ZAYN
Babam için, diye düÅündü suyundan bir yudum alırken. Annem için. Kız kardeÅlerim için. Atalarım için. Bana güvenen tüm insanlar için ve en önemlisi ölen bebeÄimin annesi olan Rhoslyn için.
Ãfkesi bedeninde tekrar alev aldıÄında elindeki maÅrapayı masaya geri bıraktı. Unutma, dedi kendine. Yapılanları hatırla. Kazanmak için hatırla.
"Kaptan Hook denizi kana bulamaya devam ediyor. Ayrıca iÅgalcinin ordusu da görüldü Majesteleri. Tüm birlikler ve Kral Shawn hazır bir Åekilde sizi bekliyor."
"Benim için ölür müsün Deiondre?"
Destek aldıÄı masadan ellerini çekti ve güçlü bir duruÅ alarak arkasındaki yaverinin ÅaÅkın bakıÅlarına döndü. Genç çocuÄun üzerinde bir zırh vardı. Zırh, dünden bugüne irileÅmiÅ bedenine tam oturmuÅtu ve gerçek bir Åövalye gibi görünüyordu.
"Ãlmek için buradayım."
ÃocuÄa doÄru yürüdü. Tam karÅısında durduÄunda elini onun omzuna yerleÅtirmiÅti.
"Hayatta kalmanı istiyorum, ne olursa olsun."
"Ä°kimiz de yaÅayacaÄız ve tahtınıza tekrar oturduÄunuzda ben de hemen önünüzde diz çöküyor olacaÄım."
Zayn, çocuÄa bir gülümseme armaÄan etti.
"Ve kılıcım omzuna deÄip tekrar ayaÄa kalktıÄında gerçek bir adam olarak ayaÄa kalacaksın."
Zayn' in Åövalye ilan edeceÄi ilk kiÅi Dei olacaktı. Ãok uzun bir zaman önce bu konuda söz vermiÅti ona ve onun fedakarlıÄını, sadakatini, sevgisini hiç unutmamıÅtı. SoÄuk yaÄmurların altındaki kirli çamurun içinde, günlerce süren açlıkla uyudukları ve defalarca kez geçirdikleri ölüm tehlikeleri daha dün gibi aklındaydı, nasıl unutabilirdi?
ÃocuÄun yüzünde minnet dolu bir ifade oluÅtuÄunda konuÅmak için dudaklarını aralamıÅtı ki Zayn ondan önce davrandı.
"Unutma, hayatta kalmaya çalıÅacak ve yanımdan ayrılmayacaksın."
Derin bir nefes alan Zayn çocuÄun elindeki kara miÄferini aldı ve birkaç metre ötesindeki binlerce kiÅiden oluÅmuÅ ordusuna döndü. Dört bin beÅ yüz adam yüzerli birlikler halinde bir kazık kadar kıpırtısız bekliyordu. Her ne kadar iÅgalcinin iki kat fazla adamı olsa da bu adamların büyük bir kısmı kıyılarını Hook' tan savunmak için deniz tarafına gitmiÅti. Ve Kaptan Hook, Åu an denizi onların kanıyla renklendiriyor olmalıydı.
Birliklerin arasında oluÅan boÅluÄa bir adım attı. Askerlerinin arasında gerçek bir kral gibi yürürken ciÄerlerine güçlü bir nefes çekmiÅti.
"Dostlarım, aynı korkuyu paylaÅtıÄımızı biliyorum. Ancak burada, karÅımda, kılıçlarınızı topraklarımız için sallamak amacıyla dururken cesaretinizin korkunuzdan ne kadar üstün olduÄunu da görebiliyorum. Ve bu cesaret, güneÅ doÄduÄunda çoktan istediÄimizi almıŠolmamıza neden olacak, size söz veriyorum.
"Ãlüm! Kılıçlarınızı kaldırın ve onlara ölümü verin. SevdiÄiniz insanların akan kanı gibi acımasızca kanlarını akıtın."
Rüzgarı delen bir vızıltı sesi duydu. Binlerce ok yaÄmuru üzerlerine doÄru gelirken tüm ordu kalkanlarını kaldırarak bir duvar oluÅturdu. Tepesinde oluÅan duvar her Åeyi daha da karanlık yaptı fakat Zayn hiç durmadan yürümeye devam etti, yürürken binlerce okun kalkanlara saplanan sesini duydu. Hepsi bittiÄinde askerler kalkanlarını tekrar indirmiÅti.
"ÃLÃM!"
"ÃLÃM!" diye baÄıran ordunun sesi gökyüzünü delip parçaladı.
Zayn tüm birlikleri aÅıp ordunun önüne geçtiÄinde, orada bekleyen Shawn' ı görmüÅtü. Kuzeyin kralı iki aygırın dizginlerini tutuyordu ve Zayn' i gördüÄünde dizginlerden birisini ona uzatmıÅtı.
Dostu, kuzey kadar sert bir zırh giyiyor, sırtındaki kayıÅta parlayan savaŠçekici ise öldürmek için herkes gibi hazırda duruyordu. Daha da ileriye baktı bu sırada. Kendi birliklerinin önünde duran Louis' i, Liam' ı, Niall' ı, Greg' i gördü. Herkes hazırdı.
"ÃLÃM!" diye haykırdı Zayn. Ordusu onu aynen taklit etti.
MiÄferini baÅına geçirdi ve Shawn' ın elinden aldıÄı dizginleri kavrayarak gece siyahı aygırın sırtına atladı.
"ÃLÃM!" dedi tekrar.
"ÃLÃM!"
Blackfire' yı çekti, gökyüzüne doÄru kaldırdı.
"ÃLÃM! ONLARA ÃLÃM VERÄ°N!"
"ÃLÃM! ÃLÃM! ÃLÃM!"
Shawn çekicini kayıÅtan çekip yukarı kaldırdıÄında dudaklarından sadece ölüm kelimesi yükseliyordu.
Ãlüm, herkes için ölüm.
Dizginlerini Åiddetle salladıÄında aygır Åaha kalktı ve ayakları yere tekrar deÄdiÄinde tüm gücüyle koÅmaya baÅladı. Ardına bakmadı Zayn. Fakat arkasından gelen çıÄlıkları, haykırıÅları ve kiÅnemeleri duyabiliyordu.
"AteÅ ve kan!" diye baÄırıyordu adamlar. "AteÅ ve kan! ATEÅ VE KAN! ATEÅ VE KAN!"
Kendisine doÄru gelen binlerce kiÅiyi gördü. Az önce korkmasına raÄmen Åimdi yüreÄinde korkuya dair hiçbir duygu kalmamıÅtı. Sadece öldürme arzusu ve öfke vardı içinde. Ãldürecekti. Gaspçıyı ve onun piçini ve ihanet eden diÄer herkesi.
ÃarpıÅma.
Ãyle Åiddetliydi ki, atlar birbirini ezdi, sürücüleri yere düÅtü, çıÄlıklar yükseldi. Zayn siyah aygırının üzerinde kalmayı baÅarabilmiÅ ve aygırı kontrol altına aldıÄında ise öldürmeye baÅlamıÅtı. BaÅka bir atlının üzerindeki adamın kafasını kesti. Bir baÅka adamın kolunu, bir baÅka adamın yüzünü parçaladı. Kendisine doÄru koÅan uzun mızraklı bir atlıyı, bir Horan askeri atıyla ezip geçti, onu öldürdü. ÃıÄlıklar büyüyordu. Kime saldıracaÄını ÅaÅırmıÅ, her Åey adeta birbirine girmiÅti.
KILLIAN
AteÅ ve kan. Verilen tek Åey buydu. Denizin üzerinde yanan kadırgaların birçoÄu gaspçıya aitti ve deniz kanla parlıyordu.
Hook' un donanması kıyılara yaklaÅtıÄı anda çanların uyarı veren seslerini duymuÅ ve bu da yüzünde bir tebessümün oluÅmasına neden olmuÅtu. Ãldürecekti. Thomas için Zayn' in o tahtta oturmasını saÄlayacaktı. Sonucu ölüm bile olsa.
Gaspçının kadırgaları kıyı ile aralarına girdiÄinde Hook "Fıçıları fırlatın!" diye bir emir vermiÅti ve dört bir yandan "Fıçıları fırlatın!" diye baÄırmıÅtı korsanlar. DiÄer kadırgalardan da aynı emir yankılandı ve mancınıklara yerleÅtirilen fıçılar karÅıdaki düÅman kadırgalarına doÄru fırlatıldı.
Fıçıların içinde Zion' a ait bir tariften oluÅan sıvı vardı. O sıvıya Ejderin Nefesi demiÅti Zion. Hızla çarptıÄı bölgeyi alevler içinde bırakan, ayrıca diÄer ateÅ toplarına göre daha çok zarar verici olan Ejderin Nefesi Åüphesiz bugünler içindi ve zafere giden yolda büyük bir etki olacaktı.
MancınıÄa baÄlanan fıçıların halatları Hook' un "Fırlat!" emri ile birlikte kesildi ve bir gürültü duyuldu. Fıçılar yükseldi, yükseldi ve indikleri yerde büyük bir patlama yarattı. ÃıÄlıkları ve denize atlayan insanların sesini duyduÄunda tebessümü büyümüÅtü.
"Devam edin." dedi dümenin baÅındayken. "Devam edin orospu çocukları! Durmayın. Durmayın!"
Onlarca Ejderin Nefesi fırlatıldı. Gökyüzü kara dumanlar ile kaplanırken karÅılıÄın gelmesi çok uzun sürmedi. DüÅmandan gelen ateÅ topları, Ejderin Nefesi kadar etkili olmasa da kadırgalarda küçük yangınlar oluÅturmayı baÅarmıÅtı. Hook umursamadı. Hiçbir adamı ilk kez bir deniz savaÅı gerçekleÅtirmiyordu ve herkes, savaÅa ölme ihtimalini düÅünerek gelmiÅti.
"Kaptan!" diye haykırdı yanına gelen İri Jim. Yüzü ter ve isle kaplıydı.
"Batı tarafından gaspçının diÄer kadırgaları geliyor. Ãok fazla kaptan. Ä°kiye ayrılmamız gerekecek."
Hook dümeni bırakarak Jolly Roger' ın batı küpeÅtelerine doÄru koÅtuÄunda Ä°ri Jim' in doÄru söylediÄini görmüÅtü. Dudaklarının arasından bir kahkaha yükseldi. Ä°ri Jim ÅaÅırarak kaptanına bakarken onun delirdiÄini düÅünüyor olmalıydı muhtemelen.
"Ãç yüz kadırga Jolly Roger' ı takip etsin. DiÄerleri bu orospu çocuklarının iÅini bitirirken biz de onları sikeceÄiz. Defol ve herkese haber ver."
Aksi takdirde ortada sıkıÅırlar ve bu onlar için hiç iyi olmazdı.
"Tüm yelkenler fora! YELKENLER FORA!"
Tekrar dümenin baÅına geçti ve dümeni Åiddetle batıya doÄru döndürdü. Bir girdap gibi dönen dümeni takip etti Jolly Roger. Burnu batıya doÄru dönerken ardındaki kadırgalar da aynı Åekilde rotayı izledi. En önemlisi rüzgar arkalarındaydı. Yelkenler rüzgarla dolup ÅiÅerken korsanlar da hız kesmeden mancınıklara Ejderin Nefesi' ni yerleÅtirdi ve halatlar kesildi. Bir kadırganın alevler içinde kaldıÄını gördü. KaranlıÄın içinde adeta ıÅıldıyordu.
KarÅı taraftan gelen ateÅ toplarından sadece birisi arka taraftaki bir kadırganın güvertesine düÅmüÅ, bir tanesi ise Jolly Roger' ın hemen saÄ tarafına, denize, gömülmüÅtü.
Aradaki mesafe gittikçe azaldı ve kısa bir süre sonra tüm kadırgalar bir aradaydı. Jolly Roger sol tarafındaki kadırgaya sarsıntılı bir Åekilde sürtündü ve Hook kınındaki kılıcını çekerek sol küpeÅteye koÅtu. Ardındaki adamlarıyla birlikte düÅman gemisine atladı ve orada karÅısına çıkan ilk kiÅiye kılıcını geçirdi. Hemen arkasındaki adamın gözüne kancasını soktu, ardından kancayla boÄazını yardı. Dudaklarından kükremeler yükseliyorken çok uzun bir zamandır böylesine canlı hissetmemiÅti. YaÅam ve ölüm. Fazlasıyla yakın olduÄunda nefes aldıÄını fark ediyordu.
Tek Göz Alexander' ın iki adamla beraber dövüÅtüÄünü gördü. Yanlarına giderek saÄ taraftaki adama kılıcını geçirdiÄinde vahÅi bir hayvan gibi baÄıran Alexander diÄer adamı kılıçsız bırakıp kendi kılıcıyla adamın karnını deÅti. AÅaÄıya doÄru sarkan baÄırsakları eliyle çeken Tek Göz, aynı baÄırıÅlarla adamı havaya kaldırdı ve "BoÄulmuÅ Tanrı' ya bir armaÄan!" diye haykırdıktan sonra cesedi denize fırlattı. Hook güldü, kendisine doÄru koÅan bir adama kılıcını salladı.
"Ãldürün!" diye haykırdı tayfasına. "Tanrı ve kralınız için öldürün! Denizi piçlerin kanıyla boyayın. Ãldürün!"
"MALIK!" diye baÄırdı yüzü kanla ıslanan Oswald. BoÄazı düÅman tarafından kesilmeden önce son sözü bu oldu.
SHAWN
Hayat fazlasıyla garipti. Ãünkü bilinçli olduÄu yaÅlardan beri her zaman barıÅı ve sevgiyi savunan Shawn, Åimdi ise bir adamın beyin artıklarını yüzünden temizliyordu. Ãyle güçlüydü ki, adamın kafasına indirdiÄi bir darbe ile kafatası parçalanmıÅ, üzerine beyninin parçaları fırlamıÅtı.
MızraÄını doÄrultmuÅ bir Åekilde kendisine doÄru koÅan atlıya baktıÄında öleceÄini düÅünmüÅtü ancak bir Tomlinson atlısı, mızraÄını o adama saplamıÅtı. Fakat tehlike bununla geçmedi. Birkaç atın altında kalmaktan son anda kurtuldu ve çarpıÅma zamanı kendi aygırından düÅtüÄü için lanetler etti.
Saldıracak birisini aradı soluklarının arasından. Payne askerini öldürmek üzere olan düÅmanın sırtına çekicini geçirdi ve yerde uzanan korkmuÅ genci ayaÄa kaldırdı. Ãzerlerine yine bir atlı geliyordu ki, bir baÅka atlı ile çarpıÅarak yere kapaklandılar.
Shawn üç kiÅiyi daha çekiciyle parçaladı. Zayn neredeydi? Onun yanında olması gerekiyordu. Bir kiÅiyi daha öldürdüÄü sırada çevreye bakınma Åansı buldu. Hayatı boyunca karÅı çıktıÄı manzara tüm dehÅetiyle karÅısındaydı ama Zayn orada deÄildi.
Alevler içinde olan bedenler çıÄlıklar atarak koÅuyor, uzuvları kopan adamlar yardım dileniyor ve ceset sayısı her geçen süre biraz daha artıyordu.
"Yardım et!" dedi ayaÄına sarılan bir Brannan askeri. "Lütfen! Yardım et. Ãlmek istemiyorum!"
Adamın iki bacaÄı da kopmuÅtu ve ona bakmak Shawn' ın midesini bulandırmıÅtı. Ãfkeyle çekicini kaldırdı, adamın acıyla çarpılmıŠsuratını paramparça etti. Ardından sırtına aldıÄı bir darbe ile yere düÅtü. DüÅman askeri havadaki kılıcını Shawn' a indirecekti ki Shawn çevik bir hareketle saÄa doÄru yuvarlandı ve hemen ayaÄa kalktı. Güçlü bir vuruÅ ile adamı yere serdi. Ãekicini belki de on kez adamın bedenine vurduÄunda onun öldüÄünden emin olmuÅtu. Ancak fazla vakit kaybetmiÅti. Yüzüne aldıÄı sert bir darbe ile yeniden yere düÅtü. Az önce miÄferini çıkarmak zorunda olmasaydı Åimdi yüzünün kanla ıslandıÄını hissetmeyecekti fakat olan olmuÅtu.
Ãenesinden aldıÄı darbe baÅını Åiddetle döndürürken kalkamayacaÄını düÅündü ve adamın öfkeyle kılıcını kaldırıÅını izledi. Ama kılıcını indiremeden boÄazına bir kılıç girmiÅti. Yere yıkılan askerin ardında Deiondre' den baÅkası yoktu. ÃocuÄun korktuÄunu gözlerine bakan herkes ilk anda anlayabilirdi. Teselliye vakit olmadıÄı için hemenn ayaÄa kalkan Shawn, Dei' yin yüzüne baktı.
"Zayn nerede?"
"Ben... Ben. Bilmiyorum. Majesteleri nerede?"
Shawn soluk soluÄa bir kez daha çevresine bakarken sancakları inceledi ve siyah zemin üzerindeki kızıl ejderhanın olduÄu sancaklara doÄru koÅtu. Ãnüne çıkan bir kiÅiye çekicini indirdi. Sonra bir kiÅiye daha ve bir kiÅiye daha. Ä°lerleyemiyordu. Ondan nasıl bu kadar uzaklaÅabildiÄini de anlayamamıÅtı zaten.
Yaver çocuÄa saldıran iki kiÅiden birisinin sırtındaki kemikleri kırdı, diÄerine ise Dei kılıcını geçirdi. Ãocuk her ne kadar korksa da, tıpkı Zayn' in söylediÄi gibi yüreÄindeki cesaret korkuyu ezip geçiyordu.
Shawn yeni öldürdüÄü bir adamın üzerinden kalkmıÅtı ki karÅısına çıkan iri bir adam onu omzuyla ittirdi ve beklenmedik bir zamanda gelen bu darbeye karÅı aÄır çekici ellerinden kayıp düÅtü. Ãekicini almak için eÄildiÄi sırada aynı iri adam Shawn' ın yüzüne yumruk attı. Silahsız olması Shawn' ın yararına sayılırdı fakat adam öyle iriydi ki, insan ister istemez ürkebiliyordu.
Acıyan dudaklarını umursamadan adamın üzerine atılıp kasıklarına üç kez dizini geçirdi. Ä°ki büklüm olduÄunda çenesine attıÄı yumrukla onu yere sermiÅti fakat adam düÅmeden önce kendisini de sürüklemiÅti. Bir anda kendini altta bulan Shawn yüzüne atılan yumruklarla neye uÄradıÄını ÅaÅırdı.
Bir Åeyler yapması gerektiÄinin farkındaydı çünkü Dei de baÅkalarıyla meÅgul, kendisine yardım etmek için gelemiyordu. Bu sebeple altta kalan elini bir Åekilde yandan dıÅarı çıkarıp adamın kulaÄını kavradı ve tüm gücüyle o kulaÄı çekti. Adamın aÄzından çıkan çıÄlıkların kokusu neredeyse kusmasına neden olacaktı fakat düÅünmeden çekmeye devam etti. BulunduÄu ortamın verdiÄi hayvani güç öylesine fazlaydı ki, dudaklarından bir kükreme yükseldiÄinde adamın kulaÄını koparmıŠve onu üzerinden ittirerek kurtulmuÅtu. Yerde duran çekicini alarak yukarı kaldırdı. KulaÄını tutmuÅ bir Åekilde çıÄlıklar atan adamın göÄsüne indirdi çekicini. Ä°lk darbe ölmesi için yeterliydi ancak Shawn onun yüzünü ezip insana benzemez bir hale getirene kadar vurmaya devam etti.
Adamı bıraktıÄında Deiondre' nin nerede olduÄu hakkında en ufak bir fikri yoktu. Onu kaybetmiÅti ve bu cehennemin içinde bulması imkansızdı. Sancakları izledi. Maliklerin sancaÄına daha da yakın olması ona güç verdiÄinde koÅmaya baÅladı.
Ejderha sancaklarına ulaÅana kadar ondan fazla kiÅiyi öldürdü. Kasları yanıyor, kalbi zırhını delip geçecek gibi hissediyordu. Yaraları olduÄunu ve o yaraların kanadıÄının farkındaydı ancak acı yok, hiçbir his yoktu. Bedeni adeta uyuÅmuÅtu ve düÅünebildiÄi tek Åey daha fazla kiÅiyi öldürmekti.
Onu bulamıyordu. Aramaya çalıÅtıÄı her fırsatta ya bir atın altında kalma tehlikesi geçiriyor ya da bir adam onu öldürmek için kılıcını sallıyordu.
KarÅısına iki düÅman askeri çıktıÄında ikisiyle de baÅ etti. Yeterince hızlı ve çevik olması ikisine de karÅı koymasında büyük yardımcı olmuÅtu. Sonunda birisini yere indirdiÄinde diÄerini de etkisiz hale getirmesi zor olmadı. Onlar bittiÄinde henüz bir nefes bile alamamıÅken kendisini yerde buldu ve baÅka bir adam kendisine kılıcını kaldırdı. Fakat sırtından aldıÄı bir darbeyle yere düÅtüÄünde ardındaki Zayn kılıcı Blackfire' yı adamın sırtına saplamıÅtı.
BaÅında miÄferi olmasına raÄmen yüzünün sol tarafı, kaÅından ve dudaklarından akan kan yüzünden ıslaktı. Korkusuz görünüyordu. Ama aynı zamanda daÄılmıÅ. Yorgun olduÄu her halinden belliydi. Shawn da çok yorulmuÅtu.
Kendisine doÄru uzatılan eli tuttuÄunda ondan gelen destekle ayaklarının üzerine bastı. Zayn soluk soluÄa elini omzuna yerleÅtirmiÅ ve "Ä°yi misin?" diye sormuÅtu.
Shawn baÅını salladı. KonuÅma yetisini kaybetmiÅ kadar halsizdi. Ama bu yorgunlukla yüzlerce kiÅiyi öldürebilecek olması da tuhaftı.
"Deiondre nerede?"
"Bilmiyorum. Ama durumu iyi. Evet. Gayet iyi." Shawn aÄzındaki kanı yere tükürüp burnunu çekti ve gökyüzüne baktı. GüneÅin doÄması gerekiyordu. Ãok uzun bir zaman geçtiÄini sanmıÅtı fakat karanlıÄa bakılırsa pek öyle deÄildi.
Buraya doÄru gelen adamlardan birisine saldırdı. Ä°Åini bitirmiÅti ancak diÄerleri Zayn ile çevresini sardıÄında Zayn' le sırtlarını birbirine vermiÅler ve adamların her bir darbesini bir uyum içinde karÅılamıÅlardı. Neredeyse dans ediyor sayılırlardı ve bu dans bittiÄinde hepsi ölmüÅtü.
ZAYN
Zaman. Hiç geçmiyor. Kılıcını sapladıÄı adamın kaçıncı kiÅi olduÄunu saymayı bırakmıŠolmasına raÄmen bitmiyordu. Shawn ile bir uyum içinde olduÄunda öldürmek daha kolay bir hale gelmiÅti ancak bir anda onu kaybetmek iÅleri fena zorlaÅtırmıÅtı.
Bir adamla kılıçları havada kesiÅtiÄinde çıkan metalik ses çıÄlıkların arasında kayboldu. DövüÅmeye devam ediyordu ki adam yüzünün ortasından yediÄi bir okla yere düÅtü.
Zayn koÅtu. KoÅtu ve önündeki bir baÅka adama saldırdı. Yanından geçen çıldırmıŠatın önüne adamı fırlattı ve ardından kılıcını baÅka bir adama saplandı. Onu öldürüp diÄerine geçti. Bir Horan askerinin önünden aldıÄı adamın yüzüne önce yumruk attı, ardından kılıcıyla boÄazını kesti. Sonraki daha zor, epey uÄraÅtırıcıydı. Dakikalar boyu kılıçlarıyla girdikleri mücadele adamın kafasını kesmesiyle sonuçlanmıÅtı. Ä°ki adamı alevlerin içine attı. Bir adamı yere serip kılıcıyla onu ortadan ikiye ayırdı. Bir diÄerini göÄsünden kasıklarına kadar yardı ve baÄırsakları aÅaÄı düÅtü. O sırada eÄer ileriye doÄru atlamasaydı bir atın altında kalacaktı. DüÅüÅü sert olmuÅ ve yüzüne batan sert otların teninden içeriye girdiÄini hissetmiÅti. Dizleri ve elleri üzerinde doÄrularak aÄzındaki topraÄı öksürürken üzerine atlayan adamın altında kaldı. Styles askeri, elindeki hançeri Zayn' in suratına saplayacakken Zayn iki eliyle onun bileÄini kavradı.
"Seni öldüreceÄim." dedi adam çıldırmıŠbir Åekilde kahkaha atarken. "Seni öldürdüÄümde bana Kral Katili Duan diyecekler!"
Zayn acıyla yüzünü buruÅturarak bu baskıya dayanmaya çalıÅtı. Piç fazla kuvvetliydi ve geçen her saniye ona karÅı koymak biraz daha zorlaÅıyordu.
"Birazdan seni sikeceÄim." diye hırladı Zayn. Sözlerine karÅılık asker sadece yüzüne tükürerek baskısını arttırmıÅtı. Hançer ve yüzü arasında sadece birkaç santim kalmıŠolması, Zayn' i biraz olsun bile korkutmuyordu.
Derin bir nefes aldıÄında dudaklarından Åiddeti artarak çıkan bir kükreme özgür kaldı ve tüm gücüyle hançeri kendisinden uzaklaÅtırdı. Basit bir hareketle bu sefer kendisi üste çıktı ve bayıltıcı etkiye sahip bir yumruÄu piçe indirdi. Adamın sersemliÄinden yararlanarak hançeri elinden kaptı ve yüzüne kanlı bir tükürük fırlattı.
"Kral katili olacaksın ha?" Hançeri adamın bacaklarının arasına sapladı. Gözleri top gibi açılan adamın aÄzından bir feryat koptuÄunda Zayn hançeri çıkardı ve tekrar o bölgeye sapladı.
"Kral seni sikiyor." Hançeri bir kez daha sapladı. "Sana Kralın FahiÅesi Duan diyecekler. Duydun mu? Adına Åarkılar yazdıracaÄım."
Bunu gerçekten yapacaktı.
Elindeki hançeri kemerine sıkıÅtırıp yere düÅen Blackfire' yı da alarak ayaÄa kalktı. Ä°Åte o an gördüÄü Åey kanını dondurdu ve tüm bedeni nefretle kasıldı.
Harry.
Kıpırdamadan orada dururken dudakları ÅaÅkınca aralanmıŠve yeÅil gözlerini Zayn' den alamamıÅtı.
Zayn öyle nefret doluydu ki, aÄzından bir kükreme daha yükselirken ona doÄru koÅtu. Yoluna çıkan kiÅileri tek darbeyle yere indirmiÅ ve kendisine ihanet eden arkadaÅının karÅısına çıkmıÅtı.
Harry ve Zayn aynı anda kılıçlarını kaldırdıklarında kılıçlar havada birbirine çarptı, kulak tırmalayıcı bir ses yükseldi. Zayn' in öfkesi bedenine bir dinçlik getirdiÄinde tüm o yorgunluÄu atlatmıŠve çevik hareketlerle darbeler indirmiÅti Harry' e. Harry ise elinden geldiÄince bu çabuk darbelere karÅı kendisini savunuyor ancak zorlandıÄı yüzüne bakıldıÄı anda anlaÅılıyordu.
"SENÄ° ÃLDÃRECEÄÄ°M!" dedi Zayn. "Seni öldüreceÄim piç! Seni ben öldüreceÄim!" Kılıcının darbesi ile Harry yere düÅtü fakat yuvarlanarak tekrar ayaÄa kalktı ve yanındaki bir adamı tutarak Zayn' in üzerine fırlattı. Arkasını dönüp koÅarak kaçarken Zayn üzerine fırlatılan adamla ilgilenmiÅ, onu öldürdüÄündeyse Harry için geç kalmıÅtı.
Devam etti. CiÄerleri her nefes alıÅında bir kaÄıt gibi yansa da devam etti. Canı yanıyordu. Ama acının kaynaÄının neresi olduÄunun farkında deÄildi.
Shawn nerede?
Etrafına bakındı. Bu hatayı yapmamalıydı çünkü bir adam neredeyse onu öldürüyordu. Son anda onu öldürdü ve kendisine doÄru koÅan bir adama kemerindeki hançeri fırlattı. Hançer adamın gözüne saplandıÄında yüzündeki dehÅet ifadesiyle yere yıÄılmıÅtı.
Kendi askerlerine saldıran birisinin sırtına kılıcını saplasa da bir baÅka kiÅi askerini orada öldürdü. Ve Zayn de o kiÅiye tekmesini geçirip yere serdi ve haykırıÅlar eÅliÄinde kılıcını ondan fazla kez adama geçirdi.
KarÅı taraftan gelen savaÅ davullarının sesini Åimdi çok daha net duyabiliyordu.
Güm! Güm! Güm!
Yanından geçen bir atlının sürücüsüne kılıcını salladı. Atı Åahlanarak adamı sırtından fırlatmıÅ, boynu kırılan adam anında ölmüÅtü.
Güm! Güm! Güm!
Zayn' in midesi bulanıyordu. Ceset ve kanın kokusu öyle boktandı ki eÄer fırsatı olsaydı midesindekileri boÅaltırdı. Ama bunu yaptıÄı takdirde sırtından bir kılıç içeri girebilirdi.
Devam etti. Davulların gök gürültüsüne benzeyen seslerini duyarak öldürdü. Davullar hiç susmuyordu, bir mesaj verir gibi.
Güm! Güm! Güm!
Sonrasında daha garip bir Åey olmuÅtu. DüÅman tarafından üflenen savaÅ borusunun sesi bir aÄıt gibi iç titreticiydi. Ses öyle uzun ve inceydi ki her Åey bir an için durdu, ardından Styles askerleri savaÅmayı bıraktı. KoÅarak gitmeleri Zayn' i ÅaÅkınlıÄa iterken onların neden geri çekildiÄini anlayamamıÅ, beyni adeta durmuÅtu.
Derin bir nefes dudaklarının arasından kaçarken dizlerinin üzerine düÅtü. Titreyen parmakları, aÄrıyan baÅı ve kanayan yaraları... Ãok yorgundu. Halsiz bir Åekilde miÄferini çıkarıp baÅını gökyüzüne kaldırdıÄında güneÅin doÄmakta olduÄunu gördü. Aydınlanmaya baÅlamıŠolan gökyüzü belli belirsiz kızıl renklerle süslüydü ve Zayn gözlerini o kızıllıktan alamıyordu.
Derin nefesler alarak çevrede gözlerini gezdirdi. Cesetler her yandaydı. Can çekiÅenlerin çıÄlıkları asla susmuyor, yardım istiyorlardı. Bazı askerler geri çekilenlerin peÅinden koÅarken bazıları ise tıpkı kralları gibi ÅaÅkın ve oldukları yerde duruyordu.
Gözlerini tekrar gökyüzüne çevirdi Zayn. Åimdiye kadar kaleye girmesi gerektiÄini biliyordu fakat baÅaramamıÅtı. Ve kimse bir kuÅatma için güçlü deÄil, çok fazla ölü ile yaralı vardı.
"Rhoslyn," diye fısıldadı rüzgara. "Ne yapacaÄım?"
GüneÅ yükseldikçe karanlık biraz daha daÄılıyordu. Ä°Åte o an, Zayn' in yüzü korkuyla gerildi.
Aslanlar. Aslanlar Åimdiye kadar neredeydi?
Aslanları unutmuÅ olduÄuna inanamıyordu! Oysa ilk darbenin aslanlardan geleceÄini düÅünmüÅtü fakat... Hayır, bu bizi bitirir.
TelaÅ içinde ayaÄa kalktı ve çevresinde kendisini izleyen askerlerine döndü.
"Geri çekiliyoruz! Hemen Åimdi geri çekiliyoruz!"
Ancak duyduÄu savaÅ borusunun sesi bunun için çok geç kalındıÄını haber verir nitelikteydi.
Kükremeleri duydu.
"Pozisyon alın!" diye haykıran Greg Horan' ın emri üzerine askerler kendi sancakları altında tekrar vaziyet aldı.
"Okçular! Okçular!"
Zayn, ordusuna doÄru koÅan aslanları sonunda gördüÄünde ordusundan çok önde olduÄunu fark etti fakat geriye gitmek için vakit yoktu. Kılıcını sıkıca kavradı. Bunu yapabilirdi. EÄer aslanları atlatırlarsa Ejderha Kalesi' nin de kapıları açılacaktı.
"Tak!" dedi Louis Tomlinson. Oklar takıldı. "Fırlat!"
Yüzlerce ok havalandı fakat çoÄu boÅunaydı. Sırtına iki ok saplanmıŠolmasına raÄmen delirmiÅ gibi koÅan aslanın durmaya niyeti yoktu.
"Tak!" dedi Lord Tomlinson tekrar. "Fırlat! Daha hızlı! Tak! Fırlat!"
Yararı yok, diye düÅündü Zayn.
Aslanlar gittikçe yaklaÅtıÄında içlerinden birisi doÄruca Zayn' e koÅtu. Zayn hazırda bekledi ve kılıcını kaldırdı. Kükreyerek üzerine atlayan aslana tam zamanında kılıcını savuramaması muhtemel ölüm nedeni olacaktı fakat pes etmedi.
Aç olduÄu her halinden belli olan vahÅi kedi sivri diÅlerini Zayn' e saplamak istiyor fakat Zayn tüm uzuvlarını kullanarak hayvanı kendinden uzaklaÅtırmaya çalıÅıyordu. Ayaklarıyla boynundan onu tekmelerken aslan kükredi ve pençeleriyle Zayn' in göÄüs zırhına çizgiler bıraktı.
KorktuÄunu inkar etmeyecekti. ÃıÄlıklar attıÄını ve hatta aÄlamak üzere olduÄunu... KullandıÄı güç kaslarını patlatmak üzereyken ciÄerleri de artık iÅlevini yitirmiÅ, nefes alamıyordu.
AyaÄıyla hayvanın suratına saÄlam bir tekme attıÄında aslan biraz gerilemiÅ ve Zayn de o fırsatta düÅen kılıcını eline almayı baÅarmıÅtı. Aslan tekrar üzerine çıkıp diÅlerini Zayn' in baÅına geçirecekti ki, Zayn kılıcıyla aslanın boynuna derin bir yarık açtı. Tüm kan yüzüne ve gövdesine boÅaldıÄında aslandan acı dolu bir inilti çıkmıÅ, ardından can çekiÅerek yere yıÄılmıÅtı.
Gözlerine ve aÄzına dolan kan onu iki büklüm edince sonunda midesindeki her Åeyi öÄürerek çıkardı. Elleriyle gözlerini silmeye çalıÅsa bile bir yararı yoktu çünkü elleri, kırmızı bir boya kutusuna daldırılmıŠgibi kanla kaplıydı. Saçlarından ve yüzünden kan damlıyor, sırtı hızla inip kalkıyordu. Ä°nsanların çıÄlıÄı Åimdi hiç olmadıÄı kadar fazlaydı. Aslanların saçtıÄı dehÅet ve ölüm daha önce görmediÄi türdendi.
İçine bir güç doÄuyordu. Tuhaf, tanıdık bir his... O güç, kılıcından destek alarak ayaÄa kalkmasına neden oldu. DurduÄunu sandıÄı kalbi Åimdi dıÅarıya çıkacaktı. Korkudan geriye hiçbir Åey kalmadıÄında karÅıdan gelen aslanlar bile Zayn' e bir Åey ifade etmiyordu. Ãünkü birazdan vereceÄi tek Åey ateÅ ve kan olacaktı.
O tanıdık kükreme tüm diyarı titrettiÄinde çıÄlıklar kesildi. Ãyle korkutucu ve anlıktı ki, aslanlar bile neye uÄradıÄını ÅaÅırmıŠbir halde oldukları yerde durdular.
"HERKES GERÄ° ÃEKÄ°LSÄ°N!" dedi Zayn tüm gücüyle. Sesi meydanda korkusuzca yankılanırken gittikçe aydınlanan gökyüzüne baktı.
GüneŠyükseliyor. Ben de yükseliyorum.
O kükreme tekrar duyulduÄunda aslanlar geldikleri yöne doÄru koÅmaya baÅlamıŠancak bunun için çok geç kalmıÅlardı. Zayn' in arkasında kalan daÄın ardından hızla çıkan Anghrist, büyük kanatlarını iki yana açmıŠbir Åekilde süzülürken yere doÄru iniÅe geçti ve tek nefeste aslanları alevler içinde bıraktı. Aslanların acı iniltileri Anghrist' in kükreyiÅinin altında kaybolurken Zayn aÄlamamak için kendisini zor tutuyordu.
Anghrist. Zayn için geri dönmüÅtü, buradaydı. Gerçekti ve buna raÄmen inanamıyor, rüyada olduÄunu düÅünüyordu.
Kaçan aslanlara bir ateÅ daha üfledikten sonra, gökyüzüne doÄru yükselen kızıl siyah ejder, havada kavisler çizerek Zayn' in tam önüne -topraÄı sallayacak Åiddette- ayak bastı ve sürücüne sarsıcı bir kükreme gönderdi.
Zayn, ejderhasının sadece gözlerine baktı. O kısacık bir bakıÅmanın içinde doÄan duygular ve düÅünceler ikisini kısa bir süreliÄine sessizliÄe sokmuÅ, ardından zaman kaybetmeden Anghrist' e doÄru ilerlemiÅti. Ejderhanın çıkıntılı derisinden faydanalarak tırmandı ve çok ama çok uzun bir zaman sonra kendisini tekrar onun sırtında buldu.
Kanatlarını iki yana açan Anghrist kolayca havalandıÄında ne yaptıÄını biliyordu. Aslan kafeslerinin olduÄu bölgeye çekilmiÅ olan Styles askerlerine varmak sadece birkaç kanat çırpmasına bedeldi. Ejderhayı gören herkes çıÄlıklar atarak kaçmaya baÅlasa da Zayn' in affedecek hiçbir Åeyi kalmamıÅtı.
"Hepsini yak." dedi buz kadar soÄuk bir sesle.
Ve Anghrist hepsini yaktı.
Alevler içindeki insanlar çıÄlık atarak etrafta koÅtururken ejderha durmamıŠve kafesleri, cephanelikleri, arabaları -önüne çıkan her Åeyi- acımasızca yok etmiÅti.