ELEMENT

By FakeTribute

2M 51.5K 9K

İnsanlık genlerde oluşan önlenemez bir mutasyon nedeniyle dört ülkeye ve dört kategoriye ayrılmıştır: Aquariu... More

Giriş
1. Gerçekler Acıtır
2. Yolculuk
3. Yeni Hayat
4. Evim Güzel Evim
5. Özel Durum
6. Okul ?!?
7. Test
9. Çağrı
10. Asker!?
11. Sanal Gerçeklik
12. Ruhsuz Şehir
13. Boş Gözler
14. Yalnızlık
15. Acı ve Duman
16. Tek Umut
17. Ajan ve Görev
18. Saklı Canavar
19. Görev Başlasın...
20. Benimle Kal!
21. Kan Kokusu
22. Karar
23. İdam
[24] - 2017/ÖZÜR DİLERİM/
Küçücük Bir Not
Tanıtım
ARTIK ÖNEMSİZ
NOT:

8. Karanlığa Karışmak

59.8K 1.9K 155
By FakeTribute

Bu bölümün şarkısı Arctic Monkeys - Do I Wanna Know, multimedyada...

Sokak boyunca birçok kedi görmüştüm, çoğunun tüyleri siyahtı. Tabi ki şanssızlığın kapımı çalacağını düşünmemi sağlayacak batıl inançlarım yoktu. Ben testteyken dışarıda çok fazla yağmur yağmıştı, bu nedenle elektrikli otobüs seferleri de iptal olmuştu.

Soğuktan kaçmak için ceplerime sığınmış ellerim ve kafama geçirdiğim bere beni soğuktan az da olsa koruyordu, kışın gelmesine - her zaman aşırı derecede kar yağardı, bu nedenle kış güzel karşılanmazdı - bir aydan az süre kalmıştı.

Gözlerimi yolun sonuna dikmişken solumdan gelen hafif bir ses duydum, biraz daha kulak kabartınca ses anlamlı gelmeye başlamıştı:

'' Şışt, hey Christopher. ''

Soluma döndüm ve beni bir ara sokağın beklediğini gördüm, iki binanın gölgeleri arasında ise kapüşonlu bir çocuk bana sesleniyordu. Tehlikeli bir tip veya bir bağımlı olup olmadığını anlamaya çalıştım, öğrenmemin tek yolu ise konuşmaktı. Adımı bildiğine göre beni tanıyor olmalıydı. Hafifçe ara sokağa doğru ilerledim ve gölgeler arasında kalmış çocuk ile karanlığa teslim oldum. Gölgelerin çocuğun yüzünü saklaması yetmezmiş gibi bir de kapüşon görüşümü engelliyordu, çocuk elini haaya kaldırdı ve onu takip etmemi belirten bir el hareketi yaptı, onu takip etmeye başladım.

Bir dakikalık bir yürüyüşten sonra ara sokakta bir kapıdan içeri girdi ve fısıldayarak gelmemi söyledi. İlerledim ve şaşırtıcı şekilde platinden yapılmamış eski tarz kapıdan geçtim, burnuma toz ve rutubet kokusundan başka bir şey gelmiyordu. Çocuk sağa doğru bir adım attı ve duvardaki tuşa bastı, oda tavandan sarkan küçük bir ampül sayesinde az da olsa aydınlanmıştı, gözlerimde hafif bir ağrı hissettim.

Çocuk kapıyı kapamamı söylese de herhangi bir durumda kaçmaya hazır olmalıydım, hayır anlamında başımı sallyarak cevap verdim.  Çocuk alaycı bir şekilde sırıttı ve konuştu:

'' Bak dostum, eğer niyetim sana zarar vermek olsaydı burada olmazdın. Kapıyı kapat, bu konunun duyulmaması lazım. ''

Kafam karışmıştı: '' Hangi konunun? ''

'' Sadece kapıyı kapat. '' dedi ve ben de gıcırtılı kapıyı hafifçe kapattım. Kapı kapanır kapanmaz çocuk içerideki kapıya seslendi ve iki kişi daha geldi. Onların da kapüşonları vardı, ama birinin kız olduğunu vücut hatlarından anlayabiliyordum. Hepsi odanın solundaki masaya geçti ve karşılarına oturmamı istediler. Yavaşça yürüdüm ve gerçek odundan yapılmışa benzeyen sandalyeye oturdum, eğer dekorasyon için ağaç kesmek yasaksa bu sandalyeleri ve masaları nereden bulmuşlardı?

Çocuk vakit kaybetmek istemiyordu:

'' Bak, ilk olarak neden burada olduğunu açıklayacağım, anlattıklarımdan sonra bizden korkmanı istemiyorum, beni anladın mı? ''

Başımı hafifçe yukarı aşağı salladım.

'' Tamam, ilk olarak başkan ile aranda olanları ve şu '' Özel Durum '' meselesini biliyoruz. Ve bir saat önce başkanın asistanlarından biriyle teste girdiğini de biliyoruz. Ama şunu söylemem lazım ki onlara güvenemezsin, başkan düşündüğün gibi biri değil. Emin ol, onu senden daha çok tanıyoruz.''

Çocuğa ona güvendiği hissettirmek için tamam dedim ama bir yanım hala ne dediğini anlamıyordu. Ayrıca birkaç karanlık yüze karşı konuşmak hiç de rahatlatıcı değildi, ses tonumu hafifçe yükselterek karşılık verdim:

'' Dediklerinizi dinleyeceğim ama bir şartım var, kapüşonları indirin ve yüzünüzü gösterin. ''

Üçü de bakıştıktan sonra çocuk '' Pekala, bu arada benim adım David, onlar da Cassia ve Zane'' dedi ve hepsi aynı anda kapüşonlarını indirdiler. Gördüğüm manzara karşısında ağzım açık kalmıştı:

Onlar aynı tarih kitaplarında ve belgesellerde gördüğüm insanlara benziyorlardı, Ayırıcı Savaş öncesi insanlara... David' in kahverengi gözleri ve aralarına kahverengi karışmış sarı saçları vardı ve gerçeklerdi, hiçbir boya bu kadar doğal gözükemezdi. Cassia ve Zander' ın ise simsiyah saçları ve aynı tonda yeşil gözleri vardı. Bu imkansızdı, saaş sonrası hayatta kalan insanlar bile kalıcı bir mutasyona uğramışlardı, David' e benzeyen insanların nesli tükenmiş ve yeni bir tür doğmuştu.

David şaşırdığımı anlamıştı ama hızlı bir şekilde konuşmasına devam etti:

'' Başkanın senin üzerinde neden testler yaptığını biliyor musun? Çünkü sen de bizim gibisin, sadece mutasyonun kalıcı özelliklerini de taşıyorsun. Başkanın amacı seni kullanarak zayıf noktalarımızı bulmak, sonra da bizim gibi kalan herkesi yok etmek. Çünkü biz sistemi tehdit ediyoruz, eğer bizim gibi insanlar çoğalmaya başlarsa sistem tamamen çöker ve şuanki bütün liderler tarihe gömülür. Aquarium' da çok olmasa da Firex' de sayımız çok fazla, savaş sırasında radyasyonun etkilemediği alanlar var ve orada bizim gibi yüzlercesi var! ''

Ellerimi saçlarımın arasına götürdüm ve başımı eğdim, duyduğum şeyler gerçek olabilirdi ama nasıl emin olacaktım?

'' Kanıtınız var mı, David? ''

David direk olarak gözlerimin içine baktı ve aynı alaycı sırıtış yüzüne yayıldı. 

'' Tabi ki de, yoksa seni nasıl insandıracaktık? Tamam şunu dinle... ''

David elini bileğine götürdü ve daha önce farketmediğim bir şeye dokunmaya başladı, bu bir bileklikti! Ama bizimkilere benzemiyordu, üzerinde benimki veya aileminkiler gibi yunus işareti yoktu, siyah bilekliğin üstünde sadece beyaz bir çember vardı, bu işaret çok tanıdık geliyordu. Çocuk bilekliği ile oyalanırken konuşmasını sürdürüyordu:

'' Bu da seninki gibi bir bileklik ama kablosuz hiçbir ağa bağlanmıyor ve hükümetin web ağıyla bağlantısı yok, kısacası bununla bizi dinleyemezler. Şimdi sana başkana ait bir video kaydını izleteceğiz, inanıp inanamamak senin elinde. Bu video Firex ile olan savaşımızdan iki hafta önce kaydedildi. ''

David bilekliğinde son bir tuşlama yaptı ve havaya yansıyan hologramda bir video oynamaya başladı, kalitesi harika olmasa da konuşan kesinlikle başkandı:

'' Evet, anlıyorum. Bakın sistem çok kırılgan, elinizdeki Özel Durumları imha etmenizi veya bana teslim etmenizi diliyorum, eğer karşı çıkarsanız ne yazık ki taaruza geçmek zorunda kalacağım. ''

David videoyu durdurdu ve ekledi:

'' Bu arada, bu konuşma Firex başkanı Eliza Hoyes ve bizim başkan arasında oluyor. ''

David bilekliğinden videoyu devam ettirdi:

'' Hayır ben sizi tehdit etmiyorum Bayan Hoyes, bunu daha çok bir emir ya da yok olmamanız için son bir şans olarak görebilirsiniz. Evet, madem kararınızda ısrarcısınız, sizi büyük bir süpriz bekliyor. ''

Video bitti ve hologram yok oldu, David hala şaşkın ve anlamaya çalışan suratıma bakıyordu:

'' Bu görüşmeden bir hafta sonra Aquarium Firex' in başkenti Fera' ya ( İspanya - Madrid ) bir bomba attı. Şehrin en önemli simgelerinden birini bombaladı ve yüze yakın insan öldü. ''

Artık olanları kavramıştım, David' in anlatmaya çalıştığı ve hükümetin bizden gizlediği şeyi anlamıştım:

'' Savaşı onlar başlatmadı, biz başlattık, daha doğrusu başkan başlattı. '' 

Tam o anda beyaz çemberi nereden anımsadığımı hatırlamıştım, trenimize saldırılan gün tanıyamadığım askerlerin göğüslerinde bu sembolden vardı! ,

'' David, beyaz çemberin anlamı ne? Ve neden Match' e gelirken trenimize saldırdınız, amacınız neydi? ''

David yutkundu.

'' Beyaz çember bizi temsil ediyor, normal insanları. Treninize saldırmamızın nedeni seni almaktı, hiç bu kadar kolay yola geleceğini düşünmemiştik. Burada olmanın amacı ise gerçekleri öğrenmen ve testlere katılmamandı. Eğer katılmamak gibi bir seçeneğin yoksa, testlerde elinden geldiğince saçmalamanı istiyorum, elinden gelenin en kötüsü yap. ''

Cassia duvarın köşesine atılmış sırt çantasına gitti ve fermuarı açtı. Boş bir şekilde uzattığı eli çantadan benimkinin aynısı bir bileklik ile çıkmıştı. Bilekliği bana uzatan Cassia gözlerimin içine baktı ve konuştu:

'' Bu David ve benim bilekliklerimiz ile aynı ama şüphe çekmemen için tasarımı tamamen Zony ile aynı. Şimdi git, sana bir daha ihtiyacımız olacağından eminim ve o zaman geldiğinde bunun sayesinde haberin olacak. ''

Başımı onaylar şekilde salladım ve bilekliği cebime attım. David gitmem gerektiğini söyledi, ayağa kaktım ve inanılmaz tahta kapıyı açarak temiz havanın ( artık kirlilik sorunumuz yoktu, tek kaynağımız yenilenebilir enerjiydi ) ciğerlerime dolmasına izin verdim. Arkama baktım ama kapı çoktan içeriden kapatılmıştı, yok boyunca birçok kedi daha gördüm, ama artık bir anlamı yoktu...

Continue Reading

You'll Also Like

29.6K 1.2K 25
Sabah kalkar kalkmaz lavaboya gidip üzerimi değiştirirken, başıma böyle bir olay geleceğini asla tahmin edemezdim. SM | 190326 190516✔ -shaw...
104K 5.5K 33
|Tamamlandı. 13.03.19| "seni bir gece mezara gömüp, her gece seninle uyudu." #anonim 3. |06.02.20| _____ Aşkı ve umudu hep yüreğinde saklayanlara...
736 211 8
keşfedilmemiş güzel kitaplari öneriyorummm
245K 13.9K 59
Tamamlandı;) Her şey Eski sevgilisi diye yazdığı adam Yüzbaşı çıkınca başladı 🤭