseyi umarım beğenmişsindir.. Saat 18.00 'de seni almaya bir arkadaşım gelecek. Seni bana getirecek.
Seni seviyorum"
Okuduğum kelimelerle kocaman gülümserken,aklım Ateş'in yine ne planladığıyla ilgi düşüncelerdeydi.
"Eee napıyoruz. Hazırlıyormuyuz Miray'ı? " diyerek dolunay, yeşime soru yönettiğinde kafamı not kağıdından kaldırıp onlara baktım.
Bana haince gülümsüyorlardı.
Bakalım bu iki delinin arasında kalıp ne yapacaktım.
~
"Hayır bence farı ten rengi ve hafif kahverengi karışık yapalım. Ruj olarak da hafif bir kırmızı sürelim" diye fikrini söyleyen Dolunay'la Yeşim bir süre sessiz kaldıktan sonra Dolunay'ı onayladı
"Haklısın. Daha yakışır." dedi.
Şuan tam bir karmaşanın ortasındaydım.
Yarım saat önce hızlı bir duş alıp çıkmıştım. Ardından resmen Yeşim ve Dolunay'ın oyuncağı haline gelmiştim.
Ama kabul etmek gerekirse güzel iş çıkarmışlardı.
Saçımı sıkı olmayacak şekilde örmüşlerdi. Makyajımıysa Dolunay'ın fikrine uyarak yapıyorlardı.
Bir süre sessiz kalıp onların işlerini bitirmesini bekledikten sonra ikisi de geri çekilip sanki yaptıkları tabloyu izliyormuşcasına beni süzdüler.
Sandalyeden kalkıp boy aynasının karşısına geçtiğimde gerçektende çok güzel olmuştum.
Elbise vucudumu sarmıştı. Saçım ve makyajımsa her şeyi tamamlar niteliğindeydi.
Kızlara döndüğümde onlarda beni beğeniyle süzdüler
"Abim kalpten gidecek."
"Aynen, çok güzel oldun" diyerek Dolunay, Yeşim'i onaylayınca ikisinde gülümseyerek baktım.
Tekrar aynaya dönüp kendimi incelerken kapının çalmasıyla heyecanla kızlarla birlikte odadan çıktık.
Kapıyı Yeşim açtıktan sonra feri çekildi. Adam,
"Miray Hanımı almaya gelmiştim, Yeşim Hanım." dediğinde askıda ki siyah montumu, soğuk olur diye yanıma alarak kızlara doğru döndüm.
"Teşekkürler kızlar." dediğimde ikisi de bana öpücük attıktan sonra el salladılar.
Bende onlara el salladıktan evden çıktım.
Yavaş yavaş yürüdükten sonra Adamın açtığı kapıyla arabaya bindim.
O da arabaya bindikten sonra bilmediğim yere doğru arabayı sürmeye başladı.
1 Saat Sonra
Şuan kızlara nerede olduğumu söylesem kesin kalpten giderlerdi.
Şuan bir Geminin içerisindeydim.
Ve hala şaşkınlığımı üzerimden atamıyodum.
Araba beni restorant gibi bir yere götürüyor sanırken resmen beni bir sahile getirmişti. Ardındansa gemiye binmiştik.
Ateş ne planlıyordu bilmiyorum ama neredeyse meraktan çatlayacaktım.
Gemi bir süre sonra durduğunda merakla etrafı süzdüm.
Ada gibi bir yerde durmuştuk.
Beni buraya getiren adam yanıma doğru geldiğinde ona doğru döndüm
"Miray Hanım burada inmemiz gerekiyor" dediğinde sadece peki diyerek adamın yardımıyla gemiden indim.
Etrafıma baktığımda ilk gördüğüm bir yol oluşturacak şekilde dizilmiş meşale tarzı şeylerdi.
Meşaleden baya uzunlardı ama etrafı aydınlatan bir ateş saçıyorlardı. Ayrıca yere sabit şekildeydiler
"Miray Hanım siz bu yolu takıp edin." diyen adama döndüğümde o geminin hemen yanında ki tekneyi çalıştırarak yanımdan ayrıldı.
Adam uzaklaşırken bende yavaşça ilerledim.
Uzayıp giden yolun sonunda meşalelerin bitişinde bir masa ve ayakta bana bakan Ateş'i görmemle adımlarımı hızlandırdım.
Kısa sürede Ateş'in karşısına geldiğimde o da çok yakışıklı görünüyordu.
Üzerinde gözlerinin renginde siyah bir gömlek ve siyah bir pantolon vardı. Kocaman gülümsemesi ise anlatılmayacak kadar güzeldi.
Ellerimi tuttuğunda gözlerine bakarak gülümsedim.
"Çok güzelsin. Her şeyden daha güzelsin." dediğinde sadece ona sarıla bildim. O da kollarını belime sardıktan bir süre sonra ayrıldık.
"Hadi otur bir şeyler yiyelim." diyip yandalyenin tekini biraz geri çektiğinde bende yavaşça oturdum.
"Şuan ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu ada, gemi.. Yani nasıl desem... Yine ne planlıyorsun acaba Ateş." dediğimde sadece güldü.
"Sadece seni mutlu etmek istiyorum güzel gözlüm."
"Ben zaten senin yanında çok mutluyum." dediğimde elimi tutup yavaşça dudaklarına yaklaştırdaktan sonra yavaşça öptü.
Gülümsemekle yetindikten sonra birlikte yemek yemeye başladık.
~
Yemeğimizi yemiştik.
Şimdiyse deniz kenarı boyunca yürüyorduk.
Ateş bir an beni durdurdu.
" Biraz denizi izliyelim." dediğinde ben denize doğru döndüm. O da arkamdan bana sarılıp kafasını boyun girintime koyup derin bir nefes aldı.
"Kokun.. Öyle güzel ki. Sanki ben ölecek bir hastayım ve senin kokun benim kurtuluşum."
"Asıl ben bunca zaman bir hastaymışım ve kurtuluşu seni bularak yaşamışım." dediğimde dudaklarını boynuma bastırmasıyla kendimi kastım. Kalbim çıkacaktı şimdi.
Yavaşça benden ayrıldığında beni tutarak kendine çevirdi.
Elini pantolonunun cebine soktuktan sonra cebinden siyah bir yüzük kutusu çıkardığında kalbim durdu sandım.
Ellerimi tutarak önümde diz çöktüğünde gözlerim mutluluktan dolmaya başladı. Kutuyu açtığında bakışlarım yüzüğü buldu.
Aşırı güzel bir yüzüktü
Orta kısımda bir pırlanta yer alırken, ortada ki pırlantayı küçük pırlantalar çevreliyordu.
Ben ne yapacağımı bilmezken sadece Ateş'in gözlerine bakıyordum.
"Miray'ım, ilk gördüğüm anda aşık olduğum kadınım. Sen benim hayatımda öyle güzel, öyle eşsizsin ki sana ne söyleyeceğimi bile bilmiyorum. Bildiğim tek şey sensiz yapamayacağım. Senin kokun, sesin, o öldüğüm gözlerin olmadan yani ben sen olmadan yaşayamam.
Hayatım boyunca bir tek seni sevdim ve seveceğim. Ömrümü seninle geçirmeye varım. Peki sen benimle bir ömür geçirirmisin?
Benimle evlenir misin? "
Zaman kavramı benim için durduğunda sadece öyle kaldım. Şuan sadece öylece durup mutluluktan ağlamak istiyordum.
Gözümden bir yaş aktığında Ateş'in gözlerine bakarak, içimden geldiğince bağırdım.
" Evett, seninle evlenmeye, seninle bir ömür geçirmeye, seninle olan her şeye evet." dediğimde Ateş yüzüğü parmağıma taktıktan sonra ayağa kalkıp bana sarıldı. Bende ona kocaman sarıldığımda kulağıma sessizce fısıldadı dı
"Seni çok seviyorum her şeyim."
Bende onun gibi fısıldadım.
"Seni çok seviyorum her şeyim"
«BÖLÜM SONU»
30. Bölümle herkese merhabalar..
Evlilik teklifi aldığımıza göre her şey düzeldi demektir...
Şaka maka Ateş'in evlilik teklifi için olan konuşmasında çok zorlandım. Ne yazacağımı ilk defa karıştırdım. Gerçekten zor oldu.
Ama benim çok sevdiğim bir bölüm oldu. Umarım sizde beğenmişsinizdir.
Bölümü geçersek.
Bölümü beğendiniz mi?
Evlilik teklifi nasıldı?
Ateş'in Miray'ı adaya kadar getirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ateş'in yüzüğü takmadan önce söyledikleri nasıldı?
Sorulara cevap verirseniz sevinirim.
Ayriyeten sınır koymuyorum onun sebebini de biraz sonra yayınlayacağım duyuruyu okuduğunuzda anlayacaksınız
Bitirmeden önce,
Emeğime karşılık Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.❤
Şimdilik hoşçakalın 💦