KUMA(Bitti)

By helin_qq

1.1M 35.6K 7.5K

Bir adamla iki kadının hikayesi... More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
FİNAL

Bölüm 23

31.3K 1K 229
By helin_qq

Ne çok isterdik mutlu olmayı!

Bügüne kadar hep yanlış yapmıştı belki başına buyruk davranmış sırf ağa olduğu için kimseyi dinlememişti ancak bu günden Sonra attığı her adamı yapacağı en ufak şeyi bir kere değilde on kere düşünecekti madem ağalıktan vazgeç demişlerdi bununda imkansız olduğunu biliyorlardı mervani aşireti aşiret arasında ikinci büyük aşiretti öyle kolay kolay kimse kalkıpta berzan ağaya ağalıktan vazgeç diyemezdi madem öyle hayatını bir şekilde yoluna koyacak iki kadınsa ikisine eşit davranacak İkisine aynı saygıyı gösterecekti ağalar gittikten Sonra berzan renginle olan odasına çıkmış düşünmeye başlamıştı ne yapıp edip o Kadını geri getirecek bu dedikodulara son verecekti...

Dün gece Berzan ağa odasında çıkmamış saatlerce düşünmüştü ne yemeğe inmiş neden kuma karısının odasına gitmişti sabahın ilk ışıkları yüzüne vururken yavaşça aralamıştı ela gözlerini yâtakta bir oraya bir bu yana dönmüştü eline bir geçemediğini anlayınca yerinden kalkıp banyoya ilerledi elini yüzünü yıkayıp odaya tekrar dönünce beyaz gömlek siyah takım elbisesini giydikten Sonra aynanın karşısına geçip saçlarını düzeltip aşağıya indi bugün onun için başka olacaktı avluya geçtiğinde bütün aile bireyleri masada yerini almıştı..

"Roj baş "diyerek sandalyesine oturdu...

"Rojbaş kuremın(günaydın oğlum )" diyen Zozan xanım içten bir gülümseme yollamıştı oğluna Bir anne olarak endişeleniyordu elinden bir şey gelmiyordu ama oğlu en başta hata yapmıştı ilk karısının üzerine kuma getirmişti gururunu hiç düşünmeden o kadının nasıl paramparça olacağını düşünmeden getirmişti bir insan neden pişman olacağı hatalar yapar ki?

"Yenge mi getirecekmisin? " Sorulan soruyla Berzan ağa daldığı düşüncelerden kurtulup cevap bekleyen kardeşine baktı ilk günden beri rengini nasıl sevdiğini biliyordu mizginde yengesiydi ancak rengini başka seviyordu..

"Getirecem! "Sesindeki tınısı her zaman ki gibi sertti o anda bütün gözler berzana çevrilmişti..

"Gelecek mi "? dedi güldü ardında devam etti. "Neden bu kadar emin konuşuyorsun gel diyebilecekmisin?" Tek kaşı havada cevap Bekledi.

"Gelecek Bora'n onun evi burası üzerine vazife olmayan işlerede karışma ! " sert sesi masadakileri iyice germişti..

"Haklısın karışmayayım sen o kadını yerin dibine sok anlına silah daya Sonra Bora'n karışmasın sen yenge mi hak etmiyorsun! Hakkettiğin kadın yanında zaten onun için yengemi bu duruma getirmedin mi ? Ha ağabey! "boranın kızışan sesi berzanın öfkesini artırmıştı nerde görülmüş ağabeye saygızlık avzer ağa boranın dediklerine kaş çatmıştı...

"Kendine gel Boran karşında ağabeyin var haddini bil "dedi ağza yakışan şiveyle Bora'n yerinden fırlayıp ayağa kalkarken bu seferde bakışlarını babasına dikti.

"Ben haddimi iyi biliyorum baba Sende masum değilsin kendi gelinine kıyacak kadar körelmişsin töre dediğiniz şey kandan ibaret tutup oğluna gelin ettiğin kadını ne çabuk gözden çıkardınki ölüm kararı verdin herkese karşı durabilirdin o hükmü sen istemeseydin kimse kalkıpta hüküm vermezdi!"

Herkes ağzı açık boranı dinliyordu hem babasına hemde ağabeyine karşı çıkıyor üstelik sesini yükseltiyordu....

"sesini kıs Boran! Yoksa " bu sefer gürleyen berzanın kendisi olmuştu.

"Ne ağabey bana mı vurursun ona vurduğun gibi hakaret mi edersin ona ettiğin gibi ne yaparsın ha! yoksa anlıma silah mı dayarsın!"

"Ulan sus lan " kükreyerek ayağa kalktı...

"Bugune kadar ben sustum siz konuştunuz ağasınız ya büyüksünüz ya töre töre diyip gidiyoruz aklınızın estiği yere erkekler emrediyor kadınlar yerine getiriyor kadının gururunu hiçe sayıp üzerine başkasını getiriyor sonra konu açıldımı töre diyorsunuz bu nasıl töredir?"

"Boran karşında büyüklerin var dediklerine dikkat et " berzan öfkesine hakim olmaya çalırken baran mizgin Neval tek kelime etmiyor küçük ağayı dinliyorlardı...

"Benim büyüklerim nerde ne yapacağını bilmiyor! benim büyüklerim kendinden güçsüz insanları eziyor! sizin dediğiniz törede adalet Yok ! ben adalet olmayan yerde durmam! kadınları ezen yerde durmam! hak vermem! savunmam! "Ortalık boranın sesiyle gerilmiş ateş gibiydi. Ayakta duran kardeşinin karşısına geçip dişlerini sıkarcasına konuştu...

"Benim karşımda saygılı olacaksın senin haddine değil Benin işlerime karışmak ne yaparsam yapayım senin ilgilendirmez kendi işine bak ! " Parmağını kardeşinin göğsüne vura vura konuşmasını bitirdi...

"Bırakmadınız ki kendi işime bakayım! Bi işe kalkışsam yengem geliyor gözümün önüne kanadını kırdığın kadın 2 ay geçmeden üzerine kuma getirdiğin kadın üstelik güzel olsa diyecem abim güzelliğine vuruldu bu kadının ama Yok değil rengin yengem gibi değil olmayacakta! "

"Boran! "Dedi uyarıcı tonuyla...

Birazdan boran gitmezse gerçekten çok kötü şeylerin olacağı bariz belliydi cevap vereceğine abisinin karşısında çekip merdivenlere yöneldi zozan hanım oğlunun karşısına geçip durdurdu kızgındı bu kızgınlıkla ters bişeyler yapacağı belliydi...

"Nereye oğul "

"Kalırsam birilerin kalbini kıracam daye" deyip bekleden Konak'tan çıktı.

"Bir gün şurda huzurla kahvaltı edelim! "Zozan hanımın ağlamaklı sesiyle kendini merdivenlerin demirlerinden tuttu artık dayanacak gücü kalmamıştı bu çocukları böyle yetiştirmemişti saçının teline zarar gelmesin diye çabalamıştı mizgin yerinden kalkıp kayınvalidesinin yanına gelerek elini tuttu...

"Daye üzme kendine elbet düzelecek herşey " deyip teselli etmeye çalışıyordu ancak kendiside onun kadar yorulmuş üzülmüştü berzan sadece kendi hayatını değil ailesinin hayatınıda mahvetmişti yarım yamalak yaptıkları kahvaltı masasında kalkıp işlerine dönmüşlerdi.

******

mutfakta çay demleyen rengin kapının çalmasıyla ellerini kurulayıp kapıyı açtı karşısında hiç beklemediği kişiyi görmesiyle çığlık atmıştı adeta ne çok özlemişti bu küçük adamı....

"Küçük ağam " diyerek sımsıkı sarılmıştı küçük kaynına burda ne işi vardı o kadar çok özlemişti ki az kalsın kendisini boranı görmeye gidecekti....

"Yengem iyiymisin" diyip yengesinin ellerini tutup avuç içlerini öpmüştü...

"İyiyim ağam iyiyim seni gördüm daha iyi oldum " Sesi canlanmıştı O Konak'ta belkide en sevdiğiydi Boran küçük ağasının saçlarını okşayıp öpüçük bıraktı Zelal gelen kişiyle tebessüm etmişti içeriye davet etmişti...

"Hoş geldin boran geç içeri bir şeyler ikram edek"

"Hoş buldum zelal abla teşekkür ederim "demiş aynı sıcaklıkla tebessüm etmişti.

"Az işin yoksa biraz konuşalım mı yenge ? "

Zelalden onay alan rengin kaynıyla bahçeye çıkıp yürümeye başladılar söze ilk boran girdi...

"Gerçekten iyisin değil mi yenge ? " Emin olmak istiyordu ancak görünün köy kılavuz istemiyordu göz ucuyla yengesini baştan aşağı süzdü...

"İyiyim " dedi tek kelimeyle...

"Zayıflamışsın eski yengemle şu an karşımda olan yengem farklı düşünmekten ağlamaktan kendine bakmıyorsun değil ? " Diye sordu rengin bu soruları açıkcası beklemiyordu ilk defa biri bu denli onu düşünüyordu kocası bile bu kadar üzerine düşmüyor düşünmüyordu....

"Yok iyiyim elimden geldiği kadar iyi olmaya çalışıyorum "

"Dün aşiret ağaları geldi ? " yürümeye devam ederek konuşmasını sürdürdü..

"Niçin "

"Ağabeyime karına sahip çıkamıyorsun nasıl ağalık yapacaksın ya karını getir dedikodular son ver yada ağalıktan vazgeç dediler "

"Abin ne dedi hoş benim için kalkıp ağalıktan vazgeçecek değil ya?"

"Senin bir kaç hafta burda kaldığını tekrar döneceğini söyledi "boranın dediğiy alayla güldü yengesinin gerçeklikten uzak gülüşüne takıldı her şeyi yaşan oydu Ama olanlara rağmen hala güçlü durabiliyordu...

"Dönecekmisin? "

Derin nefes alıp yürümeye devam etti başını hayır anlamda salladı dönmek mi asla dönmeyecekti geçen sefer Baran için dönmüştü ama şimdi onu o konağa götürecek Hiç bir şey yoktu...

"Hayır dönemem olacakları bile bile gelemem boran " yürüyen ikisi Bora'nın dediğiyle duraksadı...

"Gelmeni istemiyorum yenge" rengin durup şaşırarak küçük kaynına baktı nasıl gelmeni istemiyorum ? Neden dercesini yüzüne baktı...

"Abim seni haketmiyor Bunları yaşamana o sebeb oldu o yüzden tekrar kırılmanı istemiyorum üzülmeni istemiyorum Neval karısı hayatını yaşarken senin böyle olman zoruma gidiyor! oysa sen en güzeline layıkken bunlar fazla"

"Sen ne güzel düşünüyorsun yengeni dedi tekrar saçlarını okşadı...

"Eğer geleceksende iyi düşün yine acı çekeceksen gelme Yine üzüleceksen gelme "

Yenge küçük ve kayınbirader karşılıklı konuşurken o sırada karnına giren sancıyla ellerini karınına götürdü "ah" diye inlediğinde boran korkuyla yengesine baktı...

"Yenge ne oldu iyimisin? "

Derin derin nefes alıp buruşan yüzüyle zoraki konuştu...

"İyiyim geçer birazdan " dünden beri ikinci kez oluyordu öyle böyle bir sancı değil di ve kadının canı çok acıyordu....

"İyi değilsen hastaneye gidek?"

"Yok sakın kimseyi telaşlandırma iyiyim biraz Yorgunum dinlenirsem geçer " dediğinde Bora'n yengesini kapıya bırakıp vedalaşıp ayrıldı kapıdan içeriye girince acıdan yüzü buruşan kadına baktı zelal endişeyle...

"Neyin var " diyerek yanına adımlayıp koluna girdi...

"Bilmiyorum dün gecede oldu sancı giriyor " diyip dudaklarını ısırdı...

"Gel otur şöyle" rengini oturtup bir bardak su uzattı..

"İyi değilsen abine haber edeyim hastaneye gidek "

"Yok yenge dinlenirsem geçer ben biraz uzanayım " diyerek odasına çıktı Yatağa geçip oturacağı sırada çalan telefonla yönünü makyaj masasına çevirdi ekranda berzan yazısını görünce aldırmadan yerine geçip oturdu ancak berzan ağa aramakta ısrarcıydı 4 kere çalımış beşinci kez açmıştı

"İyimisin rengin " Duyduğu ses bedeninin titremesine sebeb olurken kuruyan dudaklarını ıslatıp cevap verdi ...

"İyiyim bunun için mi aradın" ? Sesi mesafesini koruyordu..

"Rengin kes artık şu mesafeyi ben senin kocanım"

"Beni sevmeyen kocam mı ? İyiyim berzan verdiğin hasarlara rağmen iyiyim bebeğinde iyi merak etme bizi " sert tınısı berzanı bozguna uğratmıştı adeta...

"Sesinin tonuna dikkat et kadın"! Bu seferde sesi sert çıkan Berzan ağaydı..

"Arama istemiyorum sesini duymak yüzünü görmek istemiyorum bana iyi davranma merak etme sorma dengemi bozuyorsun Berzan ağa"

"Sen zaten dengesiz değilmisin Rengin dengeni bozmama gerek var mı ? "

Güldü kadın acısına rağmen güldü yıkılmadı bu adam kendini affettirmek yerine hala böyle konuşuyordu...

"Değişmeyeceksin değil mi ? Hiç bir zaman değişmedin değişmeyeceksin de" ve kocasının cevabını beklemeden kapattı.

"Hala görmüyorsun Berzan ağa hala beni kırmaya devam ediyorsun"

"Görmüyorsun rengin hala seni ne denli özlediğimi bilmiyorsun"

*******

Yemekler yenilmiş çaylar içilmişti devran ağa oğullarıyla ayrı oturmuş kadınlar ayrı oturmuştu Boran kızgın olduğu için ne yemeğe gelmiş nede kimsenin yüzünü görmek istemişti bu Konak'ta ki herkesi suçlu buluyordu.....

"Berzan uzatmaya gerek Yok yarın git karını getir bu dedikodular son bulsun! "

Mardin'in Işık'larına dalmış adam babasının sözüyle bakışlarını çekmişti...

"Getirecem baba merak eylemiyesin! "

"Meraktan değildir oğul kadın kısmı kocasının yanında olur babasının evinde değil kızarsın bilirim ama benimde diyeceğim bu Üstelik hamiledir o Sevinç'i bile yaşıyamadık"

Haklıydı adam dede olacaktı ama onun sevincini bile yaşamamıştı.

"O günlerde gelecek baba" dedi kendinden emin şekilde...

Herkes odasına çekilirken Berzanda nevale olan odasına geçmişti dolabın önüne geçip üzerini çıkarırken gelen soruyla karısına döndü...

"gerçekten bu yaşananlara rağmen o kadını getirip karım diyecekmisin?

"Yaşananlar geride kaldı Neval bundan Sonra bunlarla ilgili hiç bir şey duymak istemiyorum!"

"Duymak istemiyorsun ama gerçek Bunları üstelik-" karısının sözünü kesip öfkeyle baktı..

"Üstelik ney? "Dedi tek kaşını kaldırıp cevap beledi.

"Yok bişey" diyip yatağına geçti elindeki gömleği koltuğa bırakıp karısının yanına vardı.

"Sana bu tür şeylerden hoşlanmadığımı söyledim Eğer bir cümleye başlıyorsan sonunu getireceksin! Üstelik ney Neval "Son cümleye baskı yaparak karısını öfkeli bakışlarına maruz bıraktı..

"Üstelik o savunduğun kadın Fırat ağaya her ne yapmışsa adam karının adını duyunca kulakları ağzına varıyor gözleri parlıyor "dedi oturduğu yataktan kalkıp ayakta durdu..

"Senin dilini keser elini veririm !" Diye tısladı genç adam....

"Yeter artık ben bunları duymak zorunda değilim bana ilk gün ne dedin buraya gelince herkes seni sevecek herkes seni kabul edecek dedin ama kimse beni takmıyor rengin kaçmasına rağmen hala ilk gün ki gibi sadıklar Ben Bunları yaşamak istemiyorum artık " gözleri dolmaya başlamıştı berzan tam karşısında duran kadına bakıp devam etti...

"Neden biliyormusun ? Çünkü Rengin senin gibi değil hiç rengini çalışanların karşısına geçip bana kahve yapın dediğini gördün mü ? Sen onlara iyi olmazsan onlarda sana olmaz Neval boran neden Rengini seviyor biliyormusun? çünkü rengin onunla ilgileniyor sen hiç Bora'n okula giderken şakadanda olsa çok çapkınlık yapma dedin mi ? karşısına geçip nasılsın dedin mi ?

"Hayır demedim yapmadım "

"Rengin yaptı ama anam sana neden iyi değil biliyormusun ? çünkü sen saygı göstermiyorsun bir kere olsun anama bir bardak su verdin mi ? Karşısına geçip halini hatrını sordun mu ? Barana bir kere iyi bişey dedin mi ? Sen ne yaptın oturup birilerinin sana hizmet etmesini bekledin ? Onlar öyle değil işte bu yüzünden seni kabul etmiyorlar üstelik Hanım ağalık tasladın şunu unutma ben istediğim sürece hanım ağa olursun kafana göre değil ? Ve sen ilk kadın değilsin bunuda unutma"

"Se...sen Bunları nerden biliyorsun "dedi şaşkınca...

"Benim her gün bu Konak'ta olmama gerek Yok bu Konak'ta ne dönüyorsan haberim var şimdi bana tek bir şey söyle gidip herkesten hesap sorayım ? Nevalden cevap almayınca hızla yanından ayrılıp gömleğini alıp kapıya ilerledi...

"Eğer bunları yaşamak istemiyorsan git Neval Diyip kapıyı çarpıp çıktı.....

Belki şimdi gerçekten hangi kadının doğru olduğunu anlamıştı şimdi nerden hata yaptığınıda anlamıştı....

🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Sabah gözlerini açtığında kendisini ilk karısının odasında buldu saate bakıp komidinin üzerindeki telefonu alıp karısına mesaj yazdı....

"Hazırlan 1 saat Sonra seni almaya geliyorum" diyip yataktan kalkıp banyoya ilerledi elini yüzünü yıkayıp odaya dönerek giyinmeye başladı.

Aşağı indiğinde herkes masada yerini almıştı dün gece nevalle tartışmış üstelik git Demişti ancak nevalin pes etme gibi bir durumu yoktu kalıp sonuna kadar savaşacaktı.
kahvaltısını eden berzan karısını almak için yola koyulmuştu acıkcası gelip gelmeyeceğinde emin değildi ama gelmesi için her şeyi yapacaktı 1 saatin ardında geleceği yere ulaşmıştı arabadan inip kilitledikten sonra konağa giriş yapıp kapıyı çaldı bir kaç dakika ardında kapıyı karısı açmıştı siyah takım elbise yine her zamanki gibi beyaz gömleği ilk iki düğmesi açık uzun boyuyla baya fark atıyordu yakışıklımıydı evet hemde hattinden fazla yakışıklıydı...

"Hazırmısın? " Dedi tek kaşını kaldırarak..

"Değilim geleceği mi kim söyledi "

"Ben söyledim rengin "! Dedi bıçak gibi keskin sesiyle...

"Gelmek istemiyorum ama " inat edecek gitmeyecekti...

"Kapıda tartışmayalım kapının önüne gel " dediğinde rengin kapıyı kapatıp adamın karşısında durdu eğer kapı önünde tartışsalar ailesi duyacaktı...

"Gelmeyecem berzan ağa gelmek istemiyorum"

"Neden rengin niye ? "

"Niye mi " dedi güldü "çünkü oraya gelecek güçüm yok karşında dik duracak güçüm yok bu sefer gelirsem ölürüm berzan anlıyormusun ölürüm sen beni öldürüyorsun " sesindeki acı yakıcıydı...

"Rengin " diyip kadının yüzünü avuçladı kısık gözlerini karısının Çimen gözlerine sabitledi...

"Seni bugün burdan götürmeden gitmem! Beni anlıyorsun değil ? Senin yanın benim yanım bundan Sonra"

Rengin yüzünü avuçlarından çekip bir adım geriledi....

"Zorla mı götüreceksin gelmeyecem diyorum Seni istemiyorum artık " engel olmadığı sesi gür çıkmıştı...

Karısının aralardığı mesafeyi kapattı....

"İstiyorsun rengin sen hala deli gibi seviyorsun beni! "Adam kendinden emin konuşurken dün karnında hissetiği Ağrı yine karınına girmeye başlamıştı yüzü kireç gibi olmuş elleri yavaştan karınına gitmişti.

"Gelmeyecem diyorum git artık burdan sevmiyorum istemiyorum! " Dedi zorlukla çıkan sesiyle berzan öfkeyle arkasını dönüp ellerini şaçlarına geçirirken bacak arasında hissettiği ıslaklıkla başını eğdi ancak kanı görmesiyle ağzından çıkan çığlık kulakları sağır edecek cinsten di...

"Berzannn! "

Berzan hızla arkasını dönerken yere kapaklanan karısını görmesiyle şoka girmişti "Rengin "diyip hiç düşünmeden kucağına alırken diğer aile üyeleri duyduğu çığlıkla dışarı koştu berzanın kucağında acıda kıvranan kızlarını görmeleriyle şoka girdiler....

"Ne oldu kızıma "diye feryat figan ağlayamaya başladı şevin hanım...

"Hastaneye " diye adeta gürlemişti ciwan ilk defa kardeşini böyle görüyordu berzan koşar adımlarla karısını arabasına bindirdi zelal renginin yanına geçerken adam son hız gaza basarak hastaneye yol aldı Arabanın içinde düzensiz nefes alıp veren kadına bakıp tekrar yola döndü....

"Dayan geldik dayan" diyerek sakin olmaya çalıyordu ancak içini anlamadığı bir korku sarmıştı hastaneye geldiklerinde berzan ağa hızla inip arka kapıyı açarak karısını kucağına almış hastanenin içine koşar adımlarla girmişti girmesiyle hastaneyi sesiyle inletmişti.....

"Sinan!! " Sesi hastanenin içinde yankı yaparken bütün doktorlar berzan ağanın karısının başına toplanmıştı karısını sedyeye bırakırken gözleri Sinan'ı buldu...

"Sen bakacaksın sinan ona sakın bir şey olmasın sakın " dedi sert çehresiyle...

"Tamam berzan ağa bizzat ben Bakacam" diyerek rengini aldıkları odaya girdi.

Renginin ailesi ve berzan koridorda beklemeye koyulmuştu dakikalar geçmek bilmezken ciwan öfkeden deliye dönmüştü yaslandığı duvardan çekilip babasının karşısına geçti....

"Hepsi senin suçun baba eğer bacımı vermeseydin şu an böyle olmazdık! " belkide korkudan böyle konuşuyordu...

"Sen ne dersin ciwan " dedi kalın sesiyle...

"Sen verdin baba rengin sırf sözü sana bıraktı diye hiç düşünmeden kardeşim dediğin adama verdi hani kızın kızımdır demişti hani Allahın emri ile iştemişti ! "

"Ciwan ileri gidersin "

"Gitsem ne olacak baba ne olacak yine bi şey değişmeyecek yine kararları sen vereceksin! " Yaşlı adam oğlunun sözleriyle elini kalbine atmıştı ne zamandır rahatsızdı zaten babasının durumunu fark eden zelal kocasını kenara çekti ...

"Burası yeri değil ciwan o senin baban böyle konuşma O böyle olsun istermiydi? Sakin sesiyle kocasının sinirini bir nebze indirmek istemişti...

"Bırak zelal zaten babamız diye ses etmedik diye bu hale geldik eğer susmasaydık belki herşey farklı olurdu belki şimdi rengin bu durumda olmayacaktı keşke şiyara alıp götürseydi onada razıydım"

"Yapma burda yapma bak rengin içerde nesi olduğunu bilmiyoruz hepimiz öfkeliyiz ama yeri burası değil! "

Zelal sonunda başarmıştı kocasını birazda olsun sakinleştirmeyi arada 20 dakika geçtikten Sonra sinan çıkmıştı tek tek karşısındaki insaları süzmüş nasıl söze gireceğini düşünüyordu...

"Konuşsana sinan! " genç adamın sert sesiyle kendine gelen sinan konuşmaya başladı...

"Ağam sizinle odamda konuşsak daha doğru olur" diyince berzan kaşlarını çatmıştı Onunla özel konuşacak kadar ne olmuştu?

"Lan bacımın nesi var söylesene" diye fırlamıştı ciwan..

"Sizede açıklama yapacam biraz bekleyin" diyerek berzan ağayla odaya geçti sandalyesine otururken berzanda oturmuş sinandan gelecek konuşmayı bekliyordu.

"Kötü bişey mi oldu ? " merakla karşısındaki adamın gözlerine baktı bir şey olduğu kesindi...

"Ağam söyle söylemek gerekirse rengin hanımın durumu iyi değil çok stres almış düzensiz beslenmiş hamilelikte en büyük düşman strestir anne ne kadar etkilenirse bebekte o kadar etkileniyor bu tür durumlarda anne sağlıklı düşünemediği için-" sözünü keserek sert çıkıştı..

"Geveleme sinan açık konuş! "

"Bebeği almamız lazım"

"Ne demek bebeği almamız lazım " dedi yerinden öfkeyle kalkıp eliyle masaya vurdu.

"Ulan sana dedim! "

Eğer almazsak Doğumda ikisinide kaybetme riski çok yüksek! Bebek kurtulsa dahi rengin hanımı kurtaramayız"

Duyduğu son cümle içine oturmuştu bunu duymaya hazır değildi ne demek bebeği almamız lazım? Ne demek rengini kurtaramayız?

Bölüm geldi inşanllah beğenirsiniz yorum ve oy vermeyi unutmayın iyi okumalar.

Sevgiyle kalın.....

Continue Reading

You'll Also Like

LALO By Kara Gül

General Fiction

473K 31.6K 30
☘️Günçiçek▪️Fırat☘️ Gözlerinden akan yaşlarla, otuzlarında olan kadını karşısına dikildi "Sen ne arıyorsun burda? Anlamıyor musun ben ne kırkındaki...
SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

1.6M 98.7K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
5.1M 237K 52
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Eli...
309K 25.4K 40
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...